Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

8

Selamlarrr

Çokk uzun zaman oldu biliyorum

Gerek Yıldız Çiçeği gerek Tesadüf yazmaya ne ilham bulabildim ne vakit

Tesadüf'ün konusu da çok ağır olduğu için sınav senesinde yüklenmek istemedim açıkçası özür diliyorum herkestenn

Fakat sınavlar bitti, açıklandı vesaire

Şu wattpadin kapanma durumu süresince yazmaya, toparlanmaya çalışacağım

Normalde atmayacaktım girenler ve etkileşimler az olduğu için

Ama talepler oldu kırmak istemedim

Siz de lütfen yorum yapıp oy vererek yardımcı olun kalanların yokluğunda

Sizlerin mesajları yorumları beni çok motive ediyor yazma isteğimi de arttırıyor

O yüzden lütfen es geçmeyin <33

Viran Efkan Karahanlı'dan

" Haklıydın. "

Kurduğu cümle kaşlarımı çatmama sebep olmuştu.

Hala bana bakmıyor oluşundan yararlanıp titreyen ellerimi cebime sokup dönük olduğu tarafta, yatağının yanında bulunan koltuğa doğru adımlamış ve oturmuştum.

Bir kaç dakikalık sessizliğin ardından " Hangi
konuda? " diye sordum.

Vira'nın sesli nefes alışverişini duyduğumda kafamı ona çevirmiştim.

O da göz göze gelmekten kaçınmayı bırakıp çenesini kaldırarak yeşillerini gözlerime dikti.

Bakışları yüzümde gezinirken serum bağlı elini kaldırıp ağrıdığını düşündüğüm başını ovuşturarak gözlerini kaçırdı.

" Sabah, söylediklerinde haklıydın. İyi geldiği falan yok aslında. Yani şu an iyi geliyor gibi hissettiriyor ama etkisi geçtiği zaman kendimi yaşıyor gibi hissetmiyorum sanki. Bilmiyor-  "

Sinirle homurdandım.

" İçtiğinin ne bok olduğunu da etkilerini de biliyorum Nida. Bunları anlatacaksan anlatma çünkü duydukça aklıma sabahki halin geliyor, kendime hakim olamıyorum. "

Açık sözlülüğüm onu şaşırtabilirdi.

Ki öyle de oldu.

Serum bağlı elini indirip soru işaretleri ile dolu olan gözlerini bir kez daha gözlerime değdirdi cevaplar orada açıkça yazılıymışçasına.

" Neden bu kadar umursuyorsun Efkan. Anlamıyorum seni. Daha tanışalı 2-3 gün oldu olmadı kimse yeni tanıştığı biri için bu kadar endişelenmez, endişelense tamam ama sen... Sen sanki-  "

Alayla gülerek " Sana bir şey olmasından korkuyor gibi miyim?  "

Kaşları çatılabilirmişçesine daha çok çatıldı.

Bu halleri o kadar tanıdıktı ki bana.

Yüzümdeki alaycı gülüşün silinemeyeceği kadar hem de.

Elimi kalırıp yüzümü ovuşturdum.

Kendime hakim olamıyordum.

Sürekli konuşmak istiyordum; anlatmak istiyordum, kızmak istiyordum ona, Nasıl unutursun kızım beni?, demek istiyordum...

Hepsinin sonucunda kollarımın arasına almak istiyordum; ezbere bildiğim tenini yine de bir kez daha gezeyim, bir kez daha keşfedeyim, yanımdan ayırmayayım istiyordum ama siktiğimin görevi de aklım da bu isteklere cevapsız kalıyordu.

Duyamayacağını düşünerek bir küfür kaçırdım ağzımdan.

" Efkan konuşsana! Kafamı karıştırıyorsun, anlamıyorum ben, ben sana bir şey mi yaptım ya da bilmiyorum beni başka birine mi benzetiyorsun? Aklımdan türlü şeyler geçiyor ama birleştiremiyorum kafamda bir türlü seni, Puzzle çözüyor gibi hissettiriyorsun ama hiçbir yere uymuyorsun. Yanında ağrılarım artıyor, titremelerim artıyor sanki, bilmiyorum tarif edemiyorum işte!  "

Konuşmanın yarısında gözlerimin dolmasını engellemek için gözlerimi kapatıp kafamı koltuğa yasladım.

Ellerim koltuğun kolçağını sıkarken yükselip alçalan sesiyle isyan eden Vira'yı dinliyordum.

Sustuğunda hala bana bakan anlamsız gözlerini ve çatık kaşlarını üzerimde hissedebiliyordum.

Sonunda bir yerden başlamaya karar verdim.

" Nida, dün konuştuğumuz şeyleri hatırlıyor musun?
Evde, seni eve bıraktığım zaman. Sana, "

Yutkundum.

" Sana bir masal anlattım ya ben, hatırlıyor musun o dediklerimi? "

Gözlerimi açıp yüzüne baktım.

Ne düşüneceği umrumda değildi evet siktiğim
gözlerim yaşlıydı napsaydım engelleyemiyordum ve artık istemiyordum da.

Garip bakışmamız sürerken başını aşağı yukarı hafifçe salladı.

" Net değil, kötü birine aşık olan bir kızdan bahsediyordun falan. Ne alaka şu an Efkan? "

Kafamda cümleleri toparlamaya çalıştım.

" O hikaye aslında biraz daha farklı Nida. Şimdi sana onun değiştirilmemiş halini anlatacağım tamam mı?
Sözümü kesmeden dinle çünkü, çünkü şu an anlatamazsam hiç anlatmam. İzin ver sadece. "

Hafif bir baş hareketiyle onayladı beni.

Yeniden gözlerimi kapatıp koltuğa yaslarken konuşmaya başladım.

" Bir kız düşün tamam mı? Çok, çok güzel giden bir hayatı var aslında. Arkadaşları, okulu, erkek arkadaşı... Her şey çok güzel. "

Nefeslendim.

Her şey çok güzelken...

" Üniversitenin son yılında erkek arkadaşı İspanya'ya çalışmak için taşınıyor. Kızın da son yılı ve okul bitince o da İspanya'ya taşınacak. Plan bu yani "

Son cümleyi alayla gülerek söylemiştim.

" Neyse, çocuk İspanya'dayken ortak arkadaşları arıyor. Diyor ki kaza yaptı, hastanedeyiz. Çocuk ilk uçakla geliyor tabii telaşla. Hastaneye gidiyor falan.
Durumunun iyi olduğunu ameliyattan sağ salim çıktığını öğrenince yolda bulduğu çiçekçiden bi buket alıyor gidiyor hastaneye.  "

Elim kolçağı daha sıkı kavradı.

" Katı numarayı vesaire öğreniyor. Hala endişe var tabii ama heyecan da var. Aylardır görmüyor falan.
Kapının önüne gelip çalıyor, kapı açılıyor... "

Gözüm kapalı olmasına rağmen bir yaş aktı.

Ne düşüneceğini umursamadığımdan silmeye uğraşmadım bile.

" Kapı açıldığı an çocuk, keşke hiç açılmasaydı, diyor içinden çünkü en yakın arkadaşı dediği çocuk ve sevgilisi yan yanalar.  "

Kapalı gözlerim ardından Vira " Aldatmış mı?  "
diye mırıldandı.

Masumluğuna tebessüm ettim.

O tebessümle bir yaş daha aktı gözlerimden.

" Hayır.  "

Yapmaktan kaçındığım şeyi yaparak gözlerimi açıp göz göze geldim onunla.

Tıpkı o günkü gibi...

" Unutmuş. "

Yaşlı gözlerimle hala anlamsız ve şaşkın bakan gözlerine baktım.

" Hafıza kaybı yaşamış, unutmuş her şeyi. Sevgilisini, arkadaşlarını... "

Şaşkınlığı ve merakı gözlerinden okunsa da
" Bunu bana neden anlatıyorsun " demekten alıkoyamadı kendini.

Cevap vermedim.

O da bir kez daha sormadı.

" İşin aslı, çocuğun arkadaşım dediği şahıs fırsattan yararlanmış. Unutması işine gelmiş ve senelerdir takıntılı olduğu kıza kendini sevgilisiymiş gibi tanıtmış. Çocuk delirmiş tabii, sen nasıl böyle bir şey yaparsın fasılları falan ama elden ne gelir ki değil mi? Arkadaşı belalı bir tip, kızın canına kıymakla tehdit ediyor onu. Çocuk da mecburen kabul ediyor ama işin peşini de bırakmıyor tabii. "

" Kız bir kaç kez hatırlayacak gibi oluyor ama çocuğun arkadaşı izin vermiyor. Yeniden unutmasını sağlıyor sürekli. Yıllar bu şekilde geçiyor sonra arkadaşının dedesi hastalanıyor ve kızla aralarına mesafe giriyor. "

" Bu süre zarfında çocuk sürekli kızla bir yerlerde denk gelmek için uğraşıyor ve her unutuşunda oldukları gibi arkadaş oluyorlar yeniden. Ama bu kez farklı, bu kez aralarına girecek biri yok çünkü arkadaşı dedesiyle fazlasıyla meşgul ve kızla neredeyse hiç görüşmüyor. Çocuk da bu durumdan faydalanıyor ve kıza çocuğun kötü taraflarını gösteriyor, anlatıyor... "

Vira yatağa yaslanmış, hala bunları neden anlattığımdan habersiz bir şekilde beni dinliyordu.

" Bir gece, aralarında bir şeyler yaşanıyor işte. Kız hafif çakırkeyif ama sarhoş değil tam. Her neyse çok detaya gerek yok. "

O anları hatırlayınca yüzümde buruk bir tebessüm oluşmuştu.

" Öyle bir anda sen beni unuttun diyemiyor. İkna olması için çabalıyor. Bir gün artık araları yeterince iyi olduğunu hissettiği an anlatıyor her şeyi. Kız tereddüte falan düşüyor ama hallediyorlar bir şekilde. Sonrasında apar topar İspanya'ya gidiyorlar, kimseden habersiz. "

Yavaş yavaş hoşlanmadığım kısımlara geçmeye başladığımızda kalp atışlarım hızlandı.

" Aralarında yaşananları kız da tamamen hatırlamaya başladığında artık tamamen beraberler, mutlular. Fakat sonra... "

Kafamı çevirip camdan dışarıya baktım bir süre.

" Beklemedikleri bir şey oluyor. Kız hamile kalıyor.
Tabii ki mutlu oluyorlar ancak başlarında bu şekilde bir bela varken çocuk da kız da korkuyor.  "

Yeniden önüme dönüp gözlerimi kapattım.

" Sonra?  "

Dakikalar sonra ondan duyduğum şeyle devam etmek için derin bir nefes aldım.

" Türkiye'deki orospu çocuğununun dedesi ölüyor ve bir süre sonra kızla yeniden iletişime geçmek istiyor. Düzeltiriz falan diyor ama kızın artık her şeyi hatırladığından habersiz tabii. Sonra öğreniyor adresini falan bir şekilde, İspanya'ya gidiyor. "

O kısma geldiğimizde cümleler kafamda ne kadar net olsa da dilimden dökülmek istemiyorlardı işte.

" Çocuk işteyken kızı aldırıyor. Türkiye'ye götürüyor.
Hatırladığını anlayınca ve hamile olduğunu öğrenince de gözü dönüyor. Çocuk eve gelip kızı göremediğinde anlıyor bir şeyler olduğunu. Karış karış arıyor ama bulamıyor. Saatler sonra telefonu çalıyor. "

Bunu ona bu şekilde anlatmam doğru muydu bilmiyordum.

Kaldırabilir miydi? Ne hissederdi? Hiçbirini bilmiyordum ama başladığım şeyi bitirmem gerekiyordu.

Kalbimin ağrısını ve bunun tüm unutma/hatırlama konuşmalarından daha ağır olduğunu görmezden gelerek konuşmamı daha fazla bekletmeden derin bir nefesle devam ettirdim.

" Görüntülü arama, bilmediği bir numaradan. Anlıyor ama anlamak istemiyor işte. Neyse...
Açıyor aramayı. "

Yutkundum.

" Orospu çocuğu kızı çekiyor. Kız soğuk depoda sandalyede bağlı, baygın. Çocuk zaten yaygarayı çıkarıyor o piç de zevk alıyor bundan. Kızın saçlarını okşuyor, yüzüne dokunuyor ama çocuk kendini ağlamamak için sıkmaktan başka hiçbir şey yapamıyor. "

Tıpkı şu anki gibi...

" Hamile olduğunu bilerek karnına dokunuyor, okşuyor. Çocuk sadece izlemekle ve küfürler etmekle yetiniyor. Aralarında geçen konuşmalardan sonra kız uyanıyor. Gerçekleri bildiğinden, ondan nefret ettiğinden bahsediyor. "

O günü yeniden yaşıyormuşçasına kendimi sıktım.

" Çocuğun gözü iyice dönüyor, odağı artık sadece kız oluyor. Tüm bağırış çağırış sonucunda siktiğimin çocuğu kızı karnından vuruyor. "

Kendimi sıkmaktan ellerim titriyordu, başımı çevirip ona bakamıyordum.

" Telefon kapanıyor, çocuk istihbaratın İspanya ayağında bir çalışan normalde. Ekibine haber verip adresi buluyor. Türkiye'ye, her şeyin yaşandığı yere gidiyor. "

Gözümden akan yaşları silmiyordum artık ama Vira görmüyordu.

" Kan var sadece, doğmamış bebeğinin ve sevdiği kadının kanı. Ama kadını öldürmeyeceğini biliyor.
Herif psikopatın önde gideni zaten. Öldürmüyor, yaşatıyor. "

Yaşamak denirse tabii...

" Sonra kaçınılmaz olan şey oluyor. Bir kez daha.
Çocuk, hafıza sıfırlayıcı haplar üreten ve pazarlayan bir orospu çocuğu. Kıza kullandırtıyor. "

Başımı aşağı eğdim.

" O da unutuyor. Bebeğini, sevdiği adamı, yaşadıklarını... "

Başımı kaldırıp şokla karışık hüzün ve anlamsız bakışlarla dolu gözleriyle gözlerimi bir kez daha birleştirdim.

Hatırla Vira, lütfen güzelim hatırla artık.

" Şimdi diyeceksin ki bunları bana neden anlattın? Kim bunlar? "

Vira'nın beklenti dolu gözlerine özür diler gibi baktım, anlasın istedim.

Buğulu gözlerim güzel çehresinde gezinirken titreyen sağ elimi kaldırıp yanağına koydum.

Hafifçe okşarken vereceği tepkiyi kestiremiyordum ama acısını almak ister gibi okşuyordum yanağını.

En sonunda kaçınılmaz olan o cümleyi kurdum.

" Sensin Vira, sensin sevgilim. "

İnanılmaz bir bölümdü gerçekten, yazması bile çok gerici ve entrikalıydı

Viran'a her şu konuyu yazdırırken ben bile çok etkileniyorum

Siz de bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda belirtirseniz çoook mutlu olurum

Sizlerin yorumları beni motive ettikçe bölümleri elimden geldiğince çabuk yayınlamaya çalışıyorum ben de

O yüzden lütfen es geçmeyin okurken yorum yapınn

Buraya da genel bir soru-cevap yapabiliriz

En kısa zamanda yeni bölümde görüşmek dileğiyle

1473 kelime

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro