10
Cenkin Anlatımından;
Bugün benim için önemli bir gündü. Eğer Ezel itini yenersem taht benimdi. 2yıldır olduğu gibi krallığım devam edecekti. Arka tarafta odada oturup maçın başlamasını beklediğim sırada çalan telefonuma baktım.
Bilmediğim bir numara whatsaptan beni görüntülü arıyordu.
"bu kim şimdi" diye söylenip telefonu açtım.
telefonda yüzüne maske takmış bir herif vardı. Ve hemen yanindaysa Deniz!
Telefonu kapattiginda gozlerimin onunden sadece Deniz ve o guzel masum bakışları geçti. Eğer maçı kazanmassam Deniz ölürmüş. Bak bak bak .. kimse beni tehdit edemezdi ama şu an elim kolum bağlıydı!
Kapıda bekleyen Onura seslendim.
"Onur hemen sana vereceğim numarayı araştır"
"Hayırdır bro?"
"Birileri daha beni tanımamış haddini bilmez insanlara kral kim gösterelim kardeşim"
"Aslansın be! Kim tutar seni" diyerek bana gof vermesi iyiydi. Desteklenmek güzel bir duyguydu.
Yumruğumu sıktım ve sahaya çıktım. Herkesin gözü üstümdeydi.
"Baylar bayanlar aranızda birkaç kişi var beni ya tanımıyor ya da kim olduğumu unutmuş! Buradan ona sesleniyorum. Ulan orospu çocuğu seni bulduğumda bana telefonda o söylediklerin için yedi sülaleni, gelmişini geçmişini ve geleceğini sikecem ! Hazır ol"
İnsanların kendi arasında birşeyler mırıldandığını görebiliyordum. Söylediklerimde çok ciddiydim. Beni tehdit etmek her yiğidin harcı değildi.
"ve şimdide karşınızda Ezel" dedi sunucu.
"Az önceki şovun mükemmeldi cenk her zamanki gibi ucuz işler peşindesin"
"Öyle mi dersin?" Deyip yumruğu suratına geçirdim.
Ben asabi bir insandım özellikle de sevdiklerim varsa işin içinde beni tutamazdınız.
Aklımda Deniz'in gülüşü, konuşmaları, sevimli bakışları, inatcı halleri, anılarımız.. herşeyiyle Denizi düşünerek vuruyordum o it Ezele.
Karşılığını sağlam veriyordu ama bu maç benimdi. Krallık falan için değil Deniz içindi bu.
Yumruklaşmaktan gözlerim kararsa da pes etmedim tüm gücümle vurdum Ezele. Bam bam ve bam!
"Cenk tamam" dedi sunucu.
Yerde biraz daha yumrukladıktan sonra geri çekildim.
"Kral kimmiş lan?!" Diye bağırdım.
Alkışlar, tezaruhatlar yükseldi. Herkes adımı söylese de şu an bu zaferi kutlamak için modumda değildim.
Arkaya odaya geçtiğimde Onur yanımda geldi.
"Kardo sinyali aldık arka mahalleden geliyor"
"Adam al ve koş git" dedim emin bir sesle.
Üzerime tşörtü geçirip kapandan çıktım. Çıkar çıkmaz gördüğüm beyaz arabadaki Dilara oldu. Yanına gittim.
"Sen ne arıyorsun burda?"
Beni gördüğünde bakışları tedirgin bir hal aldı.
"Şey ben denizi bekliyorum"
"Bekleme onu ben bırakırım"
"O iyi mi?"
Sorusunu duymazdan gelip telefonundan onurun attığı sinyale baktım. Hemen arka mahalleye koşup sinyal gelen evi buldum. Ev karanlığa bürünmüştü. İlk gördüğüm pencereyi kırıp eve daldım.
Denizin Anlatımından;
Bu adam gerçekten manyaktı. Cenk için bahis oynamış ve eğer cenk kazanamazsa gerçekten beni harcardı. Belliydi.
Adam telefonundan maçı izlerken bende dua ediyordum. Hem kendime hem Cenke.
"Yes be işte bu!" Diye bağırdı adam.
"Hadi yine iyisin Cenk Kral!" Dedi.
"Şüphen mi vardı?" Dedim sanki cenki çok tanıyordum ya.
"Eğer seni almasam kazanamazdı bak işte bundan eminim" deyip kapıyı açtı ve beni öylece elim kolum bağlı bırakıp çıktı.
"Heyy !! Ben ne olacağım burada?? Çözsene beni!!"
Arkasından sadece bağırmakla yetindim.
Birkaç dakika sonra pat diye kırılan kapıya baktım.
"Tamam kız burada siz evi arayın"
"Onur?"
"Tam bir baş belasısın biliyorsun değil mi?" Dediğinde istemsizce güldüm.
"Sanırım"
Ellerimi çözdüğünde direkt kollarımı onura doladım. Sonuçta beni kurtarmıştı.
Geri çekildiğimde Cenk karşımdaydı.
"O it nerede buldunuz mu?"
"Hayır kaçmış şerefsiz" dedi onur. Cenk hiç bana bakmamıştı bile. İnsan bir iyimiyim diye sorardı!O sormadı ama ben sordum.
"Cenk iyi misin? Yüzün biraz.." sözümü kesti.
"Gayet iyiyim"
"Sevindim.. o zaman ben gideyim kabus bittiğine göre artık"
"Seni ben bırakacağım" dedi cenk.
"Dilara bekliyor"
"Gitti"
Kaşlarımı çatıp cenke baktım.
"Yürü" deyip beni kolumdan tuttuğunda yine Cenkin özüne döndüğünde aslında ne kadar kaba pislik biri olduğunu anladım!
"O it sana bir şey dedi mi?" Diye sordu arabaya yürürken.
"Ben olmasam maçı kazanamayacağını söyledi"
"Yalan söylemiş inanmadın umarım?" Derken sesi çok acımasız geliyordu.
"Elbette inanmadım senin gibi biri kendinden başkasını düşünmez" dedim bende aynı acımasızlıkta.
"Aynen öyle" dediğinde tüm umutlarım yıkıldı. İçinde biraz olsun insanlık var diye umuyordum.
Arabaya geldiğimizde hemen oturdum ve cenkle konuşmama kararı aldım. Kendi psikolojik sağlığım için!
"Kapana neden geldin Deniz?"
"Sanane?"
"Cevap ver"
"Seni ilgilendirmez Cenk. Canım istedi geldim o kadar"
Yandan baktığımda kasılan çene kaslarını görmemle sevindim. cenk sinir olmuştu. Oh olsun!
Bir süre sessizlik sonunda
"Sana bir şey yapmadı değilmi?" Sorusuyla yine tüm dengelerim alt üst olmuştu.
Cenkin beni önemseyip önemsemediğini öğrenmek için bir yalan attım.
"Biraz hırpaladı"
Arabayı ani durdurduğunda öne çakılmamak için kendimi zor tuttum.
"Ne demek hırpaladı? Sana zarar verdi öyle mi?!" Sesi oldukça kızgındı.
Bu haline istemsizce gülmeye başladım.
"Ne gülüyorsun kızım? Söyle sana zarar verdimi?"
"Cenk bir sakinleş, seni denedim adam bana dokunmadı bile"
Cenk sinirle soluyup bana bakarken ben gülüyordum.
"Ya sen benim için endişelendin mi?" Deyip elimi yanağına koyduğumda gözleri gözlerime kenetlenmişti sanki.
Elimi itip "seni bir daha çevremde görmek istemiyorum" dediğinde tüm gülüşüm yüzümden silindi.
Arabayı çalıştırdı ve beni evime bıraktığında tek kelime konuşmadık. Hızlı adımlarla arkama dahi bakmadan evime girdim.
Sessizde olan telefonumu cebimden çıkarıp baktım.
Dilara; "deniz iyi misin? Seni çok merak ettim lütfen bana dön"
Deniz; "iyiyim eve geldim, beni neden beklemedin?!"
Dilara; "cenk denizi ben bırakacağım dedi."
Deniz; "keşke buna izin vermeseydin"
Dilara; "neden sana bir şey mi yaptı??"
Deniz; "hayır ama artık hayatımda Cenk diye biri olsun istemiyorum bu gece bunu anladım"
Dilara; "üzgünüm.."
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro