Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

ÜA23-

Medya Deniz..

Bu arada bi karışıklık olmuş herhalde.Diğer bölüm çakışmadan dolayı yarım kalmış. Ya yemeklerini yiyip yatıp uyuyorlar fazla önemli bir şey yok kafanız karışmasın. Simdi başlıyorum

İyi okumalar...

"Ah-Poyraz!!!" burnumda hissettiğim dişlerle ellerim  burnumu sıkıca kavramıştı."Bu kaçıncı burnumu ısırışın bi git şurdan ya!!" bacaklarımın arasına sıkıştırdığım yastığı Poyraz'a fırlatarak gözlerimi güçlükle açtım."Sende uyanmak bilmiyorsun gerizek- pardon İlerizekalı!!" diyerek bana biraz daha yaklaştı. "Akşamki söylediğini bir daha söylesene" deyince kaşlarımı çattım."Yok ya bir kereydi o bikerem.Hem sarılma bana git.Hem canımı yakıyorsun hem de sarılıyorsun!!" diye kolumun  tersiyle ittirmeye başladım onu.

Sinir şey...!!

"Bırak beni ya!!" diyerek yine yalvarmaya başladığımda dilini şaklattı."Of Poyraz of!!!" sıkıntıyla başımı yastığa koyup kollarını tuttum."Ne var söyle!!" çocuk gibi başını boynuma gömdü."rahatsız etme beni yeter.!"

"Ne rahatsızı ya...Beni uyandıran sensin farkında mısın? Su an rahatın bile Umrumda değil çek ellerini üstümden!!" diyerek kollarından kurtuldum.Derin bir nefes alarak çantamdan koyu kot pantolon ve siyah tül gömleğimi çıkartıp banyoya ilerledim.

(Medya Deniz'in üstündekiler)

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra Saçlarımı ellerimle tarayıp doğal haline bıraktıktan sonra üzerimi değiştirip çıktım banyodan.Poyraz beni baştan aşağı süzdükten sonra hafifçe sırıtıp baş parmağını burnuna doğru vurdu.

Şu an acaip  karizmatikti  anlatamam....

Üzerine beyaz geniş yakalı bluzunu geçirdikten sonra elini belime yerleştirip "Çıkalım artık yola hadi!" dedi.Başımla onaylayıp çantamı elime tutuşturunca "Bana karşı bir daha eğilmezsen sevinirim" diyerek kapıdan çıktı.Arkasından bakakaldığımda kaşlarımı yeniden çattım.Sırf eğildim diye beni beklemeden çıkması...

Bu adam hakikaten garipti...

Hemde çok!!

****************

Yine uzun bir yolculuğun ardından hafifçe başımı kaldırıp özlediğim siteme göz gezdirdim.Her zamanki gibi aynıydı.Evin önüne geldiğimizde Rüzgâr'ın arabasını görmemle kaşlarımı çattım.

Beyaz Porsche..

"Bunun ne işi var yine burada!!" diye huysuzca homurdandı Poyraz.

Onane!! "Sanane Poyraz? İşi düşmüşdür belki!" diyerek arabadan indim. "Onu bana mı savunuyorsun şimdi?" deyince gözlerimi devirdim.Açmış olduğu bagajdan çantamı alıp eve doğru ilerledim.Zili çaldığımda gözlerimi havaya dikerek beklemeye başladım.Poyraz'da yanımda bitince elini belime yerleştirdi hemen.

Aklı sıra Rüzgara gösterecekti bu halimizi.

Kapıyı Fatma abla açınca gülümseyerek içeri girdik."Hoşgeldiniz"diyen fatma ablaya bakıp "Hoşbulduk" diye karşılık verdikten sonra "Annem yok mu?" diye sordum."içeride Deniz kızım.Rüzgar beyde içeride"

Tam tahmin ettiğim gibi...

Teşekkür ettikten sonra içeri yol alıp tam karşımda oturan Rüzgar'a çevirdim bakışlarımı. Poyraz'ın eli belimde daha da sıklaşırken kulağıma eğilip "Yanına bir adım yaklaşırsan gebertirim seni!" allahım yarappim ya..ne kadar da kıskanç bi abim vardı böyle.. Hic bir şey yapamazdı tabikide."Sanane!!" elini belimden bir hışımla çekip Rüzgâr'a yaklaştım.Yanına oturup  ona döndüm  ve ."Hangi Rüzgar attı seni buraya?" derken güldüm.Çok güzel kokuyordu fakat Poyraz'ın kokusunu hiç bir şeye değişmezdim."Annen davet etti.Belki laflarız diye geldim bende." Başımla onaylayıp koltukta yayılan Poyraza çevirdim başımı. Başını sinirli bir şekilde aşağı yukarı sallarken  akşama kıyamet var gibisinden alt dudağımı dişledim.Ensemi kaşıyıp "Ben çok açım ya..Kahvaltı yapmadım." diye saçmaladım.Maksat konuyu değiştirmek olsun ama dimi?? "E hazırlan dışarıda yapalım kahvaltıyı" dedi Rüzgar.Hafifçe sırtıma vurup kalkmam için uyardığında anneme baktım. Başını onaylarcasına salladığında,ayıp olmasın ama yüzüne tüküreceğim gelmişti.Ne diye izin veriyon  sanki ya!!! Poyraz'a hiç bakmadım.Yüz halini az çok tahmin ediyordum zaten.Ayağa kalkıp odama yöneldim...

Üstümü değiştirdikten sonra aşağı inerek Rüzgara baktım "Hadi hazırım çıkalım" diye talimat verince dizlerine vurarak ayaklandı.

Poyraz'a bakamıyordum...Bakmayacaktım da.Benim için her ne kadar zor olsa da utançla önüme baktım .Rüzgar yanıma gelip kolumu tuttuğunda "Hadi çıkalım" dedi.Başımla onaylayıp arkama döndüm.Gözlerim ayaklarımda ilerlerken nedense titrediğimi fark ettim...

Neler oluyor bana böyle?

******

"Buranın kahvaltılıkları harikadır.Hep ailemle pazar günleri geliriz buraya" diyerek ağzına bir zeytin attı.Gerçekten uzak olsa bile harika göl kenarında bir yerdi.Göl yosun tutmuş üstünde beyaz kuğlar kanat çırparken buradaki köy kahvaltısına hayran kalmıştım. "Gerçekten dediğin kadar var harika." diyerek bende çayımdan bir yudum aldım."E sık sık geliriz o zaman" diye göz kırptığında gülümsedim.Poyraz sana öyle bir gelir ki buraya filan gelemeyiz diye düşünerek gözlerimi sahte bir şekilde kıstım."Belli olmaz" diyerek çatalı elime aldım.Salatalığı ağzıma attıktan sonra ekmeğimden koparıp ağzıma tıktım. Annemin Rüzgârla aramda  bir ilişki olmasını söyleyip sürekli başımın etini yerken Rüzgârla aramda  hic bir şey olmayacağını bilmesi gerekti artık.Ben Rüzgarla sadece arkadaş olarak takılıyordum ve kendi alemimde mutluydum.'Üstelemek' kelimesi bile bana karşıyken kendime bi kalkan yaratıp hic kimseyle ilişki kurmayacağıma dair söz vermiştim.En azından İş hayatına atılana kadar bu geçerliydi.

"Sana ortaokul ya da ne bileyim Lise ergenleri gibi çıkma teklifi etmeyeceğim ama annene katılıyorum Deniz." düşüncelerimi yerle bir eden Rüzgara çevirdim başımı. Ne diyordu bu adam? Tabiki de çıkma teklifi etmeyecekti ama anneme katılmakta ne demek? Başımı iki yana salladiktan sonra "Anlamadım" gibisinden bir şeyler mırıldandım."Annen ikimizin arasında bir bağ olması gerektiğini söyledi Deniz.Gerçekten istemez misin?" Oturduğum yerde dikleşip sessizce yutkundum.Bunun açıklamasını ona daha önceden de söylemiştim.Neden bu kadar üsteliyordu anlamamıştım."Sen gerçekten annem dedi diye benimle mi birlikte olmak istiyorsun yoksa sevdiğin için mi?" diye zor bir soru sormustum ona.Hakikaten annem dedi diye benimle birlikte olacaksa zaten yoktum."Saçmalama Deniz.Öyle bir şey söylemedim.Annenle ortak çıkmadan önce seni sevdiğimi biliyordun.Niye böyle bir şey yapayım ki?" Haklıydı.Annemle ortak çıkmadan önce gerçekten bana duygularını açmıştı ama bu yine onu seveceğim gerçeğini değiştirmiyordu.

"Tamam Haklısın ama..Olmaz Rüzgar''

"Sırf o adam yüzünden dimi?"

Hangi adam?

"Kimden bahsediyorsun?"

"Üvey abinden bahsediyorum.İçeri girdiğiniz andan itibaren anlamılıydım elini beline koymasından bana olan bakışlarından"

"Onu suçlama Rüzgar Poyrazla hiç bir alakası yok bunun.!" aslında benim için alakası vardı.Çünkü onu seviyordum.

Konu dense bir yere kadar Poyraz'a geliyordu ve huzursuzlanıyordum nedense."Tamam sakin ol.Ben sadece.." elimle durdurup "Kapatalım bu konuyu.Lütfen artık gidebilir miyiz?"diye sordum.Artık bu muhabbetten  fazlasıyla sıkılmıştım."Tamam nasıl istersen kalkalım" diyerek ayaklandık.

Eve gelince kemerimi çıkartıp arabadan indim.Başımı kaldırıp eve baktığımda Poyraz'ın camdan bana baktığını gördüm.Niye gitmedi bu işe ya!! Rüzgar da arabayı kilitledikten sonra yanıma yaklaşıp karşıma dikildi. "Ben...teşekkür ederim." diyebildim sadece.Poyraz'ın gözleri üzerimdeyken utançlılığım tutmuştu her zamanki gibi.Rüzgar,öne gelen saç tutamımı kulağımın arkasına yerleştirdikten sonra elini çeneme doğru götürdü. "Bana bakar mısın?"diye sorunca bir kez daha yutkunup başımı kaldırdım ve ona baktım.Aramızda fazlasıyla boy farkı vardı ve ona tepeden bakmak çok çocukçaydı.Bana doğru biraz daha eğildikten sonra dudağımın kenarını öpmek için biraz daha eğilmişti ki kendimi geriye çektim.Olmaz..Ona sadece ''Görüşürüz'' deyip eve girdim.

"Ay Deniz!! Lütfen artık aranızda bir şey olduğunu söyle!!"...

Ellerini önünde birleştirmiş sevinçle kızıl saçlarını savura savura yanıma geldi annem.Hızla çantamı elimden alırken elini sırtıma yerleştirip salona yönlendirdi beni.

Koltuğa oturduktan sonra ona döndüm ve söze girdim."Hayır anne.Olmaz ve olamazda..Vazgeç artık tamam mı? Beni onla buluşturmaktan vazgeç!!" ayaklanıp salondan çıktım ve bana göre hiç bitmeyen merdivenleri çıkmaya başladım.

Yüzüme dahi bakmayan Poyraz önümden geçince ''Hey nereye?'' diye soru sorar bir iafedeyle arkasından baka kaldım.Bunları çekecek ne yaptım ben!!

Odama girip bir hışımla attım kendimi yatağıma.  Telefonum olsaydı Simgeyle konuşup onu arardım ve buluşup dertleşirdik.En azından babam yerine o vardı dertleşecek.Gözlerimi tavana dikip kolumdaki saate baktıktan sonra bilgisayarımı kucağıma alıp Simgeyi görüntülü aradım.Bir süre sonra açmamıştı zaten. Bu sıkıntılı günümde tek kişi dahi yoktu yanımda.

Hepinizin Canı cehenneme!!

*************

Bu iğrenç kokunun adını bulana kadar açmadım gözlerimi.Ayak ucum çöktüğü anda gözlerimi açmaya karar verdim ve yine karanlık odamda göz bebeklerim  büyüyene kadar karşımda oturan kişiyi idrak etmeye çalıştım.Yaklaşık 6,7 saat uyuyorum ve hala daha gözlerim kaya gibi ağırdı. Abajuru yaktığım anda sigarasını içen Poyraz'a şaşkınlıklar içersinde bakakaldım.

Heyyy bunun ne işi vardı burada?

"Poyraz?!" diyerek Saçlarımı kulağımın arkasına kısıştırdım.Sigarasını son bir defa daha havaya bıraktıktan sonra söndürmek için külünü  koluna bastırıp ardından boğuk bir inlemeyle başını geriye doğru attı.

Tanrım ne yapıyordu bu adam!!!

Hemen yanında bitip kolunu bacağımın üstüne koydum."Sadist misin sen be adam ne yapıyorsun!!" bu yara bir değildi ki.Daha bir çok kol tarafında sigara izmariti yanığı vardı.

Yine söylemeliyim ki;

Sadist!!

"Senin için bunlara katlanabilirim sanırım" diyerek kolunu geri çekti."Bana kızgınsın biliyorum" utançla bacaklarımın üstündeki ellerime diktim gözlerimi.O alçak Rügzarın yüzünden de her şey..."Sana kızgınım evet.Bende bunun için geldim." diyerek ayağa kalktı.Başımı kaldırıp ona baktıktan sonra ellerini gömleğinin düğmelerine götürdü.Teker teker açmaya başlarken,hızlanan kalbim yine bi at gibi nereye gideceğini bilmeden koşturuyordu."Poyraz ben.." baş parmağımı dudağımdan çekip ayağa kalkmayı panlıyorken iki kolumu da tutup yatağa yatırmasıyla hormonlarım  birbirine karışmıştı resmen.Gömleğini yere attıktan sonra üzerime eğildi.Dudaklarımı araladım ve korkuyla ne yapacağını bekledim.Kaçamayacağım bariz bir şeydi.

Dudaklarımı öpmeye başlarken altından sıyrılıp dizlerimin üstünde yükseldim.Tanrım şu an hiç iyi değildim.Bi an ağlamak gelmişti içimden ama son rütuş olarak geri tepmiştim.Dillerimiz bi anda kesişince ellerini bluzumun eteklerine koyup sıktı ve inledi....

Bu nasıl bir zevktir...!!!

Ardından kıvrak bir hareketle belimde biten bluzumu çıkarttığında Kollarımı birbirine sardım hemen.Beni böyle sütyenli görmemeliydi.Gözlerini devirdi ve ellerimi alarak ensesine koydu."Hala yenemedin bu huyunu.Yemiyorum seni merak etme." diyerek çıplak belimi kavrayıp kendi bedenine hapsetti.Tüm sıcaklığı bedenime hızla geçerken,hızla kalkan göğsüme bile engel olamamıştım.

Bu adama dur diyemiyordum...

"Annemler..." sözümü kesen dudaklarıydı yine.

"Hic kimse benim gibi öpemez seni.Hic kimse benim kadar iyi dokunamaz sana...O Sevgilin bile.!"

Ah yine bağlamıştık bu sevgili işine."Poyraz o benim.." elini dudağıma koyduğunda yine kesilmişti sözüm.

Ama olmuyor böyle.

Yatağa yatırıp üstümdeki yerini alınca yine kolumun  birini başımın üstüne koydu ve Elimi sıktı.

"Sana sinirliyim...Ondan uzak durmanı söylediğim halde onunla dışarı çıktın.Sırf bana inat olsun diye biliyorum.Çünkü beni bi abi olarak görüyorsun biliyorum" burnunu burnuma yaslayıp gözlerini kapadı.

"Rüzgar benim gibi asla seni öpemez soyamaz dokunamaz.Ya da ne bileyim? Senin sade makarna sevdiğini yükseklik korkunun olduğunu,sabah kahve değilde şekersiz cay içtiğini ve iç çamaşırlarının bile tamamıyla siyah olduğunu bilemez..." kurumuş olan dudaklarımı ıslattıktan sonra yutkundum.

Kasıklarımda hissetiğim ağrıyla kıvranmamı bastırırken terlemiş Elimi biraz daha Poyraz'ınkine bastırdım.

Bayılacağım artık bu yakın temastan.!!

"Benden başka hiç kimse sana Benimsin! Diyemez Deniz Soysal!!"

**************

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum...

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro