Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

20 - Philippe Issoudun'de

XX

Philippe Issoudun'de

Agathe ile Joseph'in bu savaştan sonra Mazarine Sokağı'ndaki küçük evlerine nasıl hoşnutlukla döndüklerini düşünebilirsiniz. Ressam, tutuklanması ve adliyede yirmi saat hücrede kalması sonucu yitirdiği neşesine yolculuk sırasında yeniden kavuşmuştu, ama annesini eğlendiremedi. Agathe heyecanlarından kolayca kurtulamadı, çünkü Yüksek Meclis yakında askeri komplo davasına bakmaya başlayacaktı. Philippe'in tutumu, Desroches'un salık verdiği savunma avukatının becerikliliğine karşın, karakterine pek uygun olmayan kuşkulara yol açıyordu. Bu yüzden Joseph Issoudun'de bütün olup bitenleri Desroches'a anlatır anlatmaz, yirmi gün süren bu davadan söz edildiğini duymamak için Mistigris'i hemen Sérisy kontunun şatosuna götürdü.

Çağdaş tarihe mal olmuş olayları burada yeniden ele almanın yararı yok. Philippe, ister kabul edilmiş bir rol oynamış olsun, ister bir yalvaç olsun, beş yıl polis gözetimi altında kalmaya mahkûm oldu ve hemen salıverildiği gün, Kraliyet Polisi genel müdürünün beş yıl oturacağı yer olarak belirlediği Autun kentine gitmek üzere yola çıkmak zorunda kaldı. Bu ceza, kendilerine hapishane olarak bir kent gösterilen, verdikleri söz üzerine salıverilmiş hükümlülerin cezasına benzeyen bir hapis cezasına denkti. Yüksek Meclis tarafından bu davanın soruşturmasını yapmak üzere görevlendirilmiş üyelerinden biri olan Sérisy kontunun Joseph'i Presles Şatosu'nun süslemelerini yaptırmak için çalıştırdığını öğrenen Desroches, bu yüksek görevliden bir görüşme isteğinde bulundu ve görüşme sırasında Sérisy kontunu rastlantı sonucu tanıştığı Joseph'e karşı çok iyi düşünceler beslediğini saptadı. Desroches, babalarının yaptığı hizmetleri ve bu hizmetleri Restorasyon döneminin unuttuğunu anımsatarak iki kardeşin parasal durumunu açıkladı.

— Bu gibi haksızlıklar monsenyör, dedi davavekili, sürekli kızgınlık ve hoşnutsuzluk nedenleridir! Babalarını tanıdınız, hiç olmazsa çocuklarını servet sahibi yapın.

Ve ailenin Issoudun'deki işlerinin durumunu kısaca anlatıp, Philippe'in oturma yerinin Autun yerine Issoudun olarak değiştirilmesi için sınırsız bir güce sahip danıştay başkan vekilinden polis genel müdürü nezdinde girişimde bulunmasını istedi. Sonunda Philippe'in içinde bulunduğu korkunç sıkıntıdan söz ederek, ayda altmış franklık yardım rica etti; bu, Savaş Bakanlığı'nın edepli davranarak eski bir albaya yapması gereken bir yardımdı.

— Benden istediğiniz her şeyi sağlayacağım, çünkü bana her şey haklı gibi görünüyor, dedi bu yüksek görevli.

Üç gün sonra, Desroches, yanında gerekli izin belgeleri, Yüksek Meclis Mahkemesi'ne giderek Philippe'i hapishaneden çıkardı ve onu Bussy Sokağı'ndaki kendi evine götürdü; genç davavekili burada bu korkunç askere, tartışmaya girmeden, o uzun öğütlerden birini verdi; bu öğütlerde davavekilleri her şeyi gerçek değeriyle ortaya koyarlar, bu sırada öğüt verecek kadar ilgilendikleri müşterilerinin tutumunu değerlendirmek ve onların duygularını inceleyip olabildiğince yalınlaştırmak üzere gerçekçi, açık sözcükler kullanırlar. Decroches, İmparator'un emir subayını çılgınca serseriliklerinden, annesinin mutsuzluklarından, yaşlı Descoings'in ölümünden ötürü kınadıktan sonra, ona Issoudun'deki durumu anlattı; bu durumu kendine göre açıkladı ve Maxence Gilet ile Suyu Bulandıran Kız'ın planı ve karakterini derinlemesine ele aldı. Bu alanda büyük bir anlayış yeteneği olduğu için, bu siyasi mahkûm Desroches'un vaazının bu bölümünü ilk bölümünden çok daha iyi dinledi.

— Durum böyle olunca, dedi dava vekili, o eşsiz ailenize vermiş olduğunuz zararlar içinde tamir edilebilir olanları tamir edebilirsiniz, çünkü ölümüne neden olduğunuz o zavallı kadını diriltemezsiniz, ama yalnızca sizin yapabileceğiniz bir şey var ki...

— Peki nasıl yapacağım? diye sordu Philippe.

— Autun yerine Issoudun'de oturma izni sağladım size.

Philippe'in son derece zayıflamış, neredeyse korkunç bir hal almış, hastalıklarla, acılarla, yoksunluklarla yıpranmış yüzü hemen neşeyle aydınlandı. Desroches yeniden konuşmaya başladı:

— Yalnızca siz, diyorum, dayınız Rouget'nin belki de yarısı çoktandır Gilet denen o kurdun ağzında olan mirasını elden gitmeden yakalayabilirsiniz. Bütün ayrıntıları biliyorsunuz, öyleyse gerektiği gibi davranmak şimdi size kalıyor. Sizin için bir plan yapmıyorum, bu konuda fikrim de yok, zaten her şey duruma göre değişir. Hasmınız kuvvetli, adam düzenbazın biri, dayınızın Joseph'e verdiği tabloları yeniden ele geçirmek isteme biçimi, bir suçu zavallı kardeşinizin sırtına yüklemek cüretini göstermesi, her şeyi yapabilecek bir hasmı açığa vuruyor. Öyleyse ihtiyatlı olun, mizacınız gereği aklı başında olamazsanız, planınız gereği öyle olun. Sanatçı gururu başkaldırabilecek Joseph'e bu konuda hiçbir şey söylemeden, tabloları Mösyö Hochon'a geri gönderip, bunları yalnızca size teslim etmesini mektupla bildirdim. Bu Maxence Gilet cesurdur.

— Daha iyi ya, dedi Philippe, başarılı olmak için bu rezil herifin cesaretine çok güveniyorum, çünkü korkağın biri Issoudun'den çekip gidebilirdi.

— Hay Allah! Size hayran olunacak bir sevgi besleyen annenizi ve sağmal inek yaptığınız kardeşinizi düşünün.

— Ah! O çılgınlıklardan size söz etti, öyle mi? diye bağırdı Philippe.

— Bakın, ben ailenin dostu değil miyim, hakkınızda onlardan çok şey bilmiyor muyum?

— Ne biliyorsunuz?

— Arkadaşlarınıza ihanet ettiniz.

— Ben ha! diye bağırdı Philippe. Ben ha! İmparator'un emir subayı! Haydi canım!.. Biz Yüksek Meclis'i, Adalet'i, Hükümet'i ve bütün o çıfıt çarşısını faka bastırdık. Kralın adamları da hiçbir şeyin farkına varmadılar!

— Eğer böyleyse çok iyi, dedi dava vekili; ama bakın, Bourbon'lar devrilemez, Avrupa yanlarında, savaş bakanı ile barışmayı düşünmelisiniz... Ah! Bunu da zengin olduğunuzda yaparsınız. Zenginleşmek için, siz ve kardeşiniz, dayınızı kafesleyin. Bunca beceri, ölçülülük, sabır gerektiren bir işi başarıya ulaştırmak istiyorsanız, beş yıl çalışmanız gerekecek.

— Hayır, hayır, dedi Philippe, elimizi çabuk tutmalıyız. Bu Gilet, dayımın servetinin durumunu değiştirip, bu serveti o kadının üzerine yaptırabilir; o zaman her şey mahvolur.

— Ama Mösyö Hochon aklı başında, doğru düşünen bir adamdır, ona danışın. Sevk belgeniz var, Orléans posta arabasında yeriniz ayrıldı, saat yedi buçukta yola çıkacaksınız. Yemeğe gelir misiniz?

— Eşya olarak yalnızca üstümdeki var, dedi Philippe o berbat mavi redingotunun önünü açarak; ama üç şeyim eksik; Finot'nun amcası, dostum Giroudeau'dan bana şunları göndermesini rica edeceksiniz: Palamı, kılıcımı, tabancalarımı!

— Sizin elbette başka bir şeyiniz daha eksik, dedi müşterisini seyrederken ürperen dava vekili. Doğru dürüst giyinmek için üç aylık bir ödenek alacaksınız.

— Bak hele, sen buradasın ha Godeschal, dedi Philippe, Mariette'in erkek kardeşi, Desroches'un baş yardımcısını tanıyarak.

— Evet, iki aydır Mösyö Desroches ile birlikteyim.

— Umarım, bir dava vekilliği görevi alıncaya kadar yanımda kalır, dedi Desroches.

— Mariette'ten ne haber? dedi Philippe anıları depreşip heyecanlanarak.

— Yeni salonun açılmasını bekliyor.

— Cezamı kaldırtmak, dedi Philippe, ona pek az şeye mal olur. Ama kendi bilir!

Baş yardımcısını eğiten Desroches'un Philippe'e ikram ettiği hafif yemekten sonra, bu iki uygulamacı siyasi mahkûmu arabaya bindirip ona iyi şanslar diledi. Ölüler günü olan 2 Kasım'da Philippe Bridau Issoudun polis komiserine gidip geldiği günü belgesine kaydettirdi, sonra bu görevlinin öğüdüne uyarak yerleşmek üzere Avenir Sokağı'na gitti. Son komplo olayına karışmış subaylardan birinin kente sürgüne gönderildiği haberi hemen Issoudun'de yayıldı ve bu subayın son derece haksız yere suçlanmış olan ressamın kardeşi olduğu öğrenilince heyecan daha da arttı. O zaman yarası tümüyle iyileşmiş olan Maxence Gilet, Rouget babanın ipotek karşılığı fonlarını nakde çevirme ve bunları devlet tahvillerine yatırma gibi çok güç bir işlemi tamamlamıştı. Bu yaşlı adamın taşınmaz mallarını karşılık gösterip yüz kırk bin frank borç alması büyük bir heyecan uyandırdı, çünkü taşrada hiçbir şey gizli kalmaz. Bridau'ları düşünen Mösyö Hochon, bu yıkımın heyecanıyla Rouget'nin noteri yaşlı Mösyö Héron'a fonlardaki bu hareket hakkında sorular sordu.

— Rouget baba fikir değiştirirse, mirasçıları bana minnet borçlu olacaklardır! diye haykırdı Mösyö Héron. Ben olmasam, adamcağız elli bin franklık rantın Maxence Gilet'nin üstüne geçirilmesine izin verecekti... Matmazel Brazier'ye, her yandan yapılan çeşitli devir ve temlik işlemleriyle ilgili birçok kanıtın manevralarını ortaya çıkaracağı için, malı gasp etme davası açılması rizikosu da varken, vasiyetname ile yetinmesi gerektiğini söyledim. Maxence'a ve metresine, zaman kazanmak için, o adamcağızın alışkanlıklarındaki bu ani değişikliği unutturmalarını salık verdim.

— Bridau'ların avukatı ve koruyucusu olun, çünkü onların hiçbir şeyi yok, dedi Mösyö Hochon Mösyö Héron'a. Mösyö Hochon evinin yağma edilmesinden korkarak çektiği sıkıntılar yüzünden Gilet'yi bağışlamıyordu.

Her türlü dokunulmazlığa sahip olan Maxence Gilet ile Flore Brazier, Rouget babanın ikinci yeğeninin geldiğini öğrenince bu işi ciddiye almadılar. Philippe'in kendilerine vereceği ilk sıkıntıda Rouget babaya bir vekâletname imzalatarak varlıkların mülkiyetini Maxence'ın ya da Flore'un üstüne geçirebileceklerini biliyorlardı. Vasiyetname iptal edilirse, elli bin liralık rant, hele taşınmaz mallar yüz kırk bin franlık ipotekle rehin edildikten sonra, hiç de fena bir züğürt tesellisi olmazdı.

Gelişinin ertesi günü, Philippe saat ona doğru dayısını ziyaret etmek üzere evine gitti, kendisini o korkunç giysisi içinde tanıtmak istiyordu. Dolayısıyla, bu Midi Hastanesi kaçağı, bu Luxembourg Cezaevi hükümlüsü salona girdiğinde, Flore Brazier bu iğrenç görünüm karşısında sanki yüreğinde bir ürperti hissetti. Gilet de, doğanın gizli bir düşmanlık ya da gelecek bir tehlike konusunda bizi uyarmak için zekâda ya da duyarlıkta yol açtığı türden bir sarsıntı hissetti içinde. Eğer Philippe'in yüzündeki ne olduğu bilinmeyen kötü ifadeye başına gelen son yıkımlar yol açtıysa, giysisi de bu ifadeye bir şeyler katıyordu. O berbat mavi redingotu, üzücü nedenlerle, asker usulü boğazına kadar hâlâ ilikliydi, ama bu redingot gizlemek savında olduğu şeyi böylece çok daha fazla ortaya çıkarıyordu. Bir savaş malulü pantolonu paçaları gibi yıpranmış pantolon paçaları büyük bir sefaleti açığa vuruyordu. Çizmeler, delik tabanlarından çamurlu sular fışkırtarak, ıslak izler bırakıyordu. Albayın elinde tuttuğu gri şapka, içindeki iğrenç derecede yağlı astarı gözler önüne seriyordu. Cilası gitmiş hezaren baston Paris kahvelerinin bütün köşelerinde duraklamış, yamulmuş ucuysa birçok çirkefin içinde dinlenmiş olmalıydı. Mukavvasını gösteren bir kadife yakanın üstünde, Frédérick Lemaître'in Bir Kumarbazın Yaşamı[73] adlı oyunun son perdesinde belli bir şekle soktuğu yüzüne neredeyse benzer bir yüz yükseliyordu; oyunda, hâlâ güçlü bir adamın bitkinliğini yer yer yeşil bir renk almış bakır kırmızısı teni belli ediyordu. Kumarda birçok gece geçiren sefihlerin yüzünde bu renkler görülür, gözlerin etrafı kömür gibi kara birer halkayla çevrilidir, gözkapakları al renkli olmaktan çok kızarmış haldedir, son olarak alın açığa vurduğu bütün yıkıntılarla korkutucudur. Gördüğü tedaviyle henüz iyileşmiş olan Philippe'in yanakları neredeyse içeriye göçmüştü ve pürtüklüydü. Başı saçsızdı ve arka tarafında kulaklarda ortadan kaybolan birkaç tutam saç kalmıştı. Son derece parlak gözlerinin son derece arı mavisi çeliğin soğuk rengini almıştı.

— Merhaba dayı, dedi boğuk bir sesle, ben yeğeniniz Philippe Bridau'yum. Bakın, Bourbon'lar bir albaya, eski Napoléon Muhafız Birliği'nin eski bir askerine, İmparator'un buyruklarını Montereau Savaşı'na taşıyan birine karşı nasıl davranıyorlar. Redingotum biraz açılsaydı, matmazel buradayken utanırdım. Ne de olsa bu, oyunun kuralı. Oyuna yeniden başlamak istedik ve kaybettik! Ayda altmış frank gibi yüksek bir ödenekle ve polisin buyruğuyla kentinizde oturuyorum. Onun için, içkilerin fiyatını yükseltirim diye burjuvaların korkmalarına gerek yok. Görüyorum ki hoş ve güzel kimselerle birliktesiniz.

— Ah! Sen benim yeğenimsin, dedi Jean-Jacques.

— Canım, sayın albayı kahvaltıya davet etsenize, dedi Flore.

— Hayır madam, teşekkür ederim, dedi Philippe. Kahvaltı ettim. Zaten bu kentte kardeşim ve annemle ilgili olup bitenlerden sonra, dayımdan bir parça ekmek ya da bir metelik istemek yerine elimi kesmeyi yeğlerdim... Ancak ara sıra çekip gitmeden, hep Issoudun'de kalmam bana uygun gibi görünmüyor. Zaten şunu pekâlâ yapabilirsiniz, dedi elini uzattığı dayısının bu eli tutup salladığı sırada, canınızın istediği her şeyi yapabilirsiniz: Hiçbir zaman buna kusur bulmam, yeter ki Bridau'ların şerefi kurtulsun.

Gilet albaya rahatça bakabiliyordu, çünkü Philippe apaçık bir yapmacıklı tavırla gözlerini ona doğru çevirmekten kaçınıyordu. Max'ın ise, damarlarındaki kan kaynıyorsa da, bir delikanlı gibi öfkelenip parlayacak yerde, kimi zaman büyük politikacıların korkaklığına benzeyen bir ölçülülükle davranmakta büyük çıkarı vardı, dolayısıyla hep dinginliğini ve soğukluğunu korudu.

— Mösyö, dedi Flore, kırk bin altın liralık rantı olan dayınızın gözü önünde ayda altmış frankla yaşamak hoş bir şey olamaz; hem dayınız doğal akrabası Yüzbaşı Gilet'ye daha önce çok iyi davranmıştır; işte yüzbaşı...

— Evet Philippe, dedi dayı, bu konuyu düşünürüz.

Flore'un tanıştırması üzerine, Philippe, Gilet ile neredeyse çekingen bir biçimde selamlaştı.

— Dayıcığım, size geri vereceğim tablolar var, Mösyö Hochon'un evinde duruyorlar, bir gün bunları tespit etmek üzere gelirseniz sevineceğim.

Bu sözleri soğuk bir biçimde söyledikten sonra, Albay Philippe Bridau çıkıp gitti. Bu ziyaret Flore'un, aynı zamanda Gilet'nin içinde bu korkunç, kaba askeri ilk gördüklerinde duydukları heyecandan daha büyük bir heyecan uyandırdı. Philippe mirastan yoksun bırakılmış bir mirasçıya yaraşır bir şiddetle kapıyı çeker çekmez, Flore ile Gilet perdelerin arkasına gizlenerek onun dayısının evinden Hochon'lara gidişini seyrettiler.

— Ne pis herif ha! dedi Flore, Gilet'ye şöyle bir bakıp soru sorar gibi.

— Evet, ne yazık ki, İmparator'un ordusunda böyle insanlar da bulundu, onlardan yedisini cezaevi olarak kullanılan o gemilerde hakladım, diye yanıt verdi Gilet.

— Umarım Max, bununla kavga etmezsiniz, dedi Matmazel Brazier.

— Ah, dedi Max, bu kemik isteyen uyuz köpeğin biri! Rouget babaya seslenerek devam etti: Eğer dayısı bana güveniyorsa, bir bağışla bu işten kurtulur, çünkü sizi rahat bırakmayacak Rouget baba.

— Buram buram tütün kokuyordu, dedi yaşlı adam.

— O da sizin ekülerin kokusunu alıyordu, dedi Flore kestirip atan bir tonla. Bence onu kabul etmekten kaçınmalısınız.

— Benim istediğim de zaten bu, dedi Rouget.

— Mösyö, dedi Gritte bütün Hochon ailesinin kahvaltıdan sonra toplanmış olduğu odaya girerek; işte sözünü ettiğiniz Mösyö Bridau. Philippe, herkesin merakının yol açtığı derin bir sessizliğin ortasında kibarca içeriye girdi. Madam Hochon, Agathe'ın bütün üzüntülerine ve zavallı kadın Descoings'in ölümüne neden olan kişiyi karşısında görünce baştan aşağı titredi. Adolphine de biraz ürktü. Baruch ile François şaşkınlık belirten bir ifadeyle bakıştılar. Yaşlı Hochon soğukkanlılığını korudu ve Madam Bridau'nun oğluna bir iskemle gösterdi.

— Mösyö, dedi Philippe, yardımınıza sığınmaya geldim, çünkü Fransa'nın bana verdiği ayda altmış frankla beş yıl burada yaşayacak şekilde önlemlerimi almam gerekiyor.

— Bu olmayacak şey değil, dedi seksenlik adam.

Philippe iyi bir davranış sergileyerek ilgisiz konulardan söz etti. Yaşlı kadının yeğeni olan gazeteci Lousteau'yü çok akıllı bir adam olarak tanıttı. Lousteau'ların adının ünlü olacağını söylediğinde de kadının sevgisini kazandı. Sonra yaşamında yaptığı yanlışları kabul etmekte duraksamadı. Madam Hochon'un kendisine alçak sesle yönelttiği dostça bir kınamaya karşı, hapiste çok düşündüğünü belirtti ve ona bundan böyle bambaşka bir adam olacağına söz verdi.

Mösyö Hochon, Philippe'in kendisine söylediği bir söz üzerine, onunla birlikte dışarıya çıktı. Cimriyle asker Baron Bulvarı'nda, kendilerini kimsenin duyamayacağı bir yere vardıklarında, Philippe, yaşlı adama şöyle dedi:

"Mösyö, bana güvenmek istiyorsanız, bundan böyle ancak kırlarda ya da söylediklerimiz işitilmeden konuşabileceğimiz yerlerde gezindiğimiz sırada işlerden ve kişilerden söz edeceğiz. Davavekili Desroches küçük bir kentte dedikoduların yaptığı etkiyi çok güzel anlattı. Dolayısıyla, bana öğütlerinizle yardım edeceğinizden kuşku duymanızı istemiyorum; kaldı ki Desroches bu öğütleri istememi söyledi, ben de bunları benden esirgememenizi rica ediyorum. Önümüzde güçlü bir düşman var, ondan kurtulabilmek için hiçbir önlemi yadsımamalıyız. Hem önce, görüşmek üzere artık evinize gelmeyeceğim için bağışlayın beni. Aramızda biraz soğukluk olursa, bu, tutumum karşısında her türlü etkilenmeden sizi uzak tutacaktır. Size danışmak gereğini duyarsam, saat dokuz buçukta, kahvaltıdan sonra dışarıya çıktığınız sırada, meydanda olacağım. Bastonumu silah gibi kullanıp selam durur vaziyette tuttuğumu görürseniz, bu bana göstereceğiniz bir gezinti yerinde, rastlantı sonucu buluşmamız gerektiği anlamına gelecektir."

— Bütün bu söyledikleriniz bana tedbirli ve başarılı olmaya istekli bir adama yaraşır gibi görünüyor, dedi yaşlı adam.

— Başarılı olacağım mösyö. Her şeyden önce, buraya dönmüş, ancak bu Maxence Gilet'den yana olmayan, ilişki kurabileceğim eski ordu mensubu askerleri bana bildirin.

— Önce Topçu Muhafız Birliği'nden bir binbaşı var, Mösyö Mignonnet; Politeknik Yüksek Okulu mezunudur, kırk yaşında ve mütevazı bir yaşam sürüyor, çok onurlu biridir ve tutumunu gerçek bir askere yaraşır bulmadığı Max'a karşı çıkmıştır.

— Bu iyi! dedi albay.

— Bu düzeyde çok asker yok, diye ekledi Mösyö Hochon, burada başkaca ancak eski bir süvari yüzbaşısı biliyorum.

— Benim sınıfım bu, dedi Philippe. Muhafız Birliği'nde miydi?

— Evet, dedi Mösyö Hochon, Carpentier Süvari Muhafız Birliği'nde astsubay üstçavuştu, buradan ayrılıp başka bir süvari birliğine teğmen olarak girdi ve yüzbaşı oldu.

— Giroudeau belki onu tanır, dedi içinden Philippe.

— Bu Mösyö Carpentier belediyede Maxence'ın istemediği bir yere atandı; Binbaşı Mignonnet'nin dostudur.

— Hayatımı kazanmak için burada ne yapabilirim?

— Sanıyorum, yakında Le Cher İli Yardımlaşma Sandığı'nda bir müdür yardımcılığı bölümü kurulacak, siz de burada bir görev bulabilirsiniz, ama ayda en çok elli frank kazanacaksınız.

— Bu bana yeter.

Bir hafta sonra Philippe ayda şu kadar ödenmek üzere taksitle, kaliteli mavi Elbeuf kumaşından yeni bir redingot, bir pantolon ve bir yelek, ayrıca çizme, süet deri eldiven ve bir şapka satın aldı. Paris'ten Giroudeau'nun gönderdiği çamaşırları, silahlarını ve eski süvari yüzbaşısının emrinde hizmet görmüş olan Carpentier için bir mektup aldı. Philippe bu mektup sayesinde Carpentier'nin dostluğunu kazandı; Carpentier onu Binbaşı Mignonnet'ye çok değerli ve çok iyi karakterli biri olarak tanıttı. Philippe, bilindiği gibi, La Rochelle çavuşlarının[74] davası başka bir düşünce düzenine ait olduğu için, eski ordunun Bourbon'lara karşı son girişimi olarak kabul edilmiş komplo ile ilgili kimi gizleri açıklamasıyla bu iki değerli subayın güçlü dostluğunu kazandı. 1822'den başlayarak, 19 Ağustos 1820 komplosunun akıbeti ile Berton ve Caron davaları konusunda aydınlanmış bulunan askerler olayları beklemekle yetindiler. 19 Ağustos komplosunun ufak çaplısı olan bu son komplo, daha iyi elemanlarla yeniden başlatılmış aynı girişimdi. Öteki gibi, kraliyet hükümetinin tümüyle bilgisi dışında kaldı. Bir kez daha ortaya çıkarılan komplocular geniş çaplı girişimlerini bir kışla komplosu boyutlarına indirgemeyi düşündüler. Birçok süvari, piyade ve topçu alayının katıldığı bu komplonun merkezi Fransa'nın kuzeyindeydi. Sınırdaki müstahkem mevkiler bir hamlede ele geçirilmeliydi. Başarılı olma durumunda, 1815 antlaşmaları, askerler arasında varılan bir anlaşma sayesinde Kutsal İttifak'tan çıkarılan Belçika'nın ani katılımıyla bozulmuş olacaktı. İki taht aynı anda bu hızlı kasırgada yıkılıyordu. Kimi dik kafalılar tarafından tasarlanmış, önemli kişilerin de karıştığı bu korkunç plan yerine, Yüksek Mahkeme'ye yalnızca bir ayrıntı bildirildi. Philippe Bridau, komploların ya bir ihanet yüzünden ya da bir rastlantı sonucu ortaya çıkarıldıkları anda ortadan kaybolan ve Meclislerde yer aldıkları için, yalnızca başarıyı hükümet içinde gerçekleştirmek üzere katkıda bulunacaklarına söz veren bu şeflerin adını gizlemeye razı oldu. 1830'dan bu yana, liberallerin itirafları sayesinde bütün derinliğiyle ve alt düzeydeki bilgi sahiplerinden gizlenmiş sonsuz dallarıyla sergilenen plandan söz etmek, tarihin alanına saldırmak ve konu dışına çıkmak olurdu. Böyle bir toplu bakış, Philippe'in oynadığı çifte rolü anlatmaya yeter. İmparator'un bu eski emir subayı, özellikle gerçek komployu gizlemek ve komplo kuzeyde patlak verdiğinde hükümeti merkezinde meşgul etmek için Paris'te tasarlanmış bu hareketi yönetecekti.

Philippe o zaman yalnızca ikinci derecede önemi olan gizleri açıklayarak iki komplo arasındaki bağı koparmakla görevlendirildi, kıyafetiyle sağlık durumunun belirttiği korkunç yoksunluk, girişimi iktidarın gözünde değerden düşürmeye ve sınırlamaya da adamakıllı yaradı. Bu rol bu ilkesiz oyuncunun kararsız durumuna uygundu. Kendisini yarı yarıya iki tarafta hisseden kurnaz Philippe kraliyet hükümeti karşısında kuzu postuna büründü ve partisinin önemli kişilerinin kendisine verdikleri değeri korudu, ama daha sonra iki yoldan en çok avantajlı göreceği yola girmeye kendi kendine söz vermişti elbette. Gerçek komplonun çok geniş kapsamı, kimi yargıçların katılımı hakkındaki bu açıklamalar Philippe'i Carpentier ve Mignonnet'nin gözünde çok değerli bir kişi durumuna getirdi, çünkü bağlılığı Konvansiyon döneminin en güzel günlerine yaraşır bir politikayı ortaya koymaktaydı. Bu yüzden bu kurnaz Bonapartçı, birkaç gün içinde, herhalde saygınlıklarından kendisinin de pay kaptığı bu iki subayın dostu oldu.

Mösyö Carpentier ile Mösyö Mignonnet'nin tavsiyesiyle Philippe yaşlı Hochon'un belirttiği Le Cher İli Yardımlaşma Sandığı'nda bir iş buldu. Bir tahsildar yanındaymış gibi kayıtları tutmakla, basılı mektuplara isimleri ve rakamları doldurup bunları göndermekle görevli olduğu için, günde üç saatten fazla işi olmuyordu. Mignonnet ile Carpentier bu Issoudun konuğunu dernek lokallerine kabul ettirdiler, burada onların bu komplo şefi hakkındaki yüksek düşünceleriyle uyumlu olan tutumu ve davranışları ona çoğu zaman aldatıcı olan dış görünüşlere bakarak gösterilen bir saygı kazandırdı. Tutumu üzerinde derinden düşünülmüş olan Philippe, kendisi de cezaevinde yattığı sırada düzensiz bir yaşamın sakıncaları üzerinde kafa yormuştu. Dolayısıyla, dürüst, namuslu, düzenli bir yaşam sürerek burjuva sınıfının saygısını kazanmanın zorunlu olduğunu anlamak için Desroches'un kendisini paylamasına gereksinimi yoktu. Mignonnet gibi davranarak Max'ı yermekten pek hoşlandığı için, Maxence'ı, karakteri üzerinde yanıltarak uyutmak istiyordu. Hasmını kuşatarak ve dayısının mirasını ele geçirmeye can atarak, kendisini eli açık ve çıkar gütmeyen bir budala gibi göstermeye çalışmaktaydı. Gerçekten çıkar gütmeyen, eli açık ve yüce gönüllü olan annesi ve kardeşi yapmacıksız bir sadelikle davrandıkları halde çıkar gütmekle suçlanmışlardı.

Philippe'in açgözlülüğü, Mösyö Hochon'un kendisine ayrıntılarıyla anlattığı dayısının serveti nedeniyle alevlenmişti. Bu seksenlik adamla gizlice yaptığı ilk konuşmada ikisi de, Philippe'in Max'ın kuşkusunu çekmemek zorunda olduğu konusunda mutabık kalmıştı, çünkü eğer Flore ile Max kurbanlarını yalnızca Bourges'a götürürlerse her şey mahvolurdu.

Philippe, haftada bir kez Binbaşı Mignonnet'nin, bir başka gün Carpentier'nin, perşembe günleri de Mösyö Hochon'un evinde akşam yemeği yedi. Buraya gelmesinden üç hafta sonra, çok geçmeden iki ya da üç eve davet edildiği için, ancak öğle yemeklerinin parasını ödüyordu. Hiçbir yerde, kardeşinin ve annesinin bu kentte kalışıyla ilgili bir şey öğrenmek söz konusu olmadıkça, ne dayısından ne Suyu Bulandıran Kız'dan ne Gilet'den söz etti. Kısacası, madalya sahibi bu üç subay akşam yemeğinden önce, bayağı bir deyişle, sürüden ayrılarak, aynı saatte birlikte gezmeye çıkıyorlardı. Philippe'in Légion d'Honneur nişanı sahibi olmak gibi bir avantajı vardı, bu da taşrada ona herkesin gözünde pek ilgi çeken bir üstünlük sağlıyordu. Bu tutum, bu ihtiyat, bu dinginlik Issoudun'de çok güzel bir etki yarattı. Max'ın bütün yandaşları Philippe'e kılıç oynatan diyorlardı; bu deyimle, askerler üst rütbeli subaylara cesaretlerin en bayağısını mal ederler ve onlarda komutanlık için gerekli yetenek olmadığını öne sürerler.

– Çok saygın bir adam, diyordu Goddet baba, Max'a.

– Yok canım! dedi Yüzbaşı Gilet, Yüksek Mahkeme'deki tutumuna bakılırsa ya bir enayi ya da bir ispiyon. Hem sizin söylediğiniz gibi o büyük oyuncuların kurbanı olacak kadar da budala.

Philippe, bir iş bulduktan sonra, Issoudun'ün dedikodularından haberi olduğu için kimi şeyleri kentten olduğunca gizlemek istedi. Dolayısıyla, Saint-Paterne dış mahallesinin ucunda, yanında çok büyük bir bahçe bulunan bir evde oturmaya başladı. Burada, çok büyük bir gizlilik içinde, Muhafız Birliği'ne geçmeden önce orduda silah ustası olan Carpentier ile birlikte silah yapmayı başardı. Böylece gizlice eski üstünlüğünü yeniden elde etmiş olan Philippe, Carpentier'den çok güçlü bir hasımdan korkmamasını sağlayan gizleri öğrenmiş oldu. Bunun üzerine, sanki eğlence içinmiş gibi, ama aslında düello söz konusu olursa bu silaha güvendiğine Max'ı inandırmak için, Mignonnet ve Carpentier ile birlikte silah talimine başladı. Gilet'ye rastladığında, ondan bir selam bekliyor ve bu selama bir erin selamına karşılık veren bir albay gibi, şapkasının kenarını biraz sert biçimde yukarıya kaldırarak karşılık veriyordu.

Maxence Gilet hiçbir sabırsızlık ve hoşnutsuzluk belirtisi göstermiyor, hâlâ gece yarısı yemekleri düzenlediği Cognette'in yerinde bu konuda ağzından en ufak bir söz kaçırmıyordu; çünkü Fario'dan yediği bıçak darbesinden bu yana, o kötü oyunlara geçici olarak ara verilmişti. Bir süre sonra, Albay Bridau'nun Yüzbaşı Gilet'yi hor gördüğü açıkça belli oldu; öyle ki Aylak Şövalyeler'den, Maxence'a Baruch, François ve başka üç dört kişi kadar çok yakın olmayan kimileri aralarında bu hor görmeden söz ettiler. Bu sert, bu ateşli Max'ın böyle ihtiyatlı davranmasına genel olarak şaşıldı. Issoudun'de hiç kimse, hatta Potel ya da Renard bile, bu nazik konuda Gilet ile konuşmaya cesaret edemedi. Kraliyet Muhafız Birliği'nin bu iki yiğidi arasındaki bu belirgin anlaşmazlıktan oldukça etkilenen Potel, Max'ı entrika çevirmekte çok usta biri olarak görüyordu, albay bir entrikanın kurbanı olabilirdi. Potel'e göre, Max'ın kardeşi ve anneyi kovmak için yaptıklarından sonra, ki Fario olayı artık bir giz değildi, yeni bir şey beklenebilirdi. Mösyö Hochon kentin yaşlılarına Gilet'nin o korkunç hilesini açıklamaktan geri kalmamıştı. Zaten bir burjuva dedikodusunun kahramanı olan Mösyö Mouilleron, yalnızca Fario'nun Gilet'ye karşı düşmanlığının nedenlerini araştırmaya yönelik bile olsa, gelecekteki olaylar konusunda adaleti uyanık tutmak için yaralayanın adını gizlice söylemişti. Albayın Max karşısındaki durumu üzerinde konuşarak ve bu uyuşmazlıktan ne çıkacağını keşfetmeye çalışarak, kent halkı onları peşinen hasım olarak gördü.

Kardeşinin tutuklanmasının ayrıntılarını, Gilet'nin ve Suyu Bulandıran Kız'ın geçmişlerini büyük bir dikkatle araştıran Philippe, sonunda komşusu Fario ile oldukça yakın ilişki kurdu. Bu İspanyol'u iyice inceledikten sonra, bu karakterde bir adama güvenilebileceğine inandı. Her ikisi kinlerinin o kadar ortak olduğunu gördüler ki, Fario, Philippe'e Aylak Şövalyeler hakkında bütün bildiklerini anlatarak onun emrine girdi. Philippe, Gilet'nin dayısı üzerindeki nüfuzunu yok etmeyi başarırsa, Fario'ya zararlarını karşılayacağına söz verdi, böylece onu müridi yapmış oldu. Dolayısıyla, Maxence'ın karşısında korkunç bir düşman vardı; böylece, yerli bir deyişe göre, konuşacağı kimseyi bulmuştu. Dedikoduları ile canlı Issoudun kenti, dikkat buyurun, karşılıklı olarak birbirlerini hor gören bu kişiler arasında bir savaşın patlak vereceğini seziyordu.

---

DİPNOTLAR:

[73] Frédérick Lemaître: Fransız tiyatro oyuncusu (1800-1876)

"Bir Kumarbazın Yaşamı": Söz konusu oyunun ortak yazarları: Victor Henri Joseph Brahain Ducange (1783-1833), Dinaux takma adıyla Jacques Félix Beudin (1796-1880) ve Prosper Parfait Goubaux (1795-1859).

[74] La Rochelle çavuşları: Restorasyon döneminde monarşiyi devirmek istemekle suçlanıp 1822'de idam edilen dört asker.

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro