Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

ÜA49-

(Medya Poyraz)

**********

Ben bu adamı çok sefiyom yaa valla.

"Hadi ama Poyraz sen daha şekersin."

"Hayır ben şekersizim."

Gömleğini omuzlarından sıyırırken ben ona odaklanmıştım yine. Şekerdi işte olamaz mı? Kendisini illa acı yapmak zorunda mıydı?

Üzerime doğru Eğilip ellerini iki yanıma koyarken gözlerinden akan o koyu rengi bile vücudumu titretmeye yetiyordu.

"Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin.
Kocaman DENİZLERDE ender bir balık gibisin
Bir ısıtır,bir üşütür,bir ağlatır,bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin"

Özdemir Asaf'ın şiirlerinden okuduğu besbelliydi.Her kelimesini söylerken dudak haraketlerine bakıp gülümserken Poyraz'ın edebiyata olan aşikârlığını kanıtlamış olduk.

Evet Poyraz az önce bana şiir okudu..

Ne diyeceğimi bilemeyen bir edayla gözlerimi kırpıştırdım.Yanaklarım da bu sayede olgun bir elmanın kırmızı rengini almış durumdaydı. Yutkunup ateş basmışçasına derin bir nefes aldım.Poyraz her zerremi incelerken burukça gülümsemek kalmıştı bana da.Lanet olsun ki bakışlarından dolayı ezberlediğim şiirleri bile unutmuştum.

Kusura bakma Poyraz.Ben senin kadar iyi şiir okuyamıyorum.

Dudaklarıma doğru eğilip yine yumuşak bir o kadar da tutkulu olan öpücüklerinden birini kondurduğunda ellerim direkman yanaklarına gitmişti. Bu adamın benim başımı döndürdüğünü daha önceden de söylemiş miydim?

"Bundan sonra üzülmeni istemiyorum" diyerek dudaklarımdan ayrılmıştı. Gözlerine bir kaç saniye boyunca baktıktan sonra düşünmeye başladım. Elimde değildi. Yani annemi öyle görmek hele de onu orada bana karşın soğuk olarak bırakıp gitmek inanki bende hiç istememiştim ama bir yanım ise biliyorsunuz Poyraz'ın yanında olmak istiyordu. Üzülmemek elde değildi. "Tamam mı?" diye sorunca yavaşça başımı salladım. "Tamam."

Yatakta dikleşip ellerimi tuttu "Kalk şurdan yatarken seni rahat soyamıyorum." bedenimi kaldırmam için ellerimi kendine çekerken gözlerim iki karış açılmıştı. Bu adam ne diyordu yahu!

Adamda utanma,sıkılma, çekinme never! Tam tersine Forever!


"Sana benden başkası yasak küçüğüm."

"Bilmez miyim?" diyerek gözlerimi devirdim dizlerimin üstünde yükselirken.Küçüğüm derken ne demek istemişti anlamamıştım.20 yaşın neresi küçük bana bi söyler misiniz? Herhalde dili sürştü "öyle var sayalım."

"Devirme gözlerini öyle!"

"Ayy!!" diye bi çığlık kopmuştu ağzımdan.Sebebi beyaz tül gömleğimi yırtarcasına çıkarmasıydı.Bu adam kesinlikle aklını kaçırmış olmalıydı. Düzgün çıkarmak varken ne diye yırtardı.Zaten azdı kıyafetlerim."Poyraz bana bi gömlek borçlusun "dedim hemen.Haklıydım.Bana kesinlikle bi gömlek borçluydu."Ben sana daha kapalı olanlarından alacağım sevgülüm merak etme"

Sevgülüm dediğine mi yanayım yoksa 'daha kapalı olanlarından alacağım' kelimesine mi bilemedim.Zaten ben yine neyi bilmiştim ki? Oflayıp başımı geriye doğru attım.O anda üzerimde olan bir parça daha giderken tam bir şey daha söyleyecektim ki Poyraz araya girip "Bende seni seviyorum." dedi.Ben bu adamla ne yapacaktım? Artık susmaya karar vererek ona bakmaya başladım. Bir kere daha seni seviyorum demesi...hatırladıkça vücudum Sanki yeniden doğuyordu.Sabaha kadar dese gözümü kırpmadan sabaha kadar dinlerdim bende.

"Bi güldün konu nerelere geldi ulan!!"

"Heeee..." diyerek kıkırdamaya başladım hemen.Konu bana Kıyafet alacağıydı bu kesin.Doğru.Onun aklında ne fesatlıklar varken kıyafete kadar saçma bir yere gelmişti sohbet.Ne ara güldüğümü ben bile unuttum arkadaş..

"Bak hala gülüyo!!!" beni yatağa yatırıp birden parmaklarını koltuk altlarımda haraket ettirirken gülme sayım iki katına çıkmıştı. Acayip derecede gıdıklandığım için karın bölgemi de güçlükle kasmaya başlamıştım. "Sana bu geceyi dar edeceğim kadın.!!"

"Tabi tabi!" dedim yine bir tane kahkaha kopartarak.Bana gecemi nasıl dar edebilirdi ki? Gıdıklıyarak mı? Hadi ama Poyraz bu kadar komik olma.

Sonunda elleri durduğu anda dudaklarımızı Yine birleştirip ellerini çekti ve havaya kalkmış belimi sarmalamıştı.Onu bu kadar arzuluyorken nasılda kendimi frenlemeyi başarabiliyordum anlamıyorum.Beceriksizce ona eşlik ediyordum ve tabiki de bu utanç verici bi durumdu.Koskoca Poyraz Bulut'a meydan okuyor gibiydim.Boynuma yönelip küçük küçük öpücükler kondururken kendimden geçiyordum ve alt tarafım gittikçe yanmaya başlıyordu. Neden bilmiyorum ama Poyraz her zaman olduğu gibi beni yine kendi ekseninin içine almıştı ve bırakmıyordu.

Bir başka konuya değinirsek eğer Poyraz bir nevi beni bir süreliğine kaçırmış bulunmaktaydı. Yine beni kendi inine sokmayı başarabilmişti.

"Vücudun başkasına yasak.Her yerin benim.Her zerren.."

Söylediği sözle bacaklarımı direkman beline doladım. Öyle güzel çıkıyordu sesi yine ve yine etkilenmemek elde değildi.Poyraz bana sunulan bir nimet gibiydi her zaman..Kalbim ve bedenim artık onun olmak için ciddi sinyallerini veriyordu bana.

*******************

Kulağıma dolan yağmur sesleri ile gözlerimi açarken istemsiz bir şekilde yüzümü buruşturmuştum.Önümde kocaman bir beden varken camda yağmur yağıp yağmadığını görmek çok zordu.O yüzden Poyraz'ın rahatsız olmayacak şekilde kalkıp omzunun üstünden geniş ve boylu cama baktım.Tam da umduğum gibi yaramaz yağmur taneleri birer birer cama vuruyordu.Poyraz hafiften kıpırdayarak belime sarılı olan kolunu bastırdı ve Beni koluna tekrar yatırdı.Ardından gözlerini açmakta ısrarcı olup üzerime beyaz ince yorganı biraz daha çekmişti.Sabah sabah huysuz olduğu besbelliydi.

Gülümsiyerek çıplak bedenimi tamamen ona yaslayıp çene altına küçük bir öpücük bıraktım.Sakalları öpme isteyimi suya düşürmeden kendimi yavaşca çektim. "Dudağımdan öpmeni tercih ederdim hayatım." dedi ve gözlerini yavaşca araladı.Meğersem debinden beridir uyanıkmış da haberim yokmuş.Dudaktan öpme konusuna gelince... Gülümseyip başımı kaldırdım ve dudağından da istediğimi alarak geri çekildim. Dün her ne kadar hareketli geçtiyse bu sabah da o büyülü elleri vücudumda keşfe çıksın istiyordum.

Ne arsız bi kadın olmuştum ben böyle!?

Hepsi Poyraz'dan kaynaklanıyordu. Hepsi onun suçuydu.Bu kadar güzel kokması bu kadar yakışıklı ve karizmatik olması,hem başımı dönderiyor hem de böyle arsızlaşıyordum.Yakında kedi gibi süntük olup Poyraz'ın dibinden de ayrılmazdım ben.Ama yine de söz vermeyeyim.

İçimdeki oynak Deniz'e bir türlü engel olamayıp bacağımın birini Poyraz'ın kalçasına doğru attım.Yapışmış bedenlerimizi ayırmayarak Poyraz'ın direkman dudaklarına yapıştım.Poyraz bir süre sonra benden ayrılırken "Kaşınıyorsun bak!" dedi.Evet kaşınıyordum hem de fena halde."Napiyim?" dedim şirince omuzlarımı silkerek."Seni çok seviyorum." bu sözün onu yumuşatacağını biliyordum."Sen ona sana karşı koyamıyorum desene" dediğinde kızarmaya başlamıştım.Ama yine de istifimi bozmadan "Olabilir. Yani ne fark eder?" diye sordum. O da "çok şey fark eder" diye yanıtlamıştı beni.Oflayıp gözlerimi devirdim.Artık ondan ayrılmam gerektiğini beynim tarafından uyarılırken yavaşca bacağımı çekip vücudumu da temasından kesmiştim.Ama malesef ki bir süre sonra belime dolanan kollar tarafından kalkma planım yerle bir olmuştu. "Ayy!" diye cırlayarak yeniden yerim onun yanında olduğunda ona dönüp suratına bakmaya başladım.

Ne istiyordu yine!

"Sana kalk dediğimi hatırlamıyorum."

"Hatırlama zaten öyle bir şey demedin."

"Bozuldun mu?!"

"Neye?"

"Offf" diyerek kollarıyla biraz daha çekmişti beni kendine.Napayım ama böyle uzun diyaloglar kurunca bir süre sonra sıkılıyor insan.Ben şimdi ne güzel kalkıp kahvaltı falan hazırlamayı düşünüyordum.Poyraz tarafından yine yatağa mahkum edilmiştim iyi mi?

"Poyraz kalkmak istiyorum."

"Hayır."

Pes etmiştim. Poyraz bir kere baştan hayır derse o konu kapanmış hatta bi daha açılmamak üzere bitmiştir zaten.

"Tamam hadi ne istiyosun söyle."

Bi an hava gürleyince az kalsın yerimden oluyordum. "Poyraz!!!" dedim korkuyla ve sokuldum biraz daha yanına.Kesinlikle karanlık,böcekler ve korku filmleri korktuğum etkenlerdendi.

"Korkak tavuk!" dedi alayla.O anda başımı göğsünden kaldırırken gözlerimi kısarak ona baktım. Korkak tavuk anandır diyeceğim ama anası yoktu.Hem grurunu kırmayayım adamımın...

"Öyle olsun" dedim bende sahte bir şekilde üzülerek.Dediğine pişman ettirmesi elbet bilirdim.Yanından yine kalkmayı düşünüyordum.Yaptım da.Bu sefer bana engel olmadığı için zafer gülüşlerimden birini sergiledim."Hayırdır bu sefer engel olmadın."kollarını başının altında birleştirip piç bir sırıtışla beni süzdü.Elimle kapattım tabi bazı yerlerimi.Yine de bakıyordu heyvan oğlu heyvan.

"Giyinirken ki halini görmek istiyorum." Poyraz'ın gülüşü ve tavrı yine utanmama sebep olmuştu.Gerçekten saçmaydı söylediği. Ne yani giyinirkenki halimi mi görmek istiyordu. Ama ne yazık ki birisi bana bakarken bir İşimi yapamayacağım için hiç boşuna uğraşmamalıydı.

Oflayıp yere hafifçe eğilerek iç çamaşırlarımı elime aldım. Şu anki durumum her ne kadar yerin dibine girilecek türden olsa da Poyraz'ın yüzüne bakmamak daha mantıklı olurdu.Yavaşca giydim iç çamaşırlarımı.bakışları üzerimdeyken bir türlü rahat değildim orası ayrı. Tek umduğum su anın bi an önce bitmesiydi.. Hemen bavulumdan kotumla bluzumu çıkartıp üzerime giydim ve sonunda huzura kavuşmuştum.Ayaklarıma beyaz soket çoraplarımı da giydikten sonra Poyraz'ın yanına yeniden oturdum."İzledin de noldu?"sonuçta eline bir şey geçmemişti. Poyraz keyifle bana döndü ve kolunun üzerine yattı. "Çok şey oldu aslında." dediğinde anlamamış gözlerle ona baktım.Ben tam bir şey söyleyecekken araya telefonumun zil sesi girmişti.Kaşlarımı çatarak arkamı döndüm ve yanı başımda duran komidinin üzerinden telefonumu elime tutuşturdum.

Ekranda yazan isimle kaşlarım çatılmış vücudumdaki bütün kan yanaklarıma toplanmış durumdaydı..

Yine mi o!!

*******************

Biliyorum şu an benden nefret ediyorsunuz.Burada inanınki bende bitirmek istemezdim.Ama bitirmek zorunda kaldım. Şu an bile bunu babamın karşısında yazıyorum. Ne yazık ki telefonumu almak üzere.Nedenini sormayın bir sonraki bölüme saklayalım size söz veriyorum yeni bölüm bomba gibi gelecek..

Muck öptüm..

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro