12
"Yanlış" dedi ve sözlerine devam etti. "Sen benim için deliriyorsun ve sana yakınlık göstermediğim her an canın yanıyor, sen beni istiyorsun bunu kendine itiraf et Deniz."
Ertesi gün uyandığımda Cenkin bana dediklerini düşünerek başlamıştım güne.O an tek kelime dahi edememiştim. Sanırım kendime itiraf edemediğim şeylerdi bunlar. Peki Cenk beni gerçekten çözdüyse ben neden onu çözemiyordum?
Neden Cenk Namsoy gizli oynuyordu?! Duygularını neden gizleyip dengelerimi bozuyordu?! Yoksa ben mi çok büyütüyordum? Ya da belkide başından beri oyun oynuyorduk! Eğer Cenk için bir önemim varsa bunu onun itiraf etmesi gerekirdi. Edecekti de! Bunu ona ben yaptıracaktım!
Cenkin ortamına girip onun bende bozduğu dengelerimin karşılığını bende onun dengelerini bozarak verecektim!
Telefonumdan iki sarışın kızlardan birini aradım. İki sarışın demek yerine artık isimlerini söylesem daha iyi olacaktı.
Seren ve Cemre!
Aradığım kişi Serendi.
Çalıyor...
"Alo kimsin şekerim?"
"Seren naber? deniz ben"
"Oo küçük kızımız aramış ben iyiyimde sen iyi değilsin galiba"
"O ne demek? Anlamadım?! Gayet iyiyim"
"Cenk seninle konuşmamamızı söyledi"
"Ya ama benim size çok ihtiyacım var moda konusunda sizden başka yardım alabileceğim zevkli kimse yok"
"Moda mı??? Adres ver seni baştan sona değiştirelim şekerim"
Seren ve Cemrenin hassas noktası Modaydı. İkiside mankendi , kıyafet konusunda oldukça seçici ve tarzdılar. Birçok dergide fotoğrafları Moda yorumları bile vardı. Biraz araştırmayla herşeyi öğrenmiştim.
Evimin adresini serene verdikten sonra üzerimdeki pijamayı değişip alışverişe uygun bir şeyler giydim.
Kapımın çalmasıyla kapıyı açtım.
"Baştan sona değişime hazırmısın!" diyerek içeriye ilk giren Cemreydi.
"aslında sadece okulun düzenlediği yılbaşı yemeğine kıyafet istiyordum" dedim. baştan aşağı değişim düşünmüyordum.
"yapma ama bence baştan sona değişmelisin mesela şu saçlarını hep mi ortadan ayırırsın? ya da şu düz kotları, düz şeyleri bırakıp biraz kendini değiştirmelisin"
"neden nesi varki?"
"çok şey..." cemrenin bitiremediği sözü Seren bitirdi.
"basit"
söyledikleri karşısında etkilendim.
"tamam baştan sona değişelim o halde" dedim.
arabalarına binip büyük alışveriş merkezine geldik.
"ilk olarak yarın okulda giyeceklerini alalım şekerim" dedi Seren.
"Bence seksi bir elbise giymeli" dedi cemre.
"saçmalama onu ertesi gün sunum dersinde giymeli! yarın için daha çakıcı birşeyler bulmalıyız oturduğu yerde dikkat çekmeli" dedi Seren.
onlar kendi aralarnda benim için plan yaparken benim aklıma sürekli Cenk geliyordu! Acaba ne giysem beğenirdi?
"kızlar sizce cenk nasıl tarzda kızlardan hoşlanıyor?" diye sordum.
"Cenke hiç belli olmaz ya en son çıktığı kız sert mizaçlı ama seksi bir kadındı" dedi cemre.
"ondan öncesi çıktığı da yılışıktı.. ama seksiydi tabi" dedi seren.
"yani seksi kızlar mı?"
"ama sende seksilik yok şekerim o yüzden onu es geç"
Serenin bu sözüne alınmıştım. Bende bir kızdım sonuç olarak. Elbette istedikten sonra seksi olurdum.
kıyafet reyonunda gezerken kalın yapısı olan ama hafif yırtmaçlı mavi kotu elime aldım.
"sizce?"
"bir dene poponu güzel gösterirse uygun bence" dedi cemre.
kabine girip denedim. evet arkadan güzel görünüyordu. kalçamı oldukçta hoş göstermişti yapısından dolayı.
"yes bu yarına uygun şekerim"
"üstten ?" diye sordum.
Cemre elinde tuttuğu uzun kollu bluzları bana gösterirken gözlerim açıldı.
"okul için bunlar abartı değilmi?"
"saçmalama seksi kız olacaksın bunlarsız olmaz"
İlk olarak siyah göğüs dekoltesi olan kolları pullu bluzu giydim. Sanki gece yemeğe çıkıyor gibi olmuştum. Bu okulda gitmezdi!
kabinden çıktığımda ilk cemre konuştu.
"ıy çok kötü pandalara benzemişsin"
pandamı ? pullu kolları kabarıktı evet ama panda da ne ya?
"al şekerim bunu dene"
.........................
......................
Sonunda yarın, ertesi gün ve diğer gün ve balo için kıyafet almayı bitirmiştik. Tabi bende bitmiştim.
Beni evime bıraktıklarında direkt kendimi salona koltuğa attım.
dıt.. dıtt.. dıt..
Çalan telefonumu çantamdan alıp ekrana baktım.
merveydi! yine ne istiyordu bu!
açtım.
"Deniz evdeysen geleyim konuşalım mı?"
"ne konuşacağız?"
"ben senin dostun olmayı tekrar kazanmak istiyorum."
"ama ben istemiyorum merve"
"bak lütfen uyuşturucuyu bırakacağım çok deniyorum ama ailem bilmediği için nöbet geçirmeden tekrar kullanıyorum beni engelleyecek kimse yok"
"git seni başlatandan yardım iste"
"ben kendim başladım"
"seni cenkin başlattığını biliyorum bana yalan söyleme"
"evet cenkten aldım ama o başlatmadı, gerçekten bırakmak istiyorum bana yardım et"
"merve ben sana o şansı verdim sen istemedin. sana güvenmiyorum ve bırakabileceğine de inanmıyorum kötü dost olmak istemem ama bu tür şeylere ayıracak vaktim yok. ailene söyle anlat ve tedaviye başla o kadar."
ve ona söz tanımadan telefonu kapattım.
Aldığım kıyafetleri yıkayıp , yarına hazırladıktan sonra sıcak bir duş alıp kendimi uykuya bıraktım.
....................................
Bugün güne daha farklı başlamıştım. Hem cesaretliydim hem heyecanlı. dün aldıklarımı giymek bir yana okula böyle gidip Cenkin karşısına böyle çıkmak bir yana.
Alttan mavi yırtıklı kotumu giyip üstten dar göğüslerimi atan beyaz boyu kısa bir bluz giymiştim ve çeket olarak yine boyu kısa kolları kabarık oldukça seksi siyah çeket giymiştim. Ayakkabı olaraksa yüksek topuklu seksi bir bot almıştım.
Saçlarımı bu kez ortadan ayırmayıp havalı şekilde yana attım ve makyajımı yapıp siyah güneş gözlüklerimi takıp evden çıktım.
Kendimi pek tanıyamasam da değiştiğim bu halimi sevmiştim. Çünkü tek değişen bedenim değil ruhumda değişmişti.
Okula geldiğimde gayet havalı bir şekilde yürürken çalan telefonumu çantadan alıp açtım.
"Kantine gel şekerim herkes burada göster kendini"
"geliyorum"
havalı şekilde yürüyüp kantine geldiğimde Cenk ve çetesi ilk gözüme çarpan taraftı. Özellikle Cenkin bakışlarını üzerimde hissettiğim an eriyip yok olmak istedim. Delici bakışlarıyla beni baştan aşağı süzmüştü.
Seren ve Cemre oturduğu yerden kalkıp yanıma geldiklerinde kendime geldim.
"müthiş olmuşsun" dedi cemre ve serene dönüp "başardık eserimize bayıldım" dedi.
seren"ama şekerim saçlarını uzatmalısın" dediğinde cemre konuştu. "hiçte gerek yok sana kısa yakışıyor"
seren" bir kızı seksi yapan saçıdır kısa saç olmaz"
cemre"ne alakası var kısa denize yakışıyor"
ikisinin bu tartışmasının arasına girerek "sizce cenk ne düşünmüştür?"
"cenki bilmem de onur sana kesin aşık olmuştur tipe bak salyası aktı akıyor" dedi cemre dalga geçerek.
serende gülerek cemreye onay verdi.
"gidip bir seslenelim öyleyse" deyip önden yürüdüm.
onur anında ayağa kalkıp önümde durdu.
"selamlar, tanışıyormuyuz acaba?" diye sordu çapkınca bakarak.
"sanmıyorum" dedim. maksat alem olsun.
"tanışalım öyleyse , onur ben" deyip elini uzattığında
"deniz" deyip elimi uzattım.
"yakıyorsun yeni imajına bayıldım" dedi onur.
"teşekkür ederim" deyip oturduğu yerden kalkan Cenke baktım. Kasılan çenesiyle birlikte delici bakışlarla yanıma gelip beni kolumdan tuttu.
"yürü"
"ne? bırak beni" deyip kolumu elinden kurtardım.
"deniz canımı sıkma yürü" dedi sert ifadesiyle. Gözümden gözlükleri çıkarıp "hayır" dedim.
"konuşacaklarımız var" demesine karşılık "senin ve benim konuşacak hiç bir şeyimiz yok Cenk Namsoy" dedim.
Onur araya girdi.
"cenk hayırdır kardeşim? kız seninle konuşmak istemiyor" dediğinde cenkin bakışları aşırı öfkeli bir hal aldı. bir onura bir bana baktı ve yanımızdan sinirle ayrıldı.
"beni savunduğun için teşekkür ederim onurcuğum" dedim cilveli bakışlarla. Bana bu oyunda piyon lazımdı. Cenke yaklaşmak için bir piyon.
"cenk bu işin bokunu çıkarmaya başladı"
"boşver böyle devam etsin istediğine ulaşamadıkça kuduruşunu izlemek zevkli" diyerek son sözümü söyleyip oradan ayrıldım ve sınıfa girdim.
dilara sınıfta otururken beni görür görmez şaşkın ifadeyle baktı.
yanına oturdum.
"deniz bu sen misin gerçekten?"
"evet nasılım?"
"çok.. çok.. değişik olmuşsun"
"o ne demek?
"yani seni böyle görmeye alışık değiliz güzel olmuşsun" demesiyle gülümsedim.
"artık böyle"
"ne oldu ki yan bir şeymi oldu?"
"yoo ben eski halimden sıkıldım değişiklik yapmaya karar verdim."
"anladım"
Ders başlamıştı ve Cenk hariç herkes sınıftaydı. Neden gelmiyordu ki? Okula gelmişti sonuçta.Şu an ders düşünmekten çok Cenki düşünüyordum bu yüzden çantamı alıp sınıftan çıktım.
İlk kantine baktım ama cenk burada değildi. Bunun üzerine park yerine gittim. cenkin arabasını park ettiği yere baktım. Arabası oradaydı. Arabasında mı oturuyordu acaba diye düşünüp camdan baktım ama yoktu.
acaba aramalımıydım?
Telefonumu elime aldım. Cenkin numarası üzerinde parmağımı gezdiriyordum. arasam mı? aramasım mı?
"deniz"
adımı duymamla sesin sahibine döndüm. heyecanımı dindirerek kendimden emin şekilde konuştum.
"konuşmak istiyordun buyur konuşalım"
cenk alaycı bir bakışla beni süzdükten sonra "vazgeçtim"
"dalgamı geçiyorsun? benimle bu şekilde oynayamazsın!"
"yeni büründüğün bu halinle dikkatimi çekmeye çalıştığının farkındayım"
güldüm.
"ne? bunu da nereden çıkardın?"
"belli ediyorsun" arabasına dayanıp yüzüme baktı. "sürekli gözlerin üstümde , benim çevremdeki insanlarlasın ne o yoksa benden bulamadığın ilgiyi Onurdan mı arıyorsun?"
işte bu çok acımasızcaydı.
"sen bu hayatta gördüğüm en tiksinç yaratıksın cenk"
"evet o yüzden benden ve çevremden uzak dur yoksa buna gerçekten pişman olacaksın"
Ama duramıyordum! Özellikle de senden uzak duramıyordum! ve bunun suçlusu sendin Cenk!Önce kendini sevdirip sonrada hiç olmamışsın gibi yapamazsın!
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro