Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

ÜA5-

Medya Deniz..

*****

"Bunu bana yapamazsın Anne!!"

"Bal gibi de yaparım.Artık babanla görüşmene asla izin vermiyorum Deniz!!"

"Anne..Ben babamı görmeden yapamam.Bunu bana söyleme.Lütfen.."

"Bitti Deniz.Bu günden sonra babanı kesinlikle ve kattiyen  görüşmene izin vermiyorum"

Sinirlenmiştim iyice.Yekta amca ve Poyraz da koltuklara yerleşmiş ikimize  bakıyorlardı."Ya senden gizli dışarı çıkıp babamla görüşürsem.Buna bir şey diyebilir misin peki??" kızıl saçlarını geriye doğru atıp "Evden hatta odana kapatır okuluna bile gidemezsin Deniz!!" inanmıyorum!!

Bu benim annem değildi.Yerine bambaşka bir insan gelmişti sanki.Ağlamaktan yüzüm kan çanağı olmuşken sinirden komidinde duran çini işlemeli vazoyu da elimle kavrayıp duvara firlattim.

Bu yaptığıma şaşırmıştı.Yeter artik!! Hayatımın kısıtlanmasına izin veremezdim."Anne ne olursun bunu bana yapma.!!" yere diz çöküp ellerimle yüzümü kapatarak ağlamaya başladım.Babam benim bu hayatta tek yoldaşım tek can dostum ve tek sevgilimdi. İkimizin arasındaki ilişki kısıtlanırsa ben bu hayatta yoktum  bir kere...

Ölmüştüm..Yaşama sebebi olan babamı asla görmeden edemezdim. ."Her şeyi yıkıp dokmekle babanı geri  alabileceğini mi sanıyorsun Deniz??" hala daha bana kafa tutuyordu."Ender tamam artik hayatım.Gitme fazla üstüne.Fatma hanım temizleyin Şuraları" Yekta amca son derece de sakin ve rahattı.

Bu durumda nasıl rahat olabiliyordu onu da çözememistim."Toparla kendini kızım.Bu hayat sadece babandan itibaret değil"

Hayır benim için bu hayat babamdan itibarendi.."Beni kendinin yerine koy anne.Küçüklüğümden beridir yanımda olan benimle ilgilenen sen miydin?? 6 yaşıma kadar babam baktı bana beni o yıkadı o besledi..Sen?? Sen ne yaptın?? İşlerinden başka kariyerinden başka hic bir şeyi düşünmedin.Evde ben varmıydım sağlığım nasıldı hic düşündün mü?? Ya bana bir kere bile nasılsın dedin mi?? Babam öyle değildi işte..."

"Yeter artik...Ben seni en iyi okullarda büyüttüm.Mesleğin hakkında sırf iyi bir yerlere gelebilesin diye hep uğraştım..Simdi kalkmış bana babanı övünme.Bir daha görüşmeyeceksin diyorum bitti.Eğer daha fazla üstelersen bu evle bağlantını kesersin"

Yine ve yine inanmıyorum.!! Kendi öz annem beni evden atacaktı!! "Evden mi kovacaksın beni?? Bi köpek gibi dışarı mi atacaksın?? Ne cabuk değiştin sen böyle??" omuzlarını düşürdü bir an "Seni evden atacağımı kim söyledi?? Yurt dışından bahsediyorum...Eğer devam edersen mızmızlanmaya yurt dışında devam edersin eğitim hayatına"

Gözlerim bayılmak için bi an kapandılar.Ama kendimi bırakmadım. Yere Yıkılmadım ve ellerimi kahverengi parkelere koydum.

Bunu bana asla yapamazdı..Kendi vatanımdan babamdan asla ayıramazdi beni... Tüm gücümle kocaman bir çığlık çıktı ağzımdan. En kötü günümdü bu gün.Hele de Poyraz'ın karşısında böyle durmak..
Güçsüzlük..bedenimin  her tarafını istila etmiş bir şekile ele geçirmişti.

Yalnızlık... Her şeyden çok yalnızdım artık.Eskisi gibi annem yoktu artik..

Peki ya babam?? Babamıda annemin inadıyla ve sultanlar gibi kesin emri ve kararı ile  onu da benden almıştı..

Ağlamama tüm gücümle devam ettim..

Sonunda kollarımda bir el hissetmiştim.Başımı kaldırdığımda Buğulu gözlerimin ardından Poyrazı gördüm.Korkunç yüzümü gormesin diye kafamı tekrar kahverengi parkelere çevirdim.

Utançtan,sıkıntıdan, korkudan,sinirden...nasıl davranacağımı bilemez hale geldim.Benim için hayat durmuş bitmeyen bi kuyunun içindeydim...Ve o kuyunun içindeki suda boğulmak üzereydim.. Kollarımdan nazikçe tutup "hadi güzelim kalk" dedi.Kalkamıyordum.Sinir hücrelerim de dahil kaslarım bile etkisiz haldeydi.

Zorlada olsa kalktım. Anneme son bir bakış attım.Kararlı bir şekilde kollarını bağlamış bana bakıyordu.
Kolunu belime sarmış diğer elini de elime koymuştu Poyraz..

Benimle bu kadar ilgilenmesini beklemiyordum  açıkçası...

Banyoma soktu beni.Elimi yüzümü yıkadı ve odama tekrar geri döndük.Parmak arası terliklerimi çıkartıp yatağa oturdum.

Karşımda diz çöküp bana bakmaya başladı.Ellerimle yüzümü kapattim hemen.Bu rezil halimi görmesini asla istemezdim."Bakma bana.!" parmaklarımın ardından hafifçe ona baktım."Neden?"

"Bu halimi görmeni istemiyorum çünkü!" buğulu çıkan sesimi anladıysa insan değilim...Alt dudağını kıvırıp ellerimi yüzümden çekti."Ne varmış halinde?" sıcacıktı elleri.Takılı kalmıştım gözlerinde."Utanma benden.Yemeyeceğim seni merak etme" başımı aynama  çevirdim hemen.Yüzüm kızarmıştı ama o kadar da korkunç gözükmediğimi fark ettim. "Şu an benden tiksiniyorsundur  kesin" gözlerimi çektim hemen ve hala birleşik olan ellerimize baktım."Senden niye tiksineyim Deniz?? Ortada seni bana karşı iğrendirecek kusturacak bir şey yok ki.Bu yaşadıklarını tek sen çekmiyorsun bilmis ol.Bende annemi göremiyorum ve..daha bir sürü babasını annesini göremeyen hatta kaybeden insanlar var."

Ne yani bu durumda şanslı mı oluyorum.??

Güldürme beni Poyraz..

"Utanıyorum" dedim sadece.Hem ellerimi tutmasından hemde bu kadar bana yakın olmasından...Utanıyorum..

Ayağa kalkıp yanıma oturdu.Elini çeneme koyup ona bakmami sağladı.Sonra ise o eli yanağımda son buldu."Utandığın için bu kadar  saf ve temizsin ya.."Sürekli bana saf demesinin anlamını da bulmuştum sonunda."ben..dinlenmek istiyorum" saçma bir cümle oldu biliyorum.Aramızda olan yakınlaşmadan biraz da olsa rahatsız olmuştum.Sonuçta benim derdim başkaydı."Tamam" deyip ellerimi bıraktı.Ayağa kalkarak beyaz pikemi açtım ve yavaşça uzanıp pikemi de üstüme çektim."Tesekkur ederim" dedim zorla da olsa gülümseyerek."Ben bir şey yapmadım." pikemi biraz daha üstüme çekti. "Dinlen sen" Başımla hafifçe onaylayıp gözlerimi kapadım...

Yanan gözlerimi tekrardan kapatıp uykuya daldım...

*********************

Gözlerimi aralayıp çalan telefonuma gitti elim.Uzanıp aldım ve kim olduğuna bile bakmadan kulağıma götürdüm."Ne var??"karşımdaki bir süre cevap vermedi."Ne var dedim??"

"Deniz sen iyi misin?" Simgeydi bu."İyi miyim bilmiyorum Simge ne var ne istiyosun??"

"Fakülteye gelmedin bu gün.Merak ettim"

"Yorgunum. Yarında gelmeyecegim.Rapor alırım ben."

"Sen iyi olduğuna Emin misin Deniz??" sorusunu es geçerek "Hoşçakal Simge" deyip kapattım.

Hala daha açmadığım gözlerimi açtım ve saate baktım. 4'e geliyordu. Sabahın 10'nundan  4'e kadar uyumak.. İyi bir şey değildi..

Dogruldum hemen yatağımdan.Duş almalıydım...hemde acil..Kendime anca öyle gelirdim  çünkü...

Üzerimdekileri çıkartıp Soğuk suya bıraktım kendimi. Titremeye başladığımda geriye çekilmedim.Soğuk suyun vücuduma yaptığı işkenceye müsade ettim.Karnım sürekli içe kaçıyor dudaklarım titriyordu.Ellerimi kollarıma sarıp ovaladim..Önüme gelen ıslak Saçlarımı geriye doğru atıp elime şampuanı döküp köpürtmeye başladım hemen.



Havlumu bedenime sarıp diğerini de saçıma sarıp çıktım.

"Alo Simge??"

"Efendim??"

"Ya tamam özür dilerim.Bu gün kötü geçti günüm.Bak bana zamanını ayıracak vaktin varsa herseyi anlatacağım sana" 

"Sana her zaman musaitim Deniz biliyorsun"

"Tamam o zaman.Ben duştan çıktım simdi hazırlanıp buluşacağımız yerin konumunu atarim sana.Tamam mı ??"

"Tamam bebeğim görüşürüz"

Telefonu kapatıp yatağıma geri fırlattım.

Kurulanıp iç çamaşırlarımın ardından toz pembe kısa kollu bluzumu altıma ise krem rengi kot pantolonumu giyip spor ayakkabılarımı giydim.Saçlarımı kurutup tepeye topladıktan sonra güzel bir eyeliner çekip telefonum  ve beyaz deri cantamla birlikte aşağı indim.Annemin ve Yekta amcanın sesleri geliyordu salondan...

Kapıya doğru ilerlerken bakmadım bile onlara."Nereye Denizcim??" Yekta amcaya döndüm.Bacak bacak üstüne atmış bana bakıyordu. Yanında ise Poyraz.."Dışarı çıkıyorum.Merak etmeyin babama değil" dedim anneme bakarak. Tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu."Ben seni gideceğin yere kadar bırakayım istersen?" Şöförüm olmuştu artık Poyraz."Hayır abi istemiyorum." Aynada kendime son bir bakış atıp çıktım. Ve burnuma dolan  yaz kokusunu içime çektim...

Cırcır böceklerinin sesiyle birlikte yolda keyifle yürümeye başladım..Simgeye de buluşacağımız yerin konumunu attıktan sonra elimde çantamı sallandıra sallandıra yürümeye başladım...

Deniz kenarında olan bir kafeye çağırmıştım onu.Dediğim yere girip el sallayan Simgeye baktım.

"Benden önce gelmişsin bakıyorum" kolumdan tutup karşısına oturttu beni."Sen boşver beni anlat çabuk"

Kahve siparişi verirken anlatmaya başladım.

"Annem sabahleyin babamla telefonda sinirli bir şekilde konuşuyordu..." bu arada kahvelerimiz gelmişti.Bende kaldığım yerden devam etmeye başladım."Ondan sonra baya bi bağırdı çağırdı. Sesiyle uyandım zaten bende.Aşağı indim. Kapatmış telefonunu sinirle bana bakıyordu.Ne olduğunu sordum.Ondan sonra bana bir daha babamla kattiyen kesinlikle görüşmeyeceğimi konuşmayacagimi söyledi..o anda zaten bittim.Benden en değerli varlığımla görüşmemi yasakladı Simge inanabiliyor musun?? Bir ara Annem olmadığını düşündüm.Uzun süre tartıştık. Hiç bir şekilde engelleyemeyeceğini  söyledim.Dinlemedi.Eğer böyle devam edersem yurt dışına da yollayacakmis beni.Buna hangi cesaretle hangi yüzle söylüyor onu bile anlamadım.Babamdan bahsediyorum Simge babamdan.."

Elimi tuttu sıkıca."Ben...ben bunları bilmiyordum Deniz.Çok üzüldüm.." denize çevirdim başımı. Adaşımdı tuzlu sular..Kendimi atsam Denize ne olurdu.

Hiç bir şey..Keşke yüzme bilmeseydim ve boğularak ölseydim diye düşünmeye başladım.."Neyse işte..durumlar böyle.Ne kadar da şahşahlı bir hayatım olsa bile insan bir yönden böyle huzursuz oluyor.Sen aradığında da uyuyordum.Kim olduğuna bile bakmadım uyku sersemiyle.Sert davrandım özür dilerim çok " üstümde 1 yılın ağırlığını alıvermişti Simge.Sırdaşım can yoldaşımdı o benim.En değerli varlığımdı."Olsun be kızım ne olacak.Bende boşuna tiriplere girdim bana darıldın diye. Biliyorsun ben seninle konuşmadan duramam" ikimizde ister istemez sesli bir şekilde gülüştük...

Bana iyi geliyordu Simge.."Annenle aranız kötü yani şimdi ha??" kahvesinden bir yudum alıp bana baktı."Evet.Ama annemi de anlıyorum bazen.Huyu bu diyorum..Onunda kendine gore bi prensibi var.Zaten bu zamana kadar annem,eğitimim dışında hiç bir şeyimle ilgilenmemişti.Hala daha öyle.Verir bana kredi kartını ihtiyacım olan şeyi alırdım.Zaten pek fazla alış veriş yapan tiplerden olmadigim için faturada anneme ödeyeceği kadar geliyor.Bundan da hiç şikayetçi değil."

Başıyla onayladı suratı asık bir şekilde.Bende bakışlarımı tekrar adaşıma çevirip kahvemi yudumlamaya devam ettim..






Geç saate kadar deniz kenarında yürüyüp hoş vakitler geçirmiştik.Hatta kulaklığımın birini ona verip insanların içinde deli gibi dans bile etmiştik.

Tabi rezil olmakla sonuçlanmıştı keyfimiz..evimin önüne kadar gülmekten düşe kalka gelmiştik.

"Ay Deniz ahhahha o amcanın yüz halini görmeliydin" dedi gülmesine devam ederken...Ardından bende kahkahayı patlatmıştım.."Çok eğlendik ama sende kabul et" başıyla onaylayarak "Yine yapalım bunu.Çok eğlendim" dedi.Kollarımı açıp kocamannn sarıldım..."Bütün dertlerimi  unutturdun Simge çok tesekkur ederim" benden ayrılıp yanağımdan öptü. "Önemli degil kankacım.Hadi sabah görüsuruz dicem ama.." yine astım suratımı." Kendimi toparlamaya ihtiyacım var.Okullar kapanıyor zaten.Gelsem de bir şey değişmez." kolumu sıvazlayıp "İyi madem sen bilirsin.Hadi görüşürüz" Başımla onaylayıp eve girdim.Yaz olmasına rağmen geceleri hava soğuk oluyordu.

"Neden bu kadar çok geç kaldın deniz??" Annem yine sırtını duvara dayamış geceliği ile birlikte şişmiş gözleri bana bakıyordu."Anne ne olursun başlama yine. Uyumak istiyorum lütfen rahat bırak beni"
Onu arkamda bırakarak merdivenlere yöneldim."Neredeydin neden söylemiyorsun?" diye arkamdan seslenmişti.Derin bir nefes alarak arkamı döndüm."Simgeyle birlikteydik anne.Oturduk bir şeyler içtik zaman geçirdik. Oldu mu şimdi?"Sırtını yaslandığı duvardan çekti "İyi geceler" diyerek benim önüme geçti ve merdivenleri çıkmaya başladı.Ne ara düşünür oldu beni??

Uyku yoktu yine bana anlaşılan.Olsun sabaha kadar düşünürdum bende halimi.Kendime sorardım nasıl olduğumu...

Odama çıktım.Üzerimdekilerden kurtulup yerine şortumu  ve askılı pijamalarımı geçirerek odamın sürgülü kapısını açtım ve balkonuma  oturdum.Hala daha cırcır böceklerinin sesi kulağimdaydi.Ve bana daha çok huzur veriyordu.Gözlerimi kapadım.Ve bana yalan olan hayatımı düşünmeye başladım.

Benim gibi olanlar var midir acaba??
Benim çektiğim dertleri başkalarıda çekiyor mudur.?

Babamı özlemiştim..Kokusunu arıyordum çok.

Bir de düşünüyorum da..Belkide şükretmeliyim.Böyle bir evde yaşadığıma ,güzel bir okula gittiğime,Sağlıklı olduğuma...

Her şeyden önce sağlık gelirdi tabiki.

Kendime bu eziyeti cektirmemeliydim  Belkide.Kaderime de böyle yazılmıştı. Degistiremezdim. Yarının ne olacağı da bilinmezdi..

Derin bir nefes alıp soğumuş havayı içime çektim."Üşüme hadi gir içeri " Poyraz'ın sesini duyduğumda gözlerimi açtım.Üstünde rahat evde giyilen kıyafetleri yoktu.Dar beyaz bir gömlegi ve her zamanki gibi siyah dar kumaş pantolonu.

Lanet olsun çok yakışıklıydı.!! Ayağa kalktım utanarak.Kalbimde pil takılıymış gibi dahada hızlı atıyordu.

Önünden geçerken kokusunu içime çektim..

Tek kelimeyle harikaydı..

Dışarıdan gelmişti galiba. Yorgun gözüküyordu.Gömleğinin 3 düğmesi açık kolları da sıyrıktı.."hadi yat istersen" dedi.Onun karşısındaydım ve başım eğik ayaklarıma  bakıyordum.

Utanıyordum işte...Lanet olsun ki bu huyuma engel olamıyordum..

Başımla onayladım.Ona arkamı dönüp yatağa doğru ilerledim.

Aniden elimi tutup kendine çevirdiğinde sert göğsüne çarpmıştım.Şu an kalbim göğsümü delmek üzereydi...Gözlerimi kapattim.

"O gökyüzü  gözlerini gözlerimde  görmek  istiyorum.Deniz.."

____

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro