(11.08, Biçim Değiştirme Sınıfı)

"Belki de bu soruya siz cevap vermek istersiniz Bay Lestrange." McGonagall duvar kenarında konuşan Slytherin Erkeklerini susturacaktı. Rabastan ve Rodolphus birbirlerine bakıp kafa salladılar. "Lütfen devam edin Profesör, üzgünüz." dedi Rodolphus. Evan ve Regulus arkalarından kahkahalarını bastırmaya çalışırken pencere kenarında oturan Remus, Alice ve Dorcas bu şımarıklara göz deviriyordu. Sonunda herkes susup diken üstünde durdukları Biçim Değiştirme dersi bittiğinde hepsi rahat bir nefes vererek dışarı çıkmaya hazırlandı. Dorcas ve Rabastan göz göze gelmişlerdi. İkisi de birbirlerinden gözlerini kaçırmamışlardı. Sonunda birisini Remus diğerini de Regulus çağırınca gözlerini ayırıp dışarı çıktılar.

"Neden ona öyle baktın?" Kıskanç ve meraklı tosbağa Regulus arkadaşına soruyu sorunca Rabastan kaşlarını çattı. "Ne? Bilmiyorum bana bakıyordu bende ona baktım." diyip omuz silkti. Regulus kolunu omzuna atıp arkadaşını sahiplendi. Beraber kehanet sınıfına çıktılar. Kahrolası ders hiç çekilmiyordu. Rabastan ders seçimi yaparken tabii ki bir meslek edinmek için seçmemişti. Sadece canları sıkılmıştı ve hepsi hemen hemen aynı dersleri seçmişlerdi. Regulus ve Rabastan tabii ki bütün dersleri aynı seçmişlerdi.

(11.20, Kehanet Sınıfı)

"Kürelerinize bakınca ne görüyorsunuz çocuklar?" diye heyecanla sordu Profesör Tralewney. Rabastan oflayarak küreye baktı. "Yakışıklılığımı.." dedi. Çünkü gerçekten kendi yansımasından başka bir şey görmüyordu. ''Bay Lestrange, Bay Lupin'in yanına geçer misiniz?'' Rabastan kafasını kaldırıp Kehanet Profesörüne baktı. ''Profesör, Bay Lupin gibi bir yeteneği benimle kaybetmek isteyeceğinizi sanmıyorum.'' dedikten sonra hiç beklemediği bir şekilde Profesör ''Arkadaşlarınızı düşünmeniz çok dokunaklı. Bayan Meadowes'in yanına gidiyorsunuz öyleyse.'' Rabastan sabır dileyerek Dorcas'ın yanına geçti. Dorcas ayakta uyuyordu! Bir kez daha bakınca aslında Dorcas'ın çok güzel olduğunu fark etti. Ona bakarken bir anda Gryffindor cübbesinin bordo ve sarı renkleriyle karşılaşınca kafasını iki yana salladı. Küreye bakıp onu aklından uzaklaştırmalıydı. HADİ AMA KIZ GRYFFINDOR'DU! Sonunda Dorcas uyandığında Rabastan'a ne ''Ne işin var senin burada?'' diye fısıldayarak bağırdı. Rabastan da ona dönüp ''Lupin kadar Kehanete ilgin olmadığından... Profesör beni buraya aldı.'' dedi. ''Muggle müziği dinlemene annen kızmıyor mu?'' dedi Dorcas alayla. Tabii ki geçen gün Büyük Salonda masanın üstüne çıkıp bağıra bağıra Linkin Park söylemesinden bahsediyordu. ''Peki ya senin annen Slytherinli biriyle konuşmana kızmıyor mu?'' Dorcas tabii ki karşılık verdi. ''Hayır.. Seninkinin aksine benimkinin ön yargıları yok.'' diyip kafasını çevirdi. ((Y/N: ASLANIM BENİM))

(12.17, Büyük Salon)

Sonunda öğle yemeği yerlerken Rabastan bugün ne kadar garip anlar yaşadığını gözünün önüne getirdi. ''..evet 10 galleon bahsine bile girerim.'' dediğini duydu Lucius'un. Kafasını kaldırdığı anda ''Sen ne diyorsun Rab?'' sorusuna cevap veremedi. Ne hakkında bahse girdiklerini bile bilmiyordu. ''Neye?'' dedi. Herkes ona bakarken balkabağı suyundan içti. ''Ne var? Söyleyecek misiniz artık?'' diye çıkıştı. Barty cevap verdi. ''Rodolphus ve Hella bu hafta içinde 3 kere ayrılacak ve barışma seksi inlemeleri Kara Göl'den duyulacak bahsi..'' Rabastan kahkaha attı. ''10 galleon!'' dedi.

(22.13, Slytherin Ortak Salonu)

''I'M ON THE HIGHWAY THE HELL'' Slytherin Ortak Salonunda sıradan bir Cuma akşamı içecekler, yiyecekler, bardaklar masaya dizilmiş gece yapıyorlardı. Rabastan ve Regulus bağıra bağıra muggle müzikleri söylüyorlardı. *Nereden bildiklerini bilmiyorlardı ama Rabastan'ın beyni bir walkman gibi sürekli şarkı yankıları yapıyordu.* ''ON THE HIGHWAY TO HELL!'' Diğerleri bu durumdan şikayetçi değildi aslında. Zaten burada herkes kendi kafasını yaşıyordu. Ve onların ortada dans edip bağrışması onlara yabancı bir şey değildi. Sonunda birbirlerini havaya uçurarak şarkıyı bitirip koltuğa atladılar. ''Ne düşünüyorum biliyor musun..?'' dedi Rabastan yanındaki Evan'a. Evan dönüp ona bakınca ''Ortaya saçma sapan bir konu atıp Rodolphus'u sinirlendirmeyi.'' dedi. Evan güldü. ''Ne bekliyorsun? Sahne senin.'' Rabastan sinsi gülümsemelerinden birini takıp ''Geçen günki kız bana dedi ki 'Rodolphus'la bir gece daha geçirmek için her boku yiyebilirim.' Ne düşünüyorsun abiş?'' Hella hışımla Rodolphus'a döndü ve asasını çıkardı ''Ne bok yedin yine sersem herif?!'' diye bağırdı. Bu arada Rabastan susmayıp ''Çok verimli geçtiğini ve çok şey öğrendiğini söyledi. Değerlendirecekmiş.'' Hella asasını sertçe Rodolphus'a bastırdı ve ona hakaret etmeye başladı. Rodolphus açıklamaya çalıştıkça sözünü kesiyor ve daha da sinirleniyordu. Bu arada Rabastan koltuğa sinmiş, eline de baston şeklindeki şekeri almış emiyordu. Keyifle onları izliyordu. Sonunda Hella'nın Rodolphus'un yüzüne ateş viskisi dökmesiyle ''Cezaya kalmışlardı da kütüphanede Hell. Bay Flitwick'in gözetimi altında.'' Hella gözlerini kısıp önüne döndüğünde Rodolphus kıs kıs gülüyordu. Bu sefer yüzü içkiyle buluşan kişi Rabastan oldu. Rodolphus'un kahkahası herkesinkini bastırırken Rabastan ''Siyah nokta maskesi kullanmama gerek kalmadı!'' diye sevinmişti(!). 

(22.23)

Sonra da koltuğun köşesine çekildi ve telefonunun kilidini açıp öğle arasından beri aklında olan şeyi yaptı. Dorcas'a mesaj attı.

(22.23, Gryffindor Ortak Salonu)

''Doğruluk mu cesaretlilik mi, Dorc?'' Sirius'tan çıkan fikirle doğruluk mu cesaretlilik mi oynuyorlardı. Aman ne heyecanlı bir Cuma Gecesi... Dorcas, cesur aslan parçası, gülüp ''Cesaretlilik Sirius. Bu aptal oyundan korkmuyorum.'' dedi. Sirius sanki ruhunun bir parçası Slytherin Ortak Salonundaymış gibi ''Son gelen mesajın kimden ve ne?'' diye sordu. Dorcas kahkaha attı gizli bir sapığı/flörtü/sevgilisi yoktu. Varsa da bilmiyordu, taa ki telefonunu açana kadar. Dorcas'ın gözleri büyüdü. ''Eee neymiş son mesaj?'' Dorcas cevap verdi. ''Alice'in mesajı. 'Hogsmade'e gidince bana unutturma şu kurabiyelerden almayı unutmayalım.' demiş.'' Herkes bıkkınlıkla oyuna devam ederken, Dorcas kayıtlı olmayan numaradan gelen mesaja bakıyordu. Biraz uzaklaştı. Zaten hepsi o kadar dalmıştı ki fark etmediler bile. Fark etseler de Dorcas onları geri püskürtürdü. Mesajı açtı.