Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

KAPI ARDINDAKİ SORULAR BÖLÜM: 6

Bu da ne...?Mick omuzlarına yerleştirilen şeyin adamın montu olduğunu çok geçmeden anladı. O ana kadar, üşüme hissini bastırmak için elinden geleni yapmıştı ama belli ki titremesi fark edilmişti. Adam ona bir daha dokunmadı hakkını vermeliydifakat açıkçası konuyu öylece kapamaya da razı olmamıştı.Mick'in ilk içgüdüsü montu geri vermekti prensip olarakhiç kimseden iyilik kabul etmezdiama sonra giysiden bedenine yayılan sıcaklığı hissetti ve yapamadı. Yatmaya uygungiyinmişti, buz gibi bir gecede açık havaya göre değil. İşin aslıo kadar üşümüştü ki başından ayak parmaklarına kadar heryeri soğuktan donmuştu ve acı çekiyordu. Kendini bu havakoşullarından korumazsa kısa süre sonra hareket edemeyecek hale gelebilirdi. Bunu aklında tutarak kollarını monta geçirdi, titreyen parmaklarıyla düğmeleri ilikleyerek armağanıkabul etti. Mont çok büyüktü, öyle ki onu iki kere sarabilirdiama sıcacıktı.Dönüp adama bakıverdi. On camdan dışarıyı izliyordu ama Mick'in bakışlarını hissedince gözleri onunkilerle buluştu. Teşekkür ederim cümlesi Mick'in boğazında takılıpkaldı. Sonunda döküldüklerindeyse, kaskatıydılar.Önemli değil

Bunu, polis arkadaşlarına adamı teslim ederken

paylaşabileceği bir bilgi umuduyla son derece sıradan bir şekilde sormuştu.Bütün bileceğin, kamyonette binlercesinin daha olabileceği. Adamın sesi kupkuruydu. İşine bak yeter. Dışarısı cehennem gibi karanlık.Tamam, demek ki aptal değildi ve Mick'in halihazırda bilmediği bir şeyi öylece ağzından kaçırma tuzağına düşmeyecekti. Ayrıca çok doğru bir noktaya değinmişti: Artıkson yerleşim yerlerini geride bırakıyorlardı ve ışık kaynağıkalmıyordu, etraf zifiri karanlıktı.Mick, karanlık gölde çeşitliengellerle mesela daha önceden batmış bir gemi gibikarşılaşabileceğini hatırladı ve kıyıyı hâlâ görüş alanında tutmayaözen göstererek daha derin sulara doğru açıldı. Zorunlu seyir fenerlerinin faydası olurdu ama Mick onları yakmaktanhâlâ korkuyordu. Kuşkusuz ki bu aşamada fenerleri yakmakancak birisi onları takip ediyorsa problem olurdu ama o, tehlikeden kurtulduklarını varsaymaya cesaret edemedi. Herneyse, bu saatte, bu havada, ışıksız ilerlemek yeterli derecedegüvenliydi çünkü sadece ticari gemilerin suya açılmış olmasımuhtemeldi ve onların da kanun gereği fenerlerini açık tutmaları gerekmekteydi. Göl ve gökyüzünün kesiştiği zifiri karanlıkta, aslında tırtıla benzeyen bir dizi beyaz ışık ve uzaktadaha küçük, yanıp sönen kırmızı ışık, en az iki geminin dahakonumunu belirtiyordu. Kuzeye doğru, ancak ufuk çizgisinde, Ontario'daki Windsor şehrinin ışıltısını görebiliyordu. Otarafa gitmek bir seçenekti ama olumsuz yönleri de vardı sınır devriyesiyle ve göle açılmanın bir yolunu

bulup onların

peşine düşen Nicco Amca'nın adamlarından herhangi biriylekafa kafaya gelebilirlerdi.Bu teknenin ışıklan olmalı. Adamın sesi huzursuz geliyordu. Mick bunun için onu suçlamadı. Göl mürekkep karasıydı ve gökyüzü de ondan daha aydınlık değildi. Ay ışığı sayesinde suyla gökyüzünü birbirinden ayırt edebiliyorduama hepsi bundan ibaretti.Var amayakarsak bizi çok kolay bulurlar.Anlaşıldı tamam. Adam suyu gözleriyle tararken kaşlarını çattı. Gözleri, Mick'in gözlerinden daha iyi olmadığı müddetçe, yüzeydeki ufacık bir dalgayı ya da gölgeyi bileayırt edecek kadar detaylı bir şeyi görmsi neredeyse imkânsızdı. Öte yandan, bir şeye çarpmak hiç hoşuma gitmezdi.Mesela bir kayaya.Kayalıklardan hayli uzaktayız. O şeyin dağ kadar büyük olması gerekir. Onlar daha çok kıyıya yakın tehlikeler.Bu gölü çok iyi biliyorsun, değil mi? Sesi düşünceliydi. Mick'in tek cevabı omuz silkmek olurken, adam devam etti.Yılbaşı gecesi pijamalarınla Nicco Marino'nun malikânesindeydin, güvenlik elemanlarını tanıyorsun, adamın arazisini kayıkhanesine girmek için şifreyi ezbere bilecek kadartanıyorsun ve havalı, klasik teknesini nasıl kullanacağını biliyorsun. Peki, onun tam olarak nesi oluyorsun?Mick ters ters baktı. Adın ne?Ne? Konuyla alakasız soru üzerine kaşlarını çattı.Adm? Adın ne?Galiba bu konuşmayı yapmıştık

Kesinlikle. Bana kendinle ilgili hiçb

ir şey söylemek istemiyorsun. Benim sana kendimle ilgili bir şeyler söylememi neden bekliyorsun bilmem.Büyük sır, öyle mi? Kız arkadaşı mısın?Tabii ki hayır. Kanıtlama çabası hiç düşünmeden çıkıverdi ağzından, sonra ciddi bir düşmanlıkla adamı süzdü.Ama onun için değerlisin, belli. Peki, onun ölüm saçan bir suçlu olduğunu öğrenmek nasıl bu kadar şaşırtıcı olabiliyor?O bir suçlu değ... Mick'in hararetli cevabı yarıda kaldı. Kabul etmekte ne kadar zorlansa da, fotoğraflar ve çantalardaki para, aksini ispat ediyordu.Ah, evet, suçlu. İnan bana bebeğim, biliyorum. Sahtekârlar, diğer sahtekârları bilir, söylediğin şey bumu?Adam hiçbir şey söylemedi, sadece bir hafif gülümsemeyle Mick'e baktı. Bir dakika sonra akıllı adam!konuyu değiştirdi. O halde, nereye gidiyoruz? diye sordu.Henüz karar vermedim.Büyük olasılıkla çok geçmeden kıyıya yanaşmak istiyorsun. Burada, gölde olduğumuzu biliyorlar ki bu da 'bulun onları' mevzusunu bir nevi kolaylaştırıyor.Hı hı, evet. Bak, burada bir aracımız, karada ise yalnızca ayaklarımız var, dedi.Adam yüzünü buruşturdu. Çok doğru.Arkadaşını geri arayıp bizi aldırmak istersen, o ayrı.İstemem.Onunla bir yerlerde buluşmak için zaten planın var, değil mi? Olur da ayrılırsanız diye ayarlanmış bir buluşmanoktanız vardır herhalde. İlk gözlemi, adamın telefon

konuşmasına kulak misafiri olarak derledikleriydi ancak

İkincisi tamamen tahmindi. Ama hedefi vurmuştu: Bunu, adamıngözlerini kısışından anlayabiliyordu.Sen sadece tekneyi sürsen nasıl olur?Pruvaya vuran bir şeyin keskin bir şekilde dank edişi alelacele dikkatlerini toplamalarını sağladı.Bu da ne...?Adam iskele tarafındaki küpeşteye doğru ilerledi ve Mick kumandayı gevşetip teknenin hızını düşürürken öne doğru eğilip yan tarafa baktı. Bir kütük. Kütüğeçarpmışız. Omzunun üzerinden dönüp Mick'e baktı. Birşeye çarpmayacak kadar çok açıldığımızı söyledin sanmıştım.Bir kayaya çarpmayacak kadar açıldık demiştim. Asla kütüklerle ilgili bir şey söylemedim. Mick, teknenin hareket edişine ve göstergelerindeki değerlere bakarak, bir zarar görmediklerini söyleyebilirdi. Kütükler olabiliyor.Harika. Çok iyi bir yaklaşım.Bu konuda ne yapmamı istersin bilmiyorum. Adam hiçbir şey söyleyemeden, ekledi. Seyir fenerlerini yakmayacağım.Adam anlamış gibi görünüyordu çünkü hiç tartışmaya girmedi. Bunun yerine, Hasarı kontrol etmek için aşağı iniyorum, dedi.Bir delik bulursan ne yapacaksın? Parmağınla mı tıkayacaksın? diye seslendi Mick arkasından, o aşağı inerken. Cevap gelmedi. Mick teknenin hızını kesmeye devam ettiçünkü bir şeye yüksek hızla çarpmak, sadece sürtüp geçmekten daha çok facia potansiyeli yaratıyordu, ayrıca bir kütüğünolduğu yerde daha fazlasının olması da muhtemeldi.

Tekne

usulca sallanıyordu, suyun sesi artık şırıltıdan çok çağlayangibiydi. Mick, gölün simsiyah yüzeyinde kaybolup giden köpük köpük dalgaları zar zor seçebildi ve rüzgârın yaklaştığınıanladı.Fenerleri yakmak, onları artık her kim arıyorsa, dikkatlerini çekecekti, örneğin, Nicco Amca'nın adamları büyük ihtimalle şu ana kadar Detroit'teki yeraltı dünyasındaki herbir önemsiz serseriyi onları araması için uyarmıştı. Mick,Nicco Amca'nın çoğu adamını eskiden beri tanırdı, onlarınkimlerle bağlantıda olduklarını ve Nicco Amca'nın tarif edemeyeceği kadar üst düzey bir mafya babası olduğu söylentilerini de biliyordu. Ancak şimdiye kadar bunu hiç ciddiyealmamıştı. Muhtemelen Nicco Amca'yı ailesi gibi görüp onaöz amcası kadar düşkün olduğundan, bu söylentilerin doğru olabileceğini gerçekten hiç düşünmemişti. Ama artık düşünmeliydi. Kabul etmeliydi hatta. Adamlarına gelince, onlar, bağlantılarını yapabilecekleri her şekilde kullanacaklardı.Nicco Amca'nın soyulduğu için öfkeleneceğini, hırsızlarınonun parasıyla, teknesiyle ve neredeyse yeğeni sayılan Mick'irehin alarakkaçmasına izin verildiği için daha da öfkeleneceğini bizzat Mick'in bildiği kadar iyi biliyorlardı. Ayrıca Nicco Amca suç içeren fotoğraflarının görüldüğünü öğrenincede acayip hiddetlenecekti ve sonuç pek de iyi olmayacaktı.Adamlar, hırsızı ve beraberinde Mick'iele geçirmek içinne gerekirse yapacaklardı. Bunu olabildiğince zorlaştırmakiçin, Mick'in planı karanlıkta beklemek, kalabalık nüfusluyerleri es geçmek ve sonra tekneyi uzaktaki bir limana çekmekti. Eğer doğru hatırlıyorsa Deer Ridge Park'ta tekneleri suya indirme

rampasına bağlı küçük bir iskele vardı. Esas

olarak yazın günlük kayıkçılar tarafından kullanılıyordu ve şuan kesinlikle terk edilmiş halde olmalıydı. O kadar uzaktaydı ki Nicco Amca'nın adamları veya onları arıyor olabilecekbaşka birilerinin aklına gelmezdi.Mick, nerede karaya çıkacağına karar verdikten sonra tüm dikkatini bildiklerini kime anlatacağı sorununa verdi. Lightfoot ailesinin farazi ölümüintiharı büyük olay olmuştu.Nate, davayla ilgilenen cinayet müfettişlerinden biriydi vediğerleri gibi o da, Lightfoot'un silahı kendine doğrultmadanönce ailesini öldürdüğüne ikna olmuştu. Şu anda, pamuklupijamasının cebinde güvenli bir şekilde sakladığı, hırsız bakmıyorken katlayıp cebine koyduğu ve olayların hiç de öyleolmadığını gösteren üç adet fotoğraf formatmda kesin kanıtasahipti. Bu fotoğrafları gören birisinin varabileceği tek sonuç,Nate'in yanılmış olduğuydu. Diğer dedektifler yanılmıştı.Adli tabip yanılmıştı. Bu davaya atanan herkes yanılmıştı. Butarz bir kamu davasında yanılmış olmak, kariyerlerine zararverebilirdi. Ortaya çıkacak medya fırtınası hem onları hemde merkezi kötü gösterebilirdi. Güçlü tepkiler de kariyerlerine zarar verebilirdi çünkü Detroit Polis Merkezi'ndekiyüksek rütbelilerin hafızası kuvvetliydi. Eğer Mick merkeziutandırırsa, birileri bunu ona karşı sonsuza dek kullanırdı.Nate de bunu ona karşı sonsuza dek kullanabilirdi. Ancak buçok da umurunda değildi.Fotoğrafları teslim etmek, Nicco Amca'yı utandırmaktan fazlasını yapacaktı. Görünüşe göre, en azından tutuklanacak

ve cinayet ortağı olarak suçlanacaktı. Olayların nasıl

gelişeceği doğrultusunda, birinci dereceden cinayet suçlamalarıyla karşılaşabilirdi. Nicco Amca, gerçek akrabalık bağı olmadanne kadar olabilirse, o kadar ailedendi. Hope Teyze, Angela,diğer çocuklar onlar da resmen aileden gibiydi. Mick onlarıseverdi. Onlar da Mick'i.Hepsine yaşatacağı acıyı düşününce Mick çok kederlendi. Fotoğrafları fırlatıp atmak ve gördükleri hakkında sessiz kalmak da bir seçenekti ama bunun muhtemelen taşıyabileceği bir şey olmadığını zaten biliyordu. Bu iş cinayete, üstelik tüm bir ailenin cinayetine göz yummaya kadar gidiyorduve kanunu uygulayacağına yemin etmiş bir polis olması biryana, böyle bir şeyi yine de yapamazdı. Aynca, bu tehlikeliolurdu. Fotoğraflar yalan söylemiyorsa, Nicco Amca'nın açıkbir şekilde Lightfootlar'ın ölümüyle alakası vardı. Mick artık bunu biliyordu ve o da Mick'in bildiğini biliyordu ya dayakında öğrenecekti. Nicco Amca'nın yapabileceği en kolay,en akıllıca şey şahidi, yani Mick'i, öldürmek olurdu. Bunuyapar, daha doğrusu, yaptırır mıydı? Mick'i aileden birisi gibisevse dahi?Mick'in vardığı sonuç, öğrenmek için beklemenin düpedüz aptallık olacağıydı.Hal böyleyken, yapılacak ilk şey amiri Stan Curci'yi aramak olacaktı. Gözaltında silahlı bir soyguncu olduğunu ve bir an önce Deer Ridge Park tekne rampasında desteğe ihtiyacı olduğunu söyleyecekti. Diğer her şeyi yüz yüze bildirmek istiyordu.Plandaki ufak bir pürüz, bir telefona erişimi olmamasıydı. Şüphesizki hırsızda bir tane vardı ama Mick

onu boğuşarak

ele geçirmeyi başaramadığı sürece, kullanmasına izin vermezdi, özellikle de destek çağırdığından şüphelenirse. İskeleye yanaştıklarında büyük ihtimalle adamdan taksi çağırmakgibi bir şey yapmasını isteyebilirdi, tabii eğer bir taksiyi gecenin bir saatinde şehrin o kadar dışına gelmeye ikna edebilirse. Alternatif olarak, ihtiyaç halinde yürüyebilecekleri, DeerRidge İskelesi'nden bir buçuk kilometre ötede bütün geceaçık olan bir bar vardı. Böyle bir müessese yeni yılın ilk saatlerinde bile açık olmalıydı ve Mick orada kullanabileceği birtelefon bulacaktı. Sorun şuydu ki, oraya gittiklerinde yapmakistediği aramaları yapabilmesi için hırsızı başından savmasıgerekiyordu. Eh, muhtemelen adam erkekler tuvaletini kullanmak isteyecek, Mick de telefon etmek için sıvışacaktı. Yada bunun yerine, saçmalığa bir son verebilir, onu etkisiz halegetirebilir, kelepçeleyebilir, tutuklayabilir ve sonra telefonederdi. Daha önce yaptıkları kavgayı tekrarlamaya hevesli değildi ama gerekirse yapardı. Çok geçmeden bir şey hatırladı:Telefondan sonra olabilecek en iyi şey tam da parmaklarınınuçundaydı. Ona bakarak gülümsedi.Deer Ridge Park'a ne kadar kaldığını hesaplamaya çalışarak bir gözünü sudan ayırmadan, önündeki konsolun üzerindeki kıyıgemi arası telsize uzandı ve onu çalıştırdı. Aniden yükselen parazit sesi, yüzünü ekşitmesine sebep oldu: Bu şeyi düzelene kadar gizli tutmak kaçınılmazdı. Polislerintakip ettiği kanal frekansını hatırlamaya çalışarak paraziti gidermekiçin kadranı çevirdi ve mikrofonu kaldırdı.Ve amnda elinden kaptırdı.Etrafına bakınınca hırsızla göz göze geldi.

Ne halt ediyorsun sen? diye sordu hırsız

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro