Tecavüz, kişinin isteği olmadan ona yapılan cinsel saldırıdır.

Ülkemizde her ne kadar meşrulaştırmak için bahaneler bulunsa da bu bir SUÇTUR.

Tecavüz bir SUÇTUR ve biz 2017de hala bunu anlatmaya çalışıyoruz. Ne kadar rezil bir durumdayız farkında mısınız?

Ben ancak size bir sayfa yazı yazabilirim. Elimden fazlası gelmiyor, asla tecavüze uğrayan bir mağdurun nasıl canının yandığını, mağdur olduğu halde toplumun ona göstereceği baskıdan ne kadar korktuğunu ve korktuğu için sustuğunu, ben size nasıl anlatırım?

Ya da tecavüze uğradığı için kendini suçlu gören bir kadının intihar etmesini nasıl dile dökerim?

Siz kendinizde nasıl tecavüz etme hakkını görürsünüz? Kuduz köpek gibi nasıl gördüğünüz kadına saldırırsınız? NASIL CESARET EDEBİLİRSİNİZ?

KİM VERDİ SİZE BU HAKKI?

Öz annesinden tahrik olan bir adamın, kadınların kıyafetini bahane ederek  tecavüz etmesini kabul görmemizi beklemiyorsunuz herhalde?

Bakın, ister ben şort giyerim, istersem çarşafa girerim. Hiç kimse, HİÇBİR ERKEK BANA TECAVÜZ EDEMEZ!

Tecavüz cinsellik değildir. Tecavüz bir şiddet biçimidir.

Sizin altınızda biri can çekişirken, üstelik bu boğazı ağlamaktan yırtılan bir bebekken siz bundan zevk alamazsınız. Bu vicdansızlıktır. Namussuzluktur. Hastalıktır, bana göre.

Geçen pazar İstanbul kadıköyde kadın erkek herkes bir olup yürüyüş düzenlediler. "Kıyafetime karışma" isimli bir eylem.

Erkekler, "kadınlar ne isterse onu giyer kimse karışamaz" diye sloganlar attılar. İşte feminizm bu, işte insan  hakları bu. Bu erkekler, erkekliğinden bir şey kaybetmiş değil merak etmeyin.

Yani demek istediğim tecavüz eden erkekler sapık ruhlu ve hastalıklı olduğu için diğer erkeklerle kıyaslayıp, nefret beslemeye gerek yok.

Gelelim o çok adaletli(!) hakim ve savcılarımıza.

Türkiye'nin adaletine ve özgürlüğüne her zaman inandım ve güvendim, her ne kadar türk toplumu tarafından baskı gören bir millete ait olsamda.

Ama gelin görün ki, aramızda binlerce sapık geziyor. Küçücük çocuklara tecavüz eden insanlar rıza var diye serbest kalıyor. Hangi insanın tecavüze rızası olur nasıl bir beyin yapınız var. Siz savcı olurken hangi okuldan mevzun oldunuz? Yoksa para mı bastırdınız? Okulda size ne öğrettiler?

Diyeceğim o ki, tecavüz asla daha yürüyemeyen bir bebeğin, okuluna giden bir genç kızın, işten geç çıkmış ve taksi bulamadığı için yürümek zorunda kalan bir kadının, arkadaşlarıyla gezmeye gittiği için etek giymiş ve şerefsiz bir minibüs şoförün tecavüzüne uğrayıp yakılan özgecanların suçu değil.

Ben bu satırları yazarken gözlerime hakim olamazken, nasıl bir insanoğlu birinin hayatını çalma eyleminde bulunur?

Bunun çözümü idam değil.

Mitinglerde idam idam diye bağıran insanlar sanıyorlar ki idam tecavüzcüler için gelecek... Keşke koyunluğu bir kenara bıraksanız...

Tecavüzü bastırarak yok edemezsiniz.

İnsanlara bunun yanlış olduğunu anlatmalısınız. Bir insanın hayatına, canına, malına gasp etmenin yanlış olduğunu anlatmak zorundasınız.

Her şey için geçerli bu, sokaklarda eylem yapan insanlara gaz sıkarak onları geri püskürtüyorlar ama sorunları çözülmüş değil ki.

Devletin yapısı bu. Sorunun nedenine inmek yerine bastırmayı tercih ediyor.

Tecavüzcüyü öldürmek onun için en kolay kaçış yolu.

Burası Müslüman ülkesiydi değil mi?

Peki biz bu durumda ne yapabiliriz? Konuşmakla olmuyor.

Tecavüze uğramış birini tanıyorsanız veya bu SİZİN başınıza geldiyse yardım istemekten ASLA korkmayın. Bu sizin suçunuz DEĞİL. İnanın bana iyileşmek için ufak da olsa bir umut var, size yardım edecek insanlar elbet olacaktır. Eğer  bu okulda başınıza geldiyse ailenize kesinlikle anlatın. Onlar size her zaman sahip çıkar, çıkmak zorunda çünkü siz mağdursunuz.

Veya gidip o kişiyi şikayet edin, korkmayın sizin gibi binlerce insan var. Asla pes etmeyin, adalet elbet yerini bulur.

Aslında diyeceklerim bu kadar değil ama şimdilik bu kadar. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Unutmayın, düşünceleriniz benim için çok önemli.

***