''Ama çok özledim,biliyorum terbiyesizim...''

''Ne dedin sen? ''

Hani Sevda Demirel'in Hande Ataizi'ye attığı o ''NE DEDİN SEN ?'' temalı meşhur tokat var ya , işte şu anda öküzle aramızda cereyan eden sahne onu andırıyordu .

İçimde tuttuğum çığlıklar ki bunun sebebi Ayşegül ablamın kalbine inme inmesin diyeydi,bir havai fişek misali içimde patlıyordu.Ne demişler giren şemsiye açılmazmış.Karşımda pişmiş kelle misali morarmış tek gözü ile sırıtan öküz kafamdaki cinayet planlarına ilham kaynağı oluyordu.

Saniyenin durduğu o anda bir an için elimde döner bıçağı ile öküzün etinden yaprak döner yaptığımı,ardından ayaklarının altına tuz sürüp itina ile bir keçiye yalattırdığımı onun üstüne de fugu balığından yapılmış suşilerle rulet oynattığımı hayal etmiş olabilirim.

Ben cinayet planlarımı beynimin içinde boy sırasına dizerken çalan kapı ile daldığım hayal dünyasından gerçek dünyaya hızlı bir çıkış yapmıştım.

Maşallah ışığı gören geliyordu ...

Kapıyı açmak ve açmamak arasında karasız kalmışken üzerindeki pembe sabahlığıyla Ayşegül abla hasbinallah çekerek odasından çıkmıştı.Birbirimizle kaş göz işareti yaparken salonun kapısını kapatmış ve

''Sakın ses çıkarmayın !...''

diye de tembihlemişti.Kapının kapanmış olmasını fırsat bilen öküz de kaşla göz arasında beni kanepe ve kendisi arasında sıkıştırmışken çaresizliğimin içinde horon tepiyordum.Ayrıca nefesi öyle kötü kokuyordu ki her an öğürüp kusabilirdim.

E be hayvan hem kız kaçırmaya geliyorsun hem de sarımsak yiyorsun!...

Öküz işte katıksız öküz

Ben çığlık atmamak için kendimi zor tutarken üzerimde ki öküz sülalesine hürmetlerimi sunmam için elinden geleni ardına koymuyordu.

O sırada Ayşegül abla çoktan kapıyı açmış ve müstakbel görümceme sepet havası çalıyordu.Özlem ise üstün bir performansla sınırları zorluyordu diyebilirim.

''Ayşegül abla rahatsız ettim biliyorum ama Jülide ile muhakkak konuşmam lazım.Anahtarı senden almaya geldim.Hepimiz şoktayız.Hatta annem evde bitik okeye dönüyor...''

''Anladım kızım ama Jülide burada değil.Rahatsız edileceğini bildiğimden Zeynep ile onu kız kardeşime gönderdim.''

''O zaman oranın adresini verir misin abla muhakkak konuşmam lazım.''

''Yok devenin nalı Özlem.O kadar da uzun boylu değil.Şimdi git yarın sabah kahvaltıya gelecekler nasıl olsa o zaman gelirsin''

Ayşegül abla bildiğin sepet havasının Angara versiyonunu forte şeklinde icra ederken bir taraftan üzerimdeki öküz sarımsak kokulu nefesini yüzüme üfleye üfleye laf sokuyordu.Ah yakalanma ve durumu izah edememe korkusu olmasa ben o lafları ona öyle bir monteleyecektim ki ömür boyu aksesuar olarak kullanacaktı.Ama bildiğiniz şu anda yusufla tanışmış ve içimden yusuf yusuf diye sayıklıyordum.

''Şiiittt buradayız diye bağırayım mı?''

''Oğuz in üstümden''

''Olur inerim ama bir kere öpersem...''

''Seni öpeceğime seni öldürüp göğsümü gere gere ömür boyu müebbet hapis yatmayı tercih ederim.Hiç değilse dünyadan bir öküz eksilir.''

''Bak bağırıyorum o zaman ''

''Bak öldürürüm seni ''

Adamın galesizi de ayrı oluyordu.Ben burada can çekişirken o sefasını sürüyordu.Gerçekten bağıracak olmuştu ki bulduğum bir boşlukla altından kurtulmuş üzerine çıkmış ve hemen elimin altına gelen kırlenti suratına bastırmıştım.O altımda debelendikçe ben kırlenti biraz daha bastırıyordum.Özlem ise kapının önünde kamp kurmuş Ayşegül ablaya ahiret sualleri soruyordu.Ben altımdaki öküzle arena da kapışan matador misali ecel terleri döküyordum.Nihayet kapının kapandığını duyduğumda derin bir ohhh çekmiş fakat aynı anda altımdaki öküzün hareket etmediğini fark etmiştim.Kırlenti kaldırdığımda nefes almadığını görünce bir an için elim ayağım bir birine dolanmıştı.Az önce söylediklerim gerçek olmuştu ve ben bir öküz için ömür boyu hapis yatacaktım.Ayşegül abla kapıyı açıp

''Tamam gitti''

derken ben altımdaki sarımsak kokulu öküze suni solunum yapmak için hazırlanıyordum.Ayşegül abla şaşkın gözlerle

''Ne oldu ?''

diye sorduğunda

''Nefes almıyor!..'' diyebilmiştim.Tecavüz kaçınılmazsa zevk almaya bakacaksın değiminden yola çıkarak gözlerimi kaparım ve vazifemi yaparım moduna geçmiştim.Aldığım o derin nefesi dudaklarının arasından üflediğimde midemin ta derinliklerinden gelen öğürtüye çenesini kapamasını söyleyip aynı hareketi iki üç kez tekrarlamıştım.Hala nefes almıyordu.Son bir çare göğsünün ortasına yumruğum ile sertçe vurduğumda altımdaki öküz kahkaha atmaya başlamış benimse bütün cinler ve periler tepemde kata dansı yapmaya başlamışlardı.

İçimde saklı olan psikopat Jülide gömmüş olduğum mezardan canlanıp çıkarken odayı öküzün o iğrenç cümlesi dolduruyordu.

''Nasılda öptürdüm ama? Off elinde amma ağırmış!...''