(12.01, Çarşamba, Büyük Salon)

"Ne var?"

"Dorc, sana bakıyor."

"Ancak bakabilir zaten."

"Fotoğrafını beğendin! Hemde gecenin bir yarısı."

"Ne var Alice? O da bana mesaj atıyordu. Gecenin bir yarısı!"

"Yürü kızım!"

"Ya bildirimi biri gördüyse?"

"Kız arkadaşı, onu takip etmeye başladığımın bildirimini gördü. Arkadaşları görse ne olacak?"

"Ne olacak bundan sonra?"

"Bilmem. Ne yaparsa."

Alice ve Dorcas bunu konuşuyorlardı. Regulus'sa Rabastan'a sormak istiyor ama ne diyeceğini bilmiyordu.

"Dün telefonuna bir bildirim geldi."

"Adele kendine zarar verip bana fotoğraf mı atmış?"

"Hayır. Aptallaşma. Daha farklı bir şey."

Rabastan'ın gözünün önünden dün gece ki bildirimler film şeridi gibi geçerken Dorcas'ın bildirimi aklına geldi.

"Ne bildirimi?"

"Birisi fotoğrafını beğenmiş." Regulus şüpheli sesle konuştu.

"Gryffindor'dan birisi."

"Gryffindor'dan kız olan birisi."

"Kullanıcı adı dorcasandthediamonds olan birisi."

"Anlamadım?"

"Anladın."

"Anlamadım. Ne demek istiyorsun?"

Regulus'un gözleri Rabastan'ın telefonuna çevrildi.

"Neden bir anda seni takip etmeye ve sonra da bir anda fotoğrafını beğenmeye başladı?"

Rabastan geri çekildi. "Anasayfasına düşmüştür."

"Bana yalan söyleme." masanın etrafından dolaşıp Rabastan'ın yanına gidiyordu.

"Sus."

"Ver onu bana!"

"Reg hayır!" Rabastan koşmaya başladı. Regulus da peşinden.

"Görüyor musun Dorc? İkinci kez ortalığı karıştırdın." Alice dalga geçerken Dorcas keyiflendi.

"Daha çok ortalık karıştıracağım."

(12.35, Slughorn'un Odası)

"Koşuşturmanıza bir şey demiyorum ama yine ve yine bir yerleri dağıtmanız  normal bir şey değil."

"Özür dileriz Profesör."

"Bu kaçıncı oldu Rabastan? Böyle devam edersen annenle konuşmam gerekecek."

Rabastan'ın gözleri fal taşı gibi açıldı.

"Hayır profesör."

"Regulus peki ya sen? Daha dün konuştuk!"

"Üzgünüm profesör."

"Akşam yemeğinden sonra yanıma gelin. Cezanızı halledeceğiz."

(14.15, Astronomi Kulesi)

"Buraya bir daha kız arkadaşını getirecek misin?"

"Hayır."

"Peki ya bir daha bana inanmamazlık yapacak mısın?"

"Hayır."

"Beni dinliyorsun değil mi?"

"Evet."

"Profesör sana dönecek."

"Tamam."

"Bay Lestrange, burada mısınız?"

"Evet profesör."
'Hogwarts içinde henüz cisimlenemiyoruz Profesör. Maalesef buradayım."

"Öyleyse şimdiki okuyucu olmaya ne dersiniz?"

"Tabii."

(15.59, Quidditch Sahası)

"Bok vardı çünkü bu güneşte antrenman yapmamız için!"

Rabastan söylenirken Rodolphus ona ayakkabı fırlattı.

"Sus."

(16.25, Gryffindor Ortak Salonu)

"Dorcas napıyorsun?"

"Hiiç. Flörtleşiyorum."

"Hangisiyle?!''

''Kaptan.''

(20.44, Büyük Salon)

''Niye önüne bakmıyorsun?'' Regulus, Rabastan'ı delirtiyordu.

''Önüme bakıyorum.''

''Gryffindor Masasına bakıyorsun.''

''Ne? Bu doğru değil.''

''Siktir oradan!''

''Sus.''

''Seni sikerim.''

''Burada mı?''

''Fiziken değil.''

''Hayır.''

''Slughorn'un yanına gideceğiz. Yılan Başı Lestrange elini çabuk tut.''

''İzin vermiyorsun!''

''Sus.''

''Regulus sabrımı sınıyorsun.''

''Asıl sen benim sabrımı sınıyorsun...''

''...Gryffindor kıza aşık oldun!''

''Öyle bir şey yok!''

''Ona mesaj attın mı?''

''Kafayı mı yedin? Sus.''

''Yüz tanımayı kaldır.''

''Rabastan yine mi ceza aldın lanet çocuk?''

''Sus Rodolphus. Sen melek misin?''

''Adele geldi.''

''Sikeyim. Tabii ki gelecek! Aynı binadayız.''

''Benden uzaklaşıyorsun.''

''Hayır.''

''Kalbimi kırdın!''

''Tamam. Üzgünüm.''

''Beni öp.''

''Hayır.''

''Adele'e derim ki-''

''Tamam, sus.''

Elini öptü ve Regulus'un yanağına değdirdi.

''Gerçek öpücük için Astronomi Kulesinde bekleyeceğim.''

Regulus şımarık şımarık konuştu. Aynı anda ayağa kalktılar.

''Slughorn'un yanında olacağız.'' Regulus masadakilere konuştu.

''Bunu yaptığım için çok kızacaksın...'' 

Rabastan eline bardağını aldı ve balkabağı suyunu Rodolphus'un ensesinden döktü. Sonra da koşmaya başladı. 

(21.30, Slughorn'un Odası)

''Davetli listesini hazırlayacağız beyler.''

Bu adam kafayı yemişti herhalde. Davetli listesini neden onlarla hazırlıyordu. Dorcas davetli miydi? Muhtemelen hayır. İksire çok ilgisi yoktu. 

''Gryffindor'dan başlayalım.''

Regulus'un mükemmel fikri.

''Neden olmasın? Hadi oturun çocuklar.''

''Remus ne kadar derslere ilgili değil mi?''

Remus Lupin ne alakaydı şimdi?

''Aynı zamanda çok da haylaz.''

Ne? 'Siz de onun gibi olabilirsiniz' gibi şeyler söylemeyecekti herhalde?

''Derslerde başarılısınız. Ama bunu kullanmıyorsunuz.''

Sınavlarında not alıyorlardı işte. Daha nasıl kullanacaklardı?

''Sizden biraz daha dikkat ve ilgi istiyorum.''

O kadar çok şey istiyorsunuz ki profesör, yetemiyorum.

''Rabastan, Dorcas'ı da ekle lütfen. Tıpkı senin gibi, içindeki mükemmel başarıyı henüz göstermedi. Ama bu kulüp onun için bir motivasyon kaynağı olacak.''

''Elbette profesör.''

(22.58, Slytherin Ortak Salonu)

''Kılıfımı yine hanginiz çaldı?''

Regulus, Rabastan'ın kııfını kendi telefonuna takmış oyun oynuyordu.

''Vermek istediğim mesajı alabildin mi?''

''Hayır. İnternetim kapalı.''

''CİMRİ PİÇ!''

''Kııfımı ver.''

Regulus yerinden kalktı. Rabastan'ın arkasına geçip nefesini Rabasta'nın ensesine üflediğinde Rabastan huylandığında Regulus korkunç olduğunu düşündüğünü bir ses tonuyla fısıldamaya başladı.

''Bu gece kılıfını aldım. Yarın gece telefonunu. Ve sonraki gün bekaretini.''

Sonra da Rabastan'ın kolunu ısırıp kaçtı.

(23.47, Gryffindor Erkekler Yatakhanesi)

''Rabastan Lestrange?''

Yine kim, nerede? oynuyorlardı.

''Yatakhanededir.''

''Evet.''

''Eski sevgilisi de Goyle'le ortak salonda öpüşüyordur.''

''Astronomi Kulesine çıkarmadıysa..''

Sirius kahkahalarının arasından zorla konuşmuştu. Ve hepsi gülmeye başlamıştı.

''Dorcas?''

''Ortak Salonda.''

''Yanında kim var?''

''Alice?''

''Hayır. Başka birisi.''

''Alice yoksa zaten başka birisi var demektir!''

''Sus Aylak. Evet yanındaki kim?''

''Kaptan?''

''Evet.''

''Bekle, Alice nerede?''

''Bakıyo-AYLAK! BUNU SANA SÖYLEYEMEM!''

''Neyi?'' 

Remus yatağından kalkarak Sirius ve James'in yanına gitti.

''Dostum, üzgünüm.'' dedikten sonra kahkaha atmaya başlamışlardı. Çünkü Alice yatakhanedeydi!

"Sizi bütün Yasak Orman boyunca sırayla sikeyim!"