İyi okumalar..

******

"Böyle mi vurdun lan ona!! Ha pezevenk herif böyle mi vurdun!!!" yerde yatan Alp'e kemerimle vücuduna sert darbeler atarken her vuruşumda rahatladığımı hissediyordum.Adam dövmek canını yakmak acı içinde kıvranışını izlemek hoşuma gidiyordu.Stresimi alıyordu.Yorulmamı sağlıyordu. Ama.Mutlu bir yorgunluk.

Oluşan yaralarına bir kova dolusu sıcak suyu bedenine boca ettim.Bağırışı tüm depoyu inletince bir kahkaha döküldü dudaklarımdan.Gökhanla Semih Alp'in omuzlarından kavrayıp ayağa zorla da olsa kaldırınca karşısına geçip ardı ardına bir kaç yumruk geçirdim ağzına ve gözlerine.İki tane dişi yeri boylayınca yine gülümseyip dizimle de karnına sert bir tekme attım.Artık iyice kalkamayacak hale gelip kendini yere attı.Yüzü kan yara bere içinde kalan Alp cenin pozisyonu alınca yerde son bir defa daha tekme geçirdim karnına.

Bütün hıncımı iste simdi bir bedenden alarak rahatlamıştım.Nefes nefese kalınca elimi belime götürüp silahı çıkardım.

Şimdi ölüm...Ne demiştim en son. Deniz yaşayacak onlar ölecek..

"Noldu Alp.Bi boka yaradı mı kaçırman kızı ha? Bak demiştim seni sikicem diye.Ben insanları böyle yaparım Alp.Acı çektirmek benim için sikmekten farksızdır.Duydun mu? " yarı açık gözleri yavaşça bana kalkınca sırıttım."Merak etme.Kurtuluyosun.Bak şimdi tetiği çektikten sonra beyaz bir ışık görünecek sana.Dümdüz ilerle.O beyaz ışığı takip et.Sonra zaten sana söylerler nereye gireceğini."

"Cehennem-i azab! Allah merhametlilerin en marhametlisidir.! " diye bağırdığında Semih,gözlerimi devirip güldüm.Bu çocuk hic bir zaman akıllanmayacaktı.

"Devam et devam" dedi Gökhan.O da gülmeye başlayınca "En baştan başla" dedi.

"Andolsun ki Allah bi insanı kuru çamurdan ve şekillenmiş bir balçıktan yarat-"

"Kesin artık lan sesinizi! Konumuz bu mu?''

''Gökhan kışkırtıyor abi beni! Ben napayım?''ikisine de kötü bir bakış attıktan sonra Alp'e döndüm.Derin bir nefes alıp verdim ilk.Bu ilk değildi.Bu zamana kadar hayatımda Deniz olmadan öncede de çevreme yanlış yapan insanlara hep zarar verdim.Ama bu sefer başkaydı tabi.Söz konusu canımdan bir parça olunca,hayatım dururdu benim.Şu anda diğer kişilere yaptığım gibi en farklı olanı buydu.Çünkü sebebi Denizdi.Onun için az kalsın canımı veriyordum ben.Yine olsa yine yapardım.

''Güle güle Alp.Öbürkü hayatta sana başarılar.''

******

(Semih 👆👆👆)

"Yarın olmazsa buluşuruz." dedi Semih.Evin önüne geldiğimde işaret parmağımla ceketimi omzuma astım."Olur." dedim ilk baş.Arabaya sırtını yasladığında "Denizle ilgilenmem gerekiyor.Çok yıprandı." diye yeniden konuştum.

"Onu küçük Poyrazla pardon küçük aslanınla rahatlatabilirsin" dediğinde durmadan başına bi şaplak geçirdim.Yani surda tam adam gibi konuştu diyecektim ki yine bozdu işi.

"Benim aslanı zapt etmek zordur ama dua etki bi gün sana girmesin." dediğimde buz kesen suratına bir kahkaha atıp omzuna vurdum."Hadi hadi defol.Yarın haberleşiriz."

Dudağını büzerek "Ver bi alt dudak" dedi gözlerini kapatıp."Dudağına değilde ağzına vercem simdi.Semih bak asabımı bozma defol"

"İyi be iyi.Sabah aramayı unutma seni asi hırçın...Uyku tutmazsa yengeyi boşver bana gel.."

"Semih!!!!"

"İki tavla atarız diye şey etmiştim." arabaya binerken arkama dönüp eve doğru ilerledim.

Ona her ne kadar soğuk davransam da yıllarımı verdiğim ilk tanıştığım oydu benim.Lise üniversite derken ayrılmadık hiç.Seviyordum tabi.Zamanında az çok şeyler atlatmadık onla.Yanımdan gitmek istese de ben izin vermedim.Bazen..bazen gerçekten iyi geliyordu yaptigi şakrabanlıklar..

Ona her zaman derdim 'ben gülmesem bile sen güldür' diye.Bu konu da oldukça profesyoneldi.

Salona vardığımda Ender'in göğsünde yatıyordu Deniz.Annesi ona sıkıca sarılmıştı bırakmak istemiyor gibisinden.Gülümsedim.Bir zamanlar annemin dizinin dibinden bende ayrılmazdım.

Hadi ama Poyraz açma şu eskileri..Karını al.Onu iyi hissettir...

"Sanırım artık kızınızı almam gerekecek" diye ilerledim onlara doğru.Deniz gülümseyip yüzünü buruşturarak ayağa kalktığında ona yardım edip koluna girdim.

Deniz annesine iyi geceler dedikten sonra başını omzuma koyup ilerlemeye başladı.Bende onunla birlikte tabi.Yatak odasına geldiğimizde benden ayrılıp yönünü bana çevirdi.Nöbetçi eczaneden aldığım merhem'in kutusunu açıp tüpünü elime aldım.Ben demeden üzerindeki bluzu çıkardı hemen.Üzerinde yoktu hiç bir şeyi.Göğüslerine bakmamaya özen gösterip ''Yatağa yat..''dedim.Yüz üstü yatınca baş ucuna oturdum bende.Sırtındaki yaralara parmaklarıma dokundurdum ilk.Ona dokunmayalı o kadar zaman olmuştu ki,Beyaz tenini adeta örtmüştü kemer izleri..

''Asya uyudu mu?'' dedim yumuşak çıkan sesimle birlikte.İki parmağıma beyaz kremsi sıvıyı döktüm.''Evet.'' dedi ellerini birleştirip başının altına aldı.''Onu çok özlemişim..Uyuduğunda bile yanındaydım.Onunla ilgilendim uzunca bir süre.Ayrılmadım yanından'' gülümsedim burukça.Bi anda inlediğin de elimi hızlıca geriye çektim.''Canını mı yaktım?!'' tedirgin çıkan sesim gözlerimi sırtına sabitlemişti.

Aptal Poyraz! Gerizekalı Poyraz!

''Hayır hayır.Sadece.Sırtımdan çok büyük hasarlarda aldım.Karnıma bazen amansız kıramplar giriyor.''

''Yarın olmazsa bi hastaneye gidelim.''

''Dinlensem daha iyi olucak sanırım.'' derken omzunun üstünden bana baktı.Yine gülümsedim.Daha yavaş ve yumuşak hareketlerle yaralarına merhemi sürmeyi başladım.İşim bir kaç dakika sonra bittiğinde merhemin ağzını kapatıp çekmeceye yerleştirdim.Ellerimi sildikten sonra Deniz'e baktığımda gözleri boş bir yere kırpmadan bakıyordu.Yumuşak saçlarını okşayıp ''Bi sorun mu var güzelim?'' diye sordum.Durgun davranması beni gittikçe üzüyordu.Ben eski Denizi istiyordum.Eğlenceli hareketli olanı.Tek eliyle göğüslerini kapatıp yattığı yerden kalktı.Onu direkt kucağıma çektim.Bacaklarını ayırıp hiç zorlanmadan oturdu.Ellerini göğüslerinden çekip bana sıkıca sarıldığında ellerimi beline doladım bende..

''Artık yorulmak istemiyorum Poyraz,Ben çocuğuna bakan akşam işten gelen yorgun eşimi beklemek,yemek yapmak evi toparlamak istiyorum.Ben böyle yorulmak istiyorum.Sonra Asya büyüdüğünde işime devam etmek yeniden size bakmak istiyorum.'' sanki iç organlarımın içine sığdırabilirmişim gibi sıkıca sarıldım ona.Öptüm boyun kenarından.''Bitti artık.Yorulmak yok.Ağlamak yok.En önemlisi de ölüm yok.'' dedim onu öpmeye devam ederek.Çene altına boynuna ensesine,gözlerine,yanaklarına,kıkırdadığını duyduğumda ellerini yanaklarıma koyup sakallarımı okşadı.''Yarın ilk işin tıraş olmak kocacığım.'' bunu derken dudaklarına bakıp gülümsedim.Ve bir kez daha güzelliğine aşık oldum.Gözlerim canlanıverdi ona kavuşunca.Uykusuz halimden eser kalmadı.İlacımdı o benim.Bütün yaralarımı iyileştiren.

''Keserim yavrum.No problem''yeniden gülümsediğinde onu yavaşça yatağa yatırdım.Üstüne çıktığımda o yumuşak dudaklarını bir kaç kez arda arda öptüm.Ona susamış gibiydim..Dayanamadım sırtının ne kadar acıdığına.Yer değiştirerek üstüme aldım onu.Altındaki şortunu bacaklarından sıyırdım hemen.O da hiç bir şey demeden başını göğsüme yasladı..Parmaklarımı sırtında gezdirdim.Bacaklarını bacaklarıma doladı.Ellerimi yavaşça kalçalarına götürüp sardığımda derin bir nefes aldım ellerini gömleğimin düğmelerinde bulunca.Yavaşça teker teker açtıktan sonra ellerini gezdirdi tenimde.''Sana dokunmayı o kadar çok özlemişim ki..Sıcak tenini hissetmeyi..''

Ah bi de bana sor be güzelim...

''Uyuyalım mı böyle?'' diye sorduğumda ellerinin hareketi kendimden geçirmemi sağlamıştı.''Eğer uyumazsak bu gece fantazilerime maruz kalırsın.'' sesli gülüşü dolduruverdi bi anda kulaklarımı.Oysaki ne güzel bi sesti o..Şarkı gibi..

Dudaklarını boynumda hissettim ilk.Yavaşça öpüp geri çekti kendini.''Seni kendimde istiyorum Poyraz..Bu gece bedenin ben olayım.Bütün olayım.Sadece sana ait olarak.Senin olarak.Belki de,birazcık da olsa,unuturum bana yapılanları,en güzel his seni hissetmek..'' bunu dedikten sonra hızlanmıştı nefes alış verişlerim.Söyledikleri yaktı her seferinde nefesi gibi tenimi. Daha fazla Dayanamadım.Yılların özlemini çekmiş gibiydim sanki.Onun sıcağında olmak..Bütün bir gece terleyerek onu sahiplenmek en son isteyeceğim şey değilde ilk isteyeceğim şeydi aslında.İnsan sevdiği insanla sevişince daha da mutlu oluyordu sanki..

Üzerimi çıkardıktan sonra altında kalan tek parçayı da bacaklarından sıyırıp attım.Bütün gece,saatin zamanının ne olduğunu unutarak yeniden aldım onu.Her seferinde onu aldığımda nefesi çarpıyordu kulağıma.Deli oldum.Her seferinde bi aslan kral gibi kükredim.Artık herşeyin bittiğini benim kollarımda olduğunu,kulağına bir kez daha güçlükle fısıldayarak söyledim.Bir eliyle sıktı çarşafı.Yine deli divane gibi bir şey oldum.Onun her zevkle çıkan sesine,sesinden çıkan dudaklarını sömürdüm.Canının yanmaması için belini kavrayıp sırtını havaya kaldırmasını sağladım.Dirseklerinden yardım alarak bir süre öyle kaldı.Onun bedenine ihtiyacım varmış meğersem.Şu an nasıl anlatılır bilmiyorum ki..

Saatlerce geçtik kendimizden.Unuttuk her şeyi.Seslerimiz birbirine karıştı her seferinde.Son kez onu kendime hızlı bir şekilde ittiğimde güçlü bir inleme doldurdu odayı.İkimizde doruğa gelince salıverdik kendimizi.Kendimi nefes nefese geri çekerken üzerimize pikeyi örter örtmez sıkıca sarmaladım onu..İyice soktu kendini bedenime.Başını gömdü boynuma.Onun yanımda var olmasıyla birlikte uykuya daldığımda sonsuz bir sessizlik oluşmuştu etrafta..

***********

Denizden devam...

Duştan yeni çıkan bedenimi yavaş hareketlerle kuruladığım da saniyeler sonra işimi halletmiş yine bir kot ve bluzle saçlarımı kurulamıştım.Güzelce tarayıp ördüğüm de tokamla bağlayıp aynada kendime baktım uzunca bir süre.

Yeniden doğmuş gibiydim.Yeniden yenilenmiş yeni bir Deniz varolmuş gibi.Farklıydım.Bilmiyorum benim gözüme mi öyle geliyor yoksa hep aynı mıydım..Ama bir şey vardı ki kendimi bulmuştum.Ve artık eskisi gibi saf Denizi mavi gözlerimde göremiyordum.

Kolay şeyler atlatamadım.Sırtımdaki yaralar..Hatta o yaralarının birde iç acısı varken,Birde acı içinde haykırmak..Ses tellerinin uyuşması ve en kötüsü konuşamamak.

Kötüydü,gerçekten çok kötüydü.

Kuzey hocanın dayanamayıp Birilerini araması içimde aniden doğan güneş canlanmıştı sanki.Belki de bir umuttu onun birilerini araması.O hiç dokunmamıştı bana.Hatta elini bile sürmemişti.Hep bağırdı Alp'e yapma diye...Bilmiyorum beni kaçıran oydu ağzıma bezi dayayan da oydu.

Ama her şey bitmişti.Normal yaşantıma geri dönmüştüm.

Derin bir nefes alıp boynuma prfümümü sıkıp siyah hırkamı sırtıma geçirdim.Poyraz Semih'i aradığını ve buluşmamız gerektiğini bana söyleyince duş alıp hazırlanmıştım.

Asya'nın odasına girdiğimde Poyraz'ı burada bulmayı planlamıyordum tabi.Hatta Asya'nın yatağına nasıl oturmuşsa oturmuş Asyayla birlikte değişik sesler çıkarıyorlardı.Asya elindeki oyuncağını fırlatıp küçük kollarını Poyraz'a doladığında Poyraz ''BABAMMM!!'' diye bağırıp Asyaya sıkıca sarıldı..

Ah bu manzarayı görmek için ne hayaller kurmuştum ben..

Poyraz beni gördüğü anda Asyayla birlikte yataktan çıkınca bana doğru gelip kolunu omzuma attı.''Bu gün nasılmış benim bebeğim.'' yanağımı öperken omzumda duran elini tuttum.''Hiç olmadığı kadar iyi.. ve mutlu.Ayrı zamanda da enerjik'' merdivenleri inerken bana çapkın bir gülüş attı.''Akşam olan sana yaramış demek.''

''Yaaa Poyraz...''

''Poyraz diyen dudaklarını öpeyim senin.'' durmadan dudaklarımı dudaklarına bastırınca Asya'nın çığlık ve elinin çırpış sesi doldurdu kulaklarımı.Poyrazdan ayrılıp dudaklarına doğru gülümsedim...

''Bizde mutlu sonsuz var be sevgilim...''

Mutlu sonsuz....

Evet...

''Yazar'a teşekkür etmemiz gerekiyor..'' dediğimde ikimizde kıkırdadık.

''Sizi çok seviyorum Deniz..''

''Bende sizi çok seviyorum Poyraz..''

***********

Bittiiiii....Okuyan herkese başından beridir teşekkür ederim.Destekleriniz olsun yorumlarınız olsun..Bende konular bitti.Bundan sonra gül gibi yaşayıp gider bunlar..

Dedim ya Üvey abimin yeni versiyonunu çıkardım diye.İste bundan sonra ona yoğunlaşacağım fazlasıyla aksattım.Kitap bitti
..

Üşenmezseniz diğer kitaba da bi göz gezdirin derim.Orada buluşalım..

Hoşçakalın..