Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

24 - Bir Azizenin Pişmanlıkları

XXIV

Bir Azizenin Pişmanlıkları

Philippe yengesi ve yaşlı Rouget ile birlikte Paris'e geldi. Rouget'yi, gelişinden üç gün sonra, servetinin transferi ile ilgili belgeleri imzalaması için Hazine'ye götürdü, böylece serveti Philippe'in mülkiyetine geçti. Ölmek üzere olan bu adamı Suyu Bulandıran Kız'la birlikte yeğeni Philippe kendisinin vaktiyle içinde gençliğini harcadığı, yorulmak bilmeyen kadın oyuncuların, gazetecilerin, sanatçıların ve şüpheli kadınların o çok tehlikeli topluluğunun aşırı zevk ve eğlencelerine daldırdı. Yaşlı Rouget burada ölümüne neden olacak Suyu Bulandıran Kızlar buldu. Giroudeau, Rouget babaya, söylendiğine göre bir Fransız mareşalinin daha sonra ünlü kıldığı türden hoş bir ölüm sağlamak görevini üstlendi. Opera'nın en güzel mallarından biri olan Lolotte bu yaşlı adamın sevimli katili oldu. Rouget, Florentine'in verdiği görkemli bir akşam yemeğinden sonra öldü, bu yaşlı Le Berry'linin işini akşam yemeğinin mi, yoksa Matmazel Lolotte'un mu bitirdiğini öğrenmek oldukça güç oldu. Lolotte bu ölümün suçunu bir parça yağlı karaciğer ezmesinin üstüne attı; Strasbourg ürünü bu ezme yanıt veremediği için, adamcağızın hazımsızlıktan öldüğü kuşku götürmez gibi görünüyor. Madam Rouget son derecede dekolte bu dünyada kendisini Issoudun'deki çevresinde imiş gibi gördü, ama Philippe ona eşlik etmek üzere Mariette'i görevlendirdi, Mariette de onun budalaca şeyler yapmasına izin vermedi, bu dulun tuttuğu yas kendisine yapılan birtakım iltifatlarla süslendi.

1823 yılı Ekim ayında Philippe dayısının mirasını tasfiye etmek üzere elinde yengesinin vekâletnamesi olduğu halde Issoudun'e geri döndü; bu işlem çabucak gerçekleşti, çünkü 1824 yılı Mart ayında, hâlâ yaşlı Hochon'un evinde bulunan o değerli tablolar dışında, ölü dayısının mülkünün net ve nakit geliri olan bir milyon altı yüz bin frankla Paris'teydi. Philippe paralarını "Mongenod et fils" adındaki bankerlik kuruluşuna yatırdı; genç Baruch Borniche'in de çalıştığı bu kuruluşun ödeme gücü ve dürüstlüğü hakkında yaşlı Hochon ona doyurucu bilgiler vermişti. Kuruluş bir milyon altı yüz bin frankı yıllık yüzde altı faizle aldı, paralar çekilmek istendiğinde üç ay önceden haber verilmesi koşulunu koydu.

Günün birinde Philippe gelip, annesinden düğününe katılmasını rica etti, nikâh tanıkları Giroudeau, Finot, Nathan ve Bixiou oldu. Evlenme sözleşmesiyle, katkısı bir milyon frank olan dul Madam Rouget çocuksuz öldüğü takdirde mülkünü eşine bağışlıyordu. Ne düğün davetiyesi gönderildi, ne tören yapıldı, ne tantana oldu, çünkü Philippe'in birtakım tasarıları vardı: Karısını Saint-Georges Sokağı'nda Lolotte'un mobilyalı olarak sattığı bir apartman dairesine yerleştirdi. Bu daireyi genç Madam Bridau çok güzel buldu, ama kocası buraya ender olarak ayak bastı. Philippe Clichy Sokağı'nda, hiç kimse bu mahallenin günün birinde kazanacağı değeri düşünmezken, gizlice görkemli bir konak satın aldı; konağın fiyatına mahsuben gelirlerinden elli bin ekü ödedi, geri kalanını ödemek üzere iki yıl süre aldı. Binanın içinin düzenlenmesi ve mobilyası için büyük paralar harcadı, iki yıl boyunca gelirlerini bu amaca adadı. Üç yüz bin frank değer biçilen, onarılmış o harika tablolar bütün görkemleriyle burada parıldadılar.

X. Charles'ın tahta çıkışı Chaulieu dükü ailesine eskisinden daha çok itibar kazandırmıştı; dükün büyük oğlu Rhétoré dükü, Philippe'i sık sık Tullia'nın evinde görüyordu. X. Charles döneminde Bourbon hanedanının yaşça büyük olan kolu kendisini kesin olarak tahta oturmuş sandı ve Mareşal Gouvion-Saint-Cyr'in imparatorluk askerlerinin orduya bağlanması konusunda daha önce vermiş olduğu öğüde uydu. 1820 ve 1822 komploları hakkında kuşkusuz önemli açıklamalar yapmış olan Philippe, Maufrigneuse dükünün alayına albay olarak atandı. Bu hoş, soylu adam, elinden Mariette'i aldığı bir erkeği korumak zorunda hissediyordu kendini. Bale Topluluğu bu atanmaya yabancı kalmadı. Zaten X. Charles'ın gizli meclisinin düşüncesiyle Monsenyör Veliaht'a[80] hafifçe bir liberalizm düşüncesi aşılanmaya karar verilmişti. Maufrigneuse dükünün neredeyse arkadaşı olmuş olan Mösyö Philippe yalnızca Veliaht'la değil, sert mizaçlı insanlardan ve bağlılıklarıyla tanınmış askerlerden hoşlanan Veliaht'ın karısıyla da tanıştırıldı.

Philippe Veliaht'ın rolünü çok iyi değerlendirdi ve kendisini hükümdarın sevgisini kazanmış olan bir mareşalin emir subayı tayin ettirmek için bu sahte liberalizmin ilk kez ortaya konmasından yararlandı. Ocak 1827'de, Kraliyet Muhafız Birliği'nde o zaman Maufrigneuse dükünün komutasındaki alaya albay olarak atanan Philippe soylulaştırılmak isteğinde bulundu. Restorasyon döneminde soylulaştırılma Muhafız Birliği'nde görevli soylu olmayanlar için neredeyse bir hak niteliği kazandı. Kısa bir süre önce Brambourg mülkünü satın alan Albay Bridau kendisine kont unvanı verilerek bu mülkün "majorat"[81] durumuna getirilmesi lütfunda bulunulmasını istedi. Arabaların ve özel giysili uşakların görkemi içinde, büyük bir soylu kıyafetiyle göründüğü en yüksek sosyetedeki ilişkilerinden yararlanarak bu isteğini kabul ettirdi. Muhafız Birliği'nin en güzel süvari alayında albay olan Philippe adının almanakta Brambourg kontu olarak geçtiğini görür görmez, topçu tümgeneral Soulanges kontunun evine, en küçük kızları Matmazel Amélie de Soulanges'a kur yapmak üzere çok sık gider oldu. Gözü doymayan ve bütün nüfuzlu insanların metresleri tarafından desteklenen Philippe, Monsenyör Veliaht'ın emir subaylarından biri olmak şerefine erişmek istiyordu. Veliaht'ın eşine şöyle söylemek cesaretini gösterdi:

"Birçok savaş alanında yaralanmış ve büyük savaşı görmüş olan bir eski subayın, gerektiğinde Monsenyör'e herhalde yararı dokunacaktır."

Her türlü dalkavukluğu beceren Philippe bu üstün dünyada olması gereken şey oldu, tıpkı Mignonnet'nin Issoudun'de yapmayı becermiş olduğu gibi. Zaten çok güzel bir yaşantısı vardı, görkemli eğlenceler ve akşam yemekleri düzenledi; konağına, konumu gereği geleceğine zarar verebilecek eski dostlarının hiçbirini kabul etmedi. Bu yüzden sefahat arkadaşlarına acımasız davranmış oldu. Bixiou'nun, Florentine kendisini bıraktığında yeniden orduda görev almak isteyen Giroudeau'nun lehinde konuşmasını kesinlikle istemedi.

— Ahlaksızın biri o! dedi Philippe.

— Ah! Demek benim hakkımda böyle söyledi, diye bağırdı Giroudeau, oysa onu dayısından kurtarmış olan benim.

— Öcümüzü alacağız, dedi Bixiou.

Philippe Matmazel Amélie de Soulanges ile evlenmek, general olmak ve Kraliyet Muhafız Birliği'nin alaylarından birine komuta etmek istiyordu. O kadar çok şey istedi ki, susturmak için ona "commandeur" sınıfından Légion d'Honneur nişanı ile Saint-Louis nişanı verildi. Bir akşam, yağmurlu bir havada Agathe ile Joseph yaya olarak eve dönerken, üstünde üniforması, bir sürü kordonu olan Philippe'i, üstünde kont tacı bulunan armaları ve içi sarı ipek kumaşla donatılmış o güzel kupa arabasının bir köşesine kurulmuş halde Elysée-Bourbon Sarayı'nda bir eğlenceye gitmek üzere geçerken gördüler. Philippe annesiyle kardeşini koruyucu bir hareket yaparak selamladı, ama üstlerine çamur sıçrattı.

— Bu rezil herif geçip gidiyor, geçip gidiyor ha? dedi Joseph annesine. Ama yüzümüze çamur sıçratmak yerine bize başka bir şey göndermesi gerekirdi.

— O kadar iyi, o kadar yüksek bir mevkide ki bizi unuttuğu için ona kızmamak gerekir, dedi Madam Bridau. Böylesine dik bir yokuşu çıkarken yerine getirmesi gereken o kadar çok yükümlülüğü, yapması gereken o kadar çok özveri var ki, bizi düşünse bile ziyaretimize gelmeyebilir.

— Dostum, dedi bir akşam Maufrigneuse dükü yeni Brambourg kontuna, eminim ki talebiniz iyi karşılanacak, ama Amélie de Soulanges ile evlenmek için bekâr olmanız gerekir. Karınızı ne yaptınız?

— Karımı mı?.. dedi Philippe, daha sonra Frédérick-Lemaître'in o müthiş rollerinin birinde keşfettiği bir jestle, bir bakış ve bir ses tonuyla. Ne yazık! Üzgünüm, ama artık onunla olamayacağımdan eminim. Bir haftalık ömrü bile kalmadı. Ah sevgili düküm, dengi dengine olmayan evliliğin ne demek olduğunu bilmezsiniz! Vaktiyle aşçı olan, bir aşçıya özgü zevklere sahip bulunan ve şerefimi lekeleyen bir kadın, çok acınacak bir durumdayım. Ama durumumu Veliaht'ın eşi hanımefendiye açıklamak şerefine eriştim. Bir zamanlar dayımın vasiyetname ile bu kadına bıraktığı bir milyonu kurtarmak söz konusu oldu. Bereket versin, karım kendini içkiye verdi, öldüğünde bankerlik kuruluşu Mongenod'ya yatırılmış bulunan bir milyon benim olacak, beş gün sonra sahip olacağım otuz bin frank ve kırk bin lira değerindeki "majorat" da cabası. Eğer Mösyö de Soulanges mareşal olursa, ki her şey bunun böyle olacağını düşündürüyor, ben Brambourg kontu unvanımla general ve Yüksek Meclis üyesi olabilirim. Bu, Veliaht'ın bir emir subayının görevinden ayrılması demek olacak.

1823 Sergisi'nden sonra, zamanın en mükemmel insanlarından biri olan Kral'ın baş ressamı, Joseph'in annesinin hal civarında bir piyango bürosu açmasını sağlamıştı. Daha sonra Agathe, çok şükür üste bir şey vermeden Seine Sokağı'ndaki bir binada bulunan bir büronun sahibiyle yer değiştirdi, Joseph de atölyesini bu binaya taşıdı. Dul kadın, adına işleri yürüten birini de buldu, böylece oğluna hiçbir külfeti kalmadı. Madam Bridau, 1828'de Joseph'in ünü sayesinde sahip olduğu iyi bir piyango bürosunun yöneticisiydi, ama bütün gerçek ünler gibi çok tartışılır olan bu üne henüz inanmıyordu. Her zaman tutkularıyla savaşmakta olan büyük ressam büyük gereksinimler içindeydi. Sosyetedeki ilişkileri kadar genç ekoldeki saygın durumunun da kendisini uymaya zorladığı lüksü karşılayacak kadar kazanmıyordu. Dernekteki dostları ve Matmazel des Touches tarafından büyük ölçüde destekleniyordu, ama burjuva takımı ondan hoşlanmıyordu. Bugün para sahibi bu insanlar yetenekleri tartışma konusu olanlara keselerinin ağzını hiçbir zaman açmazlar; Joseph de klasikleri, Institut'yü ve bu iki güce bağlı eleştirmenleri kendine karşı görüyordu. Öte yandan, Brambourg kontu kendisine Joseph'ten söz edildiğinde şaşırmış numarası yapıyordu. 1827 Sergisi'nde ona nişan verilmesini sağlayan Gros ve Gérard tarafından desteklenmiş olsa da, bu cesur ressam pek az sipariş alıyordu. İçişleri Bakanlığı ve Saray onun değerli tablolarını güçlükle satın alıyorlar, tüccarlar ve zengin yabancılar ise daha da az ilgi gösteriyorlardı. Zaten Joseph, bilindiği gibi, kendisini fanteziye biraz fazla kaptırıyor, bu da düşmanlarının yeteneğini yadsımak için yararlandıkları eşitsizliklere neden oluyordu.

— Gerçek resim sanatı adamakıllı hasta, diyordu ona, evlerinde değerli tablolara yer vermeyen burjuva sınıfının zevkine göre kötü resimler yapan dostu Pierre Grassou.

— Bir katedralin bütün resimlerini yapman gerekecek, diyordu ona Schinner, böylece büyük bir yapıtla eleştirmenleri susturmuş olursun.

İyi yürekli Agathe için ürkütücü olan bu sözler onun Joseph ve Philippe hakkında ilkönce sahip olduğu düşünceyi destekliyorlardı. Olaylar taşralı kalmış bu kadını haklı çıkarıyordu: Gözde çocuğu Philippe, sonunda ailenin büyük adamı olmamış mıydı? Agathe bu çocuğun yaptığı ilk yanlışlıkları onun dehasının sapmalarına bağlıyordu. Joseph, yapıtlarını daha başlangıçta, bitirildikleri sırada hayran olamayacağı kadar çocuksu gördüğü için Agathe'ı duygusuz buluyordu; Joseph de Agathe'a 1823'te 1816'ya kıyasla daha ilerlemiş görünmüyordu. Zavallı Joseph'in borçları vardı, bu borçların altında eziliyordu, hiçbir şey kazandırmayan verimsiz bir dönemdeydi. Üstelik Agathe Joseph'e neden nişan verildiğini anlamıyordu. Kont unvanını almış olan Philippe, artık kumar oynamayacak kadar güçlenmiş olan Philippe, Madam'ın[82] düzenlediği eğlencelerin davetlisi Philippe, geçit törenlerinde ya da kortejlerde, üstünde görkemli bir kostüm ve göğsünde iki nişan kurdelesi olduğu halde geçen bu parlak albay Agathe'ın annelik düşlerini gerçekleştiriyordu. Bir resmi tören günü, Philippe annesinin yanından, École Rıhtımı'nda kasketinde sorguçlar, sırtında altın işlemeli ve kürklü ceketi, Veliaht'ın önünde geçerek, aynı yerde vaktiyle yaşadığı sefaletin o iğrenç görüntüsünü silmişti. Ressamın gözünde bir tür sadık rahibe durumuna gelmiş Agathe, kendisini ancak Veliaht hazretlerinin emir subayının annesi olarak görüyordu. Philippe ile övünen Agathe yakında geçim kolaylığını herhalde ona borçlu olacaktı, ama şimdi geçimini sağlayan piyango bürosuna da Joseph sayesinde sahip olduğunu unutuyordu. Bir gün Agathe zavallı ressamı boyalarını satın aldığı tüccara olan borç tutarı yüzünden o kadar üzgün gördü ki, Sanat'tan nefret etse de, onu borçlarından kurtarmak istedi. Evini bürosunun kazancı ile geçindiren zavallı kadın Joseph'ten bir metelik bile istemekten hep kaçınıyordu. Parası yoktu, ama Philippe'in iyi yürekliliğine ve kesesine güveniyordu. Üç yıldır günbegün oğlunun kendisini ziyaret etmesini bekliyor, onun kendisine büyük bir para getirdiğini görür gibi oluyor ve bu parayı Joseph'e vermekle duyacağı zevkin şimdiden tadını çıkarıyordu: Oysa Joseph'in Philippe hakkındaki düşüncesi, Desroches'un düşüncesi gibi, hiç değişmiyordu.

Agathe, Joseph'ten habersiz, Philippe'e şu mektubu yazdı:

"Brambourg Kontu Beyefendiye,

Sevgili Philippe, beş yıldır anneni hiç aklına getirmedin! Bu, güzel bir şey değil. Yalnızca o mükemmel kardeşini düşünerek de olsa, biraz geçmişi anımsaman gerekirdi. Bugün kardeşin ihtiyaç içinde, oysa sen bolluk içinde yüzüyorsun, sen eğlenceden eğlenceye koşarken, o çalışıyor, tek başına kardeşimin servetine sahipsin. Kısacası, küçük Borniche'in dediğine bakılırsa, iki yüz bin liralık rantın varmış. Eh, öyleyse Joseph'i görmeye gelmez misin? Geldiğin sırada kurukafa şeklindeki kumbaraya bin franklık yirmi kadar banknot koy. Bu parayı bize borçlusun Philippe; kardeşin sana minnettar kalacaktır, anneni sevindirmen de cabası.

Agathe Bridau (kızlık soyadı Rouget)"

İki gün sonra hizmetçi kadın zavallı Agathe'ın Joseph ile birlikte az önce kahvaltı etmiş olduğu atölyeye şu korkunç mektubu getirdi:

"Sevgili anneciğim, oğlunuz Brambourg kontu unvanını taşırken, bu unvan altında Matmazel Amélie de Soulanges ile ona ceviz kabukları götürerek evlenemez.

Oğlunuz Philippe Bridau."

Agathe, kendini atölyedeki divanın üstüne neredeyse baygın durumda atarak mektubu elinden bıraktı. Kâğıdın düşerken çıkardığı hafif ses ve Agathe'ın boğuk, ama korkunç haykırışı, bu sırada bir eskiz üzerinde hırsla çalıştığı için annesini unutmuş olan Joseph'i yerinden sıçrattı; Joseph neler olup bittiğini öğrenmek için başını tuvalinin dışına doğru eğdi. Annesini uzanmış durumda görünce, elindeki paleti ve fırçaları bıraktı ve bu bir tür cesedi ayağa kaldırmaya gitti, onu kucağında taşıyıp dairesindeki yatağına götürdü ve hizmetçi kadını dostu Bianchon'u çağırmaya gönderdi. Joseph annesine sorular sorabildiğinde, kadın Philippe'e yazdığı mektubu ve ondan aldığı yanıtı anlattı. Ressam gidip kısalığı ve kaba üslubuyla bu zavallı annenin narin yüreğini, onun analık tercihiyle kurduğu görkemli binayı yıkarak parçalayan o yanıtı yerden aldı; annesinin yanına yeniden dönen Joseph susmanın iyi olacağını düşündü, bu kadının hastalığının değil de can çekişmesinin sürdüğü üç hafta içinde kardeşinden hiç söz etmedi. Gerçekten de, her gün gelip hastayı gerçek bir dost bağlılığıyla tedavi eden Bianchon, daha ilk gün Joseph'i aydınlatmıştı.

— Bu yaşta ve annenizin içinde bulunduğu koşullarda, demişti, tek düşünülmesi gereken şey, ölümü mümkün olduğunca acısız karşılamasını sağlamaktır.

Agathe zaten Tanrı'nın kendisini çağırdığını o kadar iyi hissetti ki hemen ertesi gün yirmi iki yıldır günah çıkarttığı yaşlı rahip Loraux'dan dinsel yardım istedi. Onunla yalnız kaldığında, bu yüreğe çektiği bütün acıları döktükten sonra, vaftiz annesine vaktiyle söylemiş olduklarını ve her zaman söylediklerini yineledi.

— Neden Tanrı'yı gücendirdim? Onu bütün ruhumla sevmedim mi? Selamet yolunda yürümedim mi? Nedir benim hatam? Bilmediğim bir hata yüzünden suçlanıyorsam, bu hatayı düzeltmek için hâlâ zamanım var mı?

— Hayır, dedi yaşlı adam tatlı bir sesle. Ne yazık! Yaşamınız temiz, ruhunuz da lekesiz gibi görünüyor; ama Tanrı'nın gözü, zavallı üzgün kadın, papazların gözünden daha keskindir! Ben de biraz fazla geciktim bu işin iç yüzünü öğrenmekte, çünkü siz beni aldattınız.

O zamana kadar kendisine yalnızca huzur verici ve tatlı sözler söylemiş olan bir ağızdan şimdi bu sözlerin çıktığını duyunca, Agathe dehşet ve kaygı dolu gözlerle bakarak yatağında doğruldu.

— Konuşun, konuşun! diye haykırdı.

— Teselli bulun! dedi yaşlı rahip. Cezalandırılma biçiminize bakılırsa, bağışlanacak olmanız öngörülebilir. Tanrı bu dünyada yalnızca sevgili kullarına karşı sert davranır. Kötülükleriyle uygun fırsatlar yakalayan insanların vay haline! Bunlar, göksel meyvelerin olgunluğuna eriştiklerinde, basit hatalar yüzünden sıraları geldiğinde sertçe cezalandırılıncaya kadar, İnsanlık'ın içinde yeniden biçimleneceklerdir. Sizin yaşamınız, kızım, yalnızca uzun bir hata oldu. Kendi kazdığınız çukura düştünüz, çünkü yalnızca içimizde zayıflatmış olduğumuz yanla hata yapıyoruz. Yüreğinizi içinde mutluluğunuzu gördüğünüz o canavara verdiniz ve içinde gerçek mutluluğunuzun bulunduğu çocuklarınızın yüreğinin değerini bilemediniz! O kadar büyük haksızlık yaptınız ki şu çok belirgin çelişkiyi fark etmediniz: Yaşamınızı Joseph'e borçlusunuz, oysa öteki oğlunuz sizi sürekli olarak soyup soğana çevirdi. Eşit bir sevecenlikle ödüllendirilmediği halde sizi seven yoksul oğlunuz rızkınızı veriyor, oysa sizi hiç düşünmeyen ve hor gören zengin oğlunuz ölümünüzü bekliyor.

— Ah! Bunun için ha!

— Evet, diye devam etti rahip, şu mütevazı durumunuzla onun gururunun beslediği umutlara ket vuruyorsunuz. Anne olarak, işte sizin suçunuz! Kadın olarak, acılarınız, üzüntüleriniz size Tanrı'nın vereceği huzurdan yararlanacağınızı haber veriyor. Oğlunuz Joseph o kadar büyük bir kişi ki sevgisi sizin anne olarak yaptığınız tercihle hiçbir zaman azalmadı, öyleyse onu çok sevin! Şu son günlerde bütün yüreğinizi ona verin, kısacası onun için dua edin, ben de sizin için dua edeceğim.

Tüm geçmiş yaşamı bu annenin bu kadar güçlü ellerin açtığı gözlerinin önünden geçti. Bu ışıkla aydınlanan kadın istemeyerek yaptığı haksızlıkları görerek iki gözü iki çeşme ağlamaya başladı. Yaşlı rahip, özellikle bilgisizlik yüzünden hata işlemiş bu kadının pişmanlık sergileyen görüntüsü karşısında kendisini o kadar duygulanmış hissetti ki acıdığını göstermemek için odadan çıktı. Joseph rahibin gidişinden yaklaşık iki saat sonra annesinin odasına geri geldi. En acil borçlarının ödenmesi için gerekli parayı ödünç almak üzere dostlarından birine gitmişti, Agathe'ın uykuda olduğunu sandığı için ayaklarının ucuna basarak içeriye girdi. Böylece, annesi kendisini görmeden koltuğuna oturabildi.

"Beni bağışlayacak mı?" Bu sözcüklerle kesilen bir hıçkırık Joseph'i ayağa kaldırdı, annesinin ölümden önce ortaya çıkan sayıklama hali içinde olduğunu sanarak kaygılandı.

— Neyin var anne? dedi hasta annesine, onun ağlamaktan kızarmış gözlerini ve bitkin yüzünü görüp ürkerek.

— Ah Joseph! Beni bağışlayacak mısın yavrum? diye haykırdı kadın.

— Peki ne oluyor?

— Seni layık olduğun gibi sevmedim.

— Ne büyük suç ya! diye haykırdı Joseph. Beni sevmediniz ha? Yedi yıldır birlikte yaşamıyor muyuz? Yedi yıldır benim ev işlerimi gören kadın değil misin? Seni her gün görmüyor muyum? Sesini her gün duymuyor muyum? Bu sefil yaşamımın o tatlı ve hoşgörülü arkadaşı değil misin? Resimden mi anlamıyorsun?. Eh! Bu da Allah vergisi! Daha dün Grassou'ya şöyle diyordum: "Mücadelelerimin ortasında beni avutan şey iyi bir anneye sahip oluşumdur. Bir sanatçı annesinin olması gerektiği gibi bir anne o, her şeye dikkat eder, en ufak bir rahatsızlık duymadan benim parasal gereksinimlerimle ilgilenir..."

— Hayır Joseph, hayır, beni seviyordun sen! Ama ben sevgine karşı sevgimi veremiyordum. Ah! Yaşamayı ne kadar isterdim! Elini ver bana, olur mu?

Agathe oğlunun elini alıp öptü, yüreğinin üstünde tuttu ve o zamana kadar Philippe'e duyduğu sevgiyle dolup taşan mavi gözleriyle ona uzun süre hayran hayran baktı. Dışavurumun ne olduğunu bilen ressam bu değişikliğe o kadar şaşırdı, annesinin yüreğinin kendisine açıldığını o kadar iyi gördü ki deli gibi, "Ah anneciğim! Anneciğim!" diyerek onu kucakladı, bir süre ona sarılmış durumda kaldı.

— Ah! Kendimi bağışlanmış hissediyorum! dedi Agathe. Tanrı bir çocuğun annesini bağışlamasını onaylamalıdır!

— Sakin olman gerekiyor, kendini üzme, şu sırada bütün geçmişte de sevilmiş olduğumu hissediyorum! diyerek haykırdı Joseph, annesinin başını yeniden yastığın üstüne koyarken.

Bu hayırsever kadın, yaşamla ölüm arasındaki mücadelesinin sürdüğü iki hafta boyunca, Joseph'e içlerinde o kadar çok sevginin ışıldadığı gözlerle baktı, duygusal davranışlar içinde oldu, jestler yaptı ki, bu sevgi gösterilerinin her birinde sanki bütün bir yaşam vardı... Anne artık yalnızca oğlunu düşünüyor, kendini hiçe sayıyordu; sevgisinden güç alarak artık acılarını duymaz olmuştu. Çocuklara özgü birtakım safça şeyler söylüyordu. D'Arthez, Michel Chrestien, Fulgence Ridal, Pierre Grassou, Bianchon, Joseph'e eşlik etmeye geliyor ve hastanın odasında alçak sesle tartışıyorlardı.

— Ah! Rengin ne olduğunu ne kadar çok öğrenmek isterdim! diye haykırdı Agathe, bir akşam bir tablo üzerinde yapılan bir tartışmayı duyunca.

Joseph de annesine çok iyi davrandı, onun odasından ayrılmadı, Agathe'ı yüreğinde el üstünde tutuyordu, bu sevgiye aynı derecede bir sevgiyle yanıt veriyordu. O büyük ressamın dostları için bu hiçbir zaman unutulmayan güzel gösterilerden biriydi. Tümü gerçek bir yeteneğin ve yüce bir karakterin temsilcisi olan bu insanlar Joseph'e ve annesine karşı ne olmaları gerektiyse öyle oldular: Joseph'le birlikte dua eden, ağlayan melekti her biri, ama yalnızca dualar ederek, gözyaşları dökerek değil, düşünceleriyle ve eylemleriyle de ona katıldılar. Duygularıyla olduğu kadar yeteneği ile de büyük sanatçı olan Joseph, annesinin kimi bakışlarından, bu yüreğin içine gömülmüş bir arzuyu keşfetti ve bir gün d'Arthez'e şöyle dedi:

"Annem bu Philippe haydudunu ölmeden önce görmeyi isteyecek kadar çok sevdi..."

Joseph, kimi zaman Philippe'in de katıldığı bohem dünyasında kendisini gösteren Bixiou'dan, o aşağılık sonradan görmenin, bu zavallı annenin yüreğini boş hayallerle işlenmiş bir kefene sarmak için acıyıp da bir sevgi komedisi oynamasını sağlamasını rica etti. Gözlemci ve insanlardan kaçan alaycı özelliğiyle Bixiou'nun bu görevi yerine getirmek canına minnetti. Agathe'ın durumunu, kendisini duvarları sarı ipek damasko kumaşla kaplı odasında kabul eden Brambourg kontuna açıkladığında, kont gülmeye başladı.

— Peki, gidip orada ne halt etmemi istiyorsun? diye haykırdı. Bu kadıncağızın bana yapabileceği tek iyilik bir an önce gebermesi, çünkü benim Matmazel de Soulanges'la evlenme törenimde hazır bulunması hoş bir görüntü sergilemeyecektir. Ailemden ne kadar az kişi olursa, durumum o ölçüde daha iyi olacaktır. Bridau adını Père-Lachaise mezarlığındaki bütün anıtların altına gömmek istediğimi pekâlâ anlıyorsun. Kardeşim gerçek adımı açıklayarak canıma okuyor! Benim durumunda olacak kadar zekisin sen! Düşünsene bir!.. Eğer milletvekili olsaydın, güzel bir konuşma yeteneğin var, senden Chauvelin'den[83] korktukları gibi korkarlardı, hem Güzel Sanatlar müdürü olarak seni Kont Bixiou yapabilirlerdi. O zaman, büyükannen Descoings hâlâ yaşıyor olsaydı, bir Madam Saint-Léon'a[84] benzeyen bu kadıncağızın yanında olmasından hoşnut kalır mıydın? Onun Tuileries Sarayı'nda koluna girmesini ister miydin? O zaman içine girmeye çalışacağın soylu aileyle onu tanıştırır mıydın? Allah kahretsin, onu yedi kat yerin altında, kurşundan bir gömlek içine hapsolmuş durumda görmek isterdin. Bak, benimle yemeğe kal, başka şeylerden söz ederiz. Ben bir sonradan görmeyim dostum, biliyorum bunu. Geçmişimin ortaya dökülmesine izin vermek istemiyorum! Oğlum benden daha mutlu olacak, soylu biri olacak. Kerata ölmemi isteyecektir, bunu pekâlâ bekliyorum ya da benim oğlum olmayacaktır.

Zili çaldı, gelen uşağa, "Dostum benimle birlikte yemek yiyecek, bize güzel bir sofra hazırla" dedi.

— Ama yüksek sosyete seni annenin odasında görmeyecek ki, dedi Bixiou. Birkaç saat boyunca bu zavallı kadını sever gibi görünmenin sana ne zararı olur?

— Pişt! dedi Philippe göz kırparak, sen onlar adına geldin. Ben diz çökmesini bilen yaşlı bir deveyim. Annem, son nefesini verirken, benden Joseph için para sızdırmak istiyor!.. Yağma yok.

Bixiou bu olayı Joseph'e anlattığında, zavallı ressam ruhuna kadar ulaşan bir ürperti hissetti.

— Philippe benim hasta olduğumu biliyor mu? dedi Agathe sızlanan bir sesle, Bixiou'nun yerine getirdiği görevle ilgili bilgi verdiği günün akşamı.

Joseph gözyaşlarına boğulmuş durumda dışarıya çıktı. Tövbe eden kadının yatağının başucunda bulunan Rahip Loraux onun elini tuttu, sıktı, sonra şöyle dedi:

"Ne yazık yavrum, şimdiye kadar yalnızca bir oğlunuz oldu!.."

Bu sözü işitip de anlamını kavrayan Agathe bir kriz geçirdi, bu krizle birlikte can çekişmesi başladı. Yirmi saat sonra da öldü.

Ölmeden önceki sayıklaması sırasında ağzından şu söz kaçtı: "Peki Philippe kime çekmiş?"

Joseph annesinin cenaze törenini tek başına düzenledi. Philippe görevi gereği Orléans'a gitmişti, Joseph'in anneleri son nefesini verdiği sırada ona yazdığı şu mektupla da Paris'ten kovulmuş oluyordu:

"Canavar,

Zavallı annem senin mektubunun neden olduğu ani heyecan yüzünden öldü, yas tut, ama hastaymışsın gibi yap: Katilinin onun tabutu başında yanımda olmasını istemiyorum.

Joseph B."

DİPNOTLAR:

[80] Monsenyör Veliaht: X. Charles'ın büyük oğlu, Angoulême dükü.

[81] Majorat: Fransa'da o zamanlar bir kimsenin soyluluk unvanı alarak, bu unvanla birlikte ailenin büyük oğluna devrettiği, başkasına satılamayan mülke verilen ad.

[82] Madam: Berry düşesi, Caroline de Naples (1789-1870).

[83] Chauvelin: Dokunaklı, sert konuşmaları ile ünlü milletvekili, Chauvelin markisi (1766-1832).

[84] Madam Saint-Léon: Mütevazi bir çevreden olmasına karşın, kendisinin yüksek sosyeteye ait olduğuna inandırmak isteyen bir kadın söz konusu. Balzac döneminde bir adın önüne bu anlamda "Saint" getirilmesi âdetti.

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro