"Abiii!!!! Hadi in artık!!"

Kapının önünde durmuş on beşinci Shawn'a bağırmıştım. Yarım saatte hala inememişti. Kırk yılda bir beni okula bırakacaktı anca iniyordu.

"Geldim, deli gibi bağırma." dedi merdivenlerden hızla inerken. Yanıma geldi ve ayakkabılarını giyinip ceketini koluna astı.

İkimiz birlikte evden çıkıp arabasına bindik ve o sürmeye başladı.

"Canım Summer'ım," Şaşkınlıkla abime döndüm.

"Ne oldu!? Yine ne işin düştü!" diye sordum gülerek.

"Akşam beni idare etsene." diye sordu yüzüme bakıp. Sonra yine yola döndü.

"Neden?"

"Zayn'ı dışarı götüreceğim. Ama babam akşam evde olun dedi ve ben olmayacağım." dedi sinsice.

"Hayır ya! Bu sorumluluğu alamam.." dedim masumca.

Sonra cebini karıştırıp elli dolar çıkarıp bana uzattı.

Kaşlarımı çatıp ona baktım. "Yapacağım ne kadar büyük bir şey biliyor musun sen? Bu mu yani karşılığı?" dedim bilmişçe. Önce şaşırdı ve bakakaldı.

"İki yüzlük alayım," dedim avucumu açıp.

"Yuh ya."

"Hadii.."

"Ya Summer saçmala." dedi sinirle.

"Asıl sen saçmalama. Hayatımı riske atacağım senin için."

"Sanki atomu parçala dedik!"

Söylene söylene cüzdanından parayı çıkardı ve avucuma bıraktı.

Yaşasın!

"Okuldan sonra da alışverişe giderim artık. Beni gelir alırsın." dedim havalı bir şekilde. Ama sonra bana öyle bir baktı ki hemen sustum. Şey, fazla kaşındım galiba.

"Ne diyeceksin babama?"

Omuz silktim. "Bilmem, arkadaşının halasının komşusunun kocası ölmüş abim de teselli etmeye gitti derim." dediğimde ikimiz de kahkalarla gülmüştük.

"Aptal."

Şirince gülümsedim.

Kızım Summer, beş dakika içinde zengin oldun!! Bir sürü alışveriş yapacaktım kendime.

"Ee, nesi var Zayn abinin? Hasta falan mı olmuş?"

"Ne biliyim ya, anlatmıyor. Var bir dedi ama ne anlamadım. Hiç böyle yapmazdı."

"Acaba özel bir şey mi?"

"Öyle herhalde. Geçen gün dedi bir şeyler, imkansızmış falan filan."

"Yaa..Yazık." dedim üzülerek. "Neyse. Sen de dön önüne. İyi alıştın dedikodu yapmaya." dediğinde şansımı daha fazla zorlamadan önüme döndüm ve telefonumu açıp oyun oynadım.

+

"Jessica!! Şuna bak!" dediğim askıda gördüğüm kazağı alıp üstüme tutarken.

"Bakayım,"

Yanıma geldi kazağı tuttu. "Rengi çok güzelmiş. Al bence çok yakışır sana."

Kazağı sepete atıp yürümeye devam ettim.

"Jessica o kadar güzel oldu ki bu. Baya rahatladım şu an."

"Sınav öncesi de moral oldu bana."

"Ne sınavı?!" diye sordum dehşete düşmüş gibi.

"Yarın kimayada sınav var ya hani."

"Ne!"

Kahretsin ya ben unuttum onu. Ağlayacak gibi olmuştum. "İnanamıyorum Summer. Unuttun mu?"

"Ne bileyim ya çıkmış aklımdan."

"Artık aklında ne varsa.." dedi ve gülerek kolumu dürttü. "Saçmalama yürü."

Aldıklarımızı kasaya bıraktım ve parayı ödedikten sonra poşetlerimi aldım.

Of, neden bu kadar salağım ki ben?

Eve döndüğümde üstümü değiştirip bir şeyler atıştırdım ve hemen dersimin başına oturdum.

Yani konuların önemli bir kısmını düzgünce çalıştıktan sonra rahat hissetmiştim. Ama en ufacık şeyde konsantrem bozulabilirdi.

Ve oldu da..

Telefonuma gelen mesajla kalemi bırakıp telefonumu elime aldım.

Abimden mesaj gelmişti.

shawn: pişt

shawn: gece gelmicem ben

summer: +50 dollar ile yeni yalan söylerim

shawn: LAN BANA BAK

summer: ay tamam tamam

summer: şansımı denemiştim

summer: 🤗🤭

shawn: gerizekalı

summer: beyinsiz

shawn: amip

summer: kamçılı hayvan

shawn: anlaşıldı savaş istiyorsan

shawn: gelince koltuk atma savaşı var

shawn: hazır ol

summer: tamam bende tencere tava bıçakla savaşa hazırlanıcam🌪🥊🔪🔪🔪

shawn: aq salagi iyice beynin sulandı senin

summer: 🤏 su kadarcik beynin var su kadar🤏

shawn: sen de o bile yok AGAJAÜÜDFŞAŞÇSDLCŞ

summer: ya ayı gibi adamsın randoma bak

shawn: engel

Göz devirip telefonu kapattım. Ona bir smackdown yapayım da görsün bakalım. Neyse, derse devam.

Zayn

Kaç gündür sadece ağlıyor ve içiyordum. Summer ya benimle olacaktı ya da ben ağlamaktan ölecektim.

Dayanamıyorum ulan.

"Kanka sen zayıflamışsın da. Olum niye böyle yapıyorsun?"

"Shawn siktir git."

Koltuğa gömülüp yastığı yüzüme bastırdım.

"Sikerler. Ağlarsan ağla bana ne."

Ayaklarını sehpaya uzattı ve televizyonu açtı. Bir yandan cips yerken diğer yandan da telefonda mesajlaşıyordu.

"Kimle mesajlaşıyorsun?" diye sordum boş boş.

"Salak Summer ile."

Adını duyunca kalbime bir şey olmuştu.  "Öyle mi?"

"Hmm, selam söylüyordu."

Ah. Kalbim.

"Sende ona söyle." dedim titreyen sesimle.

Aklıma gelen fikirle yatmayı bırakıp doğruldum. Sehpadaki cips paketini kucağıma alıp bende televizyona baktım. Madem artık bıçak kemiğe dayandı Shawn'ın ağzını aramalıydım.

"Akşam çıkarız dışarı tamam." dedim önce.

Sevindi ve şaşırdı aslında. "Dayanamadın dimi. İt."

Dayanamıyorum evet koyduğumun beyinsizi.

"Meydanda yeni bir mekan açılmıştı ya oraya gidelim baya güzel diyorlar."

"Olur." dedi telefonla oynarken.

"Şey olmuş. Şeyi duydun mu?"

"Neyi?"

"Aaron ile Eidan kavga etmişler."

"Ya duydum bir şeyler de anlamadım çok." dedi umursamaz bir tavırla.

"Aaron Eidan'ın ablasıyla birlikteymiş. Eidan da duyunca Aaronla kavga etmiş. Baya dövmüş çocuğu."

"İyi yapmış!" dedi Shawn heyecanla.

"İnsan arkadaşının kız kardeşine o gözle bakar mı?" dedi tavırla.

Siktir.

Senin şansını sikeyim Zayn.

"Ya..Yani. Doğru söylüyorsun. Mesela, ben ve Summer yani, şey, olur mu hiç?"

Kahkaha attı ve baya bir güldü. "Yok artık. O senin da senin kardeşin sayılır. Ben sana zaten güveniyorum da lafın gelişi dedim işte. Neyse, ee sonra?"

YA SUMMER BENİM NEREDEN KARDEŞİM OLUYOR.

Al işte, aldın ağzının payını beyinsiz Zayn.

"Bilmem bende bu kadar duydum." diye geçiştirdim ve koltuğa uzandım tekrar.

"Tuvalete gidiyorum ben." dedi ve ayağa kalkıp yukarı çıktı.

O gider gitmez hırsla yastığa yumruk attım. Beynimi sikeyim ben beynimi.

Uyuyan yılanı uyandırmıştım. Ne gereği vardı şimdi bunu söylemenin?!

Katıksız bir salaktım ben.

Summer'ı sadece rüyamda görürdüm ben artık.

Başımı ellerimin arasına almış düşünürken ağlayacaktım neredeyse.

Olmaz bu iş, azıcık umudum vardı ama evdiğim salak kız ve onun salak abisi yüzünden bütün ümidim bitmişti.

Ama kararlıydım.

Ne olursa olsun Summer'a söyleyecektim. Bilmek zorundaydı. Vereceği her türlü tepkiye razıydım. Shawn ile yapacağımız kavgaya da. Ama artık yeter ki Summer onu sevdiğimi bilsin. İlk fırsatta her şeyi anlatacaktım.

2 HAFTA SONRA

shawn: kanka baksana bir

zayn: söyle

shawn: ya senden bir şey istesem

zayn: söyle amk söyle

shawn: summera söz vermiştim okul çıkışına gelicem diye kargosunu almaya gidecektik

shawn: ama bir sürü iş birikti çıkamıyorum ofisten

shawn: sen gidip alsana bak onu ekersem asla dilinden kurtulamam

zayn: ben mi

shawn: evet ya en fazla bir saat sürer gidip gelmeniz

zayn: iyi giderim ben

shawn: adamsın adam

shawn: beton yetmez

zayn: ya siktir git dğqüaşzöpdğs

İşte bu.

Fırsat ayağıma gelmişti.

++++

:))))