Çarşaflara dolanmış çıplak bedenleri bir türlü kopamıyormuş gibi sıkı sıkı birbirine kenetliyken dudakları arasındaki savaş henüz bitmiş değildi. Saatin kaç olduğunu bile bilmiyorlardı ama ne Jungkook sıkılmıştı ne de Taehyung doymuştu. Daha bir kez bile orgazmı tadamamış da olsalar dokunmaya, sürtünmeye ve öpüşmeye öylesine dalmışlardı ki sertliklerindeki sancılar onlara zevk verir olmuştu.

"Çok güzelsin." diye bilinçsizce sayıklayıp duruyordu Taehyung. Şimdiden çocuğun açıkta olan her yeri kızarıklarla dolmuştu. Sanatçı kişiliği bu görüntü karşısında kafayı yemişti.

Bu noktaya nasıl geldikleri ikisinin de zihninde bulanıktı. Tamamen anı yaşıyorlardı. Aldıkları zevke öyle odaklanmışlardı ki az sonra bunu kaybetmekten korkup bir türlü bırakamıyorlardı. Jungkook'un bir bacağı Taehyung'un belindeydi, elinin biri yine Taehyung tarafından alıkonulmuştu ve yatakla neredeyse bütünleşmişti. Diğeri ise ona inatmış gibi esmer bedenin sırtında, omuzlarında ve ensesinde geziyordu.

"Buna sabaha kadar devam edebilirim." Zar zor idrak ettiği cümleler Jungkook'un gülümsemesine neden olmuştu. Hoşuna gittiği için gülümsediğini sandı ama işin aslı bambaşkaydı.

"Sabaha kadar dayanamazsın." dedi dudaklar tekrar onu susturmadan. Ne olursa olsun, değmişti. Böyle bir geceyi istese de yaşayabileceğini sanmıyordu ama Taehyung yapmıştı işte, söz verdiği gibi.

Üstündeki bedenin komodine doğru uzandığını hissettiğinde ensesindeki elini tenine sürterek göğsüne kadar indirdi ve tek hamlede itip ayrılmalarını sağladı. İkisi de nefes nefeseydi. Taehyung kendisini yana bırakıp uzanırken elinde tuttuğu paketi ağzına doğru götürdü ve dişleriyle kavrayıp yırtılmasını sağladı. Ardından içindeki prezervatifi ezberlediği şekilde sertliğine geçirdi. Jungkook uzandığı yerde soluklarını düzene sokmaya çalışırken dikkatle onu seyrediyordu. Dudaklarının alayla kıvrılmasına izin verdi.

"Kucağımda sekmekten bahsediyordun. Hadi, bekliyorum." dedi dalga geçer gibi. Jungkook iğnelemelere hiç aldırmamış, kendinden oldukça emin tavrıyla üstüne çıkmıştı bile. Uzanıp son bir öpücük çaldı ve parmaklarıyla onu çoktan hazırlamış, hatta içini talan edip zevkten kıvranmasına neden olmuş adamın sertliğini sıcak duvarlarına kabul etmişti. Taehyung, tamamen içine gömüldüğü o anda adeta zevkten deliye döndü. Başını geriye atarken ince beli bulmuş kemikli elleri çocuğun bedenini kendisine bastırıyordu.

"Bakalım kaç dakika dayanabileceksin." dedi Jungkook. Ses tonundan ve yüz ifadesinden bunun bir meydan okuma olduğu açıktı. Ellerini altındaki bedenin göğsüne yasladı ve kendisi için en rahat pozisyonu bulduğu gibi sekmeye başladı. Şakası yoktu, Taehyung gerçekten de söylediği kadar iyi olduğunu anlamıştı. Öncekilerden çok daha iyiydi ama bunu ona söylemeyecekti. En azından şimdi söyleyemezdi, yenilgi için çok erkendi.

Her noktasını özgürce ellemesine izin verirken kucağında zıplamayı sürdürdüğü adam belini kaldırıp tenlerinin çok daha şiddetli çarpmasına neden olduğunda yavaşladı ve "Yaramazlık yapma Kim Taehyung." diye uyarıda bulundu. "Unutma, yavaş ve tutkulu. Aceleye lüzum yok." Ses tonunu düz tutmak için her ne kadar çabalasa da  zevk yüzünden belli olan titremeler onu da ele veriyordu. Hem nefeslenmeye vakit ayırmak, hem aldığı zevke odaklanmak çok zordu. Gözlerini kapatıp bedeninde gezinen ellerin göğüs uçlarını bulmasını bekledi. Esmer, kemikli eller kasıtlı olarak çevresinde geziniyor ve ara sıra dikleşmiş tepeciklere değip Jungkook'un huylanmasına neden oluyordu. Bileklerini tutup belini kıvırdı ve içindeki sertliğin onu iyice keşfetmesini sağladı. Aynı zamanda kendisi de bacaklarını titreten o tatlı noktasını buldu.

"Ah~ Taehyung..." Adını cilveli bir tonda mırıldanışı Taehyung'un doğru yerde olduğunun kanıtıydı. Kollarını iki yanında duran bacakların altından geçirip çocuğun idrak etmesine kalmadan o noktaya vuruşlar yapmaya başlamıştı bile.

Geriye doğru sendeleyen Jungkook ellerini arkasındaki dizlere yerleştirip dik durmaya çabalarken içindeki ritmik hareketler yüzünden vücudundaki tüm kemiklerin işlevini yitirdiğini düşündü. Bacaklarının iç tarafları kasılıyordu. Bulundukları pozisyon yüzünden her noktası en açık haliyle ortadaydı. Daha önce gerçek anlamda yetişkin ve deneyimli biriyle böyle bir ilişki yaşama fırsatı olmamıştı. Üniversitedeki çoğu kişi kaçamak yapma hevesiyle evinden kaçıp gelen bir avuç deneyimsiz çocuktu. Abarttığının aksine belki o da onlardan biriydi ama şu an öyle bir işgal ediliyordu ki, her bir zerresi düşmemek için savaş veriyordu. Kollarındaki gücün çekildiğini hissediyordu, içi yanıyor da olsa tüm bedeni soğukta ve açıkta kalmış gibi titriyordu.

İstemsizce nefret ettiği adamın adıyla yalvarışlar sıralarken gözlerinden zevk dolu yaşlar akmaya başlamıştı. Sert sevmediğini söylerken böyle bir şey yaşayacağını düşünmemişti. Çoğu kişinin sert anlayışı tokat atmak, ısırmak ya da can yakmaktı. Ama görüyordu ki doğru şekilde kullanıldığında sert seks de ona zevk veriyordu.

"Taehyung geleceğim." dedi cılız sesiyle. Kaç dakika geçtiğini sayamamıştı ama eğer böyle yenilecekse, kaybeden olmaya da razıydı.

Sırtını arkasında ona dayanak olan bacaklara yaslarken bir eliyle kendini çekmeye başladı. Altındaki bedenin de zevk alabilmesi için diğer yandan belini kıvırarak ona kolaylık sağlıyordu. Kısık gözleriyle, pencereden yansıyan şehir ışıkları sayesinde gördüğü bu manzarayı izleyen Taehyung sona oldukça yakındı.

Gecenin finalinde saatler süren ön sevişmenin ardından sadece birkaç dakikalık yaşanılan zirve ve beraberinde getirdiği yorgunlukla öylece yığılıp sarmaş dolaş uyuyakalmışlardı ve ne kadar darmadağın olduklarını bile umursamamışlardı.

🪞

Normalde önceki bölüme çok yorum gelmediği için bu kısmı atmayacaktım ama sonra dedim ki amaan, at gitsin...

Diğer bölüme kadar kendinize iyi bakın~

-Bunny