Fuck 'Em Though*25
(10.11, Pazar, Slytherin Erkekler Yatakhanesi)
''Sana bir iyilik yapacağım.''
Yatakhanedekiler çoktan kahvaltı için Büyük Salon'a inmişti. Rabastan'sa aç olmadığını söyleyip yatakhanede kalmıştı. Rodolphus da onunla konuşmak için iyi bir fırsat yakalamıştı.
Rabastan kafasını yastığın altına gömmüştü.
''Ne o, melek olmaya mı karar verdin?'' Rabastan alayla sordu. Abisine karşı asla ciddi kalamıyordu.
''Tek kullanımlık gibi düşün.''
''O zaman kondom olmaya karar verdin?''
''Hayır, senin kurtarıcı biletin olacağım.''
''Siktir git Rodolphus. Sen karşılıksız iş yapmazsın.''
''Aslında seni düşünüyorum.''
Rabastan o kadar şaşırmıştı ki gülmeyi bırakın ağzını bile açamıyordu.
''İkimizin de bildiği bir şey var. Sabırlı ve sadık değilsin. O kızın senin hevesin olduğunu biliyorum. Ben anneme söylemeyeceğim. Sen de hevesini olabildiğince hızlı bitireceksin. Nasıl fikir?''
''Ne diyorsun?''
''Seni tanıyorum Rab. Süreci hızlı ve kolay atlatmanı sağlayacağım.''
Ne istiyordu karşılığında artık söylese iyi olurdu.
''Karşılığında da son bir ay içinde yaptığım ve yapacağım cezaları senin üzerine yıkacağım. Sen içinden sıyrılırsın. Ve bu aramızda sır olarak kalır.''
'Üzgünüm Dorcas. Yalan söylemek zorundayım.'
''Biliyor musun, heves konusunda haklı olabilirsin. Sadece bana zaman ver. Bunu halledeceğim. Sadece planlarını bana anlat, ben de çözüm üreteyim.''
Rodolphus'un kafasını karıştırırdı, ona haklıymış gibi yapardı. Rodolphus zaten bu olaylara bayılırdı. Kendinin haklı olması. Hiç yoktan zaman kazanmıştı.
Ve Bulgaristan'a gitmektense bir ay ceza alırdı. Dorcas akşam ki buluşmalarında onu çiğ çiğ haşlayacaktı.
''Rabastan oluyorsun demek ha? Her neyse sen bir yılansın Rab. Altından kalkamayacağın işler yapmam.''
Rodolphus'a bir ejderha yumurtası kadar bile güvenmiyordu. Eline düşmüştü yapacağı başka bir şey yoktu.
''Beni Slughorn'dan başkasıyla uğraştırırsan senin bokların da gider. Ben yanarsam sen de yanarsın.''
''Tabii ki de o kadar vicdanım var! Sonuçta maalesef ki kardeşiz ve o kadar düşmene izin veremem.''
Rodolphus'u tanımasa 'Ne kadar iyi bir abi öyle..' diyip iç çekerdi.
''Bu arada Sirius olmayacak olman güzel.''
''Sikeyim, şunu söyleyip durma.''
''Sana kim olduğunu hatırlatıyorum.''
''Minnettarım.''
''Gece kaybolma.''
Sırf Dorcas'ın yanına gitmesin diye gece düzenliyordu.
''Kokteyl hazırlamayacaksan kaybolurum.''
''Kokteyl hazırlayacağım.''
''Harika! Git artık.''
''Antrenmanı unutma!''
Rabastan tekrar yastığının altına gömüldü.
''Tamam! Git artık.''
Kapı sesini duyunca uyumaya çalıştı.
(10.25, Büyük Salon)
''Dorc bunu yapabilir misin?''
Remus çatalının her ucuna zeytin batıyordu ve bütün çatalda kaç tane zeytin sığabileceğini hesaplıyordu.
''Bana bu kadar kolay şeylerle gelme!''
Dorcas meydan okumayı kabul etmişti. Ve şimdi yarış yapıyorlardı.
''Regulus neden bu kadar mutlu?''
James ve Sirius kendi aralarında konuşuyorlardı.
''Ne bekliyordun? Bütün hayatı boyunca senin yasını tutmasını mı?''
''Kız arkadaşı bile var!''
''Sirius bencilliği kes! Her mutsuzluğunu yüzüne vurmayacak kadar zeki bir çocuk.''
Remus konuşmuştu.
(11.40, WhatsApp)
*Rabastan* : GÜNAYDIN
*Dorcas* : Öğlen oldu.
*Dorcas* : GÜNAYDIN
*Rabastan* : Büyük Salonda mısın?
*Dorcas* : Ortak Salon.
*Rabastan* : 12'de Kütüphanede olabilir misin?
*Dorcas* : Büyük Salonda masaya çıkıp öpüşmemizle aynı hesaba geliyor...
*Dorcas* : ...EVET!
*Rabastan* : öqğşiöqşiöq tamam
(görüldü, 11.44)
(12.04, Kütüphane)
''Baya kolay bir masa seçmişsin hemen buldum.(!)''
''Sabah Rodolphus bana teklif sundu.''
''Ne istiyormuş?''
''Anneme söylememesi karşılığında bir ay onun cezalarını üstleneceğim ve ayrılmış gibi davranacağız.''
''NE?''
''O öyle sanacak. Biz devam edeceğiz.''
''Bizi tekrar yakalayabilir.''
''O zaman gerçekten ayrılabiliri-AH!''
''Rodolphus bir şey derse hallederiz dedin!''
''Tamam ama Rodolphus bir şey derse hallederiz dedim. Annem Bulgaristan'a gönderir!''
''OFff neden bu kadar zor bir ailen var?''
''Zor olan şey biziz.''
''Ailene suç atmak daha kolay.''
Rabastan omuz silkti. ''Evet.''
''Her neyse hallederiz.''
''Gece buluşamayacağız. Rodolphus beni avcunda tutmak için gece düzenliyor.''
''Abartsın.''
(14.26, Quidditch Sahası)
''Rodolphus yoruldum!''
''Topa vurmadığın içindir Rabastan.''
Barty kahkaha atarken Rodolphus da gülüyordu.
''Komik seni.''
(20.35, Büyük Salon)
''Barty, sana bakınca gerçek bir sims görüyorum. Kafanın üstünde yeşil taş parlıyor.''
''Gece uyumadan Sims oynadın değil mi?''
''BARTY SIMS KONUŞUYOR!''
Regulus hala Rabastan'la konuşmuyordu. Rabastan bir kaç kere denemişti ama ne cevap ne de tepki vermediği için daha fazla uğraşmamıştı.
Regulus biraz da naza çekiyordu. Eh, doğal olarak.
''Gece yarısı bütün plan ve randevularınızı iptal edin beyler.''
Rodolphus'un sesini duyunca Rabastan sinirlendi.
''Ne var?''
''Aklının hayalinin alamayacağı şeyler Evan!''
Kardeşim elime düştü, bu olayın tadını çıkarmak istiyorum demiyordu da.
''Geliyor musun Rabastan?''
Bir de soruyordu!
''Kaçırmamak için tüm gecemi yatakhanede geçireceğim Rodolphus.''
(11.47, Gryffindor Erkekler Yatakhanesi)
''Ne diyorsunuz, yapalım mı?''
''Tabii ki de evet!''
''Hayır. Yapmayalım.''
''SIRIUS?!''
Sirius, Regulus'u mutlu gördüğü için hem seviniyor hem kızıyor hem de üzülüyordu. Bu çok ve farklı ruh değişimleri bütün grubu etkiliyordu.
''Hayır. İstemiyorum.''
''Karar iptal!''
(00.38, Slytherin Erkekler Yatakhanesi)
''Never Have I Ever oynayacağız!''
''Reg, o oyunu yüzlerce kez oynadık.''
''Öyleyse yüz birinci kez oynayacağız. Hadi!''
Regulus ve Rabastan'ın arası düzelmişti, eğer barışırken sarhoş değildilerse, düzelmişti.
''Tamam başlıyorum...''
''Rab, sende.''
''Hiç insanlara anlaşma sunarken onlara kolaylık sağlamadım.''
Rodolphus küfrederek shot atarken hepsi ona dönmüştü.
''Hiç aileme ters bir şey yapmadım.''
Rodolphus söylediğinde Rabastan shot atmıştı.
''Rab küçükken aydınlık tarafı fazla merak ederdi..''
''...ama neyse ki büyüdün.''
Rodolphus sinir bozucu bir sırıtmayla ona bakarken Rabastan onu öldürmek istediğini gözlerine yansıtıyordu.
(02.11)
''İlk iki iksir.''
''Ah, ne süper!''
''Seninle barıştım.'' Regulus, Rabastan'la konuşuyordu.
''Ben seninle barışmadıysam?''
''Sana lanet atarım.''
''Tamam. Bir daha saçma şeyler yüzünden küsmek yok.''
''Tamam. Bir daha saçma şeyler yüzünden küsmek yok.''
''Reg?''
''Efendim?''
''Annen... Sirius'u okuldan almayı düşündü mü?''
''Ihm... hayır.. Buradan mezun olmasını istedi.''
''Tamam. İyi geceler.''
''İyi geceler.''
Walburga Black bile Sirius Black'i okuldan almadıysa, Blake Lestrange umursamazdı. Herkes bunun bir heves olduğunu düşünürdü ve kimse umursamazdı.
Rabastan da girer miydi o herkesin içine?
Günaydın ve iyi okumalar aşklarım <3<3<3
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro