Eve gelip mutsuz şekilde yatırken telefonuma gelen mesaja baktım.

SEREN: "akşam partiliyoruz sende gel"

Önce bir düşündüm gitmek ve gitmemek arasında kalsam da gitmeye karar verdim.

Deniz : "tamam nerede ne saat?"

Cenk beni çevresinde istemiyordu ama İnadına gidecektim! o istemedikçe ben inadına gidecektim.

Akşam 9 da Serenin dediği adrese geldim. Onurun eviymiş.

Eve yaklaştıkça gelen yüksek seste müzik sanki disco dan gelirmiş gibiydi. Ortamı çok merak ediyordum. Elbise giymiştim ve tabiki seksi stiletto topuklularımı. saçlarımı dağınık model bırakıp kırmızı seksi bir ruj sürmüştüm.

Evin kapısını çaldım. duyulduğundan her ne kadar emin olamasamda. Bir süre sonra kapıyı bir kız açtı.

"seni bir yerden tanıyorum sanki" dedi kız bana bakarak.Artist kılıklı kız. elbette hatırlıyordum.

"evet tam tanışmadık o gün kapanda karşılaşmıştık" dedim Ceylana.

"Hı evet hatırladım. Cenkin arkadaşı" derken sesi çok itici gelmişti.

"Aynen"

"memnun oldum bende cenkin sevgilisi Ceylan" dedi bana sinsi bakış atarak ve elini uzattı.

Beynimde şimşekler çaktı. Cenkin SEVGİLİSİ CEYLAN MI? BU NASIL BİR OYUNDU BÖYLE!

Kızın elini sıkmayıp düz önünden yürüyüp geçtim. Etrafı loş ışık sarıp, alkol ve sigara dumanlı bir ortama girmiştim. Sarışınları görmemle yanlarına gittim. Sereni kolundan tutup köşeye çektim.

"Ceylan kim?"

"şey deniz o.."

Cemre hemen yanımızda belirdi beni kendine döndürüp "cenkin eskiliğiydi ama yine sevgilisiymiş bizde yeni öğrendik tekrar birlikte olduklarını"

"nasıl olur bu ya! bana inat mı yapıyor bunu?"

"sanmıyorum zaten ceylan onun için farklıydı unutamamış herhalde"

"görür o!"

bar masasında duran onurun yanına gittim. "onur benimle çıkar mısın?"

onur bu sorumu oldukça garipsediğinden dudağına yapıştım. geri çekildiğimde İlerde durup bize bakan cenki görmemle gülümseyerek Onura sarıldım. Onur ne tepki vereceğini bilemez haldeydi. Bunu çok net hissediyordum.

"ilk günden beri senden hoşlanıyorum." dedim.

"gerçekten mi? ben beni haz etmiyorsun sanıyordum"

"yani biraz o da var ama bana sapıklık yaptığın anları saymazsak çok  hoşsun"

"sen daha hoşsun"

"o zaman dans?"

başını onaylar anlamda salladığında kollarımı boynuna dolayıp dans etmeye başladım. Onurda ellerini belime koymuş dans ediyorduk.

2 shot çekip bir votka enerji bitirdiğimde kafamın iyice uçtuğunu hissettim. topuklularımı çıkarıp dar elbise giydiğimi es geçerek ilerdeki masanın üzerine çıktım. kafam çok kötüydü. Zaten Cenk yüzünden üzgündüm birde alkol bedenimi ele geçirmişti.

"yesss herkess banaaa baksın!!!" diye bağırdım kollarımı kaldırarak.

Şarkı çalarken neredeyse herkes bana bakıyordu. Cenkin kucağında oturan Ceylan da bana bakıyordu.

"burası çok sıcak değilmi?? hadi soyunalım!!" diye bağırıp elbisemin altından tuttum.

"kim bana yardım etmek ister!!" diye bağırdığımda herkes çoşkuyla alkollü kafasıyla bana eşlik etti ve biri masada yanıma çıktı.

"ben ederim" deyip elbiseme dokunduğunda Onur çocuğu bir hışımla çekip yanımdan aldı.

"yaa onurr !! keyfimizi kaçırma" diye bağırdım.

herkes tezaruhat yaparak "soyun soyun" diye bağırıyordu.

Yeniden elimi eteğime koyduğumda Cenkin sesi yankılandı tüm evde.

"kesin Şunu Parti bitti"

Müzik kesilmişti.

"ya neden?! daha parti yeni başladı" dedim.

Onur beni kucaklayarak masadan indirdiğinde kahkaha attım.

"parti bitti" dedi o da kucağında beni tutarak. Onur beni Cenkin yanına bırakıp "ben milleti çıkarayım Denize bakarak ol kardeşim" dedi.

"onur bende geleyim aşkım" dedim dalgada sesimle. tam onura adım atacakken dengemi kaybetmek üzereydim ki Cenk beni tuttu.

Cenk "deniz bende kardeşim" deyip göz kırpmıştı onura.

"çok tatlısın"

nee! Cenkin yüzüne baka baka demiştim bunu! aklımdan geçirdiğim dilime vurmuştu.

"Evet canım öyledir benim sevgilim" diyerek Ceylan elini Cenkin omzuna attığında Cenkin beni tutan ellerini çektim.

"ben eve gidiyorum pislikler" diye mırıldandım.

çarpık yürüyüşümle topuklularımı yerden alıp tam gidiyordum ki Cenk beni tuttu.

"seni eve bırakayım."

"istemez Onur beni bırakır hem belki gece bir şeyler yaparız anlarsın ya" dedim cenki sinir etmek ümidiyle ve etmiştim de çene kasları gerilmişti.

"yürü seni eve ben bırakacağım."

"hayır ben onurla gideceğim"

"Deniz!" diye tısladı. Gözleri öfkeyle bakıyordu.

Ceylansa bizi izliyordu. Bunu fark ederek "sevgilini alır mısın? beni rahatsız ediyor" dedim.

"cenk bıraksana kızı onurla işleri varmış zaten bizi ilgilendirmez"

"kes sesini ceylan" der demez beni kucağına aldığı gibi yürümeye başladı. Onurun garipseyen bakışlarını görüyordum.

"Cenk?!" diye seslendi arkamızdan ama cenk onuru sallamayarak beni arabaya götürdü. yan koltuğa oturttu ve kendiside sürücü koltuğuna oturup arabayı çalıştırdı.

"derdin ne senin!" diye bağırdım.

"derdim SENSİN!" bağırmıştı.

"Beni sevgilimden uzak tutamazsın" dedim bunu sırf cenki sinir etmek için söylemiştim.

"onuru sevmiyorsun onunla oynama"

"sende Ceylanı sevmiyorsun ama karşımda yiyişirken  ben size bir şey diyor muyum?"

bana yandan bakış attı.

"kıskandın mı?" diye sordu bir an gülümsediğini görür gibi olmuştum.

"elbette hayır! sadece tiksindim"

"yalan söyleme"

"cenk sen kendini kim sanıyorsun brad Pitt falan mı?"

"ondan daha yakışıklıyım"

Kahkaha attım. kendini beğenmiş.

evimin önünde durduğumuzda ayakkabılarımı elime alıp arabadan indim. Hala çarpık yürüyordum. Çok geçmeden Cenk yanımda belirdi.

Durdum.

"sen nereye ?"

"sana geliyorum"

"hayır gelmiyorsun"

"yürü deniz" deyip beni kolumdan tuttuğu gibi apartmana soktu ve evime girdik.

Cenk yanımdaydı.

Ayakkabılarımı bir köşeye bırakıp salondaki koltuğuma uzandım. Cenkte tekli koltuğa oturmuş beni baştan aşağı süzdüğüne emindim.

"Deniz"

"ne var?"

"bu gece onurla o işini benimle yap"

hemen yattığım yerden doğruldum.

"ne işi?"

"bilmem? bana anlarsın ya dediğin iş neydi?"

"ha sen sevgilimle yapacağım şu özel işi diyorsun ama bak dediğim gibi onu sevgilimle yapacağım"

"ben gidiyorum" deyip ayağa kalktığında hemen ayağa kalkıp elini tuttum. Aklım ne kadar Cenki süründür desede kalbim Cenki istiyordu.

Bana baktığında "gitme" dedim.

Ve işte o an Cenkin bakışlarındaki o mükemmel şeyi yakaladım. Bunu beklediğini hissettim. Bence Cenkin kafası karışıktı. Yani hem beni istiyordu hemde bir şeyler onu geri çekiyordu.

Cenk onu tuttuğum elimden beni kendine sertçe çekmesiyle vücutularımız bir birinize çarptı bunu fırsat bilerek ellerimi boynuna koydum. Dip dibeydik. Nefes alış verişini duyuyordum. Nefesini yüzümde hissediyordum.Dudakları hemen dudaklarımın önündeyken gözleri dudaklarıma kayıyordu. Elleri belimdeki yerini aldığında dudaklarımı araladım.

Ama beklediğim gibi olmadı.

"Onurla olmanı istemiyorum"

"bende senin ceylanla olmanı istemiyorum"

Hiç beklemediğim bir cevap vermişti !

"anlaştık."

ve işte o an. dudakları dudağımı buldu. Önce alt dudağımı dudakları arasına alıp emdi. Mükemmel bir histi. Ellerim saçlarını bulduğunda onunda elleri kalçama indi. Beni öpüşü hem sertti hemde mükemmel derecede yumuşaktı. Beni kalçalarımdan tutup kucağına aldığında dudaklarımı bırakıp boynuma öpücükler kondurdu. Bacaklarımı beline sardım.

"seni istiyorum" diye fısıldadı kulağıma.

"al o zaman" dedim.

Tekrardan dudaklarımı öpmeye başladı aynı zamanda kucağındayken beni odaya kadar öperek taşıdı. Odanın kapısını açmaya yardım ettikten sonra beni yavaşça yatağa bıraktı ve üzerime eğildi. Hala beni öperken ellerim tşörtünü sıvazlayıp tenini hissederek sırtında gezinmeye başladı.

Sonra Cenk geri çekildi beni öpmeyi bıraktı ve gözlerime derin derin baktı.

"yanında uyumak istiyorum" dedi.

o an aklıma gelen ilk soruyu sordum. "beni istemiyor musun?"

"şu an değil"

"neden?"

"çok masumsun, sadece senin yanında kalmak istiyorum"

Cenkin bu itiraflarından sonra şaşırmıştım. Üzerimden çekilip yanıma yattı. Başımı Cenkin göğsüne koydum.

"bana ne yaptın böyle" diye mırıldandım.

o da aynı şekilde mırıldandı. "sen bana ne yaptın asıl?"

Ve gözlerim Cenkin göğsünde yatırken uykuya teslim oldu.