I'm Not Really Worth It*10
wow, çift basamaklı bölümleri de gördük.
(12.41, Tılsım Sınıfı)
''Neler oldu?''
Rabastan yemekten sonra Adele'in elinden tutmuş, Tılsım Sınıfına çekmişti.
''Önemli bir şey yok..'' derken sesi o kadar kırık çıkıyordu ki birazdan tekrar ağlayacaktı.
''Üzgünsün. Önemli bir şey.'' Adele nefesini verirken sıranın üstüne oturdu. Rabastan da karşısında dikeliyordu.
''Dorcas... beni Muggle Bilimleri dersinden sonra sıkıştırdı. Ve bana hakaretler edip bağırdı. Ne olduğunu anlayamadım bile.''
Oha. Ne?
''Onunla konuşacağım.'' dedi elini sıraya yaslarken.
''Uğraşmanı istemiyorum.'' dedi kafasını kaldırırken. Rabastan kafasını iki yana salladı. ''Hayır, seni üzmüş. Bir şey yapmadan durmam.''
Adele'in gülümsemesinin altında zafer kahkahaları yatıyordu.
Rabastan'a uzanıp onu öperken artık her şeyin daha kolay olacağını düşünüyordu.
(15.18, Sihir Tarihi Dersi Çıkışı)
''Bekle!''
Dorcas duyduğu sesi umursamadı. Tabii ki ona sesleniyordu. Rabastan Lestrange. Kız arkadaşı gidip ağlamış bütün olayı tam tersi şeklinde anlatmıştı. Buna yemin edebilirdi. Sonra yanındaki Rabastan'ı fark ettiğinde durdu.
''Ne?'' sorduğunda, Rabastan sınıfın ve koridorun boşalmasını bekledi.
''Ne yapmaya çalışıyorsun?'' Dorcas kaşlarını kaldırdı. ''Bilmem. Ne yapmaya çalışıyormuşum?''
Rabastan güldü. ''Kız arkadaşımı sıkıştırıyorsun?'' Ne? Dünya kendi etrafında böyle dönmedi Adele.
"Vay canına! Ne demişim?" Dorcas bulduğu en yakın sıraya oturup ellerini çenesinin altında birleştirdi ve heyecanla Rabastan'a bakmaya başladı.
"Dalga mı geçiyorsun? Onu rahat bırak. Ona istediğin gibi sınıfta sıkıştırıp, hakaret edip, bağıramazsın.''
''Sen, dalga mı geçiyorsun?''
''Umarım halletmişizdir.''
Dorcas ona inanamamazlıkla bakarken ''Ne? Sen ne ded-''
Rabastan elini sallarken sözünü kesti. ''Kız arkadaşımı ve ben rahat bırak.'' ve sonra sınıftan çıktı.
BU ÇOCUK APTALDI!
Dorcas böyle bir şey yapsaydı bilinsin isterdi. Dorcas böyle bir şey yapsaydı mesajları gösterirdi. Dorcas böyle bir şey yapsaydı Rabastan sağ olmazdı bile!
Üç gün sonra Adele'in değişmediğini görecek ve özür dileyecekti.
(16.29, Bahçe)
''Sikeyim ayrılın artık! Antrenman var.'' Regulus süpürgesini Rabastan'ın karnına geçirirken Adele ayağa kalkıp Regulus'un karnına bir yumruk attı. Regulus nefessiz kalırken ''Bu ne içindi? Merlin belanı versin!''
''Sürekli aramıza girdiğin içindi.'' Rabastan, kalkarken gülüyordu.
''Sen dua et daha o kadar ilerlemedim. Pis şeytan!''
Adele ona bir yumruk atarken Regulus kendini yere attı. ''Merlin, Rab beni Hastane Kanadına götür. Bu ağır darbelerin atında ölÜYORUM!'' Sonra sırıtırken ''Ya da yatakhaneye çıkabiliriz genç adam.''
Adele bağırdı ''Rabastan!'' Rabastan gülmeye devam ederken ''Bakın ne söyleyeceğim, ben aranızdan çekileyim siz ikiniz devam edin.''
Regulus onun ayak bileğinden tutup yere düşürdü. ''Seni Inferıus dolu bir nehirde boğarım lanet adam!''
''Bence siz uzun zamandır lanet yememişsiniz. Stupify hafif kalır değil mi?''
''Rabastan! Takıma oradan bakmayı tercih ediyor gibi görünüyorsunuz.'' Rodolphus bağırırken Rabastan ve Regulus aynı anda konuştu.
''Sanki benden başkası o takımda vurucu olabilecek!''
''Sanki benden başkası o takımda arayıcı olabilecek!''
''Regulus 7 saniyen var!'' Rodolphus bağırmaya devam ederken ayağa kalktılar.
''Düşme.'' Adele giderken arkasına bağırdı.
''Quidditch'de değil.''
(17.26, Slytherin Kızlar Yatakhanesi)
''Halletim de!'' Bella banyodan seslendi. Adele kahkaha attı.
''Aptal mısın? Tabii ki hallettim.''
Narcissa kafasını telefonundan kaldırırken ''Ne ara?'' dedi şaşkınca.
''Öğle arası üç gözyaşı dökerken.'' dedi Adele gömleğinin düğmelerini açtıktan sonra.
''Bella çıkmıyor musun artık?!'' Adele kapıya vururken Hella içeri girdi. Ve konuştu. ''Tamam mı?'' Adele gülümsemeye devam ederken kafasını salladı. ''Tamam.''
''Bu gece gelme Adele!'' Narcissa bunu söylerken belki de başından beri ilk kez ciddiydi.
''Şimdi hesabına bir fotoğraf atalım.'' Hella gülümserken Adele telefonunu uzattı.
adelenott boulevard of broken dreams 🌈
(20.41, Büyük Salon)
"Tabu oynayacağız!" Regulus ve Barty yemekten sonra oynayacakları oyunu seçmek için inatlaşıyorlardı.
"Hayır Jenga oynayacağız!" Barty çatalını tabağa fırlattı.
"BAKIŞ SAVAŞLARI!" ikisi aynı anda bunu bağırdıklarında birbirlerine odaklandılar. İlk ciddiyeti bozulan kaybediyordu.
"Barty, güldün çık!" Evan hakem olarak savaşa son verdiğinde Regulus kadehini kaldırdı ve gururla gülümsemeye başladı.
"O fotoğrafı bizim evde geldiğinizde çekmemiş miydik?"
Rabastan ve Adele konuşurlarken Adele gülümseyerek başını salladı. "Hatırlıyor musun?"
Rabastan çatalını tabağına koyarken "Evet, hatta şeker görüp almadık diye çok kızmıştın. Cissy de sen dalınca çekmişti."
Adele kaşlarını kaldırıp dudağını ısırdı. "Hafızanızın böyle taze olmasını neye borçluyuz?"
Rabastan konuşacakken Regulus ve Barty bakıştı. Regulus 'top sende Barty' bakışları atarken Barty'nin sesini duydular.
"Büyük Salondayız doyumsuz yılanlar. Saygı, edep, görgü ve görenek. Aileni tanımasam öğretmediler mi diye soracağım."
Rabastan gözlerini devirdi. "Anımızın içine sıçmaktan vazgeçin."
Bu sefer Barty göz devirdi. "Anınızı toplum içinde yaşamaktan vazgeçin."
"Bilmesem Regulus nasıl oldu da konuşmuyor diyeceğim." Rabastan, Regulus'a mısır attı.
"Kesinkes konuşmuyorum. Umrunda mı bakayım. AAA UMRUNDA DA DEĞİLMİŞ!"
Adele elini uzatıp onun yüzüyle oynarken Regulus kaşlarını çatmıştı. Ama bu çok zordu!
"Çek o pis ellerini üstümden lanet kadın! Sen yokken üçümüz çok iyiydik."
Regulus sonunda gülmeye başlarken söylemişti. Bunun üstüne Adele de gülmüş "Barty'yle ikili devam edeceksiniz Reg, üzgünüm.." demişti.
(20.59, Büyük Salon)
"Şuna baksana, her şey nasıl da normalmiş gibi davranıyor!" Alice sinirle söylendi.
Dorcas tırnaklarıyla masada ritim tutarken "Sadece bir dokunuşla bile ona ne korkular yaşattım Alice! Biraz gevşe."
Bu arada Remus, Alice'e bir şeyler anlatmaya başladı.
"Cumartesi günü Dorc olmayacak." Remus hazırlanıyordu.
Alice ellerini çırptı. "Evet güzel kızımız Quidditch Kaptanıyla çıkacak!"
"Sen napacaksın Alice?"
Alice balkabağı suyu bardağını masaya bırakırken rahat bir tavırla konuştu.
"İki masa öteden onları izleyeceğim. Tarçınlı kurabiye yiyerek!"
Dorcas elinin tersiyle Alice'e vurdu.
"Bir daha tarçınlı kurabiye de ve olacakları gör!"
Remus, Alice'in çatalıyla oynamaya başladıktan sonra konuştu.
"Dorcas yok, çocuklar yok. Biz de beraber takılalım mı? Kaymak birası içeriz ya da gezeriz ve bir şeyler alırız?
Alice hala anlamamıştı. "Alışveriş listesi Dorc'ta olacak Remus. Sonra çıkarız."
Remus ofladı. "Tamam, Dorcas alışveriş listesini bana verir."
Alice bu sefer anladı. "NE? SEN-TAMAM! Evet, Dorc sana listeyi atar."
Remus ve Dorcas onun bu haline gülerlerken Alice "Kesin sesinizi!" demişti.
(22.53, Slytherin Ortak Salonu)
"Sıkıldım." Rabastan, Adele'in yanında otururken fısıldadı. Adele de kafasını sallayıp arkasına yaslandı. Zaten Rabastan birazdan onu kaldırırdı. Rabastan'ın ellerini alıp parmaklarıyla şekiller yaparken "Hadi gidelim. Biz eğlenmeyi biliyoruz." demişti Rabastan. Adele ayağa kalkıp onu kaldırmıştı. Hiç kimsenin bir şey demesine fırsat vermeden, Rabastan'ı çekiştirirken orta parmağını havaya kaldırdı.
Adele sen de nesin mşllh
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro