Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

ÜA48-

(👆👆👆💪💪💪)

Yukarıda tanıtım videosu var 👆👆
Bu arada buna gerçekten ihtiyacım vardı ve hazırlayan whatsapp grubundan seherimeee hayatıma çok teşekkür ederim.İyiki varsın.Eh izlemek de size kalmış shajaj beğeneceğinizi umuyorum.

Sizleri seviyorum...

****

Büyü bozulmuştu..Şu an bulunduğumuz durumda kalbim fazla mesai yapmaya başlarken başımı kaldırıp tedirgin gözlerimi Poyraz'a dikebilmiştim.Ne bana seslenen anneme bakacak ne de ona düzgün bir açıklama yapabilecek dilim ya da cesaretim vardı.Poyraz başını iki 'ne yapalım?' der gibi başını iki yana salladı ve başını anneme doğru çevirdi.İçim şu an öyle buruktu ki iç organlarım bile birbirine girmiş durumdaydı.Şu an ise tepemden aşağı kaynar sular dökülüyordu.. Kesik kesik aldığım nefeslerim bile ciğerlerimi mafediyordu.

Başımı en sonunda çevirebildiğim an ciddi ve bir o kadar da sinirli bakışlarla karşılaşmıştım.İçimdeki o kum saati zamanı ayarlamış yavaşca döküyordu tozlarını. Yakalanmanın rezilliği ve çaresizliği bütün vücudumu kaplamış bulunmaktaydı. İşte şimdi bitmiştim...Her şeyin sonuna gelmiştik. Daha şimdiden yurt dışında okumanın hayallerini kursam iyi olurdu.Hatta bavulumu bile hazırlayabilirdim.Annem bu durumdan sonra kesinlikle beni yurt dışında okutacaktı ve Poyrazla ilişkimi kesinlikle kesecekti.Konuşmalarımızı da duydu tabi! Offffffffffffff.....

************

"Sizz!! Çıldırdınız mı!!" annemin sesi bütün eve yayılırken Poyraz'a biraz daha yaklaşıp gözlerimi sıkıca kapadım.Kesinlikle...kesinlikle bu sefer her şey bitmişti...Bu durum affedilir gibi değildi.Yaptığım her şey baştan hataydı ve ben aşşağlık sürtüğün tekiydim!! Mavi gözlü koca bir sürtüktüm Hemde!!

Poyraz birden elimi tutunca gözlerimi güçlükle aralayıp ona baktım. Ne yapmaya çalışıyordu bu!!

"Ben Denizi seviyorum efendim...Bundan sonra da ondan vazgeçeceğimi sanmıyorum."

Tırnaklarımı sinirle elinin üstüne bastırdım.Sanırım Poyraz yürek yemişti. İşte bir kez daha açık sözlülüğü belki de bizi ne hallere getirecekti.

Artık bu günden sonra fazla açık sözlülüğün iyi olmadığını anlamıştım.


Annem saçlarını çekiştirip bir oyana bir buyana gidiyor,Yekta amca ise onu sakinleştirmeye ben ise yakalanmanın verdiği utançla boynum eğik ayaklarıma bakıyordum.Bu haldeyken asla 'Poyraz'ı bende seviyorum' diyemezdim.Daha doğrusu demezdim.Çünkü annemin tepesini daha çok arttırmayı garantisini elde etmiş olurdum...

"Ay Yekta bana bi şeyler oluyo..Rüya olduğunu söyle bana lütfen çimdikle beni!"

Annem dayanamayıp baygın bir şekilde kendini koltuğa atarken Yekta amca onu belinden kavrayıp destek oldu.O anki telaşla bende ona yardım edecekken kendini geriye çekti."Şu an kesinlikle bana dokunma Deniz sakın!" koltukta dikleşip gözlerini bir süre kapadı. Gözlerime yine yaşlarım hücum ederken annemin onurunu ve bana olan güvensizliğini yitirmenin rezililiğiyle kendimi iki adım geri çektim.Hayatım sönmüştü sanki.Gözlerime dolan yaşlar görüşümü anında bulanık hale getirirken benim bile duymakta zorlandığım kadar kısık sesle fısıldadım.

"Anne"

Ne diyeceğimi bilememenin verdiği aptallık hissine kasık ağrısı eklendiğinde başımı tekrar aşağıya eğdim.Umutsuzluk ve çaresizlik dört bir yanımda kök salar olmuştu. Peki ya şimdi ne olacaktı? Annem ya da Yekta amca bundan sonra ne tepki verecekti? Bu evde kalıcı mıydım ya da? Tüm bu sorular,zihnime korkunç senaryoları diziyordu ve bu daha da korkmamı sağlıyordu.

Poyraz kolumu tutup beni yavaşca kendine çekerken bütün dikkatim annemdeydi.Annemin böyle davranması kesinlikle doğaldı. Benim kızım üvey abisiyle aşk yaşarsa ve bende onu olmadık yerde yakalarsam bende travma geçirirdim.İşte bu durum beni mafediyordu..Bu artık affedilir bir konu değildi.Sanırım artık bavulumu yavaştan toplamam makûldü.

"Çocuklar çıldırdınız mı siz!? Poyraz o senin kardeşin gibi oğlum. Gerçekten aklım almıyor siz ne yaptınız?!! Bu zamana kadar hep sizi kardeş belledik bu saçmalık da ne şimdi!?!"

Biliyordum biliyordum biliyordum.!! Kesinlikle bu evde işim bitmişti. Daha fazla yüzsüzlük yapmanın bir alemi yoktu.. Hırçın denizlerde kendimi boğsam yeriydi.

"Saçmalık falan değil Baba.Bu zamana kadar Denize hiç bir zaman kardeşim olarak görmediğimi sende gayet iyi biliyorsun! Üstelik adı üstünde üvey...Ben onun abisi falan değilim baba anla artık bunu.Onu sevmek benim en doğal hakkım.Bunu ne Ender ne de sen...Mani olacağınızı düşünmüyorum."

"Ya başka kız mı bulamadın oğlum. O...gerçek olmasa da bir nevi kardeşin. Bunu sen engelleyemezsin.Ya çıkan haberlere ne deriz biz!!! Hiç düşündün mü? Herkes seni Kardeşinle aşk yaşadığını mı bilecek!!"

YETER AMA HAA...!!! BANANE BABA ÇIKACAK OLAN HABERLERDEN BANANE!! BU KALP SEVDİ Mİ SEVDİ.BİTMİŞTİR.HA EĞER İSTEMİYORSANIZ BİZİ SIKINTI YOK.BİZ BAŞIMIZIN ÇARESİNE DE BAKARIZ..." ardından koyulaşmış gözlerini bana çevirip "gidiyoruz.." dedi. "Bundan sonra sadece ikimiz varız."

Güçsüz bedenimi arkasından sürüklerken artık bir ailemin olmadığını yeni yeni anlamıştım.

Evet artık bir ailem yoktu.Poyraz'ın dediği gibi sadece ikimiz vardık. Ama annem? Onu bırakıp nereye giderdim.Henüz ona daha doğru dürüst bi açıklama yapmadan üstelik.

"Poyraz eğer gidersen şirketi de tamamen kaybedeceğini de biliyorsundur herhalde.

Poyraz olduğu yerde dona kalırken arkasına dönüp Elimi biraz daha sıkı tuttu." Şirket hisselerin %60'ı benim %40'ı da senin değilmiydi baba ne çabuk unuttun? İstediğim zaman şirkete gelip ben yönetirim.Zaten az kalsın batırıyordun şirketi.Bu zamana kadar arkanı toplayan ben değil miydim zaten?! "

Poyraz'ın söyledikleriyle birlikte korkuyla yutkundum. Neden dur diyemiyorum neden bir yanım deli gibi onunla olmak istiyordu!! Ah kalbim ne yapacağım ben seninle...

Merdivenleri hızlı bir şekilde çıkarken elimi sımsıkı tutmaya devam ediyordu.Poyraz öyle bi laf sokmuştu ki Babasına, Yekta amcanın cevapsız kalmasını tüm ciddiyetiyle sağlamıştı.İşte şu an gerçekten Poyraz'dan korkuyordum.

"2 dakika içinde bavulunu hazır görmek istiyorum." deyip elimi bıraktı ve odasına yöneldi. Ne yani gidiyor muyduk?!

"Ama Poyra-"

"Dediğimi yap Deniz!!" sözümü her zamanki gibi keserek kapısını sert bir şekilde çarpıp gitmişti. Oflayıp odama girdiğimde dolabımın en alt çekmecesinden siyah çanta şeklindeki marka bavulumu çıkartıp yatağıma koydum.Öyle sorular dönüyordu ki kafamda,ne yapacağımı hangi işi bitireceğimi bana unutturuyordu.Bu evden bir daha gidersek hiç bir zaman geri dönemez sek ne olacaktı? İşte en önemli sorularımdan bir tanesiyde buydu.Annem he ne kadar Poyrazla ilişkimizin olduğunu öğrensede sonuçta o benim annemdi. Her ne kadar üzerime Rüzgarla ilgili baskılar yapıp benim onunla sevgili olmamı sağlamaya çalışsada adı üstünde; Anne.

Kanımdı o benim.Yüreğimdi.Kalbimdi.

Onu bırakıp nasıl giderdim?

Kafam kusmuk gibiydi.Hepsi bir araya toplanmış sanki savaş açmak üzereydiler beynimde.Hızlı hareketlerimle birlikte dolabımın kapaklarını açarak askıda duran bir kaç kıyafetlerimi,-özellikle de pijamalarımı- alıp bavula sıkıştırdım. Kıyafetlerimin hemen altında duran bir kaç ayakkabımı da alıp bavula tıkıp fermuarını kapattım ve odamı son bir kez daha süzdüm. Tek kelime bile gözlerimi yine doldurmaya yetmişti.

Gidiyorum...

**************

Annemi tekrar aklıma getirdiğim an gözlerimi direkt cama çevirdim. Yaklaşık 1 saatir yoldayız ve ben hala daha annemin halini düşünüyordum. Evimi terk etmekle Poyrazla gitmekle yanlış mı yapmıştım? Ya da ne bileyim onu öyle yüzü domatese dönmüş baygın bir şekilde bırakıp gitmek?

Gerçekten çok garipti.Ben şu an aşık olduğum adamla bir nevi üvey abimle bilmediğim sadece artık ikimizin olacağı bir yere gidiyordum.Çok garipti.Bu akılları bile alamaz çok uçuk bir sebepti ve....Hala daha neyin ne olacağını bundan sonra hayatın nasıl akacağını bilmiyordum.

Sahiden bundan sonra ne olacaktı?

Elimde sıcak bir dokunuş hissettiğim anda şişmiş gözlerimi Poyraz'a çevirdim. Yoldan gözlerini ayırmadan elimi dudaklarına doğru götürüp öpünce tepkisiz kalmıştım. Ne yapabilirdim ki? Aklımda bir sürü soru vardı ve ilk önce yanıtlarını öğrenmeliydim.

"Poyraz nereye gidiyoruz?" elimi çekip bacağımın üzerine koydum.

"Çanakkaleye gidiyoruz canım." kaşlarını çatarak başını bana çevirdi. "Bi sorun mu var?"

"Hayır" dedim başımı iki yana sallayarak.Utançla boynumu öne eğdim.Demekki Çanakkaleye gidiyorduk. Peki ya okulum ne olacaktı? Tabi ya bu benim büyük bir sorunumdu.Tam da bitirmeme yakındı Oysaki.

"Okulum? Poyraz okulum ne olacak?"

"Dondururuz sevgilim.Benim param ikimize de yeter."

"Poyraz bu dondurmakla olmaz.Yani bi şekilde devam edeceğim ben fakülteye."

"Deniz.Hadi güzelim düşünme bunları daha çok erken hadi."

Oflayıp başımı geriye yasladım.Çok az bi zamanım kalmıştı ve...Tam da gidecek zamanı bulmuştuk. Sadece bir ayım vardı.Sadece bir ayım. Ve ben bu ay içerisinde derslerimi bile aksatırsam mesleğim emin ellerde olmayacaktı.

Tanrım ne yapacağım ben!!?

*****************

Gözlerimi bir yıllığın ağırlığını taşıyormuşçasına yavaşca araladığımda gözüme ilk büyük geniş bir boğaz çarpmıştı. Boğaz dediğim denizdi yani.


Dudaklarıma yayılan belli belirsiz sırıtışın nedeni çanakkaleye varmamız ve boğazı görebilmemdi.Camı yavaşca açıp Burnuma kadar gelen deniz havasını içime çekerken İstanbuldan çok daha farklı olduğunu anladım.En azından o kadar trafik yoktu.

"Sevdin mi?" diye sorunca Poyraz, gülümseyerek " evet" dedim."sevdim"

Birkaç dakika sonra şehir merkezinden tenha bir yola girince Poyraz araba farlarının hepsini yakmış durumdaydı. Önümde duran tam da denize bakan taştan bir ev dikkatimi çekince şaşkınlıkla ağzımı açtım. Yok artık. Bu da mı Poyraz'ın eviydi?

"S-senin mi?!" diye sordum şaşkınlığımı belli edercesine."bizim" diyerek cevap verdiğinde nefesimi tutup gözlerimi belerttim.Bizimdi öyle mi!? Bundan sonra burada kalacağımızı resmen sesinden bile belli ediyordu.Sanırım bir süre sonra ben 'İstanbula gitmek istiyorum' diye Poyraz'ın ayaklarına kapanacaktım.Buna alışmam işte şimdi çok zor olacaktı.

Araba durunca yavaşça inip Rüzgarda yerle bir olan saçlarımı hemen geriye doğru attım.Poyraz bagajı açıp iki bavulu da alırken kıyafetlerim gelmişti aklıma. Madem burada uzun süre kalacaktık,bavulun içindeki kıyafetlerim yetmeyebilirdi.O anki telaşla çok az kıyafet doldurmuştum.


Eve ben arkadan Poyraz önden girerken karanlık olması içimi şöyle bi ürpertmişti.Anahtarı portmantoya yerleştirip sonrada ışığı açtığında evi daha fazla inceleme fırsatım olmuştu.Hemen tam karşımda bulunan yukarıya çıktığını tahmin ettiğim beyaz zeminli bir merdiven,hemen sol tarafa ayrılan geniş bir mutfak vardı.

Bizim eve çok benziyordu.

"Aç mı karnın?"

"Hayır" diyerek başımı iki yana salladım.

Bu olaydan sonra boğazımdaki yumruk hala daha yerindeydi ve gitmiyordu.İştahım tamamen kapanmış durumdaydı."İyi o zaman" dedi ve ben noluyo demeden kalçalarımı kavrayarak kucağına aldı.Bacaklarım beline sarılı kollarımda küçük bir çığlık eşliğinde boynuna sarılırken Burnuma küçük bir öpücük bırakmayı unutmamıştı.

Ah Poyraz yine başımı döndürüyorsun...

Poyraz birden merdivenin sonunda sendeleyince "Allah!!" diye söylendi ve Beni az kalsın yere düşürüyordu.

Ego yerle bir oldu

Güçlü bir kahkaha atıp boynuna daha sıkı sarıldım."Poyraz dikkat etsene ya..." yine dişlerimi göstererek gülerken o gözlerini kısıp odaya girmekle meşguldü.

"Gülme gariii!"

"Ne ama bu halin çok şekerdi."

Bedenimi yatağa bırakıp üstüme çıkınca gömleğinin düğmelerini teker teker açmaya başladı. Ardından piç bir sırıtışla söze girdi.
"Sen daha şekersin."

******************

Selam olsun herkeze!!!

Pardon kendimi bi an kraliçe zanettim.Öhm...Evet şekerlerim.Yeni bölümü yine kazasız belasız bitirdim.Artık ne kaza olacaksa.Hikayenin en başında tanıtım videosu var.(Seher aşkım) bazı bölümlerin başına koydum.İzlerseniz tamam bıktım ama Offf çok makbule geçer...

Hadi öptüm...

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro