Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

ÜA8


*******

Rüzgar???...

Hayat bi an için gözümde durmuştu..Şaşkınca bakıyordum elimdeki küçük kağıda...

Neyin kıskancından bahsediyordu?

Dişlerimi sıktım.Hala daha şaşkındım.Beni en çok şaşırtan ise Poyraz'ın sinirle kağıdı çöpe atmasıydı.

Odama girip sortumu ve askılımı çıkarttıp yerine pijamalarımı giydim.Saçlarımı tepeye topuz yapıp odamdan çıktım ve Poyraz'ın odasına yöneldim.Kapısının kulubuna götürdüm titreyen ve soğuk ellerimi.Neden girecegim ne yapacağım hiç bir fikrim yoktu.

Ona hissettiğim değişik duygular hakkında da bir fikrim yoktu.

Gerçi benim hic bir şey hakkında hiç bir fikrim yoktu...

Çok Gerizekalıyım dimi??

Kulubu yavaşça indirip  yine yavaş bi şekilde odasına adım attım.

İlk defa giriyordum ve kalbim yine iyi değildi..

Hatta hic iyi değildi.

Baya baya iyi değildi yani.Şuracıkta bayılsam yeri.

Onun kokusu hakimdi odasında..

Bende niye şaşırıyorsam.Yavaşça kapısını kapatıp odasını süzdüm.Odasındaki mavi gece lambası daha rahat görmemi sağlıyordu...

Çeşitli dosyaları,Kâğıtları, Kalemleri,Laptobu...hepsi çalışma masasında bir arada düzenli bir şekilde toplanmıştı. Siyah beyaz giysi dolabı ve geniş yatağı...Üzerinde yatan Poyraz..

Yine "sen nasıl bir insansın!!" diye düşünmeden gecemedim.

Baya üstsüz bir şekilde yatıyordu sırt üstü.Kollarını başının altında birleştirmiş gözleri kapalıydı..

Uyuyor muydu bilmiyorum..

Yanına yaklaştım...Her yaklaştığımda kusursuz kaslarını daha iyi görmeye başlıyordum.

Kalbim yerinden çıkacak gibiydi.Kasıklarıma doğru bi ağrı girince yüzümü buruşturdum.

Niye böyle oluyorum??

Odası soğuktu ve acayip rüzgar çıkmıştı.Perdesini çektim. Lacivert pikesini ellerimin arasın alıp cekiştiterek karnına kadar örttüm.

Üstüne doğru eğilirken bile nefesimi tutmustum.Onuna böyle yakın olmak nefesimi tutmama  ve kalbimin çalar saat gibi zırlamasına sebep oluyordu.Kıpırdandı hafifçe.Ellerimi çektim hemen.Yine de gözlerini açmayıp kafasını sola doğru çevirdi..

Derin bir nefes alıp rahatladım.

Hemen odasından çıkıp kendi odama girdim.Ellerimi arkama koyup kapıya sırtımı dayadım.

Uykusunda bile çatık ve asabi görünüyordu.

Her zaman öyleydi.

Yerine gelince tabi çatık kaşlıydı.

Dudağımı dişliye dişleye yatağıma girdim.Pikemi üstüme örtüp elimi yanağımın altına koydum...Nasıl uyuyacağım bilmiyorum..

Onun odasına girmekle hata mı yaptım onu da bilmiyorum..

Lanet olsun ben neyi biliyorum??!!

"Kendimden nefret ediyorum" diye mırıldanmaya başladım.Poyraz gelince kendimden nefret etmeye başladım...

O bana yaklaşmamalıydı.Ondan uzak durmalıydım...Aksi takdirde ona aşık olmaktan korkuyorum.

Aşık olursam...Ondan Vazgeçmem biraz zor olurdu...

Üvey Abim kabul ediyorum...Ama..

Lanet olsun ki yine hic bir şey bilmiyorum...

Ben uyumalıyım.Evet evet.Uyumalıyım kesinlikle...

Gözlerimi kapadım.Kapadigim an göz bebeklerime inanılmaz bir ateş baskısı olmustu..Çünkü gözümü kırpmadan onu düşünmüştüm..Ve artık buna bir son vermeliydim.

***************************

Uyuşmuş kolumu başımın üstünden çekerek acıyla inledim.Bu sırada da yeni bir güne daha başlamıştım...Gözlerimi kısarak yataktan doğruldum ve yutkundum.Saat??

10:5

İyi.Daha zamanım var.Ayağa kalkıp belimin  ağrısına bir kere daha inledim..

Yaşlanıyormuyum ne.?

Banyoma girdim.Duşumun ardından dolabımın karşısına geçip Beyaz önü dantel işlemeli kalın askılı yazlık salaş mini çokta kısa olmayan elbisemi üzerime geçirdim.Dizlerimin üstündeydi ama çokta kısa değildi.Genellikle ince ayrıntılara bile çok takılan bir kızım..Bu yüzden böyle şeylere çok ilgimi veririm...

Elbiseye uygun babatlerimi de giyip Saçlarımı taramaya başladım.İki yana ortadan ayırıp ikisini de balık sırtı ördüm..

Yazlık elbiselere genellikle saç örgüsü yakıştırıyordum...

Gözlerime de eyeliner çektikten sonra bir kaç kitabımı da elime alıp aşağı indim.

Dersim azdı bu gün.2,3 gibi çıkardım herhalde.

Kahvaltı içerdeydi bu gün.Şaşırsamda bir şey demeyerek kitaplarımı sehpaya bıraktım.Ardından sofraya oturdum. Mümkünse Poyraz'a bakmayacaktım.Şu anda görüş alanımda sadece Annem ve Yekta amca vardı."Tatile giriyorsunuz Denizcim.Yeni yıla hazırlanmayı düşünüyor musun??" dedi Yekta amca.Sürekli sofrada eğitimim hakkında konuşması canımı sıkmaya başlamıştı.

"İkinci senemde Bir hastanede görev yapacağım.Yarım dönemden sonra ise kısmetse iş hayatına atılacagım" dedim tek seferde.Biraz kafiyeli de olmuştu ama olsun.Yine de doğru bi cümle kullandım."Harika.Çok güzel." dedi gülümseyerek.Bende tebessüm ederek kahvaltıma döndüm..

Doyduğumu anladığımda ağzımı peceteyle silip ayaklandım."Acelem var biraz.Derse geç kalmayayım.Size afiyet olsun" Kitaplarımı sehpadan alırken Yekta amca "Allah zihin açıklığı versin kızım.İyi dersler" dedi.

İlkokul bebesi gibi bu ne ya..

"Sağol Yekta amca" dedim bende gülümseyerek.Zaten diyeceğim şey anca bu olurdu."Abinle gitmiyor musun canım??" dedi annem.

Niye onu karıştırıyorsun anne ya...

"Gerek yok anne.Kendim giderim." son bir gülüş daha yapıp evden ayrıldım.

Bu ne ya..Şoförüm sanki tövbe tövbe..

"Piştt Deniz!!"

"Baba??!?" Yok artık.Babamın burada  ne isi var!!!

"Gel gel!!" dedi kolumdan tutarak..Kuytu bir köşeye çekip aniden sarıldı bana. İşte özlemm...

Kollarımı sırtına yerleştirip baba kokusunu içime çektim..Özlemistim..

Onunla buluşuyordum işte.Kimse yoktu ve annem bile karşı koyamazdı buna."Seni çok özledim kızımmm"

Ah kızım deyişi bile beni benden almaya yetiyordu."B...bende seni çok özledim baba" uzun zamandır kuramadığım kelime "baba"

"Gitmeliyim" dedi benden ayrılıp.

"Nereye" dedim hemen.Daha yeni buluşmuştuk oysaki.Yanındaki bavula baktı.."Nereye gidiyorsun baba??" bavulu olduğu için uzak bir yere gidiyor olmalıydı."Yurt dışına.Bir süre buralarda olmayacağım.Seni de görmeden gitmek istemedim.Son defa bi kokunu çekmek için geldim."dedi ellerimi tutarak.Göz yaşlarım akmaya başlamıştı hemen.Gitmesini istemiyordum işte."Ağlama..Yine görüşecegız muhakkak.Yapma böyle lütfen.Üzme beni." son bir kez daha kollarımı boynuna doladım ve kokusunu içime çektim."Seni ne olursa olsun seviyorum baba.Ne olursa olsun.." daha sıkı kavradı belimi."Bende...bende seni çok seviyorum." ayrılıp kolundaki saate baktı. "Hadi ağlama artık.Bak.Uçağa yetişmem gerek.Bu yüzden gitmeliyim tamam mı?? -alnımdan öperek- beni hiç bir zaman unutma ben her zaman yüreğindeyim.Anlastik mi?.Oku hayatını kazan.Ve bu hayatta dik dur.Tek istediğim şey bu.Seni seviyorum.Hoşçakal"

Bavulunu kavradığı gibi arabasına yönelirken son bir defa arkasına baktı.El salladım.Ne yapayım?? Başka seçeneğim yoktu.

*******

Okula doğru yaklaşırken Simgeyle karşılaştım.Babamla görüştüğümü kısaca ona her şeyi anlattım."Babanla görüşmene sevindim Deniz.Ama gitmesi kötü olmuş." dedi omuzlarını silkerek."Niye yurt dışına gidiyor peki??" kollarını göğsünde birleştirdi ve ciddi tavrıyla gözlerime baktı."İş için herhalde."

"Bu arada.Rüzgar dün evime kadar çiçek yollamış.Karta da kıskanıyorum maviş bilmemne şeyler yazmış."

"Ohaaa...Çiçek mi yollamış!!! Ay inanmıyorum Deniz!!!"

"İnansan  iyi edersin çünkü böyle bir şey yaptı"

"Ben başından beridir biliyordum kızım Rüzgarın seni sevdiğini.Daha önceden bile bunu dile getirmiştim" dedi bilmiş tavrıyla.

Sınıfa girince Rüzgara baktım hemen."Çiçekleri sevmişsindir umarım" dedi gülerek.Muzipçe gülümseyip "Evet.Papatya sevdiğimi nereden biliyordun??" dedim.Kafasını kaşıyıp "Tahmin ettim.Ve tahminim de doğru çıkmış" dedi.

Çok güzel gülüyordu.Bunu bi açıklığa kavuşturalım bence.

Başımla onaylayıp tesekkur ettikten sonra yerime geçtim...

Hoca gelince gerekli eşyalarımı çıkartıp koyu renk tahta sıraya koydum...

Ve dersi dinlemeye başladım...

******************

Hiç ara vermeden sıkı bir şekilde dersimi çalışmaya devam ediyordum.Saat kaçtı ne zaman çıkacağım Umrumda değildi.Aksama kadar bile burada kalıp ders çalışmaya devam edebilirdim...

Diğer sayfaya geçip soruları okumaya başladım..Cevaplıyordum.Bilemediklerimi de defterimden bakıp öğreniyordum.Bazen kaçırdığım öğrenmedigim şeyler elbet oluyor.Ya bunu hocalara soruyordum ya da kaynaklardan öğreniyordum.

"Hadi Ders bitti çıkalım artık Deniz." Simge tepemde dikilmiş bana bakıyorken,kitaplarımı kapatıp esnedim...

Ammada çalışmışım ha..

"Deniz biraz konuşabilir miyiz??" Rüzgarın sesini duyunca kaşlarımı çattım."Seni dinliyorum" dedim ciddi bir şekilde.Ellerini cebine koyup "Özel" dedi Simgeye bakarak."Dışarıda konuşalım o zaman" diyerek ayağa kalktim."Simge sen bekleme istersen beni git" Şimdi çok konuşacağı tutar kızı bekletmeyelim.

Bahçeye çıkıp banklardan birine oturduk.Ona dönüp tek kaşımı kaldırdım ve diyeceği şeyi beklemeye başladım."Son zamanlarda aklımdan çıkmaz oldun!" dedi gülerek.

"Nasıl yani?"

"Rüyalarıma bile girdin Deniz.Nasıl bir kizsin sen!!"

"Sitem mi ediyorsun yoksa kızıyor musun pek anlamadım"

"Keşke seni hiç tanımasaymışım diyorum ama..Duygularım öyle demiyor"

Ah hayır yoksa beni seviyor mu??Umarım öyle değildir.

Elimi tuttu birden."Sana galiba aşık oldum ben!"

İyi b*k yedin!!

"Rüzgar..Ne diyorsun sen??!! Ben..ben seni bu zamana kadar seni hep arkadaşım olarak gördüm yani...Çok şaşırdım!"

"Ani olduğunu bende biliyorum.Günlerdir kafamı toparlamaya çalışıyorum ama olmuyor.İzin vermiyorsun Deniz."

"Bak ben yapamam anladın mı? Olmaz senle ben...olmaz.."

"Beni dinle.Sana hemen olalım demiyorum tamam mı?? Kafanı toparla ve düşün.Hazır olduğun zaman konuşabiliriz"

"İstemiyorum  diyorum anlamıyor musun??.Olmaz..Bana aşık olabilirsin ama ben istemiyorum Rüzgar anla beni!!"

Ayağa kalktım.Arkamın dönüp gidecekken kolumu sıkıca kavradı."Niye beni kendine aşık etmeyi basarabildin madem?? Niye? Beni kabul etmesen bile ben senden ayrılabilecegimi zannetmiyorum Deniz.Lütfen seni sevmeme izin ver..

"İzin falan vermiyorum!!" kolumu bir hışımla ondan kurtardım."Ben seni iyi birisi zannetmiştim.Arkadaş gibi olmuştun bana ama yanılmışım.Olmaz Rüzgar olmaz!!"

Yanından koşar adımlarımla uzaklaştım..

"**************

Eve varınca derin bir nefes aldım...
Sevgili edinmek falan istemiyordum ben.Okuyan kendi halinde geçinen bir kızım.Bu  zamana kadar hic kimseye aşık olmadım ve olacağımı da zannetmiyordum.

" hoşgeldin Deniz kızım " dedi fatma abla.Yine sıcak sesi insanının icine huzur veriyordu."Hoşbuldum" diyerek boynuna atladım.Şu an onu bile özlemistim."Kimler var evde??" elindeki el havlusunu bir kenara koydu."Annen evde yok.Az önce çıktı.Yekta bey de öyle.Poyraz bey bi ara eve uğradı üstünü değiştirip tekrar çıktı.Evde bizden ve senden başka kimse yok kızım " dedi muzipçe gülümseyerek."Tamam ben odamdayım" diyerek odama çıktım.

Poyraz bey yine gece  hayatına başlamıştır kesin.

Aman banane be ondan.!! Niye aklıma getiriyorum ki?

Duşa girip çıktım.Her zamanki gibi üzerime rahat kıyafetlerimi geçirdim.Dinlenmek için yatağıma uzanarak nefes alış verislerimi düzene sokmaya çalıştım.

Kahretsin!!! Onu fazlasıyla merak ediyorum..Acaba hangi kızın koynundadır diye düşünmeye başladım..

Hayır düşünmeye başlamadım bile...Ne yaparsa yapsın banane ondan?!!

Ayağa kalktim.Aşağı inerek mutfağa girdim...

Acıkmıştım.Bir şeyler yesem fena olmazdı..

Kendime soğuk sandiviçlerden birini yapıp miğdeme götürdüm..Meyve suyumu da içtikten sonra babamın bana en son buluştuğumuz anda bana verdiği kitabı elime alarak bahçeye çıktım.Hamağa  uzanıp okumaya başladım...

********************

"Burada mıydın sen??!"

Poyraz'ın sesini duyduğumda bir anlık için ona baktım..

Yorulmuş bir hali vardı.Ve üstündeki gömleği özensiz duruyordu.Yine anlamıştım altında kadın olduğunu.

İki parmağının arasında duran sigarasını dudaklarına götürdü.Uzunca çektikten sonra havaya doğru dumanı üfledi..

Tanrım bir insan evladına sigara bu kadar mı yakışır??!

"Dilini yuttun galiba.Neyse hava soğudu hadi kalk!"

"SANANE!! sen yutmuşsun zaten yutacağın kadar dilini."

Şu haline bak.

İgrenir bakışlarımı üzerinde geçirdim."Artik kiminle ne halt yediysen.." kitabımı kapattim ve oturur hale geldim."Beni kıskandın mı sen??"

"Ya bi git Poyraz.Ne kıskanacagım seni.Artık benden uzak dur tamam mı ?? Sadece uzak dur!!"

Sigarasını yine ağzına götürürken,hic bir şey olmamış gibi davranması yine damarıma basıyordu.

Bu ne rahatlık ya...

Yanından ayrılıp ilerlemeye başlayınca kolumdan tutarak beni durdurdu.

"Koca bir gün...bana asırlar gibi geliyor şirine biliyor musun? İşte o koca bir gün içinde,senden uzak duruyorum.Bırakta seni bu zamanlar göreyim..Bırakta seni beni ben yapan şeyi bulayım..."

Küçüğüm...Belkide ufacığım onun gözünde..Bir leblebi kadar belkide...

Doğru kararlar alamıyorum..Evet hala daha Küçüğüm... Bu adama "hayır" bile diyemiyorum.

"Geceleri üstümü örtecek kadar düşünüyorsun beni...Perdemi kapatmayıda..Şimdi söyle bana senden nasıl uzak durabilirim??"

Ne yani?? Onu örttüğüm an uyanık mıydı??

Lanet olsun ...Lanet Olsun...

Gözlerini kapadı.Bileğimdeki elini yavaşça elime doğru getirdi. "Uzak durmam.Duramam" diye fısıldadı bir an..

Sigarayla karışık okyanus kokusu...Hafif esen sıcak rüzgar sayesinde burnuma şölen yapıyordu adeta..

"Ama sen...Uyuyordun.." dedim duraklayarak...Hala daha gözleri kapalıydı.."Herkeze uyuyor gibi yaparım ama...Kalbim uyanıktır merak etme sen.."

Bu adama aşık olamayacağım.

"Yine uyuyor gibi yapsam,gelip tekrar üstümü örter misin?.O sıcak elin tam belime temas eder mi yine??"

Evet...O an..elim tenine değmisti..Onu bile hesaplamıştı.Hissetmişti.Yaşamıştı..

"Poyraz??!"

"Efendim??"

"Lütfen beni kendine daha fazla bağlama olur mu? Yalvaririm sana.Bırak elimi de gideyim."

Sigarasından son bir nefes daha çekip izmaritini yere attı.

Hayvan!! Bahçe kirleniyor çöpe atsana.."Bırakmak sözcüğü senin için ne kadar da basit şirine.Ama benim için çok zor biliyor musun?? Hadi git bakalım." diyerek zor da olsa elimi bıraktı.

Aslında benim için de çok zordu bırakmak.Sadece sarılmak..Ona tutunmak..

Elimi bıraktığı an....

Boşlukta süzülmeye başladım..Kalbimin durması an meselesiydi sanki.Her gece böyle konuşmak zorunda mıyız biz??Ya da ne bileyim.. Böyle duygusal anlar yaşamak..

Yutkundum...Sadece yutkundum."peki iyi g..geceler " titreyen o lanet sesime bir beddua da ben yaptım ve arkamı döndüm...

O an...Kolumdan tututup da "Gitme!!" diyerek bana sarılmasını bekledim...

Ama boşuna bekliyorum.İlerlemeye başladım..Ondan uzaklaştığım her dakika bana bi ölüm gibi gelmeye başlamıştı sanki..

Neler oluyor bana böyle??

****************

Yanan yanaklarıma soğuk su çarpıp odama geri döndüm...Duvara sırtımı dayadım.Yere oturup bacaklarımı kendime çekerek başımı da bacaklarıma gömdüm...

Şimdi düşün bakalım Deniz..

Bu adam her gece şifreli sözcükleriyle sana ne anlatmaya çalışıyor.?

Aklından hiç çıkarmadığin o Poyraz'ını  tekrar düşün bakalım..

Ona aşık falan değildim..

Belkide aşık....

Bilmiyorum her neyse.

O an gözlerimi ondan çekmedim.Baktım ona.Baktım baktım baktım...En sonunda bi kıvılcım çıktı yanaklarımda.Çünkü gözleri ejderha gibi ateş saçıyordu..Dokunduğu yerler ise...

Bir kez daha iç çektim...

Bağlanmak istemiyordum ona.

İçimden,şimdi kalkıp onun yanına gitmek,ve amacını sormak bağırmak istiyordum ama..Evde annem ve Yekta amca vardı..

O yüzden bunu yapamazdım.

Ayağa kalkıp yatağıma doğru ilerledim.En iyisi yeniden uykuya dalmak olacaktı..

Gözlerimi kapattim.Poyraz'ı rüyamda görmemek için dualar edip uykuya daldım..

******************

Vay be!!! Huv!! Parmaklarım  yorulasaya kadar bastım gazı yazdım...Umarım güzel olmuştur yine..

Bazı mesajlar geliyor özelden.Baktıkça mutlu oluyorum.Yazdıklarınız hoşuma gidiyor.Bunun için size ayrı bir şekilde tesekkur ederim.

Yeni bölümde görüşmek üzere...

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro