Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

~8~ GÖREVİN ROLLERİ

Motora geldiğimde ise üzerindeki çantayı aldım ve içindekileri kontrol ettim.

Çantanın içerisinde profesiyonel öldürmek için gereken silahlar, dellileri yok etmek için asit ve sonradan geri kimliğimi gizlemek için yeni kıyafetler vardı. Hırslıca ve öldürme hissiyle gülümseyip motora atladım.

Motorla giderken o sırada planımı gözden geçiriyordum. Belki Derek ona ihanet ettiğimu düşünecek fakat onun ve görevin iyiliği için uğraşıyordum. Eyer beni öğrenirlerse onuda öğrenirlerdi. Bana çok kızacaktı ve muhteşem geceden sonra belki hepsinin belki yalan olduğunu sorgulayacaktı fakat duygular akılın önüne geçmemeli. Ben ne düşünüyorum böyle! O sadece iş arkadaşım, öyle olmalı, olmak zorunda...

Gereken yere geldiğimde motorumdan indim ve evin arkasına doğru yürümeye başladım. İlk önce William'ı öldürüp ardından James'i öldürecektim. Onları öldürmezsem Noir'le beni öğrenir ve plan suya düşerdi. Yetiştirme dahil tehlikeye girebilirdi. Noirler her ne kadar cana yakın gözükselerde onlara birşey yapmaya kalkanların sonu ölümden bile dehşet oluyordu.

Evin arkasına geldiğimde dikkatlice tırmanmaya başladım. Evi iki katlı bir evdi. Evin krokisini daha önceden çıkardığım için yatak odası üst kattaydı ve genellikle bu saate görev yorgunluğundan dolayı uyuyor oluyordu.

Tırmandığımda cam kapalıydı fakat benimde aletlerim vardı. Sağ elimle sağ cebimden gerekli alanı açacak aletimi çıkardığımda aleti cama yerleştirdim ve 5 saniye içerisinde biraz aşağı indim. Her ne kadar sessiz olsa bile cam kırıklarının yüzüme gelmesini istemezdim.

Gereken alan açıldıktan sonra hemen yukarı tırmandım ve içeri girdim. İçeri girmemle biraz uyanır gibi olduğunda hemen komidinin yanına çöktüm ve onun geri dalmasını bekledim. Sonrasında geri kalktığımda ise sessizce yanına yaklaştım ve boğazını sıkmaya başladım. Çırpınmaya başlayan William beni geri püskürtmeye çalışıyordu. Onun başını yatakta yere doğru getirip Sol cebimden  bıçağı alıp boğazını kestiğimde kafamı sola çevirdim ve kafasını bırakıp geri çekildim.

İlk önce odadaki aynaya baktığımda hiçbiryerime kan bulaşmamıştı. İçim rahatlayarak ölü bedenin yanına gittim.

William'ın bedeninde ilk güzelce boynunu temizledim. Ardında yeri temizledikten sonra bedenini yavaşça yere doğru getirdim ve onun üzerine asit dökerek zevke erimesini seğrettim.

Eridiğinde ise sadece bedeni zarar görmüştü ve oradan hızlıca çıktım.

İkisinin de evindeki kamera sistemlerini ve ses kaydedicilerini devre dışı bıraktığım için ve üstümde de kan olmadığı için beni bulmaları imkansızdı.

James'in evine doğru Williamdaki gibi kamera olmayan yollardan gitmeye başladım.

James'in evine geldiğimde onunki ise daha kolaydı. Bir ormanda tek katlı bir evi vardı ve sadece tek sıkıntı tuzaklarla dolu olabileceği ihtimaliydi.

Motorla girişe kadar sürdüğde motoru girişte bıraktım ve dikkatlice yürümeye başladım.

Yürürken birden bir ses duydum. Ses çok derinden geliyordu fakat bir tuzak sesiydi.

Kafamı kaldırdığımda bir ağaçtan diğer ağaca sarkan bir ip gördüm. O ipede bağlı olan büyük bir kafes. Faka bunu iyi gizlemişti sadece dikkatli bakılırsa görülebilirdi.

Evinin önüne geldiğimde ise ilk önce etrafı kolaçan ettim ardından hızlıca evin arkasına geçtim. Kimse olmadığı için salonun camını kırdım ve hızlıca camdan içeri atladım.

Benim girmemle yerinden ayaklanan James hemen silahını karvrayacaktı ki ben önce davranarak omuzuna ateş ettim ve acıyla yere düştü.

Yanına hemen gidip vurduğum omuzu ile sağlam omuzunu arkadan kavradım ve hızla ellerini ustaca bağladım. Ardından ise dikkatlice ayaklarını bağladım ve karşısına geçerek "sanırım birileri bugün ölecek" dedim alayla. Karşılık olarak "cehennemde görüşeceğiz sü-" lafını tamamlamasına izin vermeden silahı kafasına dayayarak ateş ettim.

Yine ilk işim gidip aynadan kendime bakmak oldu fakat bu sefer üzerime kan sıçramıştı ama artık önemi kalmamaıştı. İlk önce yine detaylıca etrafı temizledim ve kullandığım eşyaları yine bedenin üstüne atarak dikkatlice asit döktüm ve üstümdekileri çıkartıp onlarında üstüne asit dökerek motora doğru gitmeye başladım.

Motora geldiğimde ise çantamdan kıyafetlerimi aldım ve giyinmeye başladım.

Kıyafetlerimi giyindikten sonra motoru aldığım yere geri sürmeye başladım.

Motoru aldığım yere geri bıraktığımda karavana doğru yürümeye başladım.

Karavana geldiğimde sessizce kapıyı açtığım anda ışıkta açılmıştı ve "kimsin sen!" Diyerek saldırıya geçti. İlk önce bir tekme attı ama onu savurmuştum. Bu seferde bir yumruk atacaken geri yattığımda karavanın kapısını tam kapatmadığım için geri düştüm ve Derekte dengesini sağlayamadığı için üstüme düştü.

"Ah! Derek. Kalk üstümden en başından beri bendim Catherine!" Dedikten sonra hızla kalktı fakat sağ olsun midemin üstüne öyle bir düşmüştü ki bir an ceni pozisyonuna geçtim ama hemen kendimi toparlayıp kalktığımda "Catherine? Ama" sözünü kesip "açıklamama bir türlü izin vermiyorsun ki! Geldiğim andan beri seni savurmakla uğraştım. Açıklamama izin versen bunlar yaşanmazdı." Dedim açıklayıcı bir şekilde. Oda karşılık vererek "bu saate senin dışarıda ne işin vardı? Ne yaptın yine Catherine?" Dediğinde kurnazca gülümseyerek "katletme peşindeydim tatlım." Diyerek göz kırptım. Bana sinirli bakmaya başlayınca söze girecektim ki ilk giren o oldu "beraber haraket edecektik." Dediğinde hüsrana uğramış şekilde ona dönüp "rica ederim." Dediğimde hızla bana yaklaştı ve beni u şeklinde döndürüp karavanın duvarıyla kendi arasında sıkıştırdı. Kulağıma yaklaşarak "Sana teşekkür edeceğim."  Dedi koyulaşan sesiyle. Yüzünü yüzüm arasında bir milim bırakarak "eyer bir daha bunu yaparsan daha fazlası olur." Diyerek geri çekildi. Kalbim küt küt atıyordu... bu olmaması lazımdı o sadece iş arkadaşımdı. Hem o kontrol etmek isteyen kendini birşey sana ama aynı zamanda mükemmel, korumacı bir kişiydi. Tanrım yine ne düşünüyorum böyle! Bende karavana girdiğimde Derek konuşmaya başladı.
" İki gün sonra  Antoinette Noir, Andre Noir'ın yıl dönümü için geri döneceğiz.'' Dedi ve koltuğa geri yattı. Bende geri yatağa döndüm.

Sabah olduğunda kalktım o sırada Derek uyuyordu. Belki ona bir kahvaltı hazırlarsam onun gönlünü alabilirdim. Ondanda ziyade konuşmamız lazımdı.

Sessizce kahvaltı için malzemelere bakmaya başladım. Yumurta, peynir, zeytin, tereyağı, bal ve ekmek vardı.

İlk önce dolaptan tabak aldım ve peynirleri kesmeye başladım. Kestiğim peynir tabağını masaya koyduğum.

Sonra dolaptan bir kase aldım. Ve onun içinede zeytinleri koydum. Zeytinin üzerine kekik, kırmızı biber ve zeytin yağı koydum ve kaşık alarak karıştırmaya başladım.

Ardından iki kase daha alarak içlerine bal ve tereyağı koyarak onlarıda masaya koydum.

Dolaptan bu sefer tava aldım ve üstüne zeytin yağı koydum ardından ise yumurtaları kırdım ve çırpmaya başladım. Derekte yumurta seslerine uyandığında onun konuşmasına izin vermeden "dünkü yaptıklarım için özür dilerim. Haklısın. Seninle bir sürü şey paylaştık ve sana ihanet etmem doğru değildim. Bu zamana kadar tek çalıştığım için bunun önemini anlamadım ama birisinin kırılması... gerçekten insana koyuyormuş. Yani evet haklısın ve özür dilerim." Dedikten sonra yumurtada pişmişti ve ocağın altına kapatarak dolaptan iki tabak çıkararak yumurtaları koydum ve gülümseyerek "dışarıya masayı kuralım, hadi." Diyerek ikimizde  masanın bir tarafından tuttuk ve dışarı doğru taşımaya başladık.

Masayı dışarı koyduğumuzda Derek "Sen istersen çayları hazırla bende yerleştirmeye başlayalım." Dediğinde kafamı onaylarcasına salladım ve içeri geçip çayı koymaya gittim.

Çayı koyduğumda Derekinde götürecek az şeyi kalmıştı ve bende yardüm ederek her şeyi götürmüştük.

Konuşmaya Derek başladı "bak Catherine. Bu senin ilk birisiyle çalışma görevin fakat birdaha olursa emin ol bu kadar yumuşaklıkla karşılamam." Dediğinde "beni tehtid mi ediyorsun?" Diye çıkıştığımda çok olurcasına "hayır. Seni tehtid etmiyorum sade-" bir anda birşey fark etmiş gibi bana döndü ve "burda haksız sensin ama yinr özür dileme durumuna gelen benim. Catherine nasıl bunu başarabiliyorsun aklım almıyor." Dediğinde gülmeye başladım."demek ki bende haklı olduğum zamanmış.'' Diyerek kalktım ve çaya bakmaya gittim.

Çayı iki kupaya koydum ve masaya doğru geri yol aldım.

Kalan gün ve sonraki günde aynı geçti ve geri dönüş günü gelmişti.

Yine sabah kalktığımızda makyajimizi yapmıştık ve bize gönderilen arabayla yol almaya başladık. Dün yetiştirmeden geri dönüş için bir araba istemiştik ve akşama doğru arabayı buraya getirmişlerdi. Şimdi ise o arabayla otele geri dönüyoruz.

Otele gelip geri yerleştiğimizde akşam için hazırlanmaya başladık.

Bu sefer ben v yakalı ile uzun balık elbise ile uyumlu tül kollarla vücudumu muhteşem gösteriyordu.

Saçımı yaptığım için bir daha dokunma ihtiyacı duymadım.

Yine dikkatlice farımı ve rujumu çıkarıp farıma göz pınarlarıma gümüş bir far sürerek göz kenarlarına doğru siyah renge doğru geçiş yaptım. Başka bir fırça çıkararak birbirine dikkatlice karıştırdım ve sıra dudaklarıma gelmişti.

Dudaklarıma kırmızı dudak kalemi çektikten sonra kırmızı bir ruj sürdüm ardından üstünede bir gloss sürüp ayakkabı olarak ayakkabı tabanı siyah ve ipleri taşlı ve gümüş renke olan ayakkabıyı giydim.

Dışarı çıktığımda Dereki beklemeye başladım.

Derek Pride

Siyah ceket ve pantolonumu giydikten sonra içime beyaz bir gömlej giydim ardından siyah ayakkabılarımı giydim ve kravat takarak dışarı çıktım ve Catherine'i gördüm. O kadar güzel olmuştu ki yine... "hadi çıkalım Derek." Dediğinde kapıyı açıp önden centilmence bir haraket yaparak ilk onun geçmesini sağladım.

Evlerine geldiğimizde ben arabadan inip Catherine'in kapısını açtım ve beraber eve doğru yürümeye başladık.

Eve girdiğimizde bizim dışımızda da bir sürü davetli vardı.

Antoinette Noir, Andre Noir bizi gördüklerinde "sevgili Scarlett Edel ve Willy Edel." Diyerek gülümsediler. Bizde karşılık olarak "sevgili Antoinette Noir, Andre Noir. Yıl dönümünüz kutlu olsun." Dedikten sonra Catherine torbayı onlara uzattı ve onlarda minnet içinde "hediyeniz için çok teşekkür ederiz Scarlett Edel ve Willy Edel. Lütfen masaya geçelim. Değerli insanların ayakta kalmasını istemem." Dedi Andre Noir.

Dedikleri yere geçtiğimizde "umarım virüs işini halledebilmişsinizdir." Dedi Antoinette Noir. Catherine karşılık olarak "evet. Zorlu oldu fakat çok iyi bir şekilde temizledik." Diyerek yüzüne bir gülümseme kondurdu.

''... bence iş olarak büyük bir yere geleceğiz ve yurt dışına şirketler açmaya başlayacağız." Andre Noir dedikten sonra birden tüm ev taranmaya başladı ve herkes masaların altına bizde dahil çökerek korunmaya çalıştık. Herkes bağırmaya başladığında diğer taranmaya hazırlanan ekip bizim masaya hedef alındığında Noir'lardan ayrılmak zorunda kaldık ve ben Catherine'i alıp arkalara doğru yöneldim. "Seni korurum çabuk ol hemen alıp gitmeliyiz." Dediğimde koşarak çalışma odalarını andıran bir yere geldik ve "beni burada bekle Derek. Hemen geliyorum." Dediğinde kapıyı kolaçan etmeye başladım.

Yaklaşık yirmi saniye sonra geldiğinde "hadi çıkmamız lazım!" Dediğinde koşmaya başladık. Kapıya geldiğimizde Antoinette Noir, Andre Noir'ı gördük ve tam onlara seslenecekken Catherine "Derek bomba!" Dediği anda ben Andre Noir'a Catherine ise Antoinette Noir'a siper oldu...

Selammm. Nabersinizzz? Umarım iyisinizdirrrr. Bu bölümü yazmak beni biraz zorladı ama yinede çok mutluyummm. O zaman sorulara geçelimmmm

Sizce patlamadan sağa çıkacaklar mı yoksa birşey mi olacak?

Sizce Catherine Dereke haber vemesi gerekiyor muydu?

Sizce çalışma odasından Catherine ne aldı?

Sizleri seviyorummmmm. Bye!❤❤❤❤😁😁😁😁😁

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro