
ÜA47-
(Poyraz👆👆👆👆)
********
Medya Deniz
Poyraz'ın güçlü çıkan öksürük sesiyle gözlerimi aralarken odasından vuran güneş ışığı tekrar gözlerimi kısmama sebep olmuştu. Dirseklerimin yardımıyla doğrulup bana sırtını dönmüş olan Poyraz'ı görmemle moralim sabah sabah yine yerle bir olmuştu.
İyi değildi...
Tekrardan güçlü bir şekilde öksürdü ve avuç içini yatağa güçlü bir şekilde geçirdi. Yine sinirli ya da başı ağrıyor olabilirdi.Ona destek olmalıydım.Onun yanında olmayı herşeyden çok istiyordum çünkü. Tamamen doğrulup dizlerimin üstünde yükseldim ve Yavaşca arkadan sarılarak çok sıkmayacak şekilde kollarımı boynuna doladım. "Nasılsın bu gün? Dün çok sarhoştun" 'iyiyim' demesini umuyordum.Her ne kadar iyi görünmese de. "Şu an başımın üstünde büyük bir kaya var Deniz!" baygınca gözlerini kapadı ve boynunu daha çok eğdi. Dün gerçekten fazla içmişti. Sırf işler kötü diye ne kadar da üzülen sıkıntıya giren birisiydi bu? Poyraz sandığımdan da işine önem veren birisiydi.Çokta Akıllıydı da.Onun için elimden geleni yapacaktım.
"Senin için ne yapabilirim Poyraz? Sana ne iyi gelir?"
"Bana ne iyi gelir biliyor musun?"
Merakla gözlerim açılırken "Ne iyi gelir?" diye sordum sabırsızlıkla.Eğer benden bir şey isterse seve seve yapardım.
"Sen" dedi tek seferde."Bana sen iyi gelirsin." içten bir şekilde gülümseyerek çıplak omzuna dudaklarımı bastırdım."Yanımda ol.Herşeyden çok sana ihtiyacım var." boynundan sarkan ellerimi tutup öptüğünde gözlerimi kapadım. Poyraz'ı hiç böyle çaresiz bir şekilde görmemiştim.Hele de yardım dilenir gibi kısık ve şirin çıkan sesi bana tam da çocukluğunu hatırlatmıştı.Poyraz'ın daha bir çok bilmediğim davranışları huyları da varmış Demekki. Ben onu yenilmez asla bir iş için üzülmez,dengesiz,sert ve savurgan olarak bilmiştim.Ne kadar da aptalım.
Ne yani erkeklerin de mi duyguları olamaz..?
Erkeklerin tabiki de -bazıları- için duyguları vardı.Ama Poyraz bu olaydan sonra -tabi geçerse- yine duygusuzluğu baş gösterecek yine eskisi gibi olacaktı.
Ellerimi dudaklarından kurtarıp iki parmağımı başına götürdüm.Yavaşca masaj yapmaya başlarken gözlerini kapatıp dinlenmeye başladı. "Sanırım kahvaltıdan sonra bir ağrı kesici içmen gerekecek." kısık bir inleme ile gözlerini açtı. O anda bende ellerimi çekmiş bulunmaktaydım."Zamanım yok.Şirkete gidip şu sorunu ortadan kaldırmam gerekecek." deyip ayağa kalktı. "Sen ne yapacaksın bu gün?"bende bir ayağımı yere indirerek ayağa kalktım. Bu gün tabiki de yine şirkete gidecektim.
"Tahmin et nereye?"
"Şirkete"
Başımı salladım."Kahvaltı etmeden mi gideceksin.?" kötü haldeydi.İlk öğününü yemezse daha da zayıf düşerdi vücudu."İştahım yok hiç.Ama atıştırırım bir şeyler gidince." yine başımı sallayarak odasından çıktım.Ağzım yine bir karış açılıp esnerken uyuşuk elimi bile ağzımı kapatmaya zahmet etmedim. Kendimi yine ağır hissetmem normal miydi yoksa Poyraz'ın halinden miydi bilmiyorum.Odama geçip üzerimi çıkartırken banyoma girip Kendime gelecek şekilde duşumu aldım.Kurulanıp iç çamaşırlarımı giyerken üzerimi değiştirip Saçlarımı düzleştirdim ve hafif bir makyajla çantamı alıp aşağı inmeye başladım.
"Abim çıktı mı?" dedim mutfağa adımımı atarken.Fatma abla onayladı. "Evet kızım dalgındı çıktı erkenden." Poyraz'ın moral bozukluğu bütün her yere yayılmıştı anlaşılan. Bu kadar duygulu işine her daim meilli hayatımda ilk defa birisiyle karşı karşıyaydım.Bunların hepsi Poyraz'da mevcuttu.
Hayır.O asla kötü değildi.Bu zamana kadar hep o kötü,duygusuz,hiç bir şey beğenmeyen birisi olarak gördüğüm için bana şu an çok değişik bir sebepti bu.
Bir şeyler atıştırdıktan sonra toparlanıp çıktım evden.Şirkete girdiğimde ise bana doğru sallana sallana gelen Rüzgarı gördüm.Onu gördüğüm an gözlerimi devirmiştim orası kesin.Artık hiç bir şekilde muhattabım falan değildi. Ona bakmadan annemin odasına doğru ilerledim.
"Deniz!!?"
Ah hayır. Artık benim için her ne kadar geç olsa da aldırmayıp merdivenleri çıkmaya başladım.
Asla konuşmak yok! Asla muhattap olmak yok!
"Deniz dedim duymadın mı!?"
Hayır canım duymadı şu an hat kapalı. Daha sonra tekrar dene.
Gözlerimi sıkıp hızla yoluma devam ettim.Peşimi bırakması lazımdı artık ben onun karısı ya da eşi değildim. Bunu birisi ona ögretmeliydi.
Kolumu tutunca beni kendine çevirdi ama ben erken davranıp kolumu ondan kurtardım.Artık sabır taşım yerle bir olup patlarken sesime de yansıtmıştım.
"UZAK DUR BENDEN ANLADIN MI!!?" tamam biraz fazla bağırmıştım ama buna değerdi.Sonuçta konu benim hayatımdı ve değişmesine de asla izin vermezdim.
Bağırmama karşın biraz şaşırmış biraz da çatıkdı kaşları. Ondan korkmuyordum bana ne yapabilirdi ki?
Hah hiç bir şey..
"ÇIK ARTIK YA HAYATIMDAN İSTEMİYORUM SENİ! BEN BAŞKASINI SEVİYORUM ANLADIN MI BAŞKASINA AŞIĞIM.SENİNLE DE ASLA HAYATIMI BİRLEŞTİRMEYECEĞİM BOŞUNA UĞRAŞMA.! SEVMİYORUM SENİ İSTEMİYORUM GİT!!"
Bedenimin her bir zerresi güçsüzlükle kaplanmış,Yine gözlerimden akan hislerime ve yaşadıklarıma engel olamamıştım.Ben dünyanın en aşşağlık en terbiyesiz kızıymışım meğersem. Ben...Ben artık yok olmuştum.
Yerimde duramayıp odaya girdim ve şok olmuş bir vaziyette duran Rüzgarı orada bırakarak kapıyı kilitledim.Ellerimle saçlarımı çekiştirirken daha ne kadar yerin dibine batacağımı düşünmeye başladım.
Ben iyi değildim...Hakikaten iyi değildim.
****************
"Olan olmuş beybi Boşver."
Bilmem kaçıncı göz yaşımı sildiğim peçeteyi yere atarak Simgeye baktım."Ben ne yapacağım şimdi? Ya peşimi bırakmazsa?"
d
oğruydu. Ben ona her ne kadar bağırıp çağırsam da Rüzgarın ne yapacağı belli olmazdı. Tilki gibi kurnazdı çok.İşin içinde annem de vardı tabi.Nasıl taş yürekli olduğunu işte şimdi anlamıştım.Beni Rüzgarla bir araya getirmek için elinden geleni yapacaktı.
"O zaman devreye Poyraz girer Denizcim.Valla senin için yapmayacağı şey yok.Sonuçta onun kızısın sen"
"Üf Simge ne kadar da saçma konuşuyosun ya.Adamın zaten işi derdinden aşkın bir de benim sorunumla mı ilgilenicek?"
Poyraz'a bazen çok yük olduğumu düşünüyordum.Sonuçta onun daha önemli işleri vardı ve...Benimle bile ilgilenicek zamanı yoktu.Bende üstüne gitmiyordum tabiki.
"Aman iyi.Biz sana burda moral verelim üzülme diyoruz ne kadar da saçma konuşuyosun diyosun.Ben ne yapayım şimdi söyle"
Haklıydı. Artık kafam ne kadar allak bullak olduysa en iyi arkadaşıma patlar olmuştum. Herkeze güvencim kırılmış zirveden en alta inmeyi garantileyen bir kız olmuştum. Şu an kendimden ne kadar nefret etsem azdı.
Oflayıp kendimi Simge'nin yatağına attım. Şirkette bir işim olmayınca ilk uğrayacağım yer bu evdi.Çocukluğumun yarısı burda geçmişti benim.Simgelerin bahçesinde bebek oynayışlarımız hizmetçilerin yaptığı garnitür atıştırmalıkları gizlice parmaklayışımız..Tabi o zamanlar böyle sıkıntılarım yoktu.Annemle babamın aralarının iyi olup olmadığını da bilmiyordum.Keşke bu hiç bir şey bilinmezliğim devam etseydi.Keşke hiç bir şeyden habersiz ne olup bittiğini bilmeyen bir kız olarak devam etseydim.Tıpkı çocukluğumdaki gibi.
Saf ve hiç bir şeyden habersiz...
Bu sayede daha az sıkıntılarım dertlerim olurdu ve en azından hayata bir sıfır yenik başlamazdım.
"Neyse ya hadi gel bir şeyler atıştıralım karnım aç"
Tavandaki gözlerimi Simgeye diktim.Bende çok açtım ama şimdi miğdem sanki oraya bir taş koymuş bana 'asla yiyemezsin' diyordu.
"Yemeyeceğim.Tokum.Eve gitsem daha iyi olucak."
"Ama yapma böyle Deniz. Yiyelim öyle git."
"Hayır dedim ya Simge.Eve gitmek istiyorum.Uyumak istiyorum.Bütün bu yaşadıklarımı bir nebze olsun unutmak... Anladın mı?"
En Sonunda vazgeçmiş gözlerle boynunu yana eğdi ve elini omzuma koydu."Pekala.Sen nasıl istersen."
****
Eve gelince anahtarımı ve ayakkabılarımı çıkartıp salona doğru ilerledim.Gerçi şu an benim direkt odama çıkıp dinlenmem gerekiyordu ama Poyraz'ın kokusunu salondan geldiğini bile anlamıştım.
Tam da oradaydı işte.Her zamanki gibi sepha dosya ve kağıtlarla donatılmış ve bir bardak içki bulunmaktaydı.Yoğun olunca kafasını çok iyi içkiye verirdi.
Yanına oturup kollarımı boynuna doladım.Yine mi özlemiştim ben bu herifi?
"Şuana kadar işten çıkmış olman gerekiyordu." dedi.Nefesi tam da burnuma çarpıyordu. "Çıktım evet sonra da Simgelere uğradım." ses tonu bu sefer çok farklıydı.Sarhoş desem zaten değildi. Bu...bu daha çok özlemiş bir ifadeydi.Ya da merak mı demeliyim?
Başımı kaldırmam için elini çeneme yerleştirdi. O anda göz göze geldiğimizde yoğunlaşmış gözlerle karşı karşıyaydım..
"Bundan sonra ben gelmeden önce evde olmanı istiyorum Deniz. Seni evde görmek istiyorum.Tamam mı?"
"Tamam" dedim başımı sallayarak.Bu cümleyi ne amaçla söylediğini her ne kadar anlasam da belli etmedim ve sustum.Beni evde görmek istemesi en doğal hakkıydı.Ama neden bu kadar endişeli ve merak doluydu gözleri anlamış değildim.
Ayağa kalktığı anda bende kalktım.
"İşlerin nasıl her şey yolunda mı?" bu bakışlarının sebebini anlamak için bu cümle tek çıkış yolumdu belkide. Elindeki telefonu sephaya bırakıp gülümsedi ve ellerini belime doladı. "Sen geldin ya.Belki girer her şey yoluna."
Kıkırdayarak kollarımı boynuna götürdüm.O da bundan fırsat bilmişçesine Dudaklarını benimkilere yaklaştırdı ve "Özledim..." diye fısıldadı nefesini hissettirirken.
"Daha sabah görüştük ya"
"Mal mısın dersem çok ileri gitmiş olur muyum?
"Malım...Ama senin..Sadece senin"
Yüzündeki gülümseme genişleyip beni kendine biraz daha çekti. "Evet benim kızımsın." hayret burda benim malımsın demesini umuyordum ama Poyraz bir istisna yapmış bulunmaktaydı. Artık şaşırmamalıydım.
Dudaklarıma yavaşca kapandığı an kalbimdeki kanatlar yine everes dağına çıkmak üzere kanatlarını çırpmaya başlamıştılar bile.Dudaklarından ayrılıp ona sıkıca sarılırken omzuma küçük bir öpücük kondurup "Sana susuyorum." dedi.
Sanırım bende...
Saniyeler sonra dudakları alnımı bulunca benim de refleks olarak ellerim yanaklarına gitmişti. Yine onu hissetmek bütün kötü enerjimi üzerimden almıştı.Tamam kurduğum cümleler çok basitçeydi ama başka tarifi yapılamazdı.
Birden o sesi duymamla içim cız ederken korkuyla gözlerimi araladım.
"Deniz!!?"
******************
Selam Poyrazlı Denizlerim...Yeni bir bölümle yine sizlerleyim.Düşüncelerinizi muhakkak bekliyorum.
Bu arada bana özelden hiç mesaj gelmedi whatsapp grubu için. Merak etmeyin numaralarınız sadece bende özel olarak kalacak zaten grup açıldığında da belirtirim.Bunu yorumda da belirtirseniz sevinirim.
Seviliyorsunuz...
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro