Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

ÜA24-

*Medya Poyraz*

Ah hayır olamaz..ben nasıl kapatacaktım bu boynumdaki izi??! Boy aynama biraz daha yaklaşıp hafifçe Poyraz'ın eserine dokundum.Dun akşam öyle bi sömürmüştü ki boynumu içimden gelen acı hissiyle bir türlü inlememe engel olamamıştım.Çıkardığım seslere karşı o daha da hırslanmıştı.Bunlar gerçeklerdi bir yönden.

(Multi Deniz.)

Bir kez daha bastırıp dişlerimin arasından sızlarken Poyraz'ın bu kadar sadist birisi olduğunu bilmiyordum.

Fondöten de kullanmıyorum  ne yapacağım ben şimdi!!

Üstüme kısa kollu bluzumu geçirdikten sonra Saçlarımı salık bırakarak hafif bir eyeliner sürdüm mavi gözlerime.Elimi boynuma koyup aşağı inerken bizimkilerin yine şen şakrak gülüşleri bütün koridorları dolduruyordu.Yanlarına gittiğimde ise Poyraz'ın en baş köşedeki koltuğa oturmuş yayıldığını Annem ve Yekta amca da yan yana oturduklarını gördüm.

Benim babamla hic bir zaman bu kadar samimi olmamıştılar.."Deniz boynuna noldu!!"annemin telaşlı sesi ile kendime gelirken elimi de dalgınlıktan indirdiğimi gördüm.Saçımı hemen boyun tarafıma getirip kapattığımda ise ellerimi arkamda bağlayıp koltuğa ilerledim.

Ne diyecektim ben bunlara şimdi??

"Deniz sana diyorum boynuna noldu!!?" annem sorusunu tekrarlayınca alt dudağımı kıvırıp "Hiiiç...hiç bişey olmadı" diye konuştum.Annem tekrardan bir şey söylemek için dudaklarını aralamıştı ki Poyraz;

"Ben yaptım" dedi.Gözlerimi pörtletip ona çevirdim başımı.

Bon yoptom!! Evet sen yaptın Gerizekali ama ulu orta söylenir mi şimdi bu? Allahım ne kadar da rahat ya.."Poyraz kardeşine şiddet mi uyguluyorsun yoksa!!!"

Vavvv Yekta amcayı hiç bağırırken görmemiştim.Kızdığında daha sert görünüyormuş demekki.Söze atlayarak "Hayır şiddet uygulamadı.Sadece küçük bir kaza gerçekten önemli bir şey yok" diye ellerimi iki yana salladım.

Artık bu günden sonra fondöten almayı planlıyordum."Emin misin Deniz? Benim akıllı oğlumun sağı solu belli olmaz da." gözlerimi devirerek bacak bacak üstüne attım.Poyraz'ın üstüne gidilecek ne vardı bu kadar bilmiyorum.Çocuk burada babasına 'Deniz'in boynunu emdim ondan böyle oldu' mu diycek allah allah!!!

"Sağı solu belli olan birisini bul o zaman baba!" elindeki içkisini sert bir sekilde sehpaya koyduktan sonra odasına doğru yol aldı.

Poyraz ne kadar asabi ve sert görünsede sonuçta onun da bi canı vardı ve incinrbilirdi.Tam da şu an gibi."Yekta fazla mı üstüne gittin sence?" annem elini Yekta'nın omzuna koyup yüzüne doğru hafif eğilirken başını iki yana salladı."Alışkın o bunlara..." ayağa kalktım.Açık bir şekilde kendisinin yaptığını beni zor durumumdan  kurtardığı için nedense onun yanında olma gereği hissediyordum...Onunda bu zor anında yanında olmak istiyordum.

"Abiii!!" diyerek ayakta dikilen Poyraz'ın sırtına atladım.Boy aynanın karşısında yansımama bakıp çattı kaşlarını.

Tamam abi demiyorum...

Mis gibi saçlarını ellerimle karıştırdıktan sonra "Tamam ya şaka yaptım" diye düzelttim.Ardından parmak uçlarımdan yükseldiğim gibi zıplayarak bacaklarımı beline doğru sardım."Hadi ama yapma böyle.. Bak beni de üzüyorsun"a üzülmüş bir tavırla alt dudağımı kıvırdım."Bakma sen babana ya...Ben konuştum onla merak etme sen." ardından boynuna sarılı olan elimin birisini alıp gömleğinin yakasını açtıktan sonra ensesine minik bir öpücük kondurdum.

Her zamanki gibi yine muhteşem kokuyordu.."Deniz!!" diye boğuk bir şekilde söylendi ve ellerini direkman kalçalarıma götürdü.Ama ben tutacağını sanıyorken tam tersine beline sarılı olan bacaklarımı ittirmişti.Yere ayak basıp şaşkınlığımı gizleyerek ona baktım.

"Beni her zaman teselli etmelisin" beni boş bir duvara doğru surukledikten sonra bir kolumu başımın üstüne koydu.Saçımı arkaya atıp kızarık olan yere baktığında ise "Bu hic bir zaman geçmeyecek" diye başını iki yana salladı.

"Neden??!" diye telaşlı bir şekilde konuştum.Ya dışarı çıktığımda etrafımızdakiler de yanlış anlarsa?? 

Dudağımı kısa bir süreliğine öpüp bıraktığında kulağıma yaklaştı.

"Poyraz Bulut'un hiç bir zaman izleri geçmez de ondan"

Şu an kalbimin atışları bile dışarıdan duyulabilecek türdendi.

Kokusu,yakınlığı, başımın üstündeki elimin sıkışı...bunların hepsi teker teker beni daha da heyecanlandırıyor kalbimin  daha da hızlı atmasına sebep oluyordu.

Zengin züppe!!!

"Kravatını bağlayabilir miyim?"

Bir dakika az önce ne dedim ben??

Başını geriye çekip gözlerime baktığında muzip bir şekilde güldüm.

Evet ediyorum...bu kadar saçma bi soruyu soracak kadar Gerizekali ve aptalım ben..!!!

Başını bana doğru çevirip gulumsedi. "O kravatı bir gün ben sana bağlayacağım dur sen.!" diye alayla konuştu.

Ben şurada izninizle ölüyorum.
Mezar taşıma Poyraz tarafından öldüğümü yazarsanız iyi olur..

Buz gibi kesilen suratımı fark etmiş olacakki ellerini üzerimden çekti ve yan tarafında olan  büyük çekmecesine yöneldi.Açtıktan sonra rulo halinde  olan bir sürü kravatlarına göz gezdirdi  ve lacivert pantolonuna uygun bir kravat seçince ellerinin arasına alıp bana yaklaştı."Bağla bakalım.".

Elinden alıp düzelttikten sonra boynuna astım.O anki yakınlaşmayı ne siz sorun ne de ben cevap vereyim.Gözlerinin bende olması dudağımın kenarını ısırmama sebep oluyordu ve az kalsın dediğime pişman oluyordum.

Tabi dudaklarımı öpmeseydi..

Ellerim bi anda göğsüne giderken artık ne hissedeceğimi bilemez hale gelmiştim...

Yakın temaslar...

Dudaklarımdan yavaşça ayrıldıktan sonra titreyen ellerimi yine kravatına götürdüm.O anki telaşla bağlamaya devam ederken dudaklarını araladı.O anda gözlerim ona kaydı. "Bu gün bende dahil düğün alışverişine gidiyoruz"

Kaşlarımı çattım birden.

"Ne düğünü?"

"Gerçekten bilmiyor olamazsın Deniz.Annenle babamın düğünü tabiki de.."

Ah kafa mı kalmıştı bende!!!

Doğru ya..annemlerin düğünü..

"Of bu gün müydü o?"

"Hıııı evet...Yarın malum düğün"

Kravatını Bağlayıp biraz daha düzelttikten sonra kendimi geri çektim."Bizde gideceğiz artık. " diye iç geçirdim.Annem her zaman abartmayı severdi ve bu demek oluyor ki ondan çekeceğim vardı."Hadi inelim aşağı" diyerek elimi avuçladı."Bu şekilde mi?" omuzlarını silktikten sonra "Sorun olacağını sanmıyorum" dedi.

Benim için Sorun olacak gibi...

"Bebeğim..e sen hazırlanmamışsın ama??" Annem ilk önce ellerimize bakıp sonra gözlerini bana kenetlediğinde elimi bir hışımla çektim Poyraz'dan."Benim üstüm iyi aslında annecim.Hazırım diyebilirim" ne vardı ki üstümde? Normal kot pantolon belimi gösteren yazılı bi t-shirt vardı."E iyi madem.Akşama değiştireceksin mecbur. " ardından Poyraz'a dönüp "Canım baban dışarı da bekliyor seni.Bi bak istersen" dedi.

Karmakarışık duygular hissediyordum şu an..

**************

Annemin gelinliğini aldıktan sonra soluklanmak için bir kafeye oturmuştuk.Poyraz ise babasıyla birlikte damatlık gibi ihtiyacı olan şeyleri almak için dışarı çıkmıştılar.Annemin düğününde giyeceğim elbise benim için hazır olduğu için bana pek fazla eşya almamıştık.Makyaj malzemeleri ve french seti dışında tabi...

"Eveeet....akşam eğlence için sana bir kaç bir şey almanın vakti geldi güzelim" dedi annem mekandan çıkarken. Elimdeki poşetlerle birlikte bakakaldım yüzüne."Ne eğlencesi ya??"arabaya binerken ona bakmaya devam ettim.Sahiden ne eğlencesiydi bu?? "E bu son günüm.Arkadaşlarım arasında eğlence düzenleyemez  miyim?"

"Altını çizerim anne.Arkadaşların.."

"Ne var? Sende benim biricik kızımsın.Asıl bu zamanda yanımda olması gereken kişi sensin.Simge ve annesi de geliyor.Yalnız olmayacaksın işte." başımla onaylayıp "İyi" dedim.Can sıkıcı olacağı kesin gibi duruyordu.Ama işin içinde Simge de varsa..

Benim için hayat durur.

Çünkü o benim hayat dostumdu..

Annemin şirketinin önünde durunca kemerimi çözüp arabadan indim."Elbisenin bende merak etme." dedi göz kırpıp.Yine bir şey söyleyemedim.Hep kendim vereceğim kararları kendisi vermesi hoşuma gitmiyordu.

"Denemek ister misin Deniz? Üstünde görmek istiyorum" askıda duran siyah elbiseyi üzerime doğru tuttuğunda direk elinden aldım.Bu anın bi an önce bitmesini istiyordum...Perdeyi kapattıktan sonra üstümdekilerden kurtulup Siyah elbiseyi üzerime geçirdim.Straplez sol bacağı yırtmaçlı mini bir elbiseydi...

Veee çok dar...!!zar zor kapatabilmiştim fermuarı. Kesinlikle şişmanlamıştım.

Kesinlikle!!!

"Hayatım giydin mi?" annem seslenince "Evet!" diye bağırıp perdeyi açtım.

Harika!! Bu spor ayakkabılarla bu elbise harika olmuştu zaten!!

Annem oturduğu tabureden ayağa kalkarak "Muhteşem olmuşsun ama..Kesinlikle bunu alıyoruz dimi Koray?" kollarını bağlamış Koraya çevirdim başımı.

Nolursun almayalım de nolursun!!

"Ay şekerim ilk defa sana katılıyorum bence de almalısın!!" başımı geriye doğru atıp sinirimden  gülmeye başladım...

********

Annemin arkadaşları teker teker bizim eve gelmeye başlayınca Önceden bize gelmiş Simgeyle birlikte odama çıktık.Ben o daracık elbiseyi üzerime geçirmekle meşgulken Simge de o süt gibi olan uzun bacaklarını üst üste atıp telefonuyla ilgilenmeye başladı. "Kızım.. Şimdiden manşetlere düşmüssünüz bile.." diyerek hayranlıkla telefonuna baktı Simge.

Umrumda değildi..

"Ender Soysal yeni kişiyle hayatını birleştireceği ünlü iş adamı Yekta Bulut ile ayrı geceler arasında eğlenceler yapıp,Kızı Deniz Soysal'ın da büyük ilgisi oldu.."

Başını kaldırıp bana baktığında bende 'ne var' der gibisinden başımı iki yana salladım.Dedim ya Umrumda değildi.Gerçek babamda bile bu kadar özenli davranmamıştı."Tamam ya hadi inelim biz aşağı" lacivert mini elbisesinin eteklerini düzeltip ayağa kalktı.Bende siyah stiletto ayakkabılarımı giydikten sonra düzleştirmiş olduğum Saçlarımı salık bırakarak sol tarafıma aktardım.

Her ne kadar istemesemde şimdi hazırdım.Simgeyle beraber kol kola arka bahçeye yöneldik.Neredeyse bütün kadınlar buradaydı ve etraf yüzleri boya küpüne dönmüş sosyetiklerle doluydu.Sırf annemin mutluluğu için buna katlanmak çok zordu.Derin bir nefes aldıktan sonra Simgeye döndüm."Hadi boş bir masaya geçelim" başımla onaylarken etrafı süzmeye devam ettim.Bu kadar süslü ortam hangi ara hazırlanmıştı anlamamıştım.Bu kadar kısa sürede harika bir yer olmuştu bahcemiz."Rüzgarın annesi de burada" diye göz kırptı Simge.Annesi buradaysa Rüzgar da kesin Yekta amcayla birlikteydi.Yekta amcanın yanında da Poyraz olacağına göre..

İkisini hayal bile edemiyorum.(!)

"Burası benim için 2 saat sonra ölüm anım olacak Simge.!!" anlamamış gözlerle bana bakarken çapraz bir gülüş yapıp "Bizde başka bi mekana gideriz o zaman." tek kaşını kaldırıp kararlı bir ifadeye büründü."Nereye gidebiliriz ki?" hakikaten gecenin ilerleyen saatlerinde annem hayatta beni dışarı bırakmazdı. Hele de bu gece özel anında..

"Sen orasını bana bırak kankacım.Hepsi bende merak etme sen.Hele bi şurda bir kaç dakika oyalanalım bulacağız bir şeyler" sinsi gülüşüyle birlikte gözlerini benden kaçırdı.

Bu kızın aklından ne şeytanlıklar geçiyordu böyle?!!

************

"Of Simge daha fazla içmeyeceğim başım dönüyor!!" masanın üzerindeki tekila bardağını geriye iterek dans eden kişilere çevirdim başımı.Nerede olduğumuzu az çok tahmin etmişsinizdir zaten.

Bardayız..

Ve şu an yanımda Rüzgar ve Ulaş var.Pardon Ulaş şu an bi kızla yiyişiyor ve yanımda olduğu pek söylenemez.

Rüzgar mı?

Beni seyrediyor...

Vazgeçip bir tane daha söyledim ve kafama bir kere daha diktim.İçe içe alışmıştım bu tada..Annem şu anki halimi görse yemin ediyorum ağzıma sı*ardı.

"Daha fazla içme istersen" diyerek elimi tuttu Rüzgar.Elimi bir hışımla çekip ayaklandım. "İçmeyeceğim zaten." diyerek dans eden kişilere yol aldım.Saniyeler sonra deli gibi dans etmeye başlayınca iyice beynim mayışmıştı.Hatta Simge bile yanıma gelip insanların arasından beni çıkarmaya falan çalışmıştı ama dinlememiştim.İstediğim tek şey...

Terlemekti.

Evet size biraz saçma gelebilir bu ama terlemeyi her şeyden çok istiyordum.Belimde bi el sıcaklığı hissettiğimde direk sahibine döndüm.

Rüzgar...

Kafam ağırlaştığı anda Rüzgar'ın göğsüne dayarken  üstüne sinmiş parfümle karışık kokusunu içime çektim.Poyraz gibi değildi..Onun kokusunu daha çok seviyordum...

Bir elini belime bir elini sırtıma yerleştirdikten sonra "Bence bu kıyafetle burada dans etmemelisin" dedi.Başımı kaldırıp ona baktıktan sonra söze girdim."Etmeyeyim o zaman." dedim şaşkınca gülümseyerek.

Tanrım ne saçmalıyorum ben!!

Ellerini yanaklarıma koyduğu anda dudaklarıma yaklaştı. Neyse ki ne yapacağının bilincindeydim ve ellerimi göğsüne koymamla başımı yana çevirdim. "Ah hayır Rüzgar buna izin veremem." diye söylenmeye başladım...O sırada elleri yanaklarımdan hışımla çekilince başımı ona çevirdim.Yere yığılmış yatarken,birde yanımda dikilen Poyraz'a baktım.Ah Tanrım!! Rüzgâra ne yapmıştı bu?? Şu an kafam o kadar dalgındı ki ne anlatacağımı bilmiyordum. "Ben var oldukça bu kıza dokunduğunu görürsem!! İnanki  öldürürüm seni!!" bir tekme daha attı Rüzgara ve burnunu çekti. Ah ne kadar da sert bir şeydi bu böyle.!! Daha da mı yakışıklı oluyor ne? Simge direk yanıma damlarken  Ulaş ise Rüzgar'ı kaldırmakla meşguldü. Ben sersem bir şekilde yerimde sallanırken gözlerimi Poyraz'a çevirdim.Kravatını gevşettikten sonra bana döndü.Elimi sıkıca kavradığında ayağımdaki lanet topuklularla birlikte sendelemiştim."Yavaş olsana be Dana!!" dudaklarımı huysuzca büzdükten sonra Saçlarımı geriye attım.Bu ortamdan hemen çıkmam gerekiyordu.

"Kusacak mısın yoksa arabaya binelim mi?" diye sorunca midemi dinlermiş gibi boş boş bakındım."Hayır miğdem bulanmıyor gidebiliriz" dedim sanki sarhoş değilmişim gibi.Bir daha asla içmek yok diye kendime ne kadar da soz versem de hep bu gerizekali Simge'nin başının altından çıkıyor böyle olaylar...

Dudağımın kenarını ısırıp düşmemek için Poyraz'ın koluna sarıldım.Arabasına yaklaşıp kapıyı açacakken Poyraz, kapının kulubundaki elimi çekti ve kapıyı yeniden kapatarak beni kapıyla kendi arasına sıkıştırdı. Kollarını iki yanıma sabitledikten sonra dudaklarıma yapışınca onu özlediğimi fark ettim.Dudaklarını ve...

Kokusunu...

Ben daha da şiddetlenerek elimi Kravatını götürerek biraz daha kendime çektim ve sanki profesyonel birisiymişim gibi dudaklarımı biraz daha bastırdım...

Umarım bunlar bir rüyadır...Sabah kalkınca hiç bir şey hatırlamayacağım  bir Rüya..Dudaklarını benden ayırdıktan sonra gözlerini açtı ve bana baktı. "Buralarda paparazilere yakalanmak istemeyiz dimi kardeşim." alaylı bir şekilde olumlu anlamda salladım başımı. "Seni eve götüremem annenin azarını işitmek istemiyorum benim eve gidelim." diyerek belimden kavradığı gibi kapıyla bağlantımı kesti.Ağırlaşmış gözlerimi Poyraz'ın omzuna yaslarken  beni yavaşça koltuğa yerleştirip kapıyı kapattı.

Onun evinde bir gece....

Su an içimden öyle kahkahalar atmak geliyordu ki kendimi zor tutuyordum bir şekilde.Poyraz şoför koltuğuna yerleşirken bir yandan da diziyle ritim uyduruyordu.En sonunda hareket etmeye başlayınca ona doğru döndüm ve başımı arkaya yasladım.."Neden Rüzgarı dövdün?" diye sorduğumda gözlerini yoldan ayrıp bana çevirdi. "Sana dokunduğu için dövdüm." dedi tek seferde.Kaşlarım birden havaya kalkarken gerçekten beni kıskandığının bir kez daha kanıtıydı bu söyledikleri.Sesli bir şekilde nefes alıp verdikten sonra gözlerimi kapadım.1,2 dakikalık bile olsa dinlendirmeye değerdi.

*

Arabanın durma anını hissedince güçlükle açtım gözlerimi.Poyraz'a bile bakmadan arabanın kapısını açtım.Çıkarken birden sendelesemde sıkıca tutundum  kenarlara.Ardından Poyraz beliriverdi karşımda. Kolunu sıkıca belime sardıktan sonra  kapıyı kapatıp kilitledi..Bir şey demeden yarım yamalak ilerlemeye başladım.Bir yandan da Poyraz'a tutunuyordum tabi.

Sonunda evine gelebildiğimizde yüksek topuklularımı ayağımdan çıkardım.Yarın anneme nasıl hesap vereceğimi tam düşünecekken kendimi Poyraz'ın kucağında bulmuştum."Her zaman zor zamanlarında yanında olmayabilirim maviş"merdivenleri çıkmaya başlarken Kollarımı boynuna sardım hemen."Sana borçluyum o zaman" diyerek burnumu boynuna sürttüm.Sırtım bi anda yumuşak zemine deyince çarşafın soğukluğuyla birlikte gözlerimi kıstım..."Bu borçlarını bir gün toplu bir şekilde ödersin belki ha?" deyince gözlerimi açmadan sırıttım."Olabilir" ...

Artık iyice mayışmış bir şekilde başımın yükünü iyice yastığa verdim.Uykuya dalmadan önce hissettiğim son şey elbisemin fermuarındaki soğuk parmaklardı...

*****************

Uzun sayılabilen bir bölümün ardından,yine sizlerleyim canlarım..Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi lütfen yorumlayın..Poyrazla Deniz'in hakkında neler düşündüğünüzü yazarsanız ona göre hareket ederim.Sizlere güveniyorum canlarım...

Hoşçakalın..

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro