Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

9

Ertesi gün yine okul vardı ama dün sabah dışında Cenkle konuşamamak canımı sıkıyordu. Yani ne bileyim en azından bir sesini duyup iyi mi, nerede,ne yapıyor öğrensem yeterdi bana.

Elime telefonu alıp Onurun profiline girdim.

Of.

Onur sapığını arayıp aramama konusunda ikide kalmıştım ama Cenkten haber almak için mecburen onuru arayacaktım. Maalesef cenk beyin telefonu dünden beri kapalıydı. Başka çarem yoktu.

Messengerdan Onuru bulup aradım.

Çalıyor , çalıyor...

"alo ?" diye açtı telefonu sorgulayan bir sesle.

"merhaba onur. Deniz ben tanıdın herhalde , Cenke ulaşamıyorum bir bilgin varmı?"

"oo bebeğim naber?"

"soruma cevap verir misin?"

"amma nazlı bir şeysin ya"

"cenke ulaşamıyorum bir bilgin varmı? yoksa kapayacağım"

"tamam tamam bu akşam dövüşü var onun ona hazırlanıyordur muhtemelen"

"ne dövüşü? nerede?"

"Kapanda"

"anladım sağol"

"şey Deniz benden tavsiye gitme başına bela alırsın"

ve telefonu kapattım. Ne dövüşüydü bu ? Cenkten pek beklediğim bir hobi ya da her neyse değildi.

Üzerimi değişip okula geldim. Direk derse girdim çünkü tam saatiydi.

"Dilara" dedim Dilaranın yanına oturup.

"yes" dedi.

"akşam benimle kapana gelir misin ?"

"kapana mı? delirdin heralde oraya gidersek çıkamayız"

"neden ki?"

"deniz saçmalama bize göre değil orası"

"gelmiyor musun yani?"

"ooff geliyorum tamam ama arabada beklerim"

"süpersin"

sıkıcı 3 saatlik dersin ardından sınıftan çıktım. Cenkin benden kaçışı yoktu. Onu görmek istiyordum.

---------------------------------

Akşam 21:00

Kapan denilen yere geldiğimizde etraf sessizliğe ve karanlığa bürünmüş resmen her an bir şey çıkacak gibi ürkütücüydü.

"Deniz bence gidelim" dedi dilara arabada kolumu tutarak.

"sen bekle ben geliyorum"

Kendimden emin bir şekilde arabadan inip kapanın girişi nereden diye bakınmaya başladım.

Az ilerde kapı gibi bir yer vardı oraya yaklaştığımda kulağıma dolan gürültüyle tedirgin oldum. Kapıda iri yarı bir adam duruyordu.

"kimsin?" diye sordu sertce.

"cenke geldim" dedim.

"iyi geç" demesinin ardından içeriye girdim ve bum. Ful insan kalabalığı, sigara kokuları, alkol standları ve ortada kocaman bir arena.

kendime göze çarpmayacağım bir yer ararken yanıma birinin gelmesiyle homurdandım.

"naber güzelim yalnız mısın?"

"Cenkleyim uza yanımdan"

"cenk mi ? hani nerede göremiyorum?" dedi çapkın bakışlarıyla beni süzerken.

"gider misin?" diye sorumun ardından birkaç sn sessiz kalıp konuştu.

"peki buralardayım" deyip kibar bir şekilde yanımdan ayrılmasına sevindim. Eğer ısrar etseydi olay falanda çıkabilirdi çünkü.

Etrafı gezinirken ilerde bir fotoğrafçı görmemle o tarafa yürüdüm. hep dövüşcülerden oluşan fotoğraflar vardı. belki cenkinde var diye düşündüm.

"cenk Namsoyun fotoğrafları varmı?"

"oo olmaz olurmu cenk arenanın kralı al bak" deyip elime bir albüm verdi.

cenkin iki senelik dövüş fotoğraflarından oluşan bir albümdü. Çok güzeldi. Fotoğrafları inceledim. Çoğu fotoğrafı kazandığına dairdir bir tanesi hariç.

Bir fotoğrafta yerde kanlar içinde yatırken yenildiği ve rakibinin zaferle parlayan gözlerinden oluşan fotoğraftı bu.

fotoğrafçıya döndüm.

"kim bu?"

fotoğrafa baktı. Kilolu elleriyle gösterdi."ezel. Cenkin tek rakibi" dedi emin bir sesle.

"bir keremi dövüştüler?" diye sordum.

"tam üstüne geldin birazdan üçünü dövüşlerini yapacaklar ama öyle böyle değil yani..." sözünü bir kız kesti.

"kral dövüşü bu kazanan arenanın yeni kralı olur" dedi kız.

"peki sizce cenk..?"

kız "elbette cenk kazanacak!" dedi ani bir fırlamayla.

ama fotoğrafçının yüz ifadesi hiç öyle demiyordu.

Kız bana yukarıdan aşağıya doğru inceleyn bakışlarla baktıktan sonra "sen kimsin? ilk kez görüyorum" dedi.

"Deniz ben, Cenkin arkadaşıyım"

"Cenkin arkadaşlarını tanıyorum Deniz yalan söyleme"

"anlamadım?"

"nesini anlamadın? kimsin diyorum?"

bu sorunun üstüne iki omzuma dayanan ve beni savunan kişilere şokla baktım.

"uza ceylan kız bizimle" dedi Onur. Sarışın iki kız hemen yanımdaydılar. Şok olmuştum. onlardan bunu beklemiyordum.

"kim bu kız?" dedi kız.

"sana ne?" dedi yanımdaki sarışın kızlardan biri. Sonra iki koluma girip beni oradan götürdüler.

"nereye gidiyoruz?" diye sordum.

"seni görmek isteyen biri var şekerim" dedi diğer sarışın.

Anlamıyordum. Beni kim görmek isterdi ki?

Düşüncelerimden karşımda Cenki görmemle sıyrıldım.

gözlerimin parladığına yemin edebilirdim. Cenki görmeyi hem beklemiyordum hemde çok istiyordum ve şu an karşımdaydı. Koşarak ona sarılmak istiyordum. Ama yapmadım tabiki.

"senin ne işin var burada?" dedi sanki beni istemiyor gibiydi.

"seni görmeye geldim"

"onur sen denizi evine bırak" deyip sırtını döndü bana.

"hayır hiç bir yere gitmiyorum."

"defol git deniz iki yakınlaştık diye kendini bir şeymi sandın?"

İki sarışın kızın ve onurun önünde bana bunu nasıl derdi?

"arkadaşız diye düşündüm sana ulaşamayınca merak ettim ve buraya kadar geldim ama görüyorum ki değmezmişsin"

Yüzünde hiç bir his yoktu. Etkilenmemiş gibi, sanki beni umursamıyormuş gibiydi. Son kez Cenke iğrenircesine baktım ve oradan çıktım.

"pislik herif" diye mırıldanıyordum.

"pişt baksana" deyip birinin koluma dokunmasıyla durdum. Bu ilk geldiğimde yanıma gelen çocuktu.

"sizi duydum" dedi.

"neyi duydun?" dedim kollarımı göğsümde birleştirerek.

"bu maçı cenkin kazanmasını istiyoruz. ve sen bize yardım edeceksin"

"umrumda bile değil"

"emin ol cenki umursamasan kapana kadar gelmezsin bu risk alınmaz o yüzden yardım edeceksin"

"evet umursuyordum az önceye kadar." bu son sözümdü ve oradan ayrıldım.

Kapandan tam çıkmak üzereyken iri yapı güvenlik beni durdurdu.

"nereye?"

"gidiyorum ben bunun için hesap mı vereceğim?"

"hiç bir yere gidemezsin"

kaşlarım çatıldı. ne demek gidemezsin? siz kimsiniz ya allah allah.

adamı itip çıkmaya çalıştım ama izin vermedi.

"ne istiyorsun benden?" dememe kalmadan iki kişi beni kollarımdan tutup mekandan çıkardı.

"ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz? bırakın beni" diye çığlığı bastım.

Beni kapana yakın bir eve getirip bıraktılar.

"Seninle işimiz var"

sesin sahibi kendini gösterince "sende kimsin?" dedim.

"Yardım edeceksin"

"Seni tanımıyorum bile ne yardımından bahsediyorsun?!"

"Cenkle ilgili"

"Hayır"

"ben sana yardım edermisin diye sormadım. yardım edeceksin dedim"

"pardonda ben ne yapabilirim? duydun az önce cenk beni yanından siktir etti onun için ben ne yapabilirim? ben kimim ki?"

"görürsün"

yanıma gelip ellerimi tuttu ve bağlamaya başlayınca "bu ne için?" diye sordum.

"cenk bu maçı senin için kazanacak. Ezelle 3 maç yaptı 2 sinde yenildi eğer bunda da kaybederse anamızı sikecekler o yüzden kazanması lazım"

Huysuzca mırıldandım.
"hala neden ellerimi bağladığını anlatmadın?"

beni ellerimden ve ayaklarımdan bağlayıp bir sandalyeye oturttuktan sonra yüzüne maske takıp eline telefonu aldı.

görüntülü arama yapıyordu ve telefon açıldı.

"cenk  bak elimizde kim var" deyip beni göstermesiyle planı anlamıştım ama neden ben? sorusunun cevabını hala bilmiyordum.

Cenkin kızdığını görebiliyordum.

"Eğer bugün maçı kazanmassan,kız ölür" dedi adam gayet ciddi bir sesle.

Yemin ederim bu ürkütücü yer ve bu adamın sözleri aklımdan geçince korktuğumu hissettim. Çaresizdim.

"cenk lütfen yardım et" diye bağırdım.

"Hiç şakamız yok cenk eğer kızı istiyorsan bu maçı kazan!"

"Lan orrospu ç..."

Dıt dıt dıt. Telefonu kapattı.

"Eğer cenk bu maçı kazanmazsa gerçekten ölürsün güzelim"

Ve beni karanlıkta kendimle baş başa bırakıp çıktı.

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro