Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

Giriş

Aradan yarım saat geçtikten sonra, kızını bir daha asla göremeyeceğini

biliyordu. On iki yaşındaki küçük kızı kapıyı açmış, son bir kez

dönüp arkasına bakmış, sonra da içerideki yaşlı adama doğru yü­

rümüştü. Josephine bu evden bir daha asla çıkamayacaktı. Adam

bundan emindi. Onu yatmaya götürdüğünde yüzünde beliren ışıl

ışıl gülümsemeyi bir daha göremeyecekti. Uykuya dalmasından

sonra başucundaki rengârenk gece lambasını bir daha söndüre-

meyecekti. Ve kızının gece yarısı attığı korkunç çığlıklar onu bir

daha uykusundan uyandıramayacaktı.

Tüm bunları biliyor olması, onu beklenmedik bir asansör ka­

zasının şiddetiyle sarsıyordu.

Ayağa kalkmaya davrandığında vücudu rahatsız plastik san­

dalyeden kalkmak istemedi. Dizleri tutmayıp bükülüverseydi, adam

buna hiç şaşırmayacaktı. Keşke olduğu yere devrilse, bekleme oda­

sının yıpranmış parkelerine boylu boyunca uzansaydı. Sedef hastası

şişman ev kadınıyla üzerinde eski tarihli dergilerin bulunduğu

sehpanın tam ortasına. Fakat bayılma talihi o an kendisinden uzak

duruyordu. Bilinci hâlâ tümüyle açıktı.

Hastalar geliş saatlerine göre değil durumlarının aciliyetine

göre muayene edileceklerdir.

Alerji uzmanının deri kaplı, beyaz kapısında asılı olan bu uyarı

levhası, adamın bakışları altında bulanıklaşıyordu.

Doktor Grohlke bir aile dostu ve yirmi iki numaralı doktordu.

Viktor Larenz bir liste hazırlamıştı. Bundan önceki yirmi bir doktor

hiçbir şey bulamamıştı. Hiçbir şey.

Listedeki ilk isim, Noel bayramının ikinci günü Schvvanen-

werder,deki aile mülküne gelen nöbetçi doktordu. Bundan tamı

tamına on bir ay önce. Başlangıçta hepsi bayram yemeği yüzünden

Josephine'in midesinin bozulduğunu sanmışlardı. Gece boyunca

birkaç kez yediklerini çıkarmış ve ishal olmuştu. Karısı Isabell

özel servisin nöbetçi doktorunu aramış, Viktor da patiska geceliği

içindeki Josy yi kucaklayarak aşağıdaki salona taşımıştı. O ânı dü­

şündükçe, kızının incecik kollarını bugün bile hatırlıyordu. Biriyle

yardım istercesine boynuna, diğeriyle de en sevdiği pelüş hayvanı

olan mavi kediciği Nepomuka sarılmıştı. Nöbetçi doktor, etraf­

larında bekleyen akrabaların sert bakışları altında küçük kızın

daracık göğüs kafesini dinlemiş, ona bir elektrolit iğnesi yapmış

ve homeopatik bir ilaç yazmıştı.

"Hafif bir mide-bağırsak enfeksiyonu. Şehirde dolanıp duru­

yor zaten. Endişelenecek bir şey yok! Kısa sürede geçer," olmuştu

nöbetçi doktorun aileyle vedalaşırken sarf ettiği sözler. Kısa sürede

geçer. Adam yalan söylemişti.

Viktor, Doktor Grohlke nin muayene odasının tam önünde duru­

yordu. Ağır kapıyı açmak istediğinde, kapı kolunu aşağı bastırmayı

bile başaramadı. Son bir saatte yaşadığı gerilimin tüm gücünü yok

ettiğini düşündü. Sonra birden kapının kilitli olduğunu anladı.

Birisi kapıyı içeriden sürgülemişti.

Burada neler oluyor?

Viktor ani bir hareketle arkasına döndüğünde etrafını ağır

çekim film kareleri gibi gördüğünü anladı. Tüm sahneler olması

gerektiğinden daha yavaş, daha çarpıcı bir şekilde zihnine yerleşi­

yordu: Muayenehanenin duvarlarını süsleyen İrlanda manzaraları,

pencerenin önündeki tozlu kauçuk ağacı, sandalyede oturan sedef

hastası bayan. Larenz bir kez daha kapıyı açmaya çalıştı, sonra da

ağır adımlarla bekleme salonundan geçerek koridora çıktı. Sekreter

odası hâlâ insanlarla doluydu. Sanki Doktor Grohlke, Berlin'deki

tek doktormuş gibi.

Viktor yavaşça sekreter masasına yaklaştı. Gözden kaçmayan

bir akne sorunu yaşayan ve reçetesini onaylatmaya çalışan bir ergeni

kaba bir hareketle kenara itti ve doğruca sekreterle konuşmaya

başladı. Maria'yı burayı daha önceki ziyaretlerinden tanıyordu.

Yarım saat kadar önce Josy'le birlikte muayenehaneye girdikle­

rinde, Maria henüz gelmemişti. Viktor, onun yerine bakan kızın

gitmesinden veya başka bir işle ilgilenmesinden memnundu. Maria

yirmili yaşların başındaydı ve bir kadın futbol takımının iri yarı

kalecisini andırıyordu. Ama onun da küçük bir kızı vardı. Viktor,

onun kendisine yardım edeceğini düşündü.

"Acilen doktoru görmem gerekiyor," dedi amaçladığından daha

yüksek bir sesle.

"O, Doktor Larenz, merhaba, sizi tekrar görmek ne güzel." Ma­

ria, psikiyatrı derhal tanımıştı. Gerçi muayenehaneye uzun süredir

uğramıyordu fakat onun dikkat çekici yüzünü sık sık televizyonlarda

ve gazetelerde görüyordu. Doktor Larenz, sohbet programlarının

sevilen bir konuğuydu. Sadece yakışıklı olmasından ve rahat tavır­

larından ötürü değil, komplike ruhsal problemleri uzman olmayan

kişilerin de anlayabileceği basitlikte açıkladığı için. Ancak bugün

konuşması bilmecelerle doluydu.

"Derhal kızımın yanma gitmeliyim!"

Az önce kenara itmiş olduğu oğlan, bu adamda yolunda git­

meyen bir şeyler olduğunu hissederek, bir adım daha kenara çe­

kildi. Maria da şaşırmıştı ve dudaklarındaki zorlama gülümsemeyi

yitirmemeye çalışıyordu.

"Maalesef neden söz ettiğinizi anlayamıyorum, Doktor Larenz,"

dedi ve sinirli bir tavırla sol kaşına dokundu. Normalde burada

heyecanlandığı zamanlar çekiştirdiği bir piercing bulunurdu. Fakat

patronu Doktor Grohlke tutucu biriydi ve muayenehaneye hasta­

lar gelmeye başladığı andan itibaren kaşındaki piercingi çıkarmak

zorunda kalıyordu.

"Josephine bugün için randevu almış mıydı?"

Larenz ona hak ettiği cevabı vermek üzere ağzını açtı, ancak

sonra bunu yapmaktan vazgeçerek tekrar kapadı. Elbette randevu

almışlardı. Isabell telefon etmiş, sonra da kendisi Josy yi arabayla

buraya getirmişti. Her zamanki gibi.

"Bir alerji uzmanı ne iş yapar, babacık?" diye sormuştu kızı

arabada. "Hava durumunu mu söylüyor?"

"Hayır, tatlım. O söylediğin bir meteroloji uzmanı." Viktor

aynada kızına bakmış ve onun sarı saçlarını okşayabilmeyi istemişti.

Çocuk gözüne son derece kırılgan görünmüştü. Sanki Japonların

ipek kâğıtlarının üzerindeki bir melek resmi gibiydi.

"Alerji uzmanları, bazı maddelere dokunmamaları gereken,

aksi takdirde hastalanan insanlarla ilgilenirler."

"Benim gibi insanlarla mı yani?"

"Belki de," demişti Viktor. Umarım, diye geçirmişti aklından.

Böylece hiç olmazsa bir teşhis konulmuş olur. Bir başlangıç. Kızın

hastalığının tanımlanamayan semptomları, bu arada tüm aileyi

etkisi altına almıştı. Josy altı aydan bu yana okula gitmiyordu.

Nöbetler o kadar beklenmedik ve düzensiz bir şekilde geliyordu

ki küçük bir sınıfta bunlara tahammül edebilmesi imkânsızdı.

Isabell bu nedenle artık yarım gün çalışıyordu ve Josy nin özel

dersleriyle ilgileniyordu. Viktor ise kendisini tümüyle kızına ada­

yabilmek için Friedrichstrasse'deki muayenehanesini kapatmıştı.

Daha doğrusu kendini kızının doktorlarına adayabilmek için. Fakat

son haftalarda koştukları o tıp maratonuna rağmen, kızı muayene

eden tüm uzmanlar çaresiz kalmışlardı. Hiçbiri Josy nin periyo­

dik olarak tekrarlanan ateş nöbetlerine, sonu gelmeyen enfeksiyon

hastalıklarına ve geceleri burnunun kanamasına bir açıklama ge­

tiremiyordu. Bazen semptomlar azalıyor, hatta neredeyse tümüyle

kayboluyor, aile yeni bir ümide kapılıyordu. Fakat kısa bir aradan

sonra her şey yeni baştan başlıyordu, hem de daha kötü ataklarla.

Dâhiliyeciler, hematologlar ve nörologlar, bugüne dek sadece bunun

kanser, AIDS, hepatit veya akla gelen başka bir enfeksiyon hastalığı

olmadığını söyleyebilmişlerdi. Josephine sıtma kontrolünden bile

geçmişti. Sonuç, negatifti.

"Doktor Larenz?"

Marianın sözleri Larenz'i gerçek hayata geri savurdu. Tüm

bu zaman zarfında, ardına kadar açık bir ağızla boş boş sekretere

bakmış olmalıydı.

"Ona ne yaptınız?" Tekrar konuşabilmeyi başarmıştı ve ağzın­

dan çıkan her kelimeyle birlikte sesi de yükseliyordu.

"Ne demek istiyorsunuz?"

"Josy. Ona ne yaptınız?"

Larenz artık avazı çıktığı kadar bağırıyordu ve bekleyen hastaların

konuşmaları bıçak gibi kesilmişti. Bu durumda ne yapabileceğine

dair en küçük bir fikri olmadığı Marianın yüzünden okunuyordu.

Elbette ki Doktor Grohlke nin sekreteri olarak çalışırken, hastaların

alışılmadık davranışlarıyla karşılaşmıştı. Burası özel bir muayenehane

olmadığı gibi, Uhlandstrasse, Berlin'in en kibar adreslerinden biri

de değildi. Hemen yakınlardaki Lietzenburger Strasse'den gelen

fahişeler ve uyuşturucu bağımlıları bekleme odasını dolduruyordu.

Mesela kemikleri sayılan o zavallılardan biri, kendisine egzaması

için değil de acılarını dindirmesi için bir ilaç verilmesi için bağırıp

çağırdığında buna kimse şaşırmıyordu.

Fakat bugün durum farklıydı. Çünkü Doktor Viktor Larenzin

üzerinde kirli bir eşofman ve delik deşik bir tişört yoktu. Ne ayak­

larına yıpranmış spor ayakkabıları geçirmişti ne de yüzü patlamış,

cerahatli sivilcelerle doluydu, tam aksine. Sanki "asalet" kavramı

özel olarak onun için yaratılmış gibiydi: İnce bir vücut, dimdik bir

duruş, geniş omuzlar, yüksek bir alın ve köşeli bir çene. Berlin'de

doğup büyümüş olmasına rağmen, birçok insan onun Kuzey De­

nizi kıyısından geldiğini sanıyordu. Bir tek şakaklarındaki saçlar

kırlaşmamıştı ve burnu klasik çağ görüntüsüne sahip değildi. Tik

ağacı kahverengisi, her zamankinden biraz daha uzun dalgalı saç­

ları ve -bir yelkenli kazasının acı verici anısı olan- eğri burnu,

onun mükemmel görüntüsünde bir kusur teşkil etmiyordu. Viktor

Larenz kırk üç yaşındaydı. Yaşının tahmin edilmesi güçtü, ancak

cebinde işlemeli keten mendiller bulunduğu ve yanında asla bozuk

para taşımadığı ilk bakışta belli olan bir insandı. Dikkat çekici

solgunluktaki teni fazla mesailerinin bir sonucuydu. İşte meseleyi

Maria için bu kadar zor kılan da bunlardı. Çünkü üzerinde özel

bir terzide diktirilmiş, iki bin iki yüz avro kıymetinde bir takım

bulunan önemli bir psikiyatrdan, öyle herkesin ortasında bağırıp

çağırması beklenmezdi. Hele elini kolunu çılgınca sallayıp, anla­

şılmaz kelimelerle sesini giderek yükseltmesi, asla. İşte bu yüzden

Maria şimdi ne yapacağını bilemiyordu.

"Viktor?"

Larenz, arkadan gelen bu boğuk sese doğru döndü. Doktor

Grohlke gürültüyü duymuş ve muayenesini yarıda bırakmıştı. Kum

rengi saçları ve çukura kaçmış gözleriyle, yaşlı ve zayıf doktorun

yüzünde son derece endişeli bir ifade vardı.

"Burada neler oluyor?"

"Josy nerede?" diye bağırdı Viktor cevap vermek yerine arka­

daşının yüzüne doğru ve Doktor Grohlke elinde olmadan geriye

doğru bir adım attı. Bu aileyi neredeyse on yıldan bu yana tanıyordu

ancak Larenz i ilk kez bu halde görüyordu.

"Viktor? Odama geçip orada konuşmaya..."

Larenz bu sözleri dinlemek yerine doktorun omzunun üzerin­

den ileriye bakıyordu. Muayene odasının kapısının aralık olduğunu

görür görmez hızla oraya doğru koşmaya başladı. Sağ ayağıyla ka­

pıya bir tekme attı. Kapı hızla içeri doğru savruldu, üzeri muayene

aletleri ve ilaçlarla dolu bir tekerlekli masaya gürültüyle çarptı. Sedef

hastası kadın, muayene masasının üzerinde yatıyordu. Vücudunun

üst kısmı çıplaktı fakat o kadar korkmuştu ki aklına göğüslerini

örtmek bile gelmiyordu.

"Viktor, dur, sana ne oluyor böyle!" diye bağırdı Doktor Grohlke

onun arkasından fakat Larenz muayene odasından fırlayarak ok

gibi koridora geçti.

"Josy?"

Larenz koridor boyunca koşuyor ve bu arada tüm kapıları

teker teker açıyordu.

"Josy, neredesin?" diye bağırıyordu bu arada büyük bir panikle.

"Tanrı aşkına, Viktor!"

Yaşlı alerji uzmanı elinden geldiğince büyük bir süratle onun

peşinden koşmaya çalışıyor fakat Viktor ona dikkat bile etmiyordu.

İçindeki korku, mantığını tümüyle yok etmişti.

"Burada ne var?" diye bağırdı, bekleme odasının solundaki

en son kapıyı açamayınca.

"Temizlik malzemeleri. Sadece temizlik malzemeleri, Viktor.

Burası bizim depomuz."

"Açın şunu!" Viktor kapının sapma yapıştı ve çadırmışçasına

sarsmaya başladı.

"Önce beni bir dinlesen..."

"AÇ ŞU KAPIYI!"

Doktor Grohlke beklenmedik bir kuvvetle Larenz'i kollarının

üst kısmından kavradı ve onu sıkı sıkı tuttu.

"Sakinleş artık, Viktor! Beni dinle. Kızın burada olamaz. Te­

mizlikçimiz kapının anahtarını bu sabah yanında götürdü ve yarın

sabahtan önce bir daha gelmeyecek."

Soluk soluğa kalmış olan Larenz, bu sözleri anlamlarını kav­

rayamadan dinliyordu.

"Bu yüzden şimdi lütfen mantıklı olalım." Doktor Grohlke

ellerini gevşetti ve birini Viktor un omzuna koydu.

"Kızını en son ne zaman gördün?"

"Yarım saat kadar önce, burada, bekleme odasında," dediğini

duydu Viktor kendisinin. "Senin yanına girmişti."

Yaşlı doktor endişeyle başını salladı ve peşlerinden gelmiş olan

Mariaya döndü.

"Josephine'i görmedim," dedi sekreter kız patronuna. "Bugün

randevusu yoktu."

Saçmalık, diye bağırdı Larenz içinden ve bir eliyle şakaklarını

ovuşturdu.

"Isabell telefonla randevuyu kesinleştirmişti. Ayrıca Maria'nın

kızımı görmesi mümkün değil. Sekretaryada başka biri vardı. Bir

erkek. Bize oturmamızı söylemişti. Josy çok halsizdi. Çok yorgundu.

Onu bekleme salonunda bir yere oturttum ve bir bardak su getirmek

üzere dışarı çıktım. Döndüğümde Josy..."

"Maria nin yerine bakan kimse yoktu," diye sözünü kesti Grohlke

arkadaşının. "Ayrıca tüm çalışanlarımız kadındır." Viktor inana­

maz bakışlarla Doktor Grohlke nin yüzüne baktı ve söylenenleri

kavramaya çalıştı.

"Josy'yi bugün muayene etmedim. Onu görmedim bile." Dok­

torun sözleri ansızın Larenz'in içine işleyen, kulak tırmalayıcı ve

giderek yükselen bir gürültüye karşı mücadele ediyorlardı.

"Benden ne istiyorsunuz?" diye bağırdı ümitsizlikle. "Kızım tabii

ki muayene odasına girdi. Ona gelmesini söylediniz. Ben hemen

yandaydım ve sekretaryadaki adamın ona seslendiğini duydum.

Bugün muayenede yalnız olmak istiyordu. Benden bunu rica et­

mişti. Daha yeni on iki yaşma girdi, biliyorsunuz değil mi? Bir

süredir banyoya girdiğinde kapıyı arkasından kilitliyor. Bu yüzden

de bekleme odasına döndüğümde onun içeride olduğunu sandım."

Viktor ağzını açtı ve birden bu sözlerin hiçbirini söylememiş

olduğunu anladı. Zihni çalışıyordu fakat görünüşe göre artık ken­

disini ifade edebilecek durumda değildi. Çaresizce etrafına bakındı;

dünyaya sanki bir zaman büyütecinden bakıyormuş gibiydi. Az

önceki o kulak tırmalayıcı gürültü iyice şiddetlenmişti ve etrafındaki

diğer tüm sesleri bastırıyordu. Birden tümünün kendisiyle konuş­

tuğunu hissetti: Maria, Doktor Grohlke, hatta hastalardan bazıları.

"Josy yi bir yıldan bu yana görmedim." Bunlar, Doktor Grohlke nin

Viktor tarafından duyulabilen son anlamlı sözleriydi. Sonra birden

gözlerindeki perde kalktı. Çok kısa bir an için neler olduğunu anladı:

Korkunç gerçek, uyanış ânındaki bir rüya gibi gözlerinin önünden

gelip geçti. Josynin hastalığı. Geçmiş aylar boyunca çektiği acılar.

Ona yapılan tüm bu kötülükler. Belki de şimdi kendisinin peşin­

deydiler! Bu düşünce Viktor un öğürmesine neden oldu. Kendisini

bulacaklardı. Er ya da geç. Bunu biliyordu. Sonra bu korkunç an

yeniden kayboldu. Geldiği gibi hızla çekip gitti. Tıpkı eviyede geri

dönüşü olmayan yolculuğuna çıkan bir su damlası gibi.

Viktor iki eliyle birden şakaklarına vurdu. O kulak tırmala­

yıcı, acı verici, korkunç gürültü artık hemen yanı başındaydı, artık

ona tahammül edemiyordu. İşkence yapılan bir yaratığın inlemesi

gibiydi, içinde insana ait pek az şey vardı. Neden sonra ağzını

yeniden kapayabildiğinde bu gürültü de yitip gitti.


İLGİ OLURSA DİĞER BÖLÜMLERİNİ DE  YAYINLAYACAĞIM.

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro