Özür dilerim, seni uyandırmak istememiştim. Yiyecek bir şeyler getirdim. Jason alışveriş konusunda umutsuz vakadır

hepsi tepeden tırnağa

silahlı bir şekilde yerlerini almışlardı ve sonra bütün her şeyöylece iptal edildi. Son dakikada. Operasyon durduruldu.Üçüncü şahıslardan edindiğim bilgiye göre, bunun sebebi,ATF'nin1de sevkiyatı takip ediyor oluşu ve bizim birilerinindamarına basmış olduğumuz gibi bir şeydi. Ama belli ki çetebaşlarına içeride bir köstebek olduğu bilgisi sızdırılmıştı veZenner'ı oracıkta vuracaklardı. Jason olan biten her şeyi dinleme cihazı aracılığıyla duyabiliyordu. Bu yüzden, geri çekilmesi söylenmiş olmasına rağmen, Zenner'ı almak için birkaçadamla birlikte içeri girdi ve o andan sonra her şey çarşafadolandı. Silahlı çatışma oldu, ATF'nin planı bozuldu, tambir fiyasko. Zenner tam anlamıyla kurtarılamadı bile. Dışarıçıkarılırken sırtından vuruldu ve felç oldu. Böylelikle, Jasonemre itaatsizlikten kovuldu, benjason'a fazla yakın olduğumiçin kovuldum, Jason'ın muhbiri olduğu için Jelly'nin başına ödül koyuldu ve Zenner felç kaldı. Ortalık durulduktansonra, Jelly beş parasızdı ve ortadan kaybolması gerekiyordu. Jason beş parasızdı ve Zenner'a olanlar da dahil bütünkarmaşadan kendini sorumlu tutuyordu. Zenner beş parasızve felçliydi. Bense sadece beş parasızdım. Bir de bunalımda.Bir de işsiz. Soyguncu olma fikrini ortaya atan Jelly'ydi. Silah kaçakçılarının nakit parayı nerede sakladığını biliyorduve Jason'a bundan bahsetti çünkü işi halledebilmeleri içiniki kişi olmaları gerekiyordu. Ben de kendimi şoför olarakonlara eşlik ederken buldum. Başından sonuna kadar ödümkopmuştu ama onlar işi çok kolay bir şekilde hallettiler. Birmilyon dolar, hâlâ hatırlarım. Tina ellerini çenesinin altındabirleştirdi ve Mick'e belli belirsiz tebessüm etti.Duygulandım bu bizim ilk işimizdi. Nefes alıp

başını salladı. Jason

bakımına yardımcı olmak için paranın yansını Zenner'a verdi ve sonra üçümüz ortadan kaybolup bir süre dikkat çekmemeye çalıştık. Fakat Zenner'ın parası çabuk bitti iyi birsigortası olmayan felçli bir adam parayı son derece hızlı birşekilde tüketebilirve doğruyu söylemem gerekirse, bizimkide bitti. Jason'm hâlâ bağlantıları vardı farklı türde olsa bile,Jelly'nin de öyleve ikisi kendi aralannda uyuşturucu kaçakçılan, suç sendikaları, neler döndüğü ve nakit paranın neredeolduğu hakkında bilgiye sahiptiler. Ne aradığını, kullandıkları sahte şirket adlarım ya da bu tür şeyleri bildikten sonra, nerede ne olup bittiğini internet üzerinden takip etmek kolaydır. Böylece, hepimiz muhtemel bir hedef belirledik ve başkabir soygun yaptık bir kısmı Zenner'a gitti, kalanını da bizpaylaştıkve sonra, Jason belki de geçimimizi bu şekilde sağlamalıyız diye harika bir fikirle çıkageldi. Demek istediğim,o suçluların çok parası vardı; hepsi suç işleyerek, bilirsin işte,yan gelip yatarak elde edilmiş kara paraydı ve onların operasyonlarına çomak sokmanın en iyi yolu kazançlarını almaktı.İşte biz de bunu yapmaya karar verdik. Jason, birkaç yıl önceölen Zenner ve ailesinin geçimini sağladı. Hepimiz ailelerimizin bakımını üstlendik. Annesi geçen yıl ölene kadar Jason ona destek oldu ve Kaliforniya'da, iyi durumda olmasınısağladığı bir kız kardeşi var ve biz kendi başımızın çaresinebaktık. Demek istediğim, kimse bize bakacak değildi, ayrıcadolandırıcılardan çalmak gerçekten çalmak değil, öyle değilmi? Bu sadece suçla mücadelenin farklı bir yolu. En azındanJason öyle diyor.Tina öyle dürüst bir tonda bitirmişti ki, Mick gülümsemek zorunda kaldı.

Buna herkesin katılacağından emin değilim ama

ne demek istediğini anlıyorum, dedi Mick. Peki üçünüz buraya nasıl geldiniz? Büyük Cayman'a?Finansal sistem için geldik Nakit, birçok yerde sorun oluyor, bilirsin, bankalar rapor ediyor, herkes rapor ediyor,ancak burada öyle değil, özellikle de şu an bizim yaptığımızgibi burada ikamet ediyorsan. Ayrıca yasal işletmelerin varsa,paranı bankaya koyabilir ve işine bakabilirsin ve kimse bunun hakkında bir şey düşünmez. Hemen ardından, Iggy başını kaldırdı ve sert, gırtlaktan bir tıslama sesi çıkardı. Micktelaşla yine ona odaklandı.Ah, sadece daha fazla elma istiyor. Besbelli Tina, Mick'in o anki panik ifadesini yorumlamakta zorlanmamıştı ve ses tonu güven vericiydi. Tezgâhtaki kesme tahtasından meyve salatasının artıkları gibi görünen şeyleri topladıktan sonra,kabı daha fazla elma parçasıyla doldurdu. Nerede kalmıştım? diye sordu. Ha, evet, Büyük Cayman. Bankalar içingeldik ama Jason buraya âşık olduğu için kaldık.Çok güzel bir yer. Mick, bir kez daha Iggy'yi gözetlememeye çalıştı ve bunu az çok başardı.Tina onu dikkatle süzdü. Jason gerçekten dobra ve dürüst bir adam olmasaydı kovulmazdı ve hiçbirimiz şu an bulunduğumuz yerde olmazdık, anlıyorsun değil mi? Demek istediğim, sadece Zenner'ın öldürülmesine izin verebilirdi.Jelly'yi tek başına ortada bırakabilirdi. Emirler bu şekildeydi. Ama Zenner için içeri girdi ve Jelly'yi bırakmadı. Benimkitabımda, o bir kahraman. Jelly ve ben, onun için her şeyiyaparız.

Mick, Jason'ı bir kahraman olarak adlandırmak

konusunda Tina kadar ileri gideceğindenemin değildi ama yaptığı şey için artık onu tamamen kınamıyordu da. Çalmak bir suçtu vetutuklanması halinde, Jason birden fazla suçtan yargılanacakbir suçluydu, ama sabıkalı adamlardan kara para çalmak farklıydı. Kulağa daha iyi geliyordu. Öyle değil mi? Tanrım, enazından Jason ve Jelly ile Tinasöz konusu olduğunda, birpolis gibi düşünmeyi bırakmalıydı.Mick? Tina endişeli görünüyordu ve Mick, biraz fazla sessiz kaldığını fark etti.Jason'ın kendisine muhtaç olan insanlara gösterdiği sadakati gerçekten takdir ediyorum, dedi Mick ve daha söylediği anda bunun doğru olduğunu anladı. Duyduğu hikâyenin iyive kötü yanlan olsa bile, en azından bu saygıyı hak ediyordu.Tina, bunu kendi bakış açısının onaylanması olarak algıladı ve başım salladı. İçi ferahlamış gibi görünerek Mick'in tabağına baktı: Sandviçin yansı ve meyve salatasının büyükbir kısmı hâlâ duruyordu ama bunun sebebi Mick'in kendinikonuya kaptırıp yemeyi unutmuş olmasıydı.Yemek istemezsen sorun olmayacağını biliyorsun.Ah, hayır, yiyecekler harika! Sadece, o kadar meraklandım ki yemeyi unuttum. Mick, Tina'ya gülüp sandviçini tekrar eline aldı. Bana anlattığın için teşekkür ederim. Gerçekten minnettarım.Jason'la birlikte olacaksan, onun nasıl bir adam olduğunu bilmelisin. O kesinlikle biraz saygıyı hakArka kapı ansızın açıldı ve Jelly içeri girdi. Ekoseli şort, kırımızı polo yaka tişört ve bir beyzbol şapkası vardı

üzerinde. Açıkça görülüyordu ki Tina ve Jelly, Jason'ın

evlerini kendievleri gibi kullanıyorlardı ve muhtemelen Jason da onlarınevi için aynı şeyi yapıyordu. Jelly burada, adadayken Mick'ebodur bir horozu anımsatıyordu: küçük, parlak tüylü ve aslen zararsız, kuru gürültüyle dolu. Onunla ilk kez NiccoAmca'nın evinde karşılaştığında, baştan ayağa belalı bir tipgibigörünmüştü.Jelly, Mick'i gördüğü gibi kaşlarını çattı. Homurdanarak selam verdi.Mick ona gülümseyip hafifçe el salladı.Pekâlâ, henüz tam anlamıyla arkadaş olamamışlardı.Çabuk dönmüşsün? diye sordu Tina, atıştırmalıklarını bitirmiş ve ağır ağıryürümekte olan Iggy'nin etrafından dolaşıp kendisine doğru gelen Jelly'ye.Bugün sadece dokuz çukur oynadım. Tina'yı yanağından öptü, meyve salatasından büyük bir parça elma alıp ağzına attı ve sonra yarı şüpheli bir ifadeyle Mick'e baktı. Eve gidecektim ama ön tarafta arabanı gördüm. Siz kızlar sohbetmi ediyordunuz?Tina göz kırparak cevap verdi. Tabii ki.Ben de öyle düşünmüştüm. Jelly'nin sesi kasvetliydi.Ben gidip giyineyim. Mick bar taburesinden kayarak indi. Tabağını kaldırıp bulaşık makinesine götürecekti kiTina erken davranıp onu elinden aldı.Ben hallederim, dedi gülümseyerek.Mick de ona gülümseyerek, Öğle yemeği için teşekkürler, dedi. Bu, Jelly'ye gülümseyişinden çok daha farklıydı. Tina'yla arkadaş olmuşlardı.Öğle yemeği demişken, diye araya girdi Jelly.

Yiyeceksin, merak etme. Sadece bir dakika bekle,

sonra eve gidebiliriz. Tina bulaşıkları toplamak üzere döndü veMick başlangıçta kullanmayı planladığı asıl yatak odasınageçtiği için konuşmanın devamını duyamadı. Burası, beyazyorganla kaplı büyük bir yatak, cam duvarların önünde birçift koltuk ve duvara monteli düz ekran televizyon ile neredeyse Jason'ın odasının aynısıydı. Hızlıca etrafa bakıp Iggy'nin görünürde bir yerde olmadığına emin oldu. Bu iyihaberdi çünkü koca sürüngen onu hâlâ geriyordu ve Mick'inyapması gereken bir şey vardı.Kapıyı arkasından dikkatlice kapatan Mick, Tina'nın ödünç verdiği giysileri önceki gece duşa girmeden önce koyduğu koltuğa ilerledi. Limon sarısı bir elbise ile külot yerinegeçecek bir bisiklet şortu çünkü kendi külotu yoktuseçti.Ancak giyinmeden önce, Detroit'ten beri üzerinde olan eşofman altına uzandı. Elbisenin yanında, koltuğun üstündekatlı duruyordu.Cebine bakmak üzere eşofmanı aldığında, kalbi daha hızlı atmaya başladı. Yapılması gereken şeyi yapmıştı ama bu konuda kendini iyi hissetmiyordu ve bunu ifade etmeye kelimeler yetmezdi.Elini plastik kutunun üzerine kapattı. Midesi sessizce tepki göstererek düğümlendi. Yine de, nesneyi çekip çıkardı.Bu, tek kullanımlık bircep telefonuydu. Uçağa yakıt ikmali yapılan havalimanındaki küçük marketten almış ve kasiyere yakıtla birlikte Jason'ın kredi kartından geçirmesini söylemişti. Tek kullanımlık cep telefonlarının nasıl çalıştığını

biliyordu: Emniyet kuvvetlerinin başına be

laydılar. Takipedilemezlerdi.Hemen sonra kadınlar tuvaletine gitmiş ve bir arama yapmıştı. Baş komiser ve ilk amiri olan Stan Curci'ye ulaşmak ve olanlarla ilgili bütün gerçeği anlatmak için. O sırada, yapılacak tek şey bu gibi görünmüştü. Mick'in kaçmaya fırsatıolmamıştı olmamıştı. Her ne kadar yozlaşmış olsalar bile ikipolisin ölümünü de, Lightfootlar'ın ölümünü de görmezden gelememişti. Curci dehşete düşmüştü. Öfkelenmişti veanlayışlı davranmıştı. Mick'e onunla buluşmasını, ofise gelmesini, onu koruma altına almasına izin vermesini istemişti. Mick neresi oluğunu söylemeyi reddetse de şehir dışındasaklandığını belirtmişti. Curci ona geri dönmesini, soruşturma başlattıkları sırada onun güvenliğini temin edeceğinisöylemişti. Mick, Jason'ın dışarıda beklediğini ve kendisine yaparsa yapsın, Jason'm kaçması ve bundan uzak durması gerektiğini bilerek Curci'ye daha fazla konuşamayacağınıve ertesi gün öğleden sonra tam ikide onu tekrar arayacağınısöylemişti.Bugündü. Beş dakika sonra saat iki olacaktı. Detroit saatiyle.Mick özel bir telefon görüşmesi için en iyi, en güvenli yeri bulmaya çalışırken banyo? dışarıdaki arazide dolaşmak?Tina ve Jelly'nin kesinkes gittiklerini duydu. Şükürlerolsun! Bu demekti ki, Mick, Jason'ın evinde yalnızdı.Konuşmasının duyulacağından endişe etmesine gerek yoktu. Tek endişesi, bu aramayı yapıp yapmayacağı olmalıydı.Mick elinde sımsıkı tuttuğu ucuz, plastik telefona baktı. Kalbi, sanki kilometrelerce koşmuş gibi atıyordu. O an

bir

seçeneği olduğunu gün gibi biliyordu: Telefonu bir yere saklayıp varlığını unutabilir, her şeyden önce Curci'yi arayarakgörevini yerine getirdiği gerçeğiyle kendini rahatlatabilirdi.Dünyasını değiştiren bir adamla bu tropik adada sonsuza kadar kalabilir ve yepyeni bir hayat kurabilirdi.Ya da söz verdiği gibi Curci'yi arayabilir, soruşturmada ona destek olabilir, kötü adamların yakalanmasına yardımedebilirdi.Her iki senaryoda da değişmez olan tek şey, ne olursa olsun, Jason'ı ve Tina ile Jelly'yibunun dışında tutacak olmasıydı. Artık gerçek ortaya çıkmak üzere olduğu için, dibe çöken Nicco Amca ve ekibi dışında hiç kimse onların yapmışolduğu soygunla ilgilenmiyordu. Hayatlarına devam edebilirlerdi.Birileri yılbaşı günü kadar yakın bir süre öncesine kadar ona, üç hırsızınsuç dolu hayatlarına sorunsuz bir şekilde devam etmelerini sağlamak için elinden geleni yapacağını söylemiş olsaydı, yüzlerine gülerdi.Saate göz attığında, karar vermek için yaklaşık bir buçuk dakikası kaldığını gördü.Mick, saniyelerin geçişini izleyerek, avucu terlemeye ve boğazı kurumaya başlamışken telefonu parmaklarını acıtacakkadar sıkarak, sonunda kendisi için verilecek başka bir kararolmadığı gerçeğiyle yüzleşti: O bir polisti.Yatağın ucuna oturdu; baştan ayağa buz kesmiş halde, bunun hayatta geri alınamayacak anlardan biri olduğunu bilerek telefonu açtı ve Curci'nin numarasını tuşladı.Evet, diyerek ilk çalışta cevapladı adam.

Benim, dedi Mick, sesinin bizzat kendisi gibi, her

zamanki su katılmamış profesyonel hali gibi çıktığına memnundu.Mick. Erkek sesi çirkin, donuk bir renge büründü ve Mick'in kalbi duracak gibi oldu. Bu kesinlikle Curci değildi. Mick, onun kim olduğunu anlamaya çalışacak kadar biletoparlanamadan, karşıdaki ses devam etti. Burada seninlekonuşmak isteyen biri var.Telefon birisine uzatılıyormuş gibi, cızırtılı bir ses oldu.Ardından, bir kadın sesi duyuldu. Sarsılmış, korkmuş gibiydi. Mick? Eve girip bizi gasp ettiler. Kızları ve beni.İstedikleri şeyi yapmazsan bizi öldüreceklerini söylüyorlar. MickVMutlak bir korkunun gerilimi, Mick'in omurgasından aşağı doğru ilerledi.Bu sesi kendi sesi kadar iyi tanıyordu.Jenny?