Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

ÜA72-

yukarıdaki resme iyi bakın lan :D kızları boşverin de,dişinin arasında kalan et parçan olayım Semih öl sen amk :DD

İyi okumlağğrr

Bu gün günlerden Semih mk :D

(Dikkat! küfür içerir)

''Bu sefer gerçekten her şey bitti Semih tamam mı bana bundan sonra hiç bir şekilde dokunmaya kalkışma.''

''Lan ben seni daha yatağa bile atmadım nasıl dokuncam?''

Otelin yemek yeme bölümünü inleten Esin ve Semih bütün dikkatleri üzerlerine çekerken korku içinde Poyraz'ın kolunun altına yerleştim.Poyraz oralı bile olmayıp diğer boşta kalan eliyle telefonuyla uğraşırken Gökhan ve Simge bende dahil kavgalarını sessizce dinliyorduk.

''Terbiyesiz ya...Ben senin bildiğin kızlardan değilim tamam mı!''

'' ben senin bildiğin kızlardan değilim mi? pipin mi var senin? Esin sen benle dalga mı geçiyon allasen!''

''Sus artık ya gerçekten batıyosun sus!'' Esin birden ellerini yüzüne götürüp yanımızdan ayrılırken Semih'e kızgın bakışlarımı yolladım.Kızı sıkça üzdüğü doğruydu.Ama yani bu kadarı da fazlaydı.Ya madem sevgili olmasını bilmiyorsun sevdiğine sahip çıkamıyorsun niye birliktesin.Kavga ettikleri sebep ise Esin Semih'in buradaki başka kızlara baktığını söylüyordu.

Simgeyle birbirimize bakakalırken Semih'in ''olmuyo yani cidden olmuyo.Ben o kızla ya-pa-mı-yo-rum.Her şeyi yanlış anlıyor.''

''Çünkü sen yanlışsın Semih.O baksırın kadar beyninle bi kızı bile alt edemiyorsun.'' Gökhan'nın söylediği cümlesinden sonra yeniden baksır kelimesi geçerken gözlerimi devirdim.

Baksır kadar taş düşsün başınıza!

Simge bana kalkmamız için kaş göz işareti yaparken başımı sallayıp Poyraz'ın yanağına sıkı bir öpücük bıraktım.O anda dudak balmımın parlak izi çıkarken avucumun içiyle silip ''Biz birazdan geliyoruz'' diye haber verdim.Başını sallarken masanın üzerinde duran büyük hasır şapkamı başıma yerleştirip ayağa kalktım. Poyraz'ın emri üzerine yine şort giyme hayallerim suya düşerken üzerime ayak bileklerime kadar uzanan beyaz bacağında yırtmacı olan bir elbise tercih ederken sırf yırtmacı var diye de bu üzerimdekini kabul etmediğini biliyordum.Yani ne diyeyim ben başka?

Allah bana hadi bunun adı Poyraz olsun diye bir odun vermiş Gerisini yak demiş..

Simge koluma girip elindeki patates tabağını bana doğru tutarken ''Neden aldın bunu?'' diye sordum.Benim bildiğim Simge patates kızartmasından nefret ederdi.''Esin bunu görünce dünyası bitiyor.Yerken tam bir gorile benziyor.Götüreyim de morali yerine gelsin kızın'' başımı sallayıp önüme döndüm ve Esin'i bulmak adına ilerlemeye başladık.

Dışarıya çıkarken sıcak güneş altında gözlerimi kısarak etrafımı taradım.Simge benden önce davranıp ''Hah bak orda hadi!'' diye seslenirken gösterdiği yere baktım.Havuza ayaklarını sokmuş dalgınca oturuyordu.

Yanına hızlı adımlarla yaklaşırken yanına varır varmaz eteklerimi tutup diz kapaklarımın üzerine kadar çektim ve onun gibi bende havuz kenarına oturarak ayaklarımı soktum.Ayaklarım ve bacaklarım derin bir soğukluk içindeyken hafifçe havuzun içinde hareket ettirip rahatlamaya çalıştım..

"Cancağzım naber ya bizi beklemeden çekip gittin" dedim ve elimi omzuna yerleştirdim. Dalgın olsa bile kulağı bizdeydi."E yani.İnsan bi yürüyün kızlar beraber gidelim der yani" deyip bizim gibi aynı pozisyonu aldı Simge.

"Onu artık hayatımda istemiyorum anladınız mı ne hali varsa görsün"

"O da öyle demişti zaten" diyen Simeye uyarıcı bir şekilde öksürüp elinden patates tabağını alarak Esin'e doğru tuttum.Gözleri görür görmez elimden hayvanca alıp yerken Simge bana 'ben sana demiştim' bakışlarını yolladı.

Sevmek ne kelime.Patates kızartmasına aşık.

"Manyak ya! Ruh hastası pislik köpek! Buradaki tanga giymiş kızlara bakarken iyi sonra bana gelince Bon bokmodom!! Nah bakmadın!" bir kaç kere ağlamaktan hıçkırıp patatesleri ağzına tıktığında "Onun yüzünden depresyona girecek kız değilim ben! Bi de pipin mi var senin diyo!"

"E kızım sen de bilmez misin Semih'in beyni hep belden aşağı işlediğini. Sen ben senin bildiğin kızlardan değilim deyince o da öyle deyiverdi takma kafana" Simgeye hak vererek başımı salladım.Poyraz'ın dediği gibi Semih'in aklı donu kadardı.Yine fesatlılığa bağlayıp bi ben göremedim diycem ama olsundu.

''Ağlayıp durma artık'' diye çıkıştım.Yaz gününe göz yaşları güneşten dolayı yüzünü yakacaktı.Göz yaşları tuzlu bir yapıya sahip oldukları için güneşte de e haliyle yüzünü yakardı.

''Aynen ağlama artık.Unuttun mu biz Denize ne giydirecektik? Sabahtan beridir plan yapıyoruz Esin unutmuş olmazsın herhalde dimi?''

''Ne planı? Ne giydireceksiniz bana? '' ikisininde suratlarına soru sorar bir vaziyette baktım.Yüzlerindeki piçimsi gülümsemeleri beni yavaştan korkutmaya ve aklıma olmadık fikirler getirtmişti.Ama onların zihninden ne fesatlıkların geçtiğini anlar anlamaz başımı iki yana salladım.

Hayır!!

******************

''Ya kızım hasta mısınız siz ya ben bu iç çamaşırları nasıl giyeyim!'' neredeyse bi bavul gelecek takım iç çamaşırlarını önüme bir dağ misali dökerlerken gözlerim iki karış açılmıştı.''Kızım asıl sen hasta mısın Victoria Secret lan bunlar para verdik biz bunlara.Valla evlendikten sonra enişteye giycen bizde adet öyledir.'' Diyen Esin'e sinir olmuş,ayağa kalkıp üzerine atlamıştım.''Lan hamileyim ben hamile nasıl giyerim ben bunları salak mısınız siz.!?''

Yarısından çoğu jartiyerdi zaten.

Simge beni Esin'den ayırmaya çalışırken Esin aksine sırıtıyordu hala.Buna karşın daha da sinirlenerek ''Bak hala gülüyo!!''diye bağırdım odanın içinde.Yani karnım oldukça şişti ben bu belden bağlamalı jartiyerleri nasıl giyerdim? üstelik o gece Poyraz'la ilişkiye girmemiz imkansızken..

''Ya olsun Deniz.En azından güzel görünmeye çalış.Bebek olsa ne yazar.Sanki o gece sevişeceğinizi bilmiyoruz biz.'' Belimden kavramış Simge'nin elini ısırarak geri çekildim.''Giymiycem.Benim var iç çamaşırlarım''

''Ama hepsi siyah ve sade.Kızım madem jartiyer giymiyon normallerini dene.Valla ben olsam ben giycem çok güzeller.Senin bedenine göre aldık zaten.Ya en azından bi dene.Bi görelim''

''Bakıyorum Çok meraklısın Simge'' ayrıca denesem odaya Poyraz'ın girme ihtimali bile yüksekti.

''Çok abaza olduğumu kabul ediyorum ama lütfen dene ve giy.Sadece bir geceliğine lüüütfenn..'' hayatımda ilk defa bu kadar zor durumda kalmamıştım.Esinin bana yalvaran bakışları,Simgenin bana attığı köpek bakışlarını saymazsak eğer her an pes edip giymek üzereydim.

Ki öyle yaptım.

Oflayarak yere eğildim ve elime ilk gelen bir kaç iç çamaşırını aldım.Sevinip birbirlerine sarılırlarken gözlerimi en ağır şekilde devirip banyoya geçtim ve üzerimdekileri çıkarttım.

(Giydiği iç camasirlarina iyi bakın.Yazılı sorulardan çıkacak sjsjs"

İlk önce ince ipli askıları siyah olanını giydiğimde göğüs aramın tam altında siyah bir kurdelası vardı.(1.resim) kızların karşısına böyle nasıl çıkarım diye aynada kendime aval aval bakarken kabarık olan karnımı görür görmez gülümsedim.

'Benim Meriçim kesin mavi gözlü olucak.' diye geçistirdim içimden. "Baban gibi odun ve kıskanç olma sen tamam mı annecim?" aynanın karşısında salakça karnımı okşarken kapının iki kere tıklatılmasıyla birlikte Simge "kızım hadi tuvalet deliğine mi düştün ya!" diye haykırışını duydum. Bu kadar niye merak ediyorlar anlamıyorum.Hani yani bi an Simgenin benden hoşlandığını düşünecektim.

Düşüncelerime sıçasalar..

"Geldim be ay!!" kapıyı açtığım anda karşılarına çıkarken gözlerinin irileştiğini gördüğüm zaman kapının arkasına saklandım.Hayır yani anlamıyorum cok kotu mü durmuştu?

Esin kıkırdayıp "Enişte seni böyle görse var ya hamilesin demez yapar valla" dedi avuç içini sallayıp.Ona doğru koşturup fesat arkadaşımın saçını çekerken onu yatağa yatırıp üzerine çıkarak boğazını sıkmaya başladım."Kızım öldürürüm seni! Ne diyosun ya sen!-" sözümü kesen Simge'nin güçlü bir şekilde öksürmesi olurken Esin'nin boğazını bırakıp azarlamak için Simgeye dönmüştüm ki o kahve gözleri görmemle tüm beyin hüclerim tozla kül olup gitti.

Esin'nin üstünden utanarak kalktığımda Simge parmağını ısırıp yere bakarak gülümsüyor Esin ise hala daha boynunu tutuyordu.

Poyraz beni baştan aşağı süzerken yutkundugunu belli eden adem elması şaha kalkmış ve inmişti.Zoraki bir şekilde gülümseyip ellerimi arkamda kavuşturduğumda ayak baş parmağımı halıya sürtüp ona yenide baktım.Normalde benim şu an topuklarımı popoma vura vura banyoya girmem lazımdı ama karımcalanan vücudum buna izin vermiyormus gibiydi.

Pilim bitti benim.Pil takın bana.

"Oh my Allah!!" diye söylendi Poyraz bir kere daha.En çok yoğunlaşan gözleri bacaklarımda kala kalırken Simge'nin Poyraz'ı omuzlarından ittirmesi sonucu yerimden olmuştum.Simgenin tiz çığlığı ve Poyraz'ı bi hayvan gibi ittirişi beni olduğundan daha da korkutmuştu. Araya Poyraz'ın da meşhur küfürleri girerken kapıdan daha uzaklaşmadan elime hemen yataktaki beyaz yastığı alıp bel hizama koydum ve biraz da olsa kapatmaya çalıştım.

Ben demiştim ama.Poyraz mutlaka odaya girecek ve beni bu şekil görecekti.Zaten imkanı yoktu beni böyle görememesi.Utanç duymamla beraber başımı yere eğerken Simge'nin kapıyı kapatıp da yanımıza gelmesi onun da benden ötürü sonu gelmesi demekti.Herşeyin sorumlusu oydu.

Tek ayağımla yatağa çıkıp öbürkü taraftan Simge'nin yanına doğru atladım ve ''Her şey senin yüzünden oldu lan! Adam gördü işte beni oldu mu ? iyi mi şimdi bu yaptığınız!''

''Aman be kızım görsün nolucak.Valla aslan akşam avını yakalayacak uyandırayım'' deyince Hızla Esin'e döndüm.Derin bir nefes alıp yatağın bir kenarına otururken burada boşuna dil döktüğümü anladım.Amacım Poyraz'ı memnun etmekti tabi.Ama bu kadar iç çamaşırı...ne bileyim fazlaydı.Bana göre.Benim gibi bi kıza hemde.''Hadi diyerlerini de dene bi karar alalım onu giy.'' hala daha kendi kafasının dikine giden Simeye yeniden öldürücü bir bakış attım ve ayağa kalkarak banyoya girdim.Bilerek sert bir şekilde kapıyı kapatırken arkamdan sessizce mırıldandıklarını duyar gibiydim.

Gıybetçiler..

******************

''Valla bak artık bu son.Yoruldum ya!'' kapıyı açıp yeniden dışarı çıkarken ayakta durmaya ne halim kalmıştı ne de gücüm.Yük taşıyorum ben burada beni niye bu kadar yoruyorlar anlamıyorum.İnsan bi hiç olmazsa acır bana ya.

En son denediğim şey ise yine ince askılı toz pembe renginde bir şeydi işte.(4.resim)

Omzumu kapıya dayarken kollarımı göğsümde birleştirip ikisine baktım.Bence birisinde karar kılıp aşağı inmekti.

Poyraz'ı özledim ben ayol.

''Kesinlikle bu!''

''Bence de kesinlikle bu''

Nihayet der gibi başımı salladım ve içeri yeniden girip iç çamaşırlarımı çıkararak uzun elbisemi ardından parmak arası terliklerimi giyip saçlarımı gevşek bir şekilde ördüm.Neredeyse günün yarısını odada kapalı bir şekilde durmuştum ve artık deniz havasını almam için elimden ne geliyorsa yapardım.

Deniz.Bir adet de ben Deniz.Sonra Poyraz.Sonra doğmamış ama kalbinin atışlarını hissettiğim çocuğumuz.Ve ayaklarımı gömmek istediğim kum.Poyraz'ın elini tutmak.Güneşin yakıcı sıcaklığını hissetmek.Benden mutlusu yoktu işte.

Kapıyı yeniden açıp dışarı çıktım ve ikisine bakarak ''Yine de teşekkür ederim.Ben gidiyorum.'' eteğimi havalı bir şekilde savurup odadan çıkarken karşımda duran Asansöre doğru ilerledim.Düğmelerine bakarken ne yalan söyleyeyim hiç bir şey anlamamıştım.

Tamam yani ingiliççe ama sonunda hep 'o' harfleri vardı.

Omuz silkip arkamı döndüm ve merdivenlerin olduğu yöne ilerledim.

Merdivenleri birer ikişer inerken çantamdan çıkardığım telefonumu Poyraz'ın numarasına girerek kulağıma dayadım.Nerede olduğunu bilmem lazımdı.Telefonu açtığı anda ben merdivenleri bitirirken söze o atlayıp ''Efendim sütyenini yediğim'' demesiyle yanaklarımın bile buradan kızardığını hissetmeye başlamıştım.

Tamam şimdi beni öyle gördü ya dalga geçmek için harika bir sebep buldu.

Gözlerimi o görmese de devirip ''Nerdesin?'' dedim bezmişçesine.''Otelin arka tarafındayım gel'' deyince ''Tamam'' deyip telefonu kapattım.

Bir kaç dakika sonra dediği yere çıkınca beni büyük bir cafe karşılamıştı.Cafede çalan yabancı hareketli bir müzik eşliğinde büstte oynayan kızlar dikkatimi çekerken tam çaprazımda duran üstü çıplak altında siyah mayosu bulunan Poyraz bacaklarını açmış tek başına sigarasını içiyordu.Bu haline hayranlıkla bakmaya başlarken,kaslarına bakmayı sonraya erteleyip yanına doğru ilerledim.Sigarasının dumanını ağzından büyük bir iştahla verirken yanına oturur oturmaz masaya doğru eğilip sigara izmaritini kül tablasına bastırmıştı.

''ilk gördüğümü giymeni istiyorum''

''Ha?'' anlamamıştım.Ya da anlamak istemiyorum.

''Sen ne olduğunu çok iyi biliyorsun'' deyince etrafıma bir kaç dakika boyunca tedirgin bir şekilde baktım.Evet ben ne olduğunu çok iyi biliyordum ama nedense içimden bilmek içimden gelmiyordu yani.Poyraz'ın hatta Esin'nin üstünde olduğumu görmesi büyük bir rezillikti.Ama benim aptal arkadaşlarımın da kapıyı kilitlememe özürlülüğü vardı biliyorum.

Konu değiştirmek adına masa da duran tabak dolusu kurabiyelere bakıp bir tane aldığım gibi ısırdım.''Ne bu?'' diye sordum gözlerine bakarak.Gerçekten lezzetliydi.''Bana göre sadece kurabiye ama ismi anzak bisküvisiymiş.Yulaf ve hindistan cevizi mi ne varmış içinde'' deyip umursamaz bakışlarını bana bakarak değerlendirdi.Başımı sallayıp son lokmayı da ağzıma atarken baş parmaklarımı yalayıp ''Bence kalkmalıyız'' dedim.Gözleri parmaklarımdan dudaklarıma gidip gelirken ben sadece gözlerine bakıyordum.

Ve şu an amacının ne olduğunu bilmiyorum.

Büyük bir iç geçirip ''bence de kalkmalıyız'' deyince birlikte kalkıp elimi sıkıca tutmuştu.

*****************

''Nereye gittiğimiz hakkında bir fikrin varmı?'' diye sorduğumda başımı omzuna dayamıştım.Ben beline sarılı o kolunu omzuma atmış ayaklarımıza vuran soğuk su tüm stresimi üzerimden alıp gitmiş gibiydi.Güneş henüz batmaya hazırken büyük bir kızıllığa bürünmüş ve biraz da olsa sıcaklığın yerinde büyük bir esintiye kavuşturmuştu.''Bi fikrim var ki seni götürüyorum dimi?'' dediğinde pişmanlıkla başımı salladım.Benimkisi de sorumuydu allah aşkına.

''Sanırım burada gözlerini kapatmam gerekecek'' dediğinde benden ayrılmış ve arkama geçip elleriyle gözlerimi kapamıştı.Göstereceği şeyi merakla beklerken ''İlerle'' demesiyle yavaş adımlarımla yürümeye başlamıştım.Gözlerimi kapatmasıyla kendimle büyük bir karanlıkta mücadele vermeye başlamıştım.

Bir kaç dakika boyunca yürüdüm.Gözlerim kapalı.Arkamda bulunan Poyraz'la birlikte.Kalbimin atış hızlarını vücudumda saniyelik hissederken,durduk yere gülümsedim.Ayağıma ulaşan bir su yoktu.Ama serin bir esinti de rüzgarını eksik etmiyordu benden.

Ellerini yavaşça gevşetirken gözlerimi açtığım anda bir kaç saniyelik bulanık görsemde gözlerimi ovuşturup karşımdaki beyazlara bürünmüş çardakta takılı kaldı.Çardağa uzanan beyaz taşlarla bir yol yapılmış ve her iki tarafında da modern sandalye ve masalarla doldurulmuştu.Çardaktan sarkan perdeler rüzgarın sayesinde uçuşurken Poyraz'a bakarak gülümsedim.

İstediğim buydu.Sakin deniz kenarında huzurlu bir evlilik.Ve sonsuza kadar birlikte olduğumuza yemin ettiğimiz ''Evet'' nidaları.

Hiç durmadan Poyraz'ın boynuna atlarken belimden kavradığı gibi havaya kaldırmıştı beni.Dizlerim otomatikman yukarıya kıvrılırken boynuna uzun sayılabilecek bir öpücük bırakıp;

''Seni seviyorum be adam..!'' diye mırıldandım hemen.

Yere ayak basarken beline doladım kollarımı ve suratına baktım.Gülümsediği anda dünyam ve gökkuşağımın renkleri tazelenirken ellerini yanaklarıma yerleştirip dudaklarıma sıcak bir öpücük bırakmıştı.

''Sen aklıma gelince Ben kendime gelemiyorum güzelim ne diyosun sen''

Yine koca bir gün yine asırlarla bitmez bi gün..Mutlu sonla bitmişti.

Bizim hiç bir zaman kötü sonumuz olmamıştı.


**********#**#

İnstagram = Uvey_abim.

Okuyun!

Üvey abimin yeni versiyonunu çıkardım.Karakterler aynı.Bu sefer kitabının adı A.R.A.S değilde P.O.Y.R.A.Z olarak yaptım.O kitapta bu sefer Deniz babasıyla birlikte Poyraz ise annesiyle birlikte olucak.İş adamı falan ünlülük geride bıraktım.Şimdi ise en başından başlıyoruz.Yani yeni bir aşka.Deniz eskisi gibi saf olmayacak.Aksine eğlenceli sert ve akıllı birisi olucak.Siz benim kitabımın karakterlerini hep Deniz ve Poyraz olarak tanıdınız.Bu yüzden isimlerde pek bi değişiklik yapmadım. Ama isimlerini değiştirmemi istiyorsanız yeniden düzenlemeye alırım.Bu bölümden sonrası FINAL

Ama özel bölüm yazacağım merak etmeyin.

Yeni bölümde görüşmek üzere.

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro