(18.49, Perşembe, Slytherin Ortak Salonu)
''Nereye gidiyorsun?'' Rodolphus ortak salon kapısına yönelen Rabastan'a sordu.
Pazartesi günü konuşmuşlar ve aralarındaki şeyi halletmişlerdi. Rabastan uyuduktan sonra Salı günü normal Rabastan Lestrange profiline dönmüştü.
Rodolphus'a dönüp ''Potter'la Kupa Odası'nda randevum var.''
Koridorda asa çarpıştırmışlardı ama maçın sonunu göremeden Flitwick onları görmüş hem binalarından 10 puan kesmiş hem de ceza vermişti.
(20.38, Kupa Odası)
''Pazartesi günü neden Remus'a karşılık vermedin?'' diye herkesin yüreğindeki soruyu sordu James. Rabastan ona bakmadan cevap verdi. ''Ve bu seni deli gibi meraklandırıyor çünkü...?''
James doğru düzgün sorduğu soruya bu aptal çocuğun böyle bir cevap vermediğine sinirlendi. ''Çünkü senin yüzünden ceza alabilirdi. Ve sen de bunu isterdin. Değil mi?''
Rabastan bu sefer ona baktı. Sonra tekrar önüne döndü. ''Acıkmıştım.'' diye kısa bir cevap verdi.
James kesinlikle cezadan sonra bu çocuğa bir büyü sallayacaktı. Bunu düşünürken Rabastan konuştu. ''Aklından bile geçirme Potter. Yapacak işlerim var.'' James o an iki şey üzerine düşündü. Bir, düşüncesini sesli olarak kurması. İki, zihin kalkanlarının düşük olması. İkinin olması çok zor bir seçenekti. Zihnine girmiş olamazdı değil mi? Ya da James'in zihin kalkanları bu kadar düşükse tam bir aptaldı. Cevap vermemeyi seçti.
(21.21, Gryffindor Ortak Salonu)
''Ona nedenini sordum ve bana sadece 'acıkmıştım.' dedi. Böyle bir şey mümkün olamaz!'' James oflaya*ak arkasına yaslandığında merdivenlerden inen Dorcas ve Alice'i gördü.
Remus tabii ki onlara Rabastan'ın Dorcas'a karşı bir boklar yediğini söylemişti. ''Sence devam ediyor mu?'' diye sordu Sirius. Remus kafa salladı. ''Bilmiyorum. Ama umarım devam etmiyordur.''
Alice ve Dorcas kahkaha atarak yanlarına ulaştığında Sirius ne olduğunu sormuştu. Dorcas'sa anlatmaya çalışırken daha fazla gülmeye başlamıştı. Sonra Sirius birden onların bu hallerine kahkaha atmaya başlamıştı.
''Cezan nasıldı Sirius?'' Alice sordu. ''Geçmedi... Bir aylık şaka planı yaptım resmen.'' Sirius başını salladı. ''Rodolphus'la bile geçiyor.'' Sonra birden aklına dünyanın en parlak fikri gelmiş gibi gözlerini kocaman açtı ve bağırdı. ''REMUS! BİR DAHAKİNE ONU ABİSİYLE KARŞILAŞTIR!'' Zıplamaya sonra da dans etmeye başladı.
Sirius ve James yatakhaneden 'sürprizi' alıp geleceklerini söyledikten sonra uçmuşlardı. Alice ve Peter da beraber yemekler hakkında önemli ve hiçbir şey duymayacak kadar önemli bir şey konuşuyorlardı.
Bu da Remus için bir fırsattı. ''Rabastan'la ilgili ne düşünüyorsun?'' Dorcas kafasını koltuktan sallandırmış, bacaklarını da koltuğun başına dayamıştı. ''Düşünmüyorum. Ama bu ara siz çok düşünüyorsunuz.'' beklemeden ve ses değişimi falan olmadan bu soruyu kesin bir şekilde cevaplamıştı. İkisi de çok şaşırmıştı. ''Seninle arasında bir şey yok mu?'' Dorcas iç çekti. ''Bu aralar fazla mı paranoyaksın ne? Benimle arasında bir şey olamaz. Hayal dünyasında yaşıyorsa bir şey diyemem.'' Siktir, Dorcas cidden böyle düşünüyordu. ''Zaten adının anlamı bile çok korkunç. Yani çocuğunun ismini neden yılan başı koyarsın ki?'' Bunu onlara geçen hafta Sirius söylemişti. Remus kafasını salladı. ''Evet. Sadece hiç hoşlanmıyorum.'' Dorcas elini salladı. ''Boşver Remsu.''
(21.58, Slytherin Ortak Salonu)
"Siktiğimin Monopoly'sini oynamak istemiyorum!" Rabastan üçlü koltuğun başlığının üstünde yatıyordu. ((Y/N: Bunlar niye rahat duramıyorlar AMK?!)) Regulus el çırparak "KESİNLİKLE SİKTİĞİMİN MONOPOLY'SİNİ OYNUYORUZ!" diye bağırdı. Regulus'un, Sirius'tan çaldığı ve Sirius'un da sadece annesini çıldırtmak için Merlin bilir nereden aldığı Monopoly'yi çıkardı ve kurmaya başladılar.
Oyunun yarısında Rodolphus'un kodese girmesiyle Rabastan kahkaha atıp "Daha şu aptal oyunda bile kodese giriyorsun. Azkaban'a seni ziyarete geleceğim." dediğinde Rodolphus yalandan bir kahkaha atıp "Sen kibritin yanmayan ucu olacağını mı sanıyorsun Rab?" demişti.
Sonra Rabastan, İngiltere'nin hiç bilmediği yerlerini almıştı ama o da ikinci el Rodolphus'un yanına düşmüştü. "Siktir! Bu oyun bozuk." söylendi Rabastan kodese girdiğinde.
(22.47, WhatsApp)
*+44...* : Monopoly oynadım
*+44...* : ve kodese girdim.
*Dorcas* : Bu beni ilgilendiriyor çünkü...?
*+44...* : Cevap vermen için yazmıştım
*+44...* : Ve cevap verdin (:
*Dorcas* : Merlin aklıma sahip çık.
*Dorcas* : Daha kaç defa bana mesaj atmamanı söylemeliyim?
*Dorcas* : Ya da bunu kabullenmen için ne yapmalıyım?
*+44...* : Bunu neden istediğini anlamıyorum
*+44...* : Bütün konuşmalarımızda sürekli tersliyorsun
*+44...* : Asla nedenini söylemiyorsun. Belki nedenini söylesen ben de daha rahat karar verebilirim?
*Dorcas* : Nedenini bilmiyormuş gibi konuşma.
*Dorcas* : Ben seni, sen de beni tanımıyorsun. Ve birbirimizi tanımamız gereken bir şey yok.
*Dorcas* : Sen sadece saçmalıyorsun. Ve ben senden hoşlanmıyorum.
*Dorcas* : Hadi ama, ilk olarak ben bir Gryffindor'um ve sen de bir Slytherin'sin. Düşünen bir insan bütün ihtimalleri değerlendirirken ilk önce bunu gözetir.
*+44...* : Düşündüğümü kim söylüyor?
*+44...* : Sadece bunu yapmak istiyorum ve yapıyorum.
*+44...* : Ve çok bencilce davranıyorsun.
*Dorcas* : Bundan bahsedecek son kişi olduğunu düşünüyorum :)
*+44...* : Söyle bana
*+44...* : Burada ön yargılara sahip olan kişi annem değil mi?
*+44...* : Yoksa yavaş yavaş annemi rol model olarak mı görüyorsun?
(görüldü, 23.01)
*+44...* : Bende öyle düşünmüştüm...
"Fotoğrafımı çek. Çok ateşliyim." Rabastan hızla kafasını kaldırıp ekranı kilitledi. Barty karşısında poz verip Monopoly parası destesini elinde tutuyordu. Rabastan görmediği için rahatlamıştı. Kamerayı açarken her fotoğrafta nasıl poz vermesiyle ilgili uzun uzun tartıştılar.
Ve bir anda poz veren kişi Rabastan oldu. Daha doğrusu poz vermiyordu. Sadece duruyordu ve Barty de ona bir şeyler söylemekle meşguldu.
Regulus, Rabastan'ın kollarını ve yüzünü oynatırken Barty kahkaha atarak bunları çekiyordu. Sonunda düzgün bir fotoğraf seçtiklerinde Regulus ve Barty fotoğrafı hesabında paylaşmıştı.
rabastanlestrange stairway to h*aven
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro