ÜA6-
Medya Ulaş ve Simge
*****
Yüzüme vuran nefesi bile beni kasıp kavurmaya yetiyordu. Gözlerim kapalıydı hala.Bakacak mıydım yüzüne..gözlerine..Açtım gözlerimi ve başımı havaya kaldırıp kahverengi gözlerine baktım..Deli cesaretim yüzündendi her şey.O bana bakıyordu ben ona..Ne olacaktı şimdi.."lütfen bana bakmaktan çekinme sevgili kardeşim.Ölmüyorsun"..aslında ölüyorum.Senin gözlerine bakınca ölecek gibi oluyorum...
Boş bir yere bakıp elimi çektim."İyi geceler" arkamı dönüp yatağıma yöneldim.İçine girerek Pikemi üstüme örttüm.Gözlerimi kapatıp "Giderken de Işığı kapatıver" dedim.Aydınlık ortamda asla uyuyamazdım.Sırıttığını hisseder gibiydim."Sana da iyi geceler saf.." safın ne anlama geldiğini artık bildiğim için gözlerimi açmadan gülümsedim.
Işığı kapatıp odamdan çıkarken bende tamamen yorgunluğuma verip uykuma daldım..
***********************
Bu gün fakülteye gitmeyecegimden 12'ye kadar uyudum.Kafamı toparlamış zinde gibi hissediyordum kendimi ama bedenim hala güçlü bir savaşın içindeydi.Bu yüzden biraz daha yatakta kalarak esnedim ve dogruldum.Annem muhtemelen işteydi.Yekta amca da öyle.Ama Poyraz belli değildi.Bazen evde kalıp hiç gitmiyor bazen öğleye kadar benimle birlikte oluyor bazen de hiç görünürlerde olmuyordu.
Gece hayatı vardı.Onu ilk aradığımda nefes nefese olması ve ardından kadının çığlık sesi..bunlar zaten geçerli bir sebepti.Odamın kapısı iki kere tıklatılırken Poyraz mı diye düşündüm."Evet!" diye seslendigimde düşüncelerim beni hayal kırıklığına uğratmıştı.İçeri giren Fatma hanımdı.
"Deniz kuzucum kalkmamışsın daha.Öğlen oldu neredeyse" Temiz iç çamaşırlarımı dolabıma yerleştirmeye başladı."Of boşver sen beni.Evde kimler var şu an??" yatağıma sinerek Fatma ablanın vereceği cevabı beklemeye başladım..
Doğrulup bana döndü. "Poyraz bey vardı kahvaltısını yapıp çıktı" dedi
Demek gitmişti. "Annemler evde mi peki??" emin olmak adına bir daha sormuştum."Hayır onlar Poyraz beyden önce çıkmıştılar" rahatlamış bir şekile başımı yastığa geri koydum."Poyraz bey erken çıkacağını söyledi.3 saate kadar evde olur."
Bunu öğrendiğim iyi olmuştu...Yataktan kalkıp banyoya yöneldim hemen.Ellerimi yüzümü yıkayıp tuvalet ihtiyacımı da giderdikten sonra odama geri döndüm.Pijamalarımı çıkartmayarak saçlarımı yeniden tepeye toplayıp hafif akmış eyelinerımı sildim.
Doğal halim daha güzeldi.
Aşağı indim.Orta tezgaha hazırlanmış kahvaltılıklara baktım. İştahım kabarmıştı zaten."Yine Ender hanımın kesin emri yavrum.Mutlaka yapacak dedi"
Harbi kadın kaya gibi sert ama sonuçta Anne yüreği bu dayanamaz.Oturup bir güzel Kahvaltımı yapmaya başladım.
Hepsini iştahla bitirirken geriye yaslandım..."Ellerinize sağlık" dedim ikisine bakarak."afiyet olsun " kızım dedi Hafize abla.Ayağa kalkıp odama çıktım.Sabah sporu olarak yüzmeyi seçerek dolabımda siyah takım bikinimi çıkarttım.Ardından da havlumu...
Bikinimi üstüme geçirerek Saçlarımı saldım ve koyu bir beşiktaşlı olarak kara kartallı havlumu bedenime sardım.Güneş gözlüğümle birlikte aşağı havuza indim.Sadece bir şenzlong varken havlumu çıkarttıp güzelce üzerine serdim.Gözluklerimi de çıkartıp suya balıklama atladım..suyun derinliklerine kafamı batırırken bacaklarım ve kollarım sayesinde ilerlemeye başladım....
Soğuktu su ama benim için güzeldi..Gözlerimi suyun altında açıp hayata mavi olarak baktım..Hala daha kulaç atarak karşı tarafa doğru ilerliyordum...Yoruluyorum ama bu benim için bir zevk haline gelmişti...
Bir kaç tur yüzdükten sonra kafamı tekrar batırıp çıkardım ve ıslak Saçlarımı iki elimle geriye doğru attım...Aynı anda da gözlerimi açtım.Biraz da yüz üstü yüzerek Kollarımı ters bir şekilde suya batırıp çıkartmaya başladım..
Harika bir yüzücüyümdür..
Babam sayesinde..Yüzmeyi bu havuzda babamdan öğrenmiştim..Çok zor öğrendim.Senelerimi bile buna harcamıştım.Ama en sonunda profesyonel bir yüzücü olmuştum...
Hatta yarışmalara bile katılmışlığım vardır...son bir tur daha yüz üstü kulaç atıp dogruldum ve merdivenlerden çıkmaya başladım..
O anda bir alkış sesi duymuştum..
Poyraz...
"Sandığım kadar güzel yüzüyorsun maviş" vücuduma bakıp gülümsemesi genişlerken yine sapık demeden geçemeyeceğim sanırım.
Normal askılı siyah bikini işte..
"O bikinine bakmıyor ki vücuduna bakıyor Deniz!!"
Saçlarımın suyunu akıtırken bana değil vücuduma bakmaya hala daha devam ediyordu..."Beni çok süzdün bakıyorum " eğilip havlumu alırken yumruklarını sıktığını gördüm.
Piç herif!!
Hemen havlumu bedenime sarıp oturdum.
Sıkıyorsa şimdi baksın hadi bakalım. "Sen Beşiktaşlı misin??"
"Evet nolmus ki??"
"Maç seviyorsun yani"
"Hemde nasıl..Geçen galatasarayla maçları vardı.Ricardo Quaresma bi çaktı gölü uff hastasıyız dede..."
Ağzı açık bir şekilde bana bakıyordu."Neden bu kadar şaşırdın??"
"Gerçekten bunları söyleyen sen misin??"
"Evet noldu ki??"
"Benim bildiğim kızlar futbolun kelime anlamını bile bilmez"
"Ama ben senin bildiğin kızlardan değilim sevgili abicim" ayağa kalkıp karşısına dikildim.
Artik şu utangaç huyumu yenmenin vakti geldi diye düşünüyorum."Hoşçakal kardeşim"
Yanından ayrılırken kolumu tuttu."Kardeşim??" başımı olumlu yönde sallarken "Evet kardeşimsin." dedim.
Tek kaşını kaldırıp güçlü bir kahkaha patlattı.Ardından elini havluma götürüp hızla çekti ve bir hışımla havuza ittirdi beni..
Bu durumdada havuza, yüz üstü düşmüş bulunmaktayım...
Yüzeye çıkıp gözlerimi açtığımda sesli bir şekilde güldüğünü gördüm."ağzımı bozmak gibi olmasın ama.." ardından bağırarak "NE BOKUMA ATIYON LAN BENİ HAVUZA!!"
Ne Biçim kafiye yaptım ama.
"Düzgün konuş!!"
"SANANE?!?"
manyak herif!! Merdivenlerden çıkıp saçımı bir kere daha elimle sıktırttım ve havlumu tekrar bedenime sardım...Ona bile bakmadan arkamda bırakıp eve doğru ilerledim...
Hatsiz...
Duştan çıktıktan sonra normal dar kot pantolon beyaz kısa kollu bluzumu giydikten sonra spor ayakkabılarımla birlikte aşağı indim.Islak Saçlarımı kurutmadan tepeye topuz yapıp mutfağa geçtim..
"Deniz sen okulda değil miydin??"
Annem bar taburelerine oturmuş karşısında da Hafize abla oturuyordu
Ne ara geldi bu kadın yahu.."Şey anne..."elimi kafama götürdüm hemen.."Dersi yokmuş.Hem sınıfı eylemlere katılmış "Dedi Poyraz.Yanıma yaklaşıp elini belime sardı yine." Ne eylemiyimiş bu??" Annem ciddiyetle arkasına yaslandı..
Her şeyi sorup durma anne ya.."Ne bileyim anne işte.." gözlerini devirip "İyi.Ne olursa olsun katılmaman doğru olmuş.Otur evinde daha iyi" Allahım sana şükürler olsun.Abiciğim kurtardı beni.."Neyse ben çalışma odamdayim.Bir şey olursa gelirsiniz yanıma." Annem kalkıp giderken başımı hızlı bir şekilde sallamaya başladım..
Çok mutluydum şu an anlatamam...Hafize ablada çıkınca kollarimi Poyrazın boynuna dolayarak parmak uçlarımda yükseldim ve sarıldım."çok tesekkur ederim çok tesekkur ederim.." kollarını belime dolayıp kendine çektiğinde ayrıldım. Odama yönelecekken kolumu tuttu."Dur bakalım Deniz hanım.Hayatını kurtardım.Kuru kuruya tesekkur edip yanımdan kolayca ayrılamazsın"
Ne istiyordu yine.Sarıldım ya..
"Sarıldım ya Poyraz.."
Sırıtıp "Evet" dedi..
"Eee daha ne istiyosun?"
"Bir kere daha sarılmanı ve hemen ayrılmamanı istiyorum"
Utangaçlığım hatsafa olmuştu yine."Ya ama..." kollarını bedenime dolayınca sözümü de böylelikle kesmiş oldum..
Gözlerimi kapadım ve bu anın bir an önce bitmesini bekledim.Burnunu saçlarıma götürdü..
Yavaş ol adamım...
"Heyy tamam artık yeter bu kadar!"
Kendimi geriye çekip ondan ayrıldım.Hala daha gözleri kapalıydı..Onu duygularıyla yalnız bırakmak adına odama çıktım... Yatağıma sırt üstü yattım ve Ona olan yakınlığımı düşündüm...Hem rahatsız olduğumdan hemde kalbimin iyi olmadığından ayrılmıştım..
Evet kalbim iyi değildi...
Sürekli bana değişik duyguları tattırıyordu..Acı ,şefkat,kararsızlık.
Daha vardı ama, bu saydıklarım sadece bir kaçıydı...
Tanrım!! aklıma geldikçe deliriyorum..
Kokusu çok güzeldi.Saçları,gözleri..çok güzeldi..
Ama ona yakın olmak beni...ne bileyim işte rahatsız ediyordu..Oysa o bana hangi duygularla hangi hislerle bakıyordu..
Zaten ona sarılmam baştan rezillikti.Ama bir yönden haklı.Beni yalan söylemekten kurtardı.Sarılmak ve teşekkür etmek normal bir şey bence...Ama o bunu başka bir yöne çekiyordu..
Sapıklık!!
Evet sapıklık.Adamın ruhunda var sapıklık..
"Gece hayatı olan birisinden bahsediyoruz Deniz..Sende niye bu kadar öneme alıyorsun ki??"
Doğru.Poyraz gibi birisinden olabilecek bir şey zaten..Ondan utanıyorum ya zaten..Bana yanlış bir şey yapmasından korkuyorum..
Bu yakınlığımızı unutarak dogruldum ve elimi çalan telefonuma yönlendirdim..
Simge Arıyor...
Yeşil simgeye basıp kulağıma götürdüm..
"Efendim kankacım napiyosun??"
"İyi be nolsun.Teneffüsteyim canım sıkıldı bi arayayım dedim"
"İyi yapmışsın"
"Aslında iyi oldu gelmemen.Dersler çok sıkıcı.Hocaların da yarısı yok zaten."
"E bize gel.Madem hocaların yarısı yok. Ulaş'ı da al gel bizim eve."
"Ay bilemedim ki simdi.Şu son derse de gireyim Ulaş'ı da alıp gelirim olur mu??"
"Harika olur.Bekliyorum ha mutlaka gelin.."
"Tamam bebeğim."
"Ha Simge dur kapatma.Şey dicem ben sana.Sen bize geleceğin için Ulaş'a da tembih et.Ben bu gün fakülteye gelmediğim için anneme yakalandım.Sevgili abicigimde beni kurtararak Bizim sınıf eylemde olduğunu söyledi.Yani annem sorarsa evet diyin.Ulaş'a da söyle mutlaka unutma"
"Tamam kardişim.O iş bende merak etme sen"
"İyi hadi bay bay"
"Bayss"
Gülerek telefonu kapattim.
Çalışma masama doğru ilerleyip Tıp kitaplarımı alarak ders çalışmaya başladım...
************************
102 soru cevapladıktan sonra beynimin yandığını hissettim ve bilgi hazinelerimi kapatarak üst üste koydum.
Mutfağa inip bir kaç abur cuburu kucağıma alarak odama çıktım ve hepsini yere attım..
Ulaş ve Simge benim neredeyse çocukluk arkadaşlarım olduğu için genellikle ortaokul lise çağlarında yere oturup abur cuburun dibini boylardık..Sohbetle bile onca cipsin, kolanın, çikolataların nasıl bittiğini Anlamazdık..
Biz böyleydik işte..
Simgeyle küçükken,bizim evin önünde ip atlardık..Ulaş ise bizim ip ağladığımızı görür "Keserim lan ipinizi gidin başka yerde atlayın" diyerek dalga geçerdi.Bunu biz top oynarken söyleseydi daha mantıklı bulurdum yemin ederim..
Saatler sonra çalan kapıya koştum.Karşımda duran Ulaş ve Simgeye içten bir gülümseme yapıp içeri geçmeleri için çekildim."Ben sizin eve 2 senedir gelmiyom la" dedi Ulaş pis pis sırıtırken."İyi sana da denk geldi işte " diyerek kollarımı boynuna doladım..."Valla bi gün görmedim seni özlettirdin kendini be trek!!" Ulaş kollarını belime sarıp beni havaya kaldırdığında ağzımdan kısık seste bir inleme çıkmıştı.
O sırada da Poyraz gece mavisi lacivert gömleğinin kollarını düzelterek aşağı iniyordu...
Ne de yakışıklı olmuştu be insafsız.
Hala havada Ulaş'a bağlı kollarımla birlikte duruyordum."İnsan bi çalar kapımı da gelir.Bana trek diyene bak!" dedim alayla.O sırada da Poyraz'ın sert ve çatık kaşlı yüz haliyle karşılaştım.
Zaten o hep öyleydi.
Ulaş beni yere indirdiğinde Simgeye de sarıldım."Sende bana trek de tam olsun" dedim
"Asla kızıma Trek demem" dedi.İşte benim hatunum.
Poyraz saçlarını geriye doğru elleriyle tarayıp daha da çekici yaptı kendini.
Hele bi de kaslarını belli eden dar gömleği..
Pes diyorum bir şey demiyorum."Hadi geçin odama geliyorum ben" Simge gözlerini Poyraz'dan alamazken Ulaş'ın da iğrenir bakışlarını hissettim.
"Beni Simgeyle baş başa bırakma Deniz.Yolda gelirken yemediğim çimdik yemediğim tekmeler kalmadı.Dövüyo bu beni" ben kahkaha atmaya başlarken Simge'nin çok biliyon sen bakışlarını da görmedim değil.
Poyraz telefonunu da alıp bana doğru gelmeye başladı."Deniz ben çıkıyorum.Babam eve gelirse arasın beni." Sonra elini belime sarıp kulağıma eğildi."Sonra da seninle hesaplaşacagız"
Ne benimle mi??
Ben ne yaptım.??
Burnunu çekip kapıyı açtı Simge ve Ulaş'a hafif bir tebessüm edip gitti.
Neden benimle hesaplaşacaktı ki bu??
Yanlış bir şey yapmadım ama.Sanırım hemen uyumalıyım..
"Neyse hadi çıkalım biz yukarı" ellerimi her ikisinin de beline koyup odama çıkarttım onları.
"Cipssss en sevdiğimm" Ulaş hemen yıkılırken üzerlerine,Simgeyle birbirinize korkmuş gibi baktık."Ulaş yavrum sen diksiyon kursuna mı gittin??"
"Yoo" Dedi Simgeye bakarak."Sen eskiden cipse çıpıs derdin de ondan sordum" dedi.
Doğru ya Ulaş eskiden bazı kelimelere dili dönmüyordu.Bakıyorumda profesyonellesmis.Helal olsun be...
*****
Saatler ilerlemeye başlayınca bol bol sohbet edip vakit geçirdik.
Ulaş sürekli şakrabanlıklar yapıp bizi güldürüyordu...İş haline getirmişti artik bunu.Stand up'çı olsa bu kadar gülmezdim yemin ederim..En çok Ankaradaki staj için bir hastanede görev yaparken 60 yasındaki teyzenin ona aşık olduğunu anlattığında gülmüştüm.. Tabi Simgeyle yolda gelirkenki maceralarına da...
Bu çocuklar ilacım gibiydi benim..Gerçek dostlarım sevdiceklerimdi.
Artik kalkmaya karar verdiklerinde üsteledim."Ya ne güzel sohbet ediyorduk" dedim yavru köpek bakışlarımla."Yine geliriz kardeşim sorun yok" Dedi Simge.Ardından ekledi."Hem saatte 12'ye geliyor.Fazla ıssızlaşmadan gidelim biz."
"Ayıp ettin Simge.Biz ne güne duruyoz burada.Valla sana bulaşan erkeğin ağzına...."
"Ulaş sus.Terbiyesizleşme.Tabiki de beni evime sen bırakacaksın.Kız başıma ne yaparım ben sokaklarda."
"Yürü o zaman Sarışınbellek.Yolda yine senden dayak yiyeceğim kesin" dedi kolunu omzuna atarken.
"Uslu bir çocuk ol annecim.O zaman tekme çimdirme never.Okey??"
"Tamam daha fazla İngilizce versiyona bağlama da yürü ilerle."
Kapıya kadar bu zırvalıkları dinlemiştim.Arada bir kıkırdamalarım oluyordu tabi."Yarin fakülteye geliyorsun benim asabımı da bozmuyorsun Güzelim tamam mı hadi görüşürüz" dedi Simge.Uzaktan öpücük atarak evden ayrılırken Ulaş da "Valla yarın gelmezsen ilk benim asabımı bozarsın bilmiş ol.Hadi öptüm iyi geceler" 32 dişimi gösterip güldüm ve "geleceğim tabiki.Neyse hadi iyi geceler dikkatli gidin" dedim arkalarından.
Ne güzel alışmıştım niye gidiyorlardı?? :((
Omuzladım düşük bir şekilde Annemin çalışma odasına çıktım.Elini alnına dayamış elinde kâğıtlarla uğraşıyordu."İyi geceler" dedim uzaktan.Yanına gitmek istemiyordum.Hala daha kırgındım ona."Sana da güzel kızım.Gitti mi arkadaşların?? " Başımla onaylayıp "Evet gittiler" dedim."Neyse ben meşgul etmeyeyim seni yatıyorum "
"Tamam canım.Balkonun kapısını açık bırakma ha.."
"Tamam" diyerek kapısını kapattim ve odama geri döndüm.Ulaş'ın parfümü sinmisti odaya.
Havalandırmadım.Kalsın arkadaşımın kokusu.Zaten mis gibi kokuyordu.
Pijamalarımı giydikten sonra banyoma girip dişlerimi fırcaladım.Aynadan yüzüme baktım..Masmavi gözlerim bir şeylerin habercisiydi.Daha dikkatli baktım..Işıktan göz bebeklerim küçülmüştü...Ve bu gözlerde bir şeyler sezmeye başladım..
Yikadigim ağzımı beyaz havlumla silip odama geri döndüm.Ve sol tarafımda beliriveren sırtı bana dönük olan Poyraz'a baktım.
Poyraz mı tam emin değildim.Işığım sönüktü..O yüzden emin olmak için utangaç sesimle "Poyraz??!" dedim.
Ellerini cebinden çıkarıp bana döndü.Hala daha yüzünü ayırt edemiyordum...Bana yaklaşmaya başlayınca bende gerilemeye başladım.Sırtım en sonunda duvara deydi.Kolunu kırıp yanıma sabitledi..Gözlerimi kapatıp kokusunu duyunca Poyraz olduğunu anladım.Ve rahatlıkla "Napıyorsun??" dedim.Bu yakınlaşmamız hayra alâmet değildi."Sen o herifle sevgili olmadığından emin misin??" dedi fısıldayarak.
Nefesinin arasında kaybolup gitmiş kalbim yerinde yoktu artık.
Bana bunu niye yapıyordu.?? "Ulaş mı??" dedim sadece."Adını sormadım" ve biraz daha yaklaştı.Dudaklarımız bile her an değecek durumda olduğu için başımı duvara bastırmaya başladım..."Yakınında olanlarına bu kadar güvenme maviş.Aksi takdirde üzülen sen olursun.Yakınındakilerle yakınlaşma.Üzülen ve kırılan yine ve yine sen olursun"
Başını yavaşça boynuma götürdü ve bekledi.Sesli bir şekilde burnundan nefes aldı."Nabzın hızlı atıyor nefes al" dedi."Çünkü sen Nefes almadıkça benimde nabzım hızlı atıyor "
**********************
İkisinin arasındaki ilişkiyi biraz daha agırdan almak istiyorum ama bir türlü olmuyor.Yani yapamıyorum.Neyse bu kadarlik oldu artik.Ama yine de güzel yazdığımı düşünüyorum..
Sizde hikayem hakkında görüşlerinizi bildirirseniz çok memnun olurum...
Şimdiden teşekkür ederim...
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro