Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

ÜA1-

Medya Deniz..

Yine babasız bir güne merhaba diyerek uyandım.Gözlerim hala açılmamak üzere inatla kapanmaya çalışıyordu.Tıp okuyoruz  bir de.Her gün dersim var neredeyse.Gözlerimi tekrardan kapattım.Uyanmak istemiyordum işte ya..

"Deniz.E hadi ama annecim kalk artık" gözlerim kapalı olduğu halde bütün gün ışığı gözlerime  istila etmişti.Bu demek oluyor ki..Annem beyaz perdelerimi  açıp sürgülü balkon kapısını aralamış bulunmakta."Anne ya.." huysuzca kıpırdandım yatakta.."Ne anne ya?? Hadi bak okula gidiyosun 15 dakikan var"

"he..he.." dedim elimi sallayarak.Zorla da olsa gözlerimi açtım ve doğruldum."Baban geldi bu gün o götürecekmis seni okula hadi"

"Yemin et" mavi gözlerimi fal taşı gibi açıp anneme baktım."Bak nasılda  açıldı o maviş gözlerin.Hadi bak hazırlan çabuk " başımla onaylayıp yatağımdan hemen kalktım ve banyoma yöneldim.

Güzel bir duşun ardından kurulanıp iç çamaşırlarımı giydim.Yaz ayının en sıcak günlerini yaşarken şort giymeyi şart olarak kesin kafama kazıdım ve beyaz kapaklı dolabımdan  kot şortumu üstüme ise beyaz kısa kollu bluzumu geçirdim ve saçlarımı da salaş bir örgü yapıp bağladım.Spor ayakkabılarımı giyip cantamla beraber aşağı indim.

Merdivenlerden inerken Annemle babamın ister istemez aralarında geçen diyaloğa kulak misafiri oldum.

"Bize bi şans daha verebilirsin aslında Ender.Deniz için."

"Deniz gayet iyi Nejat.Şans'a gelince.Sen o hakki çoktan kaybettin.Sırf Deniz için alıyorum seni eve bilesin"

Bir insan evladı kocasından bu kadar mı nefret eder ?

İçeri girip beni fark etmeleri için hafifçe öksürdüm."Kızım??!" babam hic bir şey yokmuş gibi ayağa kalkıp bana sıkıca sarıldı. "Nasılsın?"

"İyiyim baba.Okula geç kalıyorum çıkalım mı artık??" tedirgin bir şekilde koltuğun üstünde duran siyah deri iş çantasını eline aldı."t..tabi çıkalım hadi" ben önden o arkamdan gelince Annemin soğuk sesini duydum." Kahvaltını yap mutlaka" arkamı dönüp ona baktım."Okulda atıstırırım bir şeyler görüşürüz" kapıyı açıp babamın siyah jeep cherokee arabasına doğru ilerledim.

Arabasına binip kemerimi bağladım.O da şoför koltuğuna yerleşip benim gibi kemerini bağladı ve arabayı hareket ettirmeye başladı."Annemi bu kadar kendinden soğutacak kadar ne yaptın baba?" bacaklarımın üstünde duran ellerime baktım."Biliyorsun kızım.Annenle iyi anlasamiyoruz.Kaç seneden beridir böyle devam ediyor bu.En azından anlaşmalı ayrıldık.Seni bu durumlara sokmak inanki  hic istemezdim ama..Annen işte..Sakın bunun için moralini bozma kendine sıkıntı yapma tamam mı?"

Yavaşça onayladım başımla. Annemle iyi anlaşmadıkları doğruydu..

Ama üsteleyemezdim tabiki de.Sonuçta onlar iki olgun insanlardı.

Sessizce geçen yolculugumuzun ardından kemerimi çıkartıp arka koltuğa attığım çantama uzanıp aldım."Beni bıraktığın için teşekkür ederim baba.Seni seviyorum" yanağından öpüp kapıyı açtım "İyi dersler kızım.Bende seni seviyorum görüşürüz" hafif bir tebessüm edip kapıyı kapattim ve Fakülteye giriş yaptım.

Ulaşla koyu bir sohbete dalmış Simgeye baktım.

Can dostlarım...

Yanlarına yaklaşıp Simgeye sıkıca sarıldım. "Good morning friends" Ulaş'a da sarılıp ikisinin arasına girdim."eee napiyosunuz bakalım.? "

"Valla Denizcim Ulaş'ın anlatmakla bitiremediği kızın öyküsünü dinliyordum sen??"

"İyiyim bende nolsun." Ardından Ulaş'a döndüm. Hiç oralı olmayıp uzaktan birisine hafifçe öpücükler atıp duruyordu.

Mal bu çocuk "Dünyadan Ulaş'a" Simge uzaktan  elini hafifçe Ulas'ın yüzüne doğru gezdirdi.."Ulaş şu an kız kesiyor biz meşgul etmeyelim Simgecim hadi"

"Ya tamam durun.Şu kızla acayip kaynaştım haaa" eliyle kızı işaret etti.Biz durur muyuz hic.Bir koluna ben diğer koluna da Simge girdi "Biz ne olacağız Ulaş.Seni kimseye vermeyiz" Simge kıskanırmışçasına  isyan etti ve Ulaş'ın koluna sarıldı.

Aynı şekilde bende."Yenge istemiyoruz biz Ulaş" dedim.Ve ardından koluna bende sarıldım. "Ah gözdelerim biliyorum benim gibi yakışıklı bir adamı bırakmak istemiyorsunuz ama ne yapayım benim de bir karizmam var yani"

"Tabii ki ama Denizin de dediği gibi biz bir yenge icin hazır değiliz."

Ulaş kollarını omuzlarımıza doğru attı."O zaman hazır olduğunuzda söyleyin de yengeniz gelsin"

"Biz anca buradan mezun olunca hazır oluruz Ulaşçım" kolundan kurtulup Simgeyi aldım yanıma. "Bizim dersimiz var sonra  görüşürüz"

Ulaşla  sınıfımız ayrıydı.Simge ile aynı sırada ayni sınıfta hatta ailelerimiz bile tanışıyordu.O derece de yakındık birbirimize.

"Sen sabah siyah bi arabadan indin.Camlarda film kaplı olduğundan görmedim.Baban mıydı?" Başımla onayladım."Evet babamdı."

"Annen nasıl izin verdi ki??"

"Of sırf benim için katlanıyor zaten babama biliyorum.Umrumda bile değil Simge.Eee seninkiler döndü mü iş seyahatinden"

"Ay yok be.Benimkilerin evde durduğumu var? Onlar anca bir sene daha dönmez aha buraya yazıyorum."

İşaret parmağını diliyle ıslatıp sıraya çizer gibi yaptı."Öğleden sonra ders yok.Bir yerlere mi gitsek" dedim hocayı dinlemezken.

Evet ilk defa.Hayatta nasıl geleceğin doktoru olacağımı sorgulamaya başladım.

"Olur harika olur aslında.Ama eve gidip bi üstümüzü değiştirelim haberleşiriz" tamam anlamında kafamı salladım ve hocayı dinlemeye başladım.

Dersten çıkarken Ulaş'ı da alıp kantine oturduk.Kolunu bana doğru atıp daha da  rahat bir pozisyon aldı sandalyede."Ne bu rahatlık.??" dedi Simge Ulaş'ı süzerken. "Benim pembe ayım.Kızlar benim bu halimi beğeniyor ne yapalım" beğenmemis gibi yüzünü burusturdu Simge. "Yoksa sen beni mi kıskanıyorsun"  Simge Ulaş'a ölümcül bakışları atarken gülmeden edememiştim tabi."Nereni  kıskanıcam ben senin be." Huzursuzlanıp ayağa kalktı "Ben sınıfa çıkıyorum Deniz.Görüşürüz"

"Ya kızım otur şuraya şaka yaptık.Alınma!!" Ulaş arkasından bağırsa bile Simge hic oralı olmayıp yoluna devam etti."Bravo Ulaş.Simge gibi kızı üzdugun için harika bir iş cikardın" ardından bende kalktım."Ben ne yaptım şimdi ya.Tamam sende git tam olsun."

"Gidiyorum zaten" hızlı adımlarımla bende sınıfa girdim.

************************

Okul çıkışı telefonumun  kulaklıklarını takarak müzik dinleye dinleye eve doğru kaldırım kenarında yürümeye başladım..

Gecen günlerden kalan yaz yağmurlarından birikmiş su çukurlarına yüzümü buruşturarak baktım.

Bunlar  hala bu sıcak hava da neden kurumadı ki??

Karşı caddeye geçecekken önümden siyah bir araba yerdeki pis suyu tekerlekleriyle birlikte  üstüme doğru sıçratıp gitti.

Arkasından binlerce küfür savurmaya başladım.

"AYI DİKKATLİ OLSANA BE BİRAZ.ÜSTÜMÜ KİRLETTİN!!"  çıplak bacaklarım çamurlu suyla kirlenmisken bir de beyaz  bluzume baktım."HAYVAN!!" dedim tekrardan.

"Ne dedin sen bir daha söyle!!" gözlerimi üstümden çekip karşımda duran insan evladına baktım.

Arabasını az ötede durdurmuş tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu.

Taş lan bu taş..

"Ne diyorsun Deniz sen ya?? Kendine gel" boğazımı tazeleyip bana uyguladığı büyüden çıktım."Hayvan dedim..Ayı dedim oldu mu??" Gözlerini pörletip kolumu tuttu. "Ne işin var senin yolda.Kenara kaçsana.Biliyorsun benim geldiğimi hala yolda duruyorsun"  bacaklarıma bakıp iğrenir bakışlarını attı.

"Ya kabahat bende mi şimdi?? Bi git hızlı gelmeseydin  kardeşim sende.Cadde burası cadde.Ya kaza yapsaydın" kolumu bırakıp ellerini göğsünde kavuşturdu. "Şimdi de beni mi düşünür oldun?"

Harbiden Salakti bu herif  "Aslında senin mal olduğunu düşünmüştüm.Haklısın" İyice sinirlenip kolumu tekrardan sıktı."Senin yüzünden işimi ihmal ettim Gerizekali. Şimdi kaybol buradan"

"Sensin be Gerizekali.Bir bayana nasıl hitap edilir bilmiyorsun galiba sen.Bidaha görüşmemek üzere"

"Bencede görüşmeyelim" hızlı adımlarımla karşıya geçtim.

Çamurlu halime tekrardan tepeden baktım.Lanet olsun...

Herkeze rezil oldum.Gelen gecen bana bakıyordu iste.

O metoru  inşallah bir daha görmem.




Eve gelince anneme görünmeden yukarı çıkmayı planlıyordum.Ama annem muhakkak evdedir diye aklıma kötü işleri getirmeye başladım
Ayakkabılarımı çıkartıp elime aldım ve ses yapmamaya gayret ederek merdivenleri çıkmaya başladım.

"Tamam canım görüşürüz.." Annemi merdivenlerden inerken gördüğümde işte şimdi sıçtım dedim kendi kendime.Telefonundan kafasını kaldırıp bana baktı ve beni süzdü."Deniz bu halin ne annecim??"

Bir üstüme bir de bacaklarıma baktım."Şey anne.." kafamı kaşıdım..

Ne diyecektim ben bu kadına??

"Öküzün birisi geldi üzerime su sıçrattı işte" Sol dizini kırıp omuzlarını düşürdü. "Doğruca duşa hadi.Sonra yemek.Ve senle konuşacaklarım var arka bahçede bekliyorum seni"

"Ama Anne ben Simgeyle.."

"Erteliyiver Deniz.Önemli.." beni arkasında bırakıp stiletto ayakkabılarıyla merdivenlerden inmeye başladı.Siyah dar kumaş pantolonu ve beyaz tül kısa kollu bluzu ile kızıl saçlarıyla yine çekicilik abidesiydi.

Topuklarımı vura vura odama girdim.

Duşumu aldıktan sonra üzerime pijama giymek adına siyah kısa sortumu ve beyaz askılı bluzumu üzerime geçirip Islak saçlarımı tepeye topuz yaparak parmak arası terliklerimle aşağı inmeye başladım.

"Alo Simge!??"

"Noldu Deniz??"

"Ben gelemiyorum bu aksam dışarı. Annem zorla yemek yiyelim falan diyo."

"Tamam ya önemli degil.Bende dedemi  ikna edememiştim zaten.Afiyet olsun sana görüşürüz"

"Görüşürüz canım"

Telefonumu cebime koyarak arka bahçeye çıktım.

Annem havuzun kenarında masanın başında ufak ufak atıştırırken Hafize abla sofrayı düzletiyordu.

Hafize abla yardımcımızdı.

Ama ben onu yardımcımız  olarak görmüyorum.Bi büyüğüm gibi görüyorum.Tabi Fatma ablayı da öyle.O da genellikle evin temizligiyle uğraşır.

Annemin tam karşısına oturup Hafize ablanın bana gülerek bardağıma meyve suyu koymasını izledim..

"Buyrun küçük hanım" başımı eğip "tesekkur ederim Hafize abla" deyip yemeğime döndüm..

Annemin bana ne diyeceğini merak ediyordum ama konusunu bile açmamaya karar verdim..

Yemek boyunca sessizdik..

Beyaz porselen tabaklarına vuran çatal ve kaşığı saymazsak tabi.

Son lokmamı da catalımla agzima tıkıp suyumdan bir yudum alıp peceteyle ağzımı sildim.

Annem boğazını tazelediginde ,anladım ki sonunda konuya girecekti.Bende gözlerimi yemeğimden  çekip anneme soru soran gözlerle baktım.

"Deniz??"

"Efendim anne?"

Bir an için duraksadı.Bir süre bir şey söylemedi.Bende sustum ve dikkatle ona baktım.

"Sabaha söylemeyi mi düşünüyorsun anne hadi artik ders çalışmam gerekiyor"

Ders falan çalışamayacaktım işte.Cabuk söylesin diye konuşmuştum.

"Pekala.Ben hayatımı başka birisiyle birlestirmeye karar verdim" O an beynimde  yanan srenler devre yapmış gibi donup kalmıştım.Bozuk plak gibi beynimde  annemin söylediği cümle yankılanmaya başladı."Ben hayatımı başka birisiyle birleştirmeye karar verdim"

Kaşlarımı havaya kaldırıp derin bir nefes aldım."Demek bi üvey baba ha??"

"Bir de oğlu var.Tanısan çok seversin aslında.İkiside çok iyi insanlar gerçekten. Yarın yemeğe geliyorlar zaten.Konuşup anlasırsıniz"

"Kaç yaşında oğlu?? Büyük mü?"

"Yani..aranızda var bir kaç yaş.Babasının şirketinde çalışıyor.Ama çok tatlı bir görsen"

Harika.Bir de Üvey Abim eksikti tam oldu.

"Ne yaparsan yap anne  karışmıyorum.İyi geceler"

Bir şey demesine izin vermeden odama çıktım.

Hayır ağlamayacagım.
Bu gün olmaz.

Bu hayata layık bir insan asla olamayacaktım..

Hiç bir şeye de alışamayacaktım.

Özellikle de Üvey abime...

**************************

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro