3
2 gündür okula gitmiyordum. O gün okuldan nasıl çıktım eve nasıl geldim hiç bilmiyordum. Kabus gibiydi.
Bu sabah gelen mesaj sesleriyle uyandım. Sınıf grubuydu. Bugün önemli bir sunumumuz vardı. Başıma yorganımı çekerek sıkıntıyla ofladım. Yataktan çıkmak istemiyordum! Evden ayrılmayı hiç istemiyordum!
Sunum saat 10 daydı.
Neyseki geçen haftadan hazırlamıştım. En azından bir şeyler yolundaydı diye düşünerek yataktan kalktım sıcak bir duşun ardından siyah uzun kollu dar elbisemi giydim. Hafif sade bir maykajın altından kısa topuklu botlarımı giyip durağa doğru yol aldım. Tam zamanında yetişmiştim. Hemen otobüse bindim.
derse 10 dakika daha vardı. Bunun üzerine kantine geçip bir kahve alsam iyi olur diye düşündüm. Bizim sınıftan Dilara diye bir arkadaşım beni görmesiyle yanıma geldi.
"deniz kantine mi gidiyorsun?"
"Evet" düz sesle.
"Bende geleyim o zaman" demesiyle gülümsedim.
Kantine geldiğimizde yine o pislik çete ordaydı. O iki sarışın kızda ordaydı. Cenk telefonla uğraştığı için çok şükür beni görmemişti. Görmesinde zaten.
Dilarayla iki kahve alıp boş masaya oturduk.
Dilaranın ela gözleri merakla parlıyordu. "Merve nerede gelmiyor mu?" diye sormasıyla kaşlarım çatıldı. Tam Dilaraya cevap verecektim ki yükselen sesle çıkan olaya döndüm.
"Siz kimsiniz oğlum? Okul veya bu masa sandalye sizin mi ha siz kimsiniz?" diye bağıran kişiye baktım.
Cenklere bağırıyordu.
"Evet bizim" dedi cenk oturmaya devam ederek. Arkadaşları eğlenircesine sırıttığında onlara bağıran çocuğun arkadaşları da geldi.
cenkin lafı üzerine "siz çok oldunuz" dedi karşı taraf.
"ee ne olmuş yani?" dedi cenkin yanındaki sarışın erkek.
"Yarın akşam gelin size ne oldu ne olacak gösterelim" demesiyle cenk yerinden bir hışımla fırlayıp ona meydan okuyan çocuğun önünde durdu.
"nerde ne saat?"
ve artık aralarındaki konuşma fısıltı sessizliğindeydi.
Dilarayla kalkıp sınıfa doğru yürümeye başladık. Yeterince cenk ekşını görüyordum zaten.
"Dün ki olaydan sonra bunlar düşman kesildi cenklere" demesiyle dilaraya baktım. yani umrumda değildi ama merak ediyordum.
"ne olayı ne oldu ki dün?"
"ya işte birileri cenklerin yerinde oturuyordu cenk uyardı bunları kalkın diye bunlarda kalkmayınca ağız burun çat pat"
"Yok artık bu cenk kendini ne sanıyor ya"
"E mafyanın oğlu olmak böyle bir şey herhalde"
Ailesi cenki el üstünde tutuyordu diye düşündüm. Yoksa Cenk böyle güçlü duramazdı. Bir güvencesi var o güveni verende bence ailesi.
Sunumumuzu yapıp okuldan ayrıldık.
Dilarayla akşam bir şeyler yapalım diye konuşmuştuk. Gerçekten buna çok ihtiyacım vardı. psikolojim felçti.
Akşam olduğunda üzerime üstten kırmızı uzun kollu ama beli kısa şık bluzumu giyip alttan da lacivert kotumu giyip siyah topukluyla hazırlığımı bitirdim. Yine sade bir makyaj yapmıştım.
Boru sesini duymamla apartmandan çıkıp arabaya bindim.
"waow fıstık gibisin" dedi dilara gülerek.
"aa ama beni utandırıyorsun" dememle ikimizde kahkaha attık.
yarım saat sonra arabayı park edip "o zaman dans!!" diye bağırmasıyla sırıttım.
Yüksek sesli, alkollü bir mekandı.
Dilarayla mekana girdiğimizde dilara birilerine el salladı. sonra beni kolumdan yavaşça çekerek el salladığı kişilerin yanına getirdi.
Kulağına eğildim. "hani sadece ikimizdik?"
"ya biliyorum ama arkadaşlar çok ısrar etti"
bir şey demedim. Sakin olup gecenin keyfini çıkaracaktım. bugün stres atma günüydü!
Kendimi şarkının ritmine kaptırarak dans etmeye başladım. Kendime söylediğim vodka enerjimi hem yudumluyor hem dans ediyordum.
Ta ki birinin arkamdan gelerek belimi tuttuğunu hissettiğim ana kadar!
Hemen bana dokunan kişiye baktım.
"cenk?" dedim sorgulayıcı ifadeyle.
"çok güzel dans ediyordun" demesiyle yüzümü ekşittim.
"benden uzak dur" deyip yeniden önüme döndüğümde nefesini kulağımın yanında hissettim.
"dans et"
bu sefer hiç bir şey demeden masadan ayrılıp koşar adımlarla lavaboya gittim.
"nalet olsun" diye söylendim lavabodaki iki sarışını görünce.
benim geldiğimi görür görmez yüzleri eğlenen ifade aldı.
"naber şekerim"
onları sallamayarak lavabonun önüne geçip ellerimi yıkadım ve ordan çıktım.
Ürkek adımlarla masaya yürürken gözlerim sağ tarafta vip koltuklarında oturan cenke takıldı.
yine şapkası başındaydı. Üstten siyah tşört giyiyordu ve tuhaf bir şekilde ilgimi çekmişti. Özellikle az önce beni belimden kavrayıp o söylediği sözler aklımda dönüp duruyordu.
Masaya yürüyüp meraklı gözlerle bana bakan dilaraya döndüm.
"kızım az önce cenk yanına geldi ve sen gittin farkında mısın?"
"umrumda bile değil"
"cenk bu şaka değil yalnız" demesinin ardından içkimi başıma diktim. Cenk miş şaka değilmiş kim ya bu cenk? kim yani? kendini bir şey zanneden zararlı bir varlıktı sadece.
Gece boyunca Cenkin bakışlarını ara sıra üzerimde hissediyordum. Ama aldırmadım.
Yalan yok iyi eğlenmiştim. Dilara ve arkadaşları çok iyiydi. Kafa dağıtmayı başarmıştım.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro