Sanki zaman sırf onların buluşmalarına inat yavaş akıyordu. Bu yavaşlık annenizin WhatsApp'tan mesaj yazarken ki hızından bile yavaştı. Dokuz buçuk saat olması gerekenden daha fazla sürmüştü. Ve ikisi de kuduruyordu. 

Rabastan anlık bir heyecanla ona mesaj atmış, mesajda yer ve saati söylemişti. Ama ne yapacağını bilmiyordu bile! Dorcas gelecek miydi mesela? Gelirdi herhalde. 

Dorcas da ne yapacağını bilmiyordu. O an heyecanlanıp kabul etmişti. Ne yapacaktı ki? Gidecek miydi? Geleceğim demişti. Gidecekti. Rabastan gelecek miydi? Her şeyi bekliyordu ondan. Gelirdi herhalde.

(14.32, Biçim Değiştirme Sınıfı)

''Gelecek misin?''

Sınıf boşalmıştı. Rabastan biraz daha Dorcas'a yakın bir yerden sormuştu.

Dorcas kafasını salladı. ''Evet.''

Rabastan kafasını salladı.

''Tamam. Evet. Güzel.''

''Evet.''

''Görüşürüz.'' dedikten sonra hızla sınıftan çıktı.

Dorcas gülümsedi. Regulus anlatırken cesur olmadığını söylemişti ama öyle olduğunu düşünmüyordu. Rabastan çok çekiniyordu ve çok utanıyordu! 

(14.59, Kehanet Sınıfı)

''Saat üç yönündeki kumral Ravenclaw?''

Barty ve Regulus bu ders beraber oturuyorlardı ve Regulus'a kız arıyorlardı.

''Hayır o olmaz! Geçen ay onu reddettim.''

''Regulus çok salaksın!''

''Bay Crouch! Kürenizde ne görüyorsunuz?''

Barty aklına gelen ilk şeyi söyledi.

''Bir yılan görüyorum Profesör.''

''Bay Crouch sizin için durum pek iç açıcı değil.''

''Evet Profesör. Kehanette kötüyüm.''

''Yılan düşman demektir. Çok yakınınızda olan bir yılan. Sizi zor durumlara sokabilir.''

''Regulus mu? Evet beraber çok ceza alıyoruz.''

''Öyleyse dikkatli olun Bay Crouch. Üzüleceğiniz ve sizi sıkıntıya sokacak şeyler yaşayabilirsiniz.''

Barty ve Regulus birbirine baktı.

''Seni pis beni sarhoş edip benden yararlanacaksın değil mi?''

Profesör Tralewney onlardan uzaklaşınca tartışmaya başladılar.

''Bayan Meadowes siz bir şey görebiliyor musunuz?''

Eğer Rabastan'ın kulakları kurt köpekleri gibi olsaydı şu an kesinlikle dikilmiş ve dikkatli iki kurt köpeği kulağı olurdu.

''Bir...mum..?'' *

Dorcas emin olamayarak cevap verdi.

''Sizi güzel zamanlar bekliyor Bayan Meadowes. Rahatlayacağınız ve huzur bulacağınız zamanlar.''

Rabastan ona döndüğünde gülümsüyordu. 

(15.03, Bahçe)

Rabastan ve Regulus kamyon oyununu oynuyordu.

Diğerleriyse konuşuyordu. Barty de bir ara oynamış ama çabuk sıkılmıştı.

''Regulus!''

Hepsinin dikkati bir anda sese çevrildi. Leia. Geçen gün vicdan azabından 'devam edemeyeceğim' dediği flörtü.

Regulus doğruldu.

''Beni-EVET! Efendim?''

''Kalk. Bu saçmalığa bir son veriyoruz!''

Regulus kalkmıştı. 

''Ne saçmalığına son veriyoruz?''

Salağa yatmak her zaman işe yarardı. Karşısındaki kızla -bina başkanları Anwar Greengras'ın kardeşiyle- beraber olmadığı her zaman işe yarardı.

''Salağa yatma.''

Regulus içinden 'Merlin bu kız daha 15 yaşında!' diye geçiriyordu.

''Salağa yatm-''

''Sus.''

Onu kolundan tutup çekmeye başladı.

''Ben gelmem.'' Regulus sırıtarak konuştu. 

''Bence 15 değil.'' Lucius konuştu.

''Asla 15 değil.'' Rodolphus ona destek verdi.

(18.52, Quidditch Sahası)

''Barty bana bak!'' Rabastan ona top gelmeyince süpürgesinde takla atmakla meşgul oluyordu.

''Sikeyim! Yapma şunu düşeceksin.'' Rodolphus sinirle bağırdı.

''Hayatımıza heyecan katarım. Annem de beni transfer etmekten vazgeçer.''

Rodolphus onun yanına uçtu. ''Benim mektubum nereden eline geçti?!''

''Çok dağınıksın. Çorabımı alıyordum bir bakmışım elimde Rodolphus Lestrange'e gelen mektup. A-aah!''

''Belki de annem haklıdır. Ve transfer edilirken yanlışa Cehennem'e uçarsın?''

''Yapma! Cennetlik olduğumu bütün Hogwarts bile biliyor.''

Sonunda antrenmanları bitince aşağı indiler.

(20.20, Büyük Salon)

Regulus ve Leia büyük salona beraber girmişlerdi. Oğlanlar gülerek onlara bakıyordu. 

''Aşk kuşu, hoşgeldin.'' Rabastan gülerek konuştu. Regulus güldü. 

Yemek yerken zaman biraz daha hızlı geçmişti.

Ya da birbirlerini gördükleri içindi.

Alice'le konuşuyorlardı ama hala deli gibi ne olacağını düşünüyordu.

''Ve bende dedim ki 'tiktok kurabiyesi bir efsanedir seni sürtük!'. ''

Yine Ravenclaw'lu bir kızla kavga etmişti ve onu anlatıyordu. Ve yine yemekler yüzünden kavga etmişti.

Dorcas güldüğünde ''Evet, bu doğru.'' demişti.

(21.48, Gryffindor Ortak Salonu)

Dorcas birazdan çıkacaktı. Ve sorarlarsa 'Huflepuff'taki flörtüyle buluşacağını' söyleyecekti. Evet güzel plandı. Umuyordu ki Rabastan da gelirdi. Gelmek zorundaydı! O çağırmıştı. Dorcas hala neden kabul ettiğini bilmiyordu. Avuçlarını dizine sürttükten sonra ayağa kalktı. Endişesini yok ettiği ses tonuyla şakıdı.

''Küçük bir işim var. Beni merak etmeyin.''

''Hangisi?!''

Remus yine bu soruyu sorduğunda Dorcas güldü.

''Huflepuff'takiyle.''

''Yürü kızım!'' 

Alice yine bu desteklemeyi yaptı. 

(21.38, Slytherin Ortak Salonu)

Ayaklanıp giden Rabastan'ı neredeyse kimse fark etmemişti. Rodolphus ''Nereye?'' diyene kadar. 

Rabastan'ın sırtı onlara dönükken gözleri fal taşı gibi açıldı. İyi ki bunu görmüyorlardı.

''Astronomi Kulesi.''

''Kiminle buluşacaksın?''

''Rodolphus takıldığım kızların çetelesini mi tutuyorsun?'' derken onlara dönmüştü.

Rodolphus cevap vermeyince orta parmağını gösterdi ve çıktı.

(22.01, Tılsım Sınıfı)

Rabastan sınıfa girdiğinde köşedeki sıraya oturmuştu. Bir dakika erken gelmişti. On dakika bile erken gelebilirdi. 

Dorcas gelirdi. Geleceğim dediyse gelirdi. 

Bir dakika daha geçti. 

Telefonunun ekranını o kadar çok açıp kapatıyordu ki Zindanlar'a inmeden şarjı bitecekti.

İki dakika daha geçti.

Rabastan oturduğu yerde biraz daha yayıldı.

Sonra Dorcas sınıfa girdi. 

Rabastan yerinde doğruldu. 

'Siktir, ne yapacağım şimdi!'

Dorcas onun yanına oturdu. 

Rabastan bu arada telefonundan bir şey yaptı.

Şarkı açıyordu. 

Dorcas bir şey demeden bekledi.

Dusk Till Dawn'ın sesi yükseldi.

İkisi de ses çıkarmadan dinledi. 

Yapacakları şey buydu. Konuşacaklardı ama onlar değil, şarkılar konuşacaktı.

Şarkı bitti.

Telefonu Dorcas'ın önüne ittirdi.

Should I Stay Or Should I Go'ydu bu sefer.

Şarkı bitince Rabastan telefonu kendi önüne çekmeden

Stay With Me'yi açtı.

Dorcas gülümsediğinde Rabastan ona bakıyordu.

Bu sefer Dorcas açıyordu.

Bury a Friend'i çaldı

Rabastan gülümsedi bu sefer.

Sucker'ı duydular.

Şarkı bitince Dorcas bu sefer biraz bekledi.

Best Years'ın sesini duydular.

Bittiğinde Rabastan

Falling Down'a bastı.

Dorcas şarkı bitince gülerek

Stairway to Heaven'ı aradı.

Rabastan güldü.

Knockin' on Heaven's Door'u çaldı.

Şarkı bitince 

Heaven in Hiding'i başlattı Dorcas.

Rabastan 

Killer Queen'i açtı.

Dorcas 

Woman Like Me'yi buldu.

Rabastan gülerek onun dün attığı şarkıyı açtı.

Genius'u.

Dorcas'ın açtığı

Somebody to Love bitti.

Rabastan kollarını iki yana açarak şarkıdan alıntı yaptı.

''Kızım sana aşık oldum.

Ne dedin?

Tanrı aşkına, bebeğim bebeğim görmüyor musun?

Bende senin ihtiyacın olan her şey var.''

Dorcas onun bu haline güldü. Sonra Rabastan'ı yakasından kendine çekti ve onu öptü.

Bu bölümü üç gün okuyup feels geçirelim. Etkisinden çıkamayacak gibiyim. Keşke uyumasanız da hemen okusanız. KEŞKE SAAT KAVRAMLARIMIZ BİRBİRİNE UYSA. Neyse iyi okumalar aşklarım. Love u <3 :* 

En çok keyif aldığım bölümler arasında 1.sıraya ulaşır. ÇÜNKÜ RABCAS FIRST DATE AMK

Neyse bb