Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

5.0

Sınır 150 oy ve 100 yorum. Umarım özellikle satır arası yorumlar yaparsınız. Lütfen medyadakı şarkı ile beraber okuyun bölümü, rica ediyorum.

~~~

"Neden gülüyorsun öyle tatlı?"

Parmağımı yavaşça dudakları üzerine sürterek sorduğumda mürekkepli ellerini yavaşça çıplak bacaklarıma sürterek kafasını boynuma gömdü.

Tenime çarpan kıkırtı ile bana sarılırken gülerek kollarımı boynuna sardım. Gözlerimi aşağıdakı denizde gezdirerek saçları üzerine öpücük kondurdum.

"Heyecanlı hissediyorum, hafta sonu evleniyoruz ve sadece beş gün kaldı."

Kafasını kaldırıp yüzüme bakarken ellerimi aşağı indirip sıcak kumlar üzerine yasladım. Yaklaşıp alt dudağını yavaşça öperek ona gülümsedim. Ellerini yanaklarıma çıkararak beni kendine çektiğinde kıkırtı çıkarak öpücüğüne karşılık vermeye başladım.

Bedenimi kumlar üzerine yatırmaya çalışırken gülerek altından çıktım. "Aşağıda annelerimiz bizi bekliyor, gitmemiz gerekiyor."

Elini tutarak onu çektiğimde mızmızlanarak ayağa kalkmıştı. Kolunu omzuma atıp benimle birlikte tepeden aşağı inerken masaya doğru ilerlemiştik.

"Hiç gelmeyeceksiniz sandım?"

Annem masaya oturarak konuştuğunda göz devirerek geçip yanına oturdum. "Geldik, anne. Sadece biraz yürüyüşe çıkmıştık."

"Bunları senin için yaptım, Kylie."

Trisha çikolatalı kurabiyeleri bana uzattığında ona içtenlikle gülümsedim. "Çok teşekkür ederim, anne."

Zayn, bir şey söylemeden yemeğe başlarken suyumdan bir yudum aldım. Dördümüzde uzun bir yemek yerken düğün hakkında konuşmuştuk. En az ikisi de bizim kadar heyecanlıydılar. Dudaklarımı peçete ile silerek ayağa kalktığımda Zayn telefon ile konuşuyordu.

Korkuluklara yaslanıp saçlarımı geriye doğru atarak onu izlemeye başladım. Mürekkepli vücudunun güneşte parlayarak yavaşça haraket etmesini seviyordum.

Parmaklarımı dudaklarım üzerine sürterek gözlerimi haraket ettiğinde kasılan sırtında gezdirdim. Üzerindeki siyah mürekkepler ve teninin uyumu, dünya üzerindeki en güzel tabloydu kesinlikle!

Telefonu kapadığında bana doğru adımlayarak gülümsedi. "Balayı organize ediyorum, seninle bir sürü yer gezeceğiz. Sana dünyaları vereceğim." Kollarını yavaşça belime sardığında gözlerinin içerisine bakarak gülümsedim.

Kafasını eğerek dudaklarımızı birleştirdiğinde nazik öpücüğüne karşılık vermeye başladım. Parmak uçları tenimi nazik dokunuşları ile okşuyordu, kalpten haraket ediyordu. Beni sanki dünyanın en merkezindeymişim gibi hissettiriyordu, düşmeyeceğim kadar sıkıca tutuyordu beni.

Dudaklarımız yavaşça ayrıldığında onun kırmızı dudakları üzerindeki ışıltılı gülümsemeyi görmek eşsizdi.

"Denize girelim mi?"

Sorusu üzerine onaylayan mırıltılar çıkardım. "Bu sıcakta ihtiyacım olan şey."

Elimi tutarak merdivenleri inerken annelerimiz tablette hala düğünün detaylarına bakıyorlardı, bizden daha çok mükemmelik için uğraşıyorlardı.

Sıcak, altın kumlara basarak ıslaklığa ulaştığımızda yavaşça elini bıraktım. Mavi ve uçsuz denize bakarak kendimi serin suyun içerisine atarak derinliklere doğru yüzmeye başladım.

Gözlerim tamamen açık bir şekilde mavinin en güzel tonunu görebiliyordum. Suyun içerisinde dönerken saçlarım suyun içerisinde sanki zarif haraketleri ile dansediyorlardı. Bana doğru yüzdüğünü görmemle dudaklarım üzerine oluşan gülümseme ile gülerken küçük baloncuklar oluşmuştu suyun altında. 

Elimle ağzımı kapayıp hızlıca yüzeye çıkarak derin nefesler almaya başladım. Islak yüzümden akan damlacıklar ile beraber saçlarımı geriye doğru yatırdım. Belime sarılan kollar ile birlikte kıkırdayarak kendimi tamamen ona bıraktım.

"Gülerken boğulsaydın?"

Boynuma doğru fısıldayarak küçük bir öpücük kondurdu, gözlerimi kapayıp gülümseyerek konuştum.

"Beni kurtaracağını bilirdim."

Dişlerini tenime sürttüğünde gülerek bacaklarımı suyun içerisinde haraket ettirdim. Teni tenimin etrafını tamamen sarmıştı, güvenli alan gibi.

"Yeterince yakın olmasaydım?"

"O zaman güneş sarısı kuyruğum ortaya çıkardı ve ben ikimizi de kurtarırdım."

Kolları arasında ona doğru dönerek alnına düşen ıslak saçlarını geriye doğru ittirdim. "Sihirini daha yakından görebilirdim ama buna gerek yok. Sen ikimizi de her zaman kurtarıyorsun."

Dudaklarım büzülerken gözlerimdeki yoğun duygular ile beraber elimi yüzüne yerleştirrip onu öptüm. Islak dudakları dudaklarım üzerindeyken "Nefesini tut!" diye fısıldaması ile beraber bana iki saniye verip ardından bedenlerimizi aşağıya çekmişti.

Gözlerimi açıp suyun altında yüzüne bakarken ellerinin ikisini de yanaklarıma yerleştirip yüzümü rahatça kavrayarak dudaklarımı öpmeye devam etti. Gülmemeye çalışarak üst dudağını öperek ellerimi omuzlarına yerleştirdim.

Bu biz nefessiz kalana kadar devam ediyordu ve sanki bunu ezberlemiş gibi haraket ediyordu.

Nefes almaya ihtiyaç duyduğumda belime sardığı kolu ile birlikte beni yüzeye çıkardı. Hızlıca nefesler alırken göğüsüm aynı şekilde inip kalkıyordu. Yüzümü boyun giriltisine yaslayarak ona sıkıca sarıldım. Bacaklarım beline sarılırken kolları etrafıma sarılmıştı.

Gözlerimi kapayıp denizin rahatlatıcı sesini dinlerken teninin sıcaklığı çok güzel hissettiriyordu. "Seni otel odasına çıkarmak istiyorum."

Kulağıma yavaşça fısıldarken gülümseyerek burnumu tenine sürttüm. "Buna izin verebilirim."

"Teşekkürler, Bayan Malik."

Kıkırdayarak bedenim kolları arasındayken denizden çıkışımızı seyrettim. Ayağı ıslak kumlara bastığında beni dikkatlice aşağı indirmişti. Başımı göğüsüne yaslayarak tülden elbiseyi üzerime giydirmesine yardım ettim, kollarımı yukarı kaldırarak.

"Annelerimizin bizim yerimize tüm düğün işlerini düzene sokması harika."

Aasansöre bindiğimizde konuştum, düğmeyi basarak bana doğru dönerken çapkınca gülümsedi. "Değil mi, bizim de sevişmek için zamanımız oluyor."

Kahkaha atarak omzuna hafifçe vurup açılan kapılardan dışarı çıktım. Beyaz kapıya kartı yakınlaştırarak açılmasını sağladığı zaman önden içeri girerek büyük, üzeri tüller ile kaplı olan yatağa doğru adımladım. Yatağın ucuna oturarak üzerimdeki ıslanmış elbiseyi çıkarıp yere attım.

İçeri girerek şortunu kalçalarından aşağı çekip penisini serbest bıraktığında yutkunarak dudaklarımı büzüp gülümsedim. Yatakta geriye doğru adımlayarak nemli bedenimle uzun, beyaz çarşaflar altına girdim.

"Saklanıyor musun sen?"

Eğlernircesine konuştuğunda ellerimi arkaya uzatarak bikini üzerini çıkarıp çarşafın altından elimi dışarı çıkararak yere attım. "Şu an orada olmalıyım." Sesini duyduğumda parmağımı ısırarak kahkaha attım.

Çarşafın altına girerek yatağa yattığında yeniden üzerimizi örtmüştü. "Çok güzelsin." Fısıldayarak bana yaklaştığında elimi yanağına yerleştirerek parmak uçlarıma batan sakallarını okşadım. "Sen de."

"Ben de ne?"

Dudaklarını yavaşça boynuma bastırıp ıslak öpücüklerini tenime sıralamaya başladığında kesikçe bir nefes alarak gülümsedim. "Çok güzelsin." Zevk dolu sesimle mırıldandığımda parmakları bikini altının iplerini yavaşça çözmüştü.

Gözlerim önündeki beyaz bulutlar gibi olan çarşaflara bakarak bacaklarımı yatağa sürttüm. Büyük elleri bedenim etrafında dolaşmaya başlamıştı ve sıcak dudakları göğüslerim üzerindeydi. Göğüs ucumu dişleri arasına alıp hafifçe çekiştirdiğinde inleyerek ellerimi omuzlarına koydum.

Göğüs arama ardından karnıma inerken başımı aşağı eğerek gözlerimi dağınık saçlarından dudaklarına indirdim. Öpücükleri ile her nefesimi değiştiriyordu, içime çekmekte zorluk çekiyordum. Bacaklarımı omuzlarına yerleştirip dudaklarını kızlığım üzerine bastırdığında kafamı geriye atarak derince inledim.

Sıcak dili kızlığım içerisinde ustaca haraket ederek bedenimi zevkle kıvrandırıyordu. Gözlerimi sıkıca kapamışken iniltilerimle beraber çarşafı avuç içlerime topladım.

Dudakları kızlığımı tamamen örterek sarsıtıcı darbeler attığında "Zayn!" diye ismini yüksek sesli inledim. Beni en doruklara çıkarıyordu, her seferinde daha yüksek sesli bunu bana tekrar ettiriyordu.

"Bebeğim." Ellerim yumuşak saçları arasına indiğinde sonunda gözleri gözlerimle buluşmuştu. Bana kötü bir sırıtış bahşederek ıslak kızlığım üzerine öpücük bıraktı. Kalçamın yanlarındakı ellerini tutarak onu üzerime doğru çekmeye çalıştım. "Beni ne çabuk özlüyorsun öyle?" Alaycı bir tavırla konuşarak üzerime tırmandığında üzerimdeki çarşafı yataktan dışarı itmişti.

"Çünki seni çok seviyorum."

Elimin birisini yüzüne yerleştirip gözlerimi kapayarak dudaklarını istekle öpmeye başladım. Alt dudağı dudaklarım arasında ezilmeye devam ederken içimi aniden dolduran penisi ile kaşlarımı çatarak derince inledim. Dudaklarımı geriye çekip içime vuruşları ile beraber göğüs kafesimden içeriye derince bir nefes çekmeye çalıştım.

Dudaklarım tamamen aralıktı ve onun içimdeki yoğunluğu ile yüksek sesli inlemeye devam ediyordum.

Yüzüme çarpan sıcak nefesleri ile birlikte boğukça inlediğinde gözlerimi açarak beni izleyen ela gözlerine baktım. Bacaklarımı tutup belime sardığında kendini kızlığımdan içeri sertçe ittirmesi ile birlikte derince inleyerek tırnağımı tenine batırdım. Dudakları üzerindeki şeytanı anımsatan gülümseme ile birlikte sanki beni daha çok zorlamak istermiş gibi yüksek tempolu vuruşlarına devam etti.

Bedenim altında kıvranmaya devam ederken iniltilerim tüm odayı dolduruyordu, ona tutanmaya çalışıyordum. Zevkten kendimden geçerken boğuk iniltileri ile beraber asla temposunu kaybetmiyordu, elleri büyük kalçalarım etrafına sarılmıştı.

"Tanrım!"

Sona doğru yaklaşıp yaşadığım şeker partlayışı ile birlikte içime sıcak sıvısını akıtmıştı. Eş zamanlı olarak sanki cenetten kopan sesler gibi kulağıma inlemişti. 

Nefes nefese bedenini üzerime bırakıp dudakları ile yeniden dudaklarım üzerine örttü.

Cenneti benim için tekrarlamaya devam ediyordu bu yatağın içerisinde, beyaz çarşaflar arasında.

~~~

Ben bölümün tamamını şarkı ile yazdım ve yazarken oldukça eğlendim. Umarım siz de okurken eğlenmişsinizdir ve şarkı ile okumuşsunuzdur.

Uzun zamandır beklediğiniz bölüm için umuyorum ki bir sürü yorum yaparsınız.

Sizleri seviyorum

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro