1
medya: Nida
Nida Vira Vural'dan
" Nida! Nart geldi, seni bekliyoruz. Çabuk ol be kızım. "
Işıl'ın aşağıdan seslenmesiyle sürdüğüm göz kalemini gözümden indirdim.
" Geliyorum bekleyin iki dakika! "
Masadaki makyaj malzemelerine göz attım.
Işıl ile ben... Biraz farklı kişiliklerdik.
O daha neşeli, güler yüzlü bir kızdı.
Ben ise tam tersiydim.
Makyaj masamız bile bunu kanıtlar nitelikteydi.
Zıt kutuplar birbirini çeker derlerdi ya, o hesaptı bizim
arkadaşlığımız.
Her zıtlığa, farklılığa rağmen o benim bu hayattaki en büyük varlığımdı.
Yanağımdaki allığı elimle dağıtırken
Nart'ın benim için bir kez daha kornaya basmasıyla göz devirip son kez aynaya göz attım.
Siyah, mini elbisemle uyumlu çantamı da omzuma takıp nihayet odadan çıkmıştım.
Hızlıca merdivenlerden inip kapının yanındaki anahtarı aldım.
Arabaya ilerleyip arka kapıyı açmış,
aceleyle binip çantamı rastgele koltuğa atarken yanda oturan kişiyi fark etmemiştim haliyle.
Elinde sigarasıyla, açık camdan kolunu uzatmıştı.
Boynundaki çıkık adem elması, kemikli yüzü ve sert çehresiyle inkar edemeyeceğim kadar yakışıklı ve karizmatikti.
Gözleri bir süre beni incelese de bir şey söylemeden cama geri dönüp sigarasını dudaklarına götürdü.
Dumanı uzunca üflerken dikkatle onu izliyordum ki Nart'ın bana yönelttiği soruyu bile duymamıştım.
" Nida, bu Efkan. Gideceğimiz yerin de sahibi. "
Son cümleyi söylerken yanda oturan adının Efkan olduğunu öğrendiğim çocuğa dönüp güldü.
İsmi, çok güzeldi.
Efkan ise bir tepki vermeden sigarasını yanındaki camdan dışarı attı.
Nart da göz devirip gözlerini yeniden bana çevirmişti.
" Soğuk biridir. Sesini zor duyarsın, kendisi biraz... "
Sözünü kesen Efkan oldu.
" Kes ve sür. Gecikeceğiz. "
Nart bir kez daha göz devirince Işıl da ona gülüp sevgilisinin koluna sarıldı.
" Hadi aşkım. Gerçekten geç
kalacağız. "
Nart onu onaylayıp arabayı çalıştırdı.
Çantama uzanmak istiyordum ama yapamıyordum.
Onun bakışlarını da üzerimde hissediyordum aynı zamanda.
Yerimde kıpırdandım.
Efkan derdimi anlamış olacak ki tabiri caizse üzerine fırlattığım çantamı alıp bana uzattı.
Fakat sadece uzatmakla kalmayıp kendisi de bana uzanınca gerilmiştim.
" Sakin ol. Temas yok sakin ol. " diye fısıldadım kendime.
Sakinleş.
" Bir dahakine oturduğun yerde biri olup olmadığını kontrol et. "
Çantamı kucağıma bırakırken parmakları çok kısa bir süre olsa da bacaklarıma sürtünmüştü.
Rahatsız olmuştum.
Çok fazla rahatsız olmuştum.
Derin bir nefes alırken konuştum.
"Nart, cam. Camları açabilir
misin? "
" Klima açık, ama. İstersen? "
Nefes alamıyordum.
" Sadece camı aç! "
Herkesin bakışlarının bana döndüğünü hissediyordum ama şuan istediğim tek şey nefes almaktı.
Aklımdan geçen sahneleri unutmaya çalışıyordum.
Her yaşadığım net olmasa da birer film şeridi gibi geçiyordu gözümün önünden.
Camın açılmasıyla nefes alıp vermeye başladım.
Rahatlıyordum.
Kimse temas etmiyor Vira, sakin ol.
Çantamın içinden çıkardığım hapı su içmeden ağzıma attım.
Gözlerinin hala bende olduğunu hissettiğim Efkan " Başın mı
ağrıyor? " diye sorunca onaylamazca başımı iki yana salladım.
" Sakinleştirici. " diye açıklama gereği duymuştum sonradan.
Kaşlarını kaldırıp alayla güldü.
" Kırmızı reçeteli bir sakinleştirici...
İlginçmiş."
Elime uzanmaya çalışınca hızlıca ilacı çantaya atmış, olabildiğince kapıya yanaşmıştım.
" Dokunma! Temastan
hoşlanmam. "
" Onu anladım... " dercesine kafasını sallayıp bir sigara daha yaktı.
Yolun geri kalanı Nart ve Işıl'ın flörtleşmelerini izleyip göz devirmekle geçmişti.
Nart'ın arabasını park etmesiyle çantamı omzuma takıp arabadan indim.
Geldiğimiz yer kombinime tezat bir şekilde oldukça pis ve toz içinde açık bir alandı.
Motor sesleri duyuyordum.
Nereye gelmiştik biz?
Nart, Işıl'ın elini tutup onu bir yere götürdü.
Ben ise kollarımı birbirine bağlamış, etrafa bakınıyordum.
Ensemde hissettiğim nefesle irkilip arkamı dönünce gördüğüm Efkan beni rahatlatmamıştı.
" Temastan hoşlanmadığımı söylemiştim. "
Ellerini iki yana kaldırdı.
" Temas yok. "
" Yakınlıktan da hoşlanmam. Aslında biliyor musun? Genel olarak insan sevmem. " önüme geri döndüm.
Sinir bozucu bir insandı.
" Bu kumaş parçası burası için pek
uygun değil. "
Üzerimde gezinen bakışlarıyla doğrulma ihtiyacı hissetmiştim.
" Neyin uygun olup olmadığını sana soran olmadı. "
Gülüşünü duydum arkadan.
" Birazdan yapacağımız şeyden sonra aynı fikirde olacağını
sanmıyorum. "
Hem ukala, hem sinir bozucu!
Göz devirmekle yetinmiştim.
Hala arkamda var olduğunu bilmek rahatsız hissettiriyordu.
Onu orada bırakmayı tercih edip ileride gördüğüm bara ilerledim.
Ya da çalıştım.
Kolumdan tutulup çekilmemle zaten kim olduğunu anlamama rağmen başımı çevirip yüzüne baktım.
" Derdin ne senin ya? "
Elini kolumdan avuç içime indirip avcunu avcuma geçirdi.
" Bir şey içme. İkram edileni de
yeme. Bir şey istersen söylersin. "
Göz devirdim.
" Elimi bırak. "
Başını aşağı eğip yüzüme baktı.
" Elimi bırak! " çekiştirmemle elini açmıştı.
Bir kez daha bakmadan sakince oturup bekleyeceğim bir yer aramak için hareketlendim.
Çok kalabalıktı.
Hayır Vira, kalabalık değil. Sakinleş.
Elimle perçemlerimi kulağımın arkasına sıkıştırdım.
" Bu ilaç neden etki etmiyor! "
kendi kendime mırıldanıp etrafa bakınmaya başlatım.
Çok kişi, çok fazla.
Bakınırken gördüğüm WC yazısıyla hızlıca oraya ilerledim.
Tuvaletin önü sigara ve ot kokusuyla kaplıydı.
Kapıyı çalmadan aralarken kokunun içeriden geldiğini fark etmiştim.
Aynanın önündeki kızlara aldırmadan geçecekken aralarından birinin kolumu tutmasıyla yerimde durmuştum.
" Yenisin herhalde? " botokslu dudaklarından dolayı zar zor anladığım cümleyle başımı iki yana sallayıp kolumu çektim.
Kıza cevap vermeyince kendi kendine bir şeyler mırıldanıp beni arkamdaki tuvalet kapısına ittirmişti.
" Bana bak! Bana cevap
vereceksin! "
Çok pis, her yer pis.
Derin bir nefes alıp sırtımı kapıdan ayırdım.
Kız benden kısaydı, kolayca alt edilebilirdi ama bu tür bir şeye başvurmak istemiyordum.
" Kimsin, derdin ne bilmiyorum. Ama yeni falan değilim, birazdan gideceğim. Sorun çıksın istemiyorsan ya sus, ya da çık ve
git. "
Kaşlarını çatmak istese de, maalesef ki botoksları buna bir kez daha engel olmuştu.
Ağzını aralayacakken dışarıdan gelen sesle oraya dönmüştü.
Seslenilen kişi o olmalı ki, bana son bir bakış atıp çıkmıştı.
Diğer kızlarda peşinden giderken ben sonunda tek kalmanın rahatlığıyla kabine gidip, elbisemi sıyırdım.
Göbeğimdeki insülin pompasını düzeltip miktarına baktım.
Evet, diyabet hastasıydım, yaklaşık 1 senedir.
Anormal bir şey şimdilik yoktu.
Çantamdan çıkarttığım aleti parmağıma yaklaştırıp kanı akıttıktan sonra parmağımı çubuğa yaslayıp bekledim.
Başımı o sırada geriye yaslayıp gözlerimi kısa süreliğine kapatmıştım.
Tamamlandığını gösteren ses gelince sonuça ekrandan bakındım.
Ufak yükselip alçalmalar dışında önemli bir şey yoktu.
Kabinden çıkıp ellerimi yıkadım, ardından çantamdan çıkardığım yara bandını işaret parmağıma güzelce sardım.
Işıl hala ortalarda yoktu.
Beni buraya neden getirdiklerini anlamıyordum.
Işıl ne o heriften, ne de buraya geleceğimizden bahsetmemişti.
Normal bir sevgili buluşması olacağını zannetmiştim.
Işıl genelde Nart ile buluşmalarına beni de götürürdü.
Ailesi bu tip konularda biraz katıydı.
Katılıktan çok, nerede ne yapıyor bilmek isteyen bir aileydi.
Beni de yıllardır Işıl'ın etrafından tanımışlardı.
Bu yüzden benimle çıkmasına izin veriyorlardı.
Fakat eminim, şuan burada olduğumuzu duysalar ne ikimizi buluştururlar, ne de Işıl'ı bir daha bir yere gönderirlerdi.
Bunu bilmek gitme isteğimi bir nebze de olsa bastırmıştı.
O benim için o kadar fazla şey yapmıştı ki... İki saat buna katlanmaktan zarar gelmezdi.
Gelmezdi değil mi?
Merhabalarr
Öncelikle yeni serüvenimize hoş geldiniz...
Yıldız Çiçeği'nden sonra böyle bir kurgu emin olun bende beklemiyordum.
Ama emin olduğum bir şey daha var :)
Hem çok eğleneceğiz hem de gizemlerde boğulacaksınız.
Şuanlık en önemli hedefim Yıldız Çiçeği kitlesini kaybetmemek.
Çünkü kısa sürede böyle bir kitle Yıldız Çiçeği için beklentimden çok çok yüksekti.
Bunu daha da yükseltmek, en azından korumak istiyorum.
Kitaba gelirsek, ilk 3-4 bölüm
kitaba hakim olmanız, olayları kavramanız için.
Zaten okudukça okumak isteyeceğinizi düşünüyorum.
Bölüm kısmı için, olabildiğince hızlı atmaya çalışacağım ama YÇ'de de bahsettiğim gibi bu sene sınav senem ve şuanlık oldukça yoğun geçecek gibi duruyor.
Ama etkilememesi için elimden geleni yapacağım.
Bu arada, Viran Efkan, Yıldız Çiçeği'ndeki Viran. Korel ve Lavin'in kuzeni olan.
Duyuruda da belirttim zaten.
Sizlerin fikirleri ve düşünceleri her konuda benim için çok önemli.
Hem kitap hem de genel anlamda sorularınızı bu satıra yazabilirsiniz
Şimdilik görüşmek üzere...
Oy verip yorum yapmayı unutmayınn
Elimden geldiğince yorumlarda hepinizle iletişime geçiyorum.
Genel olarak sorularınızı
@the.magic.of.sentences instagram hesabından bana sorabilirsiniz
İlla soru olmak zorunda değil, ne istiyorsanız
Yeri gelir dertleşiriz de
Daha fazla uzatmadan, bir sonraki bölümde görüşmek üzere
1197 kelime
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro