Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

{Bölüm 15}

* * *

Steve Rogers'ın beni yatağa yatırmasının ardından geçen 5 dakika içinde Tony Stark endişeli yüz ifadesi ile birlikte klinikten içeri girdi. Çatılmış kaşları ile yattığım yere doğru gelirken Steve'e dönüp bir bakış attı.

"Lütfen bana patlamadan sonra üsse geldiğinizde onu kontrole götürdüğünü söyle."

Steve başını eğmiş, parmakları ile burun kemerini sıkarak sessiz kalırken cevabın "hayır" olduğunu hepimiz biliyorduk. Tony sinirle soludu, elini nazikçe kolumun üzerinde gezdirdi ve sanki ben yokmuşum, cevap veremezmişim gibi odadakilerle konuşmaya devam etti.

"Kafasını bir yere vurduğunu gördün mü?"

Steve'in endişeli bakışları yüzümü buldu, üzgün bir ifadeyle bana bakarken başını iki yana doğru salladı.

Tony, Steve'in nasıl bu kadar sorumsuz olduğuna, beni kliniğe getirip kontrol ettirmenin nasıl aklına gelmediğine dair bir şeyler söylenmeye başlarken daha önce hiç görmediğim, orta yaşlardaki gözlüklü bir kadın, üzerindeki beyaz önlüğe bakılırsa doktor olduğunu tahmin ediyorum, içeri girdi.

Kadın yüzündeki ciddi bakışla Tony'e susması gerektiğini ima ederken yattığım yatağın diğer tarafına doğru gelerek yanımda durdu.

Artık başım dönmüyordu, sadece halsiz hissediyordum. Kafamı ise bir yere vurmadığımdan emin sayılırdım.

"Merhaba Aceline,"

Yaka kartından soyadını okumuş olduğum Bayan Cooper gülümseyerek bana bakıyordu. Vakit kaybetmeden cebinden aniden çıkardığı kalem şeklindeki ışıkla elini yüzüme yaklaştırarak üzerime doğru eğildiğinde korkuyla hafifçe doğrularak geriye, Tony'e doğru kaçtım. Doktorlardan, kontrollerden, bana dokunmalarından nefret ediyordum.

"Sadece gözlerine bakacağım, sonrasında emin olmak için birkaç kan testi yapacağız ve ben şuan da gerek görmesemde belki Bay Stark'ın özel istediği üzerine MR'a gideriz. Canını yakacak hiçbir şey yok."

Başımı hızla iki yana doğru sallarken vakit kaybetmeden, korkuyla yataktan kalktım. Kalkmamla beraber bir adım dahi atamadan Tony Stark'ın önümde duran dik figürü ile durduruldum. Ellerini nazikçe kollarımın iki yanına yerleştirmiş bana büyük bir şevkatle bakıyordu.

"Ben burdayım Aceline, bir şey olmayacak. Bırakalım doktor kontrol etsin, daha çok hastalanmanı istemeyiz değil mi?"

Kaşlarım çatılırken bir kez daha başımı sallayarak Tony'nin söylediklerini reddettim, yatağa dönmeden bulunduğum konumu sürdürdüm.

"Ben gayet iyiyim, bir sorun yok. Yemek yiyemediğimiz için ilaçlarımıda içememiştim, ondan başım dönmüştür. Kafamı bir yere falan vurmadım."

Tony iç çekerken endişeli bakışlarını arkamda kalan Bayan Cooper'a doğru çevirdi, sonrasında tekrar bana doğru döndü.

"Üzgünüm ama bu şekilde gitmene izin veremem, kontrolleri yapmamız gerekiyor."

Cümlesi üzerine Tony'e yalvaran bakışlar atarken gözlerim kontrolüm dışında dolmaya başlamıştı. Bay Stark üzüntülü bakışlarını başka bir tarafa doğru çevirdiğinde bu hareketi kararının değişmeyeceğini açıkça gösteriyordu.

Alt dudağım titremeye başlamışken umutla Steve'e doğru döndüm, aynı yalvaran bakışları adamın mavi gözlerine gönderdim. Aldığım tek cevap bana üzüntülü bakan bir çift gözdü. Bir saniyeliğine bir şey söylemek için dudaklarını aralar gibi oldu ama sonra bundan vazgeçerek başını önüne doğru eğdi.

Bayan Cooper'ın hareketlendiğini fark ettiğimde Tony'i var olan tüm gücümle ittim. Başarılı olmak bir yana adamı yerinden kıpırdatamamıştım bile.

"Bari kan testi yapmasınlar, Tony lütfen? Ben iğnelerden çok korkarım."

Tony Stark beni sakinleştirmek istercesine kollarımı sıvazladı. Yerlerimizi değiştirerek az önce yattığım yatağa oturdu ve beni nazikçe çekerek dizinin üzerine oturttu.

"Hissetmeyeceksin bile, ben yanındayım. Korkulacak hiçbir şey yok."

Söylediklerine aldırmadan ayağa kalkamaya çalıştığımda beni belimden yakaladı. Bir eliyle beni dizine sabitlerken diğer eliylede ne zaman süzülmeye başladıklarını fark etmediğim gözyaşlarını yanaklarımdan sildi.

"Aceline, lütfen. Benim için?"

Ona birkaç saniye çatık kaşlarımla ve dolu gözlerimle baktım, sonunda zorda olsa başımı korkarak Bayan Cooper'a doğru çevirdim.

Kadın boşta olan elini yüzüme uzattığında istemsizce geri kaçarak Tony'nin boynuna saklandım. Dokunulmaktan hoşlanmadığımı daha nasıl belli etmek zorundaydım?

Tony Stark hiçbir şey söylemeden nazikçe saçlarımı okşadı, çenemi kibarca tutarak başımı kaldırmamı sağladı ve yüzümü doktora doğru çevirdi.

Kadın bu sefer anlamış olacakki elini yüzüme değdirmedi, ışığı tutarak gözlerime baktı, benden parmağını takip etmemi ve bunun gibi birkaç şeyi daha istedi, sonrasında gülümseyerek geri çekildi.

"Ben bir terslik görmüyorum, muhtemelen yaşadığı strese bağlı olarak bayıldı. Yine de şimdi bir hemşireyi test yapması için göndereceğim, geçmiş olsun Aceline."

Başıyla herkese selam verdikten sonra beni burda, Tony'nin kucağında daha büyük bir korkuyla bırakarak odadan çıktı.

Bay Stark saçlarımı okşamaya başladığında her ne kadar bunu yapmaktan suçluluk duyuyor olsamda bir kez daha kucağından kalkarak kaçmaya çalıştım ve yine, bir kez daha başarısız oldum.

Beni hiç zorlanmadan dizine tekrar oturttu, kolunu belime sıkıca sardı ve yüzüne numaradan takındığı üzgün ifadesi ile gözlerime baktı.

"Dizimde oturmamak için bu kadar çok çabalaman kalbimi kırıyor."

Burnumu çekerken kıkırdayarak başımı iki yana doğru salladım, ellerimin arkasıyla gözlerimin altını sildim ve dudağımı sarkıtarak Tony'nin gözlerinin içine baktım.

"Dizinde sonsuza kadar oturabilirim ama bu bile beni iğne için ikna edemez."

Tony Stark başını arkaya atarak, beyaz dişlerini göstererek büyük bir kahkaha attı ve odadaki herkesi, ya da en azından beni, kendine hayran bıraktı.

"Canın hiç acımayacak, söz veriyorum. Bu güzelliğin canını yakarsa hemşireye çok kızarım."

Bir kez daha kıkırdamama sebep olurken başımı göğsüne yatırdım. Birkaç dakika sonra kapıdan giren hemşire adımlarını bize doğru yönelttiğinde elimden gelen en iyi şekilde sakin kalmaya çalıştım, başımı kaldırmadan, gözlerimi kapatarak beklemeye başladım.

Kadın hiçbir şey söylemeden kolumu kavradığında gözlerimi daha sıkı yumarak başımı iyice Tony'nin boynuna gömdüm, kolumu geri çekmemek için tüm gücümü kullandım.

Bay Stark yüzümü korumak istercesine büyük elini yanağıma koyarak yüzümü kapattı, gözümü açacak olsam bile görüşümü engelledi.

Kolumda hissettiğim küçük acıyla beraber Tony'nin dudakları başıma kondu, bir süre orda durarak uzun bir öpücük bıraktı ve acının geçmesiyle beraber başımdan ayrıldı.

Geçen birkaç saniyenin ardından kapının kapanma sesiyle beraber Tony elini yüzümden çekti, çenemi tutarak başımı nazikçe boynundan uzaklaştırdı ve göz göze gelmemizi sağladı.

"Harikaydın güzelim."

Kullandığı kelimeler ile gülümserken düşünmeden kollarımı boynuna doladım ve ona sıkıca sarıldım.

"Teşekkür ederim."

Tony Stark tıpkı benim gibi kollarını etrafıma sardı, sarılmama karşılık verdi ve sonrasında elimden tutarak benimle birlikte ayağa kalktı.

"Şimdi bir şeyler yiyip ilaçlarını içiyorsun, sonra da uyuyorsun. Anlaştık mı?"

Başımı hızla aşağı ve yukarı doğru sallayarak onu onayladım. Steve ile Natasha'ya bir bakış atmasını izledikten sonra ben de hala üzgün gözüken Steve'e bakıp bir sorun olmadığına dair gülümseyerek başımı salladım, sonrasında Natasha ve ikisine el sallayarak Tony ile beraber klinikten çıktım. Durup Steve ile konuşmak istemiştim ama Tony beni elimden tutarak çektiği için bunu yapamamıştım.

Üssün mutfağına geldiğimizde Bay Stark beklemedğim bir anda beni belimden tuttu, yavaşça kaldırıp tezgahın üzerine oturttu ve dolaba yönelerek gerekli malzemeleri çıkardı.

Ben ayaklarımı sallamaya başladığımda bu halime gülerek hızla bir şeyler hazırlamaya koyuldu, kısa sürede bana yoğurtlu ve meyveli güzel bir tabak yaptı.

Tabağı kucağıma koyduğunda vakit kaybetmeden meyvelerimi yemeye başladım. Bakışlarımı tabaktan ayırmadan çekinerek mırıldandım.

"Steve'e kızma, onun bir suçu yok."

Tony derin bir nefes aldı, parmağını önüme düşen saç tutamlarından birine dolayarak oynamaya başlarken bir süre sessiz olma hakkını kullandı.

"Sana zarar gelsin istemiyorum."

İstemsizce tebessüm ederek ona kaçamak bir bakış attım ve tekrar yemeğime döndüm.

Bazen, söylediklerinin arkasında başka bir anlam yatıyormuydu merak ediyordum.

-

Umarım bölümü sevmişsinizdir^^

Bu hikayede nasıl olaylar görmek istersiniz?

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro