Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

4.9

Satır arası yorum yapmayı lütfen unutmayın

~~~

Arabanın kapısını açarak koltuğa oturduğumda yüzündeki büyük gülümseme ile kollarını belime sarıp beni kendine çekti.

Başımı omzuna yaslayıp kollarımı etrafına sararken gözlerimi kapadım. "Selam, sevgilim."

Geri çekilerek konuştuğumda dudakları üzerine küçük bir öpücük bıraktım. Parlak taşlı yüzüğün bulunduğu parmağım üzerine öpücük kondurarak "Seni özledim." dedi.

Gülerek elimi geri çektim ve dudaklarımı bir birine bastırarak kapıyı kapadım. Arabayı çalıştırarak siteden çıktığında etraftakı ağaçlara ve yola bakarak "Planlarımız neler?" diye sordum.

"Önce kuzenim Daniaal'ın doğum günü için hediye alacağız sonra eve gideceğiz ve duş alıp parti için hazırlanacağız."

Gözleri yola kilitli bir şekildeyken konuştuğunda kafamı olumlu anlamda salladım. Dudaklarımı bir birine bastırıp birkaç daniye onu izledikten sonra bakışlarımı yola çevirdim.

"Gelinlik seçebildin mi? Sadece bir hafta kaldı."

Gülümseyerek kafamı olumlu anlamda salladım. "Diktiriyorum ve yetişecektir, takım elbisen hazır mı?"

Gülerek bakışlarını sadece iki saniyelik bana çevirdi. "Bebeğim o çoktan hazır, tıpkı mekan ve davetiyeler hazır olduğu gibi."

Göz kırparak yeniden yola döndüğünde heyecanla alt dudağımı ısırdım. Sadece bir hafta sonra evleniyorduk ve o andan sonra hep birlikte olacaktık. Nefesimi dışarı vererek yüzümdeki gülümsemeyi silmek için uğraşmadım.

Araba durduğunda arka koltuktan şapkasını alıp kafasına taktı ve arabadan indi. Çantamı omzuma takarak büstyeri biraz daha yukarı çektiğimde benim kapımı açmıştı. Arabadan indikten sonra elini elime kenetleyerek benimle birlikte kaldırımda yürümeye başladı.

"Ne almayı düşünüyorsun?"

Ela gözlerini yüzüme çevirerek hafifçe sakallarını kaşıdı. "Cartier'e bakalım, saat olabilir."

Kafamı olumlu anlamda sallayarak gözlerimi mağazaların vitrinlerinde gezdirdim. Yoldan geçen çoğu insan onu ve beni de dolaylı yoldan tanıyarak fotoğraflarımızı çekiyorlardı.

Mağazanın önüne vardığımız da elini belime yerleştirerek beni yönlendirirken içeri girdik. Hemen takım elbiseli bir adam bizimle selamlaşırken yaklaşıp saydam camlar ardından takılara baktım.

Bakışlarımı Zayn'e çevirdiğimde yanına gelen kızlarla fotoğraf çektirdiğini gördüm ve gözlerimi saatler üzerinde gezdirdim. Yanımdakı görevli kız bana yardım ederken beğendiğim saati alarak incelemeye başladım.

Aradan geçen birkaç dakika sonra Zayn yanıma gelerek boynuma öpücük kondurdu. "Bunu mu beğendin?"

Altın saate bakarak "Bence çok güzel, o da beğenecektir." dedim.

Elimden nazikçe alarak kendisi incelemeye başladığında gözlerimi parlak taşlı yüzükler üzerinde gezdirdim. Pembe taşlı parlayan yüzüğe bakarak dudaklarımı büzdüm.

Çok zarif ve güzeldi.

"Tamam, bunu ve şu yüzüğü alıyoruz."

Zayn saati görevliye verirken baktığım yüzüğü gösterdiğin de kaşlarım yukarı doğru kalktı ve gülümseyen yüzüne baktım. "Gerçekten mi?"

"Küçük bir hediye." Kolunu belime sararak konuştuğunda kıkırdayarak dudakları üzerine öpücük bıraktım. "Teşekkür ederim." Ben konuşurken dudaklarım üzerine daha çok öpücük bıraktığında gülerek başımı göğüsüne yasladım. 

Şık bir kutuyu bize verdiklerinde Zayn alarak içerisinden yüzüğü çıkardı ve elimi tutarak parmağıma taktı. Dudağımı ısırıp kesikçe nefes alarak onu seyrederken elim üzerine öpücük bıraktı ve göz kırptı.

Dudaklarımı ıslatıp elimi yukarı kaldırarak parlayan pembe taşlı yüzüğe bakarken Zayn ödemeyi hallederek ardından benimle birlikte mağazadan çıkmıştı.

Dolgun dudaklarımı yanağına bastırıp öpücük bırakırken "Soğuk kahve alalım mı?" diye sordu elimi yeniden tutarak.

Kafamı olumlu anlamda sallayıp mürekkepli koluna ardından ellerimize baktım. Onunla ne zaman birlikte olsam ne kadar şanslı ve onurlandırılmış olduğumu unutamıyordum.

Kafeden içeri girdiğimizde tezgaha ilerleyip siparişleri vermeye başladı. Arkasında dururken yaklaşıp kollarımı beline sardım ve yanağımı sırtına yaslayarak bakışlarımı etrafta gezdirdim.

Elinin birisini arkaya uzatarak kalçamın yanına koyduğunda gülümseyerek yüzümü gömleğine sürttüm.

"Bu senin ki, sevgilim."

Bana doğru döndüğünde kollarımı üzerinden çekerek soğuk kahveyi aldım. Pipeti dudaklarım arasına alıp yavaşça içerken kolunu tezgaha yaslayıp bana bakıyordu.

"Duşu kesinlikle birlikte alıyoruz."

Kararlı sesi ile gözlerini kısıp konuştuğunda kahveyi içerken gülerek gözlerimi yüzüne çevirdim.

"Geçen gün ki gibi birşey yaşanmayacak Zayn, daha masum bir hali olabilir."

Dudak büzerek konuştum. Kolunu belime sararak beni kendine çekip bedenine yasladığında çenesini omzuma yasladı.

"Aksini ima etmedim zaten, karıcığım."

Önündeki kabarıklığı kalçama yaslarken konuştuğunda hitap şekli ile gülerek yavaşça geri çekildim. "Tamam, kahveni al ve gidelim."

Önden yürüyerek kafeden çıkıp arabaya vardığımda kapıyı açıp binerek pantolonumun belini yukarı çektim. Birkaç saniye ardından kapıyı açarak hafif kaslı bedeni ile ön koltuğa yerleşti ve eve doğru sürmeye başladı.

Yaklaşık yirmi dakikalık yolculuktan sonra evine varmıştık. Odadan içeri girerek çantamı yatağına bıraktığımda tişörtünü çıkararak konuşmaya başladı.

"Evinden elbiselerin alındı giysi odamdalar. Zaten diğer ayakkabıların, çantaların, takıların burada var."

Topuklu ayakkabılarımı çıkarırken bir yandan onu dinledim. "Soyun, sevgilim, duşa girelim."

Bana yaklaşarak dudaklarım üzerine öpücük bıraktı ve pantolonumun düğmesini açtı. Alt dudağını nazikçe öperken kendimi yavaşça geriye çektim.

"Sen gir, ben geliyorum."

Çıplak omzuma öpücük bırakarak kafasını salladı. "Bekliyorum." Dudaklarını ıslatıp sırıtırken banyoya girdiğinde gülerek büstyerimi çıkardım. Pantolonumu ve külodumu da ardından çıkardığımda çıplak kalarak ayna önüne geçtim, aldığım pamuk ve makyaj temizleme suyu ile hızlıca yüzümü silmeye başladım.

İşim bittiğinde artık banyodan su sesi geliyordu. Saçlarımı omzumdan geriye atarak büyük banyodan içeri girdim. Suyun altında durarak mürekkepli teninin ıslanmasına izin veriyordu.

Beni farkettiğinde yüzündeki sırıtış ile birlikte vücudumu süzmeye başlamıştı. Dudaklarımı bir birine bastırıp yanına adımlayarak suyun altına girdiğimde kollarımı dövmeli boynuna sardım.

Ellerini büyük kalçalarım üzerine yerleştirip eğilerek dudaklarımızı birleştirdi. Üzerimizden sıcak su akarken ıslak dudaklarını öpmeye başladım. Dişleri arasına alarak çekiştirdiği dudaklarımla kıkırdayarak kafamı geri çektim.

"Saçlarını yıkayayım mı?"

Şampuanı alırken konuştuğunda kafamı olumlu anlamda salladım. Islak gözlerimi ovuştururken birkaç saniyelik çıplak vücudunu süzdüm.

Penisi hafifçe kalkmıştı, yutkunarak gözlerimi yüzüne çıkardım. Avucuna döktüğü şampuanla ellerini saçlarım arasına daldırıp köpürtmeye başladı.

Gülerek gözlerimi kapayıp saç diplerime yaptığı masajın zevkini çıkardım. Parmakları saçlarım arasında haraket ederken burnumun ucuna küçük bir öpücük kondurduğunu hissettim. Tatlı bir şekilde gülümseyerek kollarımı boynuna sardım ve saçlarımı daha rahat yıkaması için kafamı biraz geri attım.

"Saçlarını da sonra kurutabilir miyim?"

Tatlı bir şekilde sorması ile gözlerim kapalıyken dudaklarım üzerinde içten bir gülümsemenin oluşmasına engel olamadım.

"Kurutabilirsin."

Onayladığımda bir şiir kadar güzel kıkırtısı kulaklarıma doldu.

Ona aşıktım, olduça fazla.

"İşte böyle, bitti. Biraz yakına gel."

Beni suyun altına nazikçe çektiğinde parmakları saçlarım arasında gezinmeye devam ederken köpüklerden kurtulmamı sağladı.

Baş parmakları ile gözlerimi silip açmama yardımcı olduğunda "Teşekkür ederim." diye mırıldandım.

Kafasını sallayıp yanağıma öpücük kondururken yıkadığı ıslak saçlarımı ellerimle geriye yatırdım ve uzanarak şampuanı aldım.

"Sıra bende."

Kutuyu sallarken konuştuğumda alnına düşün siyah saçları ile birlikte kafasını salladı. Eğilerek bacaklarımdan tutup beni kucağına aldığında gülerken bacaklarımı beline sardım.

Boylarımız eşit bir hal alırken saçlarını yıkamak daha kolay olacaktı. Düşmemem için kalçalarımdakı elleri beni sıkıca tutarken kutunun kapağını açtım.

Uslu durmayarak dudaklarını göğüslerime bastırıp öpücükler kondurmaya başladığında "Yaramaz çocuk." diye mırıldandım.

Islak tenimi yakan sıcak dudakları göğüs ucumu bularak dudakları arasına aldığında kutuyu yere attım. İnlememek için alt dudağımı ısırırken "Zayn." diye mırıldandım.

Göğüs ucumdan dudaklarını ayırabildiğinde "Uslu ol, kocacığım." dedim ve kafasını dik tutmasını sağlayarak saçlarını köpürtmeye başladım.

Dolgun dudakları yanlara doğru gerilirken gözlerini kapayarak kalçama küçük bir şaplak attı. Kafamı olumsuzca sallayıp gülümserken alt dudağımı ısırdım.

Sevişmek istesek bile bunun için zamanımız yoktu, kuzeninin doğum günü vardı ve oraya gitmemiz gerekiyordu. Bunun farkında olduğu için muhtemelen şu an kendini dizginleyerek uslu durmaya çalışıyordu.

Saç diplerine uzun parmaklarımı sürterek beyaz köpüklerin daha çok çoğalmasını sağladım. Gözleri kapalı bir şekildeyken uzun kiprikleri ıslaktı, dolgun dudakları üzerinden küçük damlacıklar akıyordu ve siyah saçları beyaz köpükler içerisindeydi.

O hiçbir şekilde tarif edemeyeceğim kadar güzel ve eşsizdi.

"Pasta hakkında kararını verebildin mi? Yarın artık söylemeliyiz ne istediğimizi."

Gözlerini hafifçe açarak konuştuğunda kendimi onun güzelliğinden çıkararak dudaklarımı araladım. "Kekinin çikolatalı olmasını istiyorum, sanırım şu büyük katlı ve orman meyveli olan yeterince güzeldi."

Islak dudakları üzerinde dilini gezdirerek "Tamam. Yarın arayıp söylerim." dedi.

Bir adım geri atarak suyun altına yeniden girmemizi sağladı. Saçlarını nazikçe durularken birkaç dakika sonra tüm köpüklerden kurtulmuştu.

Duşda geçirdiğimiz vakit ardından suyu kapayarak çıktığımızda beni kucağından indirmişti. Bornuzumu alarak üzerime giydiğimde kemerini bağladım. Pembe havlu ile saçlarımı kurularken o beline beyaz bir havlu sarmıştı.

Ayna önüne geçtiğimde "Saçlarım." diye hatırlattım aynadakı yansımasına bakarken.

Kafasını kaldırıp bana bakarken "Oh, evet." dedi gülümseyerek. Arkama geçip makineyi çalıştırdı ve saçlarımı nazik bir şekilde kurutmaya başladı.

Aynadakı ikimizin yansımasına bakarken bundan daha güzel bir an düşünemiyordum bile.

O kesinlikle harika bir koca ve baba olacaktı.

~~~

Umarım yorum yapmışsınızdır, güzellerim :)

Sizleri seviyorum

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro