7
"cenk? sen hastanede değilmiydin?"
ve tabiki ilk sorduğum soru buydu.
"sence" diyerek eve girmek için adım attığında "salaksın" diyerek kollarımı Cenkin boynuna doladım. Bunu kendimden beklemiyordum ama o an içimden cenke sarılmak geldi. İyi olduğunu bilmek ve onu karşımda görmek çok güzel bir duyguydu.
Cenkte kollarını belime sardı. "bunu neye borçluyuz?" diye sordu.
"hiç" deyip geri çekildim.
"öylede kalabilirdik" dedi çapkınca bana bakarak.
Gülümseyip içeri geçtim ve koltuklardan birine oturdum. Cenkte Kapıyı kapatıp yanıma geldi.
"notunu okudum" dedim.
"ne notu?"
"özür notunu diyorum yoksa sen yazmadın mı?" dedim dalga geçercesine.
güldü. "ben yazdım"
"neden bir notla özür diledin? yüzüme de söyleyebilirdin?
"canım öyle istedi deniz uzatma"
"yine o kaba cenke dönüyoruz galiba" diyerek oturduğum yerden kalktım ve konuyu değiştim.
"ne içersin?"
"seni almaya geldim"
"saat 8 de demiştin"
"vazgeçtim."
"işim var ama benim 8 den önce gelemem" dedim. canımı sıkıyordu sanki kendi ne derse o olacakmış gibi davranmasıyla.
"ne işiymiş o?"
"sana ne cenk?"
"ne işi dedim!"
"arkadaşlarla buluşacağım"
"süper hadi çıkalım o zaman"
"sen çık git bende hazırlanıp arkadaşlarımın yanına geçerim" resmen yalanım elime yüzüme bulaşmak üzereydi.
"hazırlan bekliyorum"
gıcık!!! içimden ne bok yeyceğimi düşünürken hemen dilaraya mesaj attım.
Deniz ;" yarım saate sen ve arkadaşlarınla brothers barda buluşalım mı?"
Dilara ; "olur tabi hayırdır kötü bir şey yok değil mi?"
deniz ;" yoo sadece evde sıkıldım"
dilara ; "tamam baby yarım saate ordayız"
Hemen dolabımı açıp üzerime bordo dar elbisemi geçirip kısa topuklu botlarımı giyip saçlarımı düzelttim. yeşil gözlerimi ön plana çıkarmak için kirpiklerimi kıvırıp rimelimi bolca sürdüm ve hazırdım. Odamdan çıkıp salona geldiğimde Cenk elinde daha önce bende bıraktığı tşörtünü tutuyordu.
"bir dakika sen benim evimimi karıştırdın? " diye sordum hemen çünkü o tşört kullanmadığım odada dolaptaydı.
"bunu atarsın diye düşünmüştüm" dedi.
"ver şunu" deyip elinden çektim aldım.
"iyi al senin olsun baktıkça beni hatırlarsın" dedi gülerek.
cenki taklit ettim.
"benim zaten" dedim hemen sonra.
keyif almışcasına güldü.
"bu arada bu elbise ne?" dedi üzerimi işaret ederek.
"elbise işte niye?"
"çok kısa değiş"
"oldu! başka?"
"şaka yapıyorum alınma, yakıştı beğendim" dedi beni süzerek.
"tamam ben gidiyorum o zaman hoşçakal cenk 8 de görüşürüz" diyerek aradan sıyrılmaya çalıştım.
"birlikte gidiyoruz denizciğim"
ben itiraz dahi edemeden beni kolumdan tutup evden çıkardı. Arabaya binip dilarayla anlaştığımız bara geldik.
"bakalım kimmiş bu arkadaşlar"
arabadan inip mekana girdik. Dilaralar gelmişti beş kişilik bar masasında onları görmemle hızlı adımlarla yanlarına geçtim. Cenkte arkamdan yavaş ama emin adımlarla yürüyordu. Dilaranın Cenki görmesiyle bana attığı bakışlar komikti. Gözlerini açmış direkt şok olmuş ifadeyle bakıyordu.
Dİlarada dahil olmak üzere Cenki hepsiyle tanıştırdım. Cenk iki erkeğin yüzlerini iyice inceleyip sert bakışlar atınca ürperdim.
"cenk" diye dürttüm onu.
bana yandan bakış atıp oturdu. Benim oturacağım bar sandalyesini dibine çekince mecburen dip dibe oturduk ama rahatsız değildim.
Kızlardan biri konuştu.
"Siz çıkıyor musunuz şimdi yoksa takılma falan mı?"
buna ben cevap vermek istemedim. cenkin cevabını merak ediyordum.
"çıkıyoruz" dedi direk.
dilara atıldı.
"aaa öyle mi? deniz hiç bahsetmedi ama senden"
"neden bahsetsin ki? özel şeyler bunlar" dedi cenk. o an ona hayran oldum desem yeridir. bu kadar olgun ve güzel bir cevabı cenkten duymak etkileyiciydi.
"değil mi sevgilim?" dedi sonra elini otururken omzuma atarak.
"yani" dedim.
Bir saati orda oturup bir şeyler içerek geçirdikten sonra saate baktım. 8 olmuştu.
"cenk bizim başka planımız vardı unutmadın değil mi?"
"aynen gidelim mi?"
"Gidelim" deyip masumca gülümsedim
Dilara ve diğerleriyle vedalaşıp bardan çıktık. Tabi cenk elimi tutuyoru. Tuhaf ama gerçek.
Arabaya binmeden önce ona bugün sorduğum soruyu sordum.
"Cenk senin için kimim ben?"
Cevap vermedi. Arabaya bindi. Gözlerimi devirip bende arabaya bindim.
"Neden cevap vermiyorsun?"
"Bilmediğim bir şeyin cevabını veremem"
"Ama bugün beni korudun, arkadaşlarıma sevgiliyiz dedin elimi tuttun bunların anlamı ne o zaman?"
"Deniz konuşmak istemiyorum" dedi sesi oldukça sertti.
"İyi konuşmayalım."
Bir süre sonra W club ın önünde durduk. Arabadan inip anahtarı valelere verdik.
"Seninle eğlenmek istiyorum" dedi masumca.
"Eğlenelim o zaman" dedim.
Gülümsedi.
Gülüşü çok güzeldi.
Cluba girdiğimizde yanımıza güvenlik geldi.
"Abi hoş geldin, bir şey olursa hemen yanındayız herkes emrinde"
"Sağol kardeşim" dedi cenk güvenliğin omzunu sıkarak.
"İyi eğlenceler abi"
Abimi? Güldüm. Cenk hemen bana döndü.
"Komik olan ne?"
"Ne komiği abi öylesine güldüm işte" dedim sesimi kalınlaştırarak.
"Geç sen dalganı" dedi yarım gülerek.
Sandalyesi olan bar masalarına geçtik.
"Bunlar ücretli değil mi?" Diye sordum.
"Evet öyle"
"Yani bence normal insanların arasına geçebiliriz hem daha iyi eğleniriz"
"Ne biz anormal miyiz yani şimdi?" Sorusu beni güldürdü.
"Belkide" dedim.
"Seç bakalım istediğin yere geçelim"
Bunun üzerine cenki elinden tutup peşimden çektim.
Tam ortada bizi bekleyen bar masasının önünde durdum. Cenk hemen karşıma geçti. Garsonun ne içeceğimizi sorması üzerine tam
Alkolsüz kokteyl demek üzereydim ki Cenk benden önce konuştu.
"İki votka enerji alalım biz"
"Ne hayır saçmalama ben alkol istemiyorum" dedim.
"Niye?"
"İstemiyorum işte bugün alkolsüz takılmak istiyorum" dedim.
Yanıma geldi.
"Bana güvenmiyor musun?"
"Senle ne alakası var Cenk?"
"Öyle hissettim"
Doğru hissetmişti. Cenke güvenmiyordum. Sağı solu belli olmazdı şimdi bunun.
Cevap vermedim.
Cenkte siparişleri değiştirmedi tabi. Her türlü alkollü içecek içecektim yani anladık.
Bir süre sonra içeceklerimiz geldiğinde yavaş yavaş içeceğime dair kendime sözler verdim. Birde cenkin yanında kafayı bulmak istemiyordum.
İçkimden bir yudum alırken gözlerim cenkin üzerindeydi. Giydiği yapışık siyah tşört vücut hatlarını oldukça belli ederken her yan profilini gördükçe çenesi , şekilli burnu, kaşları oldukça hoş görünüyordu gözüme.
Ve tabiki tüm bu düşüncelerimden cenkin konuşmasıyla sıyrıldım.
"Çok mu etkilendin?"
"Anlamadım?"
"Gözlerin sürekli üstümde" dedi çapkınca bakarak.
"Yani evet düşünüyordum da ilk gün bana yaptığın pislikten sonra ben nasıl oldu da senin gibi biriyle dışarıya çıktım?"
"Görüyorsun işte etkilendin" demesiyle alaycı bir bakış attım.
"Kendini beğenmiş" dedim.
Gülümsedi. Tatlıydı.
Biraz durduğum yerde sallanıp içkimi yudumluyordum. Ben daha yarısına gelmemişken Cenkin içkisini bitirmesi de ayrı olaydı.
"CENK NABERR?" diye bağırarak gelen kızıl saçlı kızı görmemle yüzüm büzüştü.
Arkadan gelip Cenkin omzuna dokunarak cenke sokulması neyin kafasıydı??
"İyidir Ececiğim senden?" Dedi cenk çapkın bakışlarıyla.
"İyiyim özledim seni görür görmez yanına geleyim dedim"
"İyi yaptın"
"Bu akşam işin var mı? Belki takılırız" dedi kız cilveli cilveli.
"Olur işim yok boşum"
"Süper beni ararsın o zaman da gelirim"
"Anlaştık"
Gözlerim fal taşı gibi açıldı.
"Cenk sen sapık mısın?!"
Kahkahası kulaklarımı doldurdu.
"Ya cidden soruyorum?! Ayrıca yanında bir kız varken sen nasıl başka biriyle randevulaşabiliyorsun? İğrençsin"
"Yalnız bir dakika, seninle anlaşmamız olduğu için çıktık bu bir, ikincisi hayatımda biri yok istediğimi yapmakta özgürüm sana ne ki?"
"Haklısın bana ne ?! İstersen ben gideyim sende o kızla şimdiden takılmaya başla"
Gülerek yanıma gelip iki eliyle beni belimden tutup kendine çevirdi.
"Abartma" dedi sadece.
Ellerini belimden itip içkimi fazlasıyla içtim.
Canım sıkılmıştı. Ayıp ya ayıp! Yanında bir kız varken sen nasıl başkasıyla konuşabiliyorsun?! Ben neyim burda! Terbiyesiz Cenk.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro