jisung: bugün ağladın
jisung: okulda ne kadar üzgün olduğunu gördüm, özellikle de dans derslerinden birine katıldığın sırada
jisung: umarım her şey
yolundadır :3

minho: ne diyorsun? üzgün falan değilim

jisung: o zaman ne oldu:)

minho: şu gülücükleri göndermeyi bırakır mısın? beni ürkütüyor

jisung: ben sana nasıl olduğunu soruyorum ama sen bana ürkütücü diyorsun.

minho: umurumda değil

jisung: şanslısın ki sana değer veriyorum
jisung: bana karşı çok kötü, kötü bir çocuk olduğunda bile
jisung: şu anda ağlıyorsun, değil mi?
jisung: bugün canını yakan o şey yüzünden şu anda odanın en karanlık köşesinde iç çekiyorsun

minho: kapa çeneni

jisung: ailenden birini mi kaybettin? ya da bir hayvanı... belki de bir kedini?

minho: kes konuşmayı

jisung: konuşmuyorum, mesaj atıyorum bebeğim
jisung: tabii sesimi duymak istiyorsan başka. bir şarkıyla seni rahatlatabilirim

minho: asla

jisung: en azından iyi misin diye soracak kadar sana değer veriyorum
jisung: ama sen yine teklifimi reddediyorsun

minho: çünkü seni tanımıyorum

jisung: ama konuşabileceğin başka arkadaşların olmasına rağmen mesajlarıma cevap veriyorsun hala
jisung: şu anda seni böyle üzgün görmelerini istemiyorsun sanırım ha
jisung: sevdiğin bir kediyi kaybetmek berbat bir şey
görüldü
jisung: sanırım bu kadar şeyi doğru bildiğime şaşırıyorsun
jisung: başka neyi tahmin edebileceğimi biliyor musun?

minho: kapa çeneni

jisung: çoğunlukla tam saat 11:30'da uyuyorsun ama dün o saatte uyumadın. gece tişört giymeyip oturma odasına gitmeden önce banyoda kusurlarını incelerken uzun bir süre harcadın
jisung: söylememde bir sakınca yoksa baya güzel bir manzaraydı
jisung: doğru tahmin ettim mi?

minho: sen psikopatın tekisin

jisung: hey sadece doğru tahmin ediyorum diye bana kızamazsın
jisung: belki biraz moralin düzelir, oldukça düzgün bir vücudun var. bu seni gülümsetti mi?
jisung: hadi ama benim için gülümse
görüldü
jisung: off
görüldü
jisung: iyi geceler minho. umarım yarın daha iyi hissedersin :)
görüldü