jisung: minho iyi misin?
jisung: seni merak etiğimi biliyorsun
jisung: sürekli böyle davranmamdan bıktığını biliyorum ama kendime engel olaramıyorum
jisung: gerçekten çok üzgünüm
görüldü

minho: aynen, öylesindir tabii

jisung: doğruyu söylüyorum sana
jisung: canını sıkan şey ne söyle bana, elimden geldiğince yardım edeceğim

minho: yardım mı? son birkaç gündür beni sinir etmekten başka bir şey yapmadın

jisung: söylemiştim sana kıskanç biriyim

minho: şu anda bunca zamandır neden seninle konuşmaya devam ettiğimi sorguluyorum

jisung: çünkü benim yaşamama ihtiyacın var
görüldü

jisung: söyle bana minho, tam olarak ne istiyorsun?

minho: beni yalnız bırakmanı istiyorum

jisung: sürekli bana geri gelirsen seni bırakamam
jisung: ve sana çoktan söyledim, bana ihtiyacın var
jisung: o yüzden söyle, gerçekten ne istiyorsun?
jisung: gerçekten sana yardımcı olabilirim
jisung: her ne istiyorsan. sana verebilirim

minho: ...

minho: bana yardımcı olabileceğinden nasıl bu kadar eminsin?

jisung: çünkü ben asla yalan söylemem