2:Kader Eşi°🍷
ʕ•̫͡•ʕ•̫͡•ʔ•̫͡•ʔ•̫͡•ʕ•̫͡•ʔ•̫͡•ʕ•̫͡•ʕ•̫͡•ʔ•̫͡•ʔ
Tüm bedenim ağrılar içinde kıvranırken yorgun bedenim tekrar uykuya dalmak için daha rahat bir pozisyon arayışındaydı. Elimi saran sıcak elle beraber ağrı vücudumu yavaşça terk ederken raht bir nefes almış bedenimi daha rahat yatmak için yan çevirmiştim. Zaten yorgun olduğumdan kolayca yeniden uykuya dalmıştım.
Bu sefer kendimi daha iyi hissederek uyandığımda esneyerek sırt üstü dönmeye çalışmıştım ancak arkamda buna engel olan bedenle hızlıca kafamı çevirmiş dünki yeşil gözlü oğlan olduğunu görünce irkilerek yataktan kalkmak için hareketlenmiştim ki bir anda bileklerimden tutularak sırt üstü yatağa mıhlanmam bir olmuştu. Şokla irileştirdiğim gözlerimle ona bakarken bir yandan da tepede birleştirdiği bileklerimi oynatmaya çalışıyordum.
Neden bu duruma geldiğimiz konusunda hiçbir fikrim de yoktu. Üstelik gözleri öyle dikkatle bana bakıyordu ki gerilmeden edememiştim.
Huzursuzca başımı yana çevirip o canlı yeşil gözlerinden kaçınmış istemsizce kısık sesle konuşmuştum.
"Böyle durmaya daha ne kadar devam edeceğiz?"
Yandan yandan yüzüne bakarken o başını öne eğip sırıtarak bileklerimi bırakmış kendini tekrar yanıma atmıştı.
"Kendini iyi hissediyor musun?"
Bir anda ciddiye dönen mimikleri beni korkuturken başımı sallayarak onaylamıştım onu.
"Neden böyle oldum?"
"Kendini biraz toparla sana her şeyi açıklayacağız."
"Peki..."
Bir süre daha sessizce yatakta uzanmıştık. Bu sürede o beni dikkatle izlemiş ben ise gözlerimi ondan kaçırarak başka yerlere bakıp durmuştum. Çünkü yüzüne bakarsam yakışıklılığı yüzünden yüzüne bön bön bakabilirdim.
Boğazımdaki susuzluktan dolayı olan yanmayla zorlukla yutkunup yataktan doğrulduğumda bunu anlamış gibi benden önce yataktan kalkmış önümde bittiği gibi elini bana uzatmıştı.
"Üç gündür büyümle vücudunun ihtiyaçlarını karşıladığım için şu an bu kadar susuz hissediyorsun."
Ne! Üç gündür yatıyor muydum yani?
"Evet biraz uzun bir süre."
Elini tutup beni ayağa kaldırmasına izin verdiğimde uzun süredir yatıyor olduğumdan anlık dengemi sağlayamasam da yanımdaki esmer beden hızlı bir refleksle belimden kavramış düşmemi engellemişti.
"Yardımcı olmamı ister misin?"
"Biraz yürüyüm açılırım."
Beraber odamdan çıkıp merdivenlere yürürken onun üç gündür bizimle bu sarayda kalıp kalmadığını merak etmiştim.
"Bir şey sorucam."
"Sor bakalım."
"Adın ne? Yani şu an her şey o kadar karışık ki! En azından adını bilecek kadar seni tanıyabilir miyim?"
"Taehyung ben. Kim Taehyung. Gerçi ilerleyen zamanlarda beni gayette iyi tanıyacaksın zaten Jungkook."
Gülümseyerek söylediği şeyler kafamı karıştırırken merdivenlere geldiğimizde beni yan bir şekilde kucaklamış öyle inmişti. Sarayın büyük salonuna doğru ilerlerken beni gören muhafızlar başlarını eğerek selam veriyorlardı.
Salona girdiğimizde gördüğüm aile üyelerim ve tanımadığım bir kadın ile kararsızca içeriye bakarken beni gören anne ve babam hızlıca yanıma gelmişlerdi.
"İyi misin küçük vampirim?"
"İyiyim baba. Sadece çok susadım."
"Sen otur ben hemen getirtiyorum."
Annemin yanına oturup karşımdaki kadına ürkekçe baktığımda onun bana gülümseyerek baktığını görmüştüm. Ben de hafif bir gülümsemeyle karşılık verdiğimde yanına oturan Taehyung'a dönüp gülümsemiş ardından elini Taehyung'un omzunda gezdirmişti.
Babamın isteği üzerine hemen getirilen gümüş renkli büyük kadehteki kanla ağzımın suyu akarken kadehin önüme bırakılmasıyla hızlıca bitirmem bir olmuştu. Tabii ki de odadaki herkesin beni gülümseyerek izlediğini bilmiyordum. Kadehi tekrar önümdeki tepsiye bırakmıştım.
"Biraz daha getirmelerini ister misin canım?"
"Çok değil ama birazcık daha getirseler fena olmaz."
^^^^^^
Getirilen diğer kadehi de bitirmiş ardından annemlerin kısa sohbetini bölerek asıl konuya değinmiştim.
"Çok özür dilerim ama biri bana artık ne olduğunu açıklayabilir mi lütfen?"
"Küçük vampirim. Birazdan duyacakların seni biraz şaşırtabilir ama merak etme yaşadığın şey tehlikeli bir şey değil."
"Bu bayan Kim. Taehyung'un annesi. Taehyung ile tanışmıştımız değil mi?"
"Evet anne."
"Taehyung'un annesi bir büyücü ve babası da vampir. Taehyung da dolayısıyla melez. Yaş günündeki olaya gelirsek Taehyung senin ruh eşin."
Annem sanki bunu daha nasıl açıklayabilirim diye bakınırken ben şokla Taehyung'a bakıyordum. Ciddi miydi bunlar?
"Nasıl yani? Ama benim ruh eşim Rowan değil mi?"
"Canım o ruh hayvanın gibi bir şey. Taehyung ise nasıl ben ve annen ruh eşiysek senin eşin de o."
Şaşkınca ve ne yapacağımı bilemez bir şekilde Taehyung'a baktığımda onun çoktan bunu kabullenmiş ve benim tepkilerimi gözlemlediğini fark etmiştim. O da hislerimi ve içimdeki karmaşayı hissetmiş gibi sakince ve açıklayıcı bir şekilde konuşmuştu.
"Jungkook biliyorum böyle denilince be yapman gerektiğini bilmiyorsun ya da senin eşinim diye hemen bana karşı bir şeyler hissetmek zorunda değilsin. Sadece bunu biraz akışına bırakmalısın. Çünkü açıkçasını istersen ben de ne yapmamız gerektiğini bilmiyorum."
Açıkçası beklenti içinde olunmaması ve bir ilişki için zorlanmamam gayet hoşuma gitmişti. Bana sakin bir tebessüm veren bedene aynı şekilde karşılık verirken bu sefer annesi konuşmuştu.
"Yalnız bu hafta boyunca birbirinizden çok uzak kalmamalısınız yoksa acı çekersiniz. Üstelik bu bir hafta boyunca birbirinizi daha yakından tanıma fırsatı da elde etmiş oluyorsunuz bu yüzden bunu iyi değerlendirin derim."
Bakışlarım sırasıyla anne ve babama değindiğinde ikisinin de onaylayan bakışlarını görmemle korkum ve tedirginliğim azalmıştı.
Ve babamdan beklenen o hamle geldi.
"Ee o zaman siz ikiniz odanda biraz vakit geçirin. Bir yerden başlamalısınız değil mi? Böyle yanımızda sus pus oturarak olacak şey değil bu."
Babamın bizi postalamasına mı gülsem yoksa Taehyung'u hemen kabullenmesine mi karar verememiştim açıkçası.
"Peki biz kaçalım o zaman."
Ayaklandığım gibi Taehyung'un da elinden tutup biraz utandığım için hızlıca odadan çıktığımda beni gülerek izleyen bir Taehyung beklemiyordum.
"Alınma ama baban bu durumu bizden önce kabullenmiş gibi."
"İnan bana bende öyle düşünüyorum. Bu günlük odamda takılalım çünkü henüz kendimi tam olarak dinç hissetmiyorum. Yarın daha eğelenceli şeyler yapabiliriz."
Taehyung'un dediği gibi akışına bırakmıştım şu an olanları. Hem kader onu benim için seçtiyse bir bildiği vardı değil mi?
ʕ•̫͡•ʕ•̫͡•ʔ•̫͡•ʔ•̫͡•ʕ•̫͡•ʔ•̫͡•ʕ•̫͡•ʕ•̫͡•ʔ•̫͡•ʔ
Umarım bölümü seversiniz 🩶
Diğer bölüm görüşürüz ✌️
•Leo
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro