Luke sırtıma güneş kremini sürdükten sonra şezlonga yüz üstü uzandım.

"Ben yüzeceğim gel." dedi kalçamı tutarken.

Vücudum kasılırken kendimi geri çekmeye çalıştım.

"Biraz uzanacağım sen yüz."

"Tamam."

Luke denize doğru yürürken uzaklaştığından emin olmak için beklemeye başladım.

O denize girdikten sonra hızla yerimden kalktım ve plaj çantamın içinden telefonumu bulup elime aldım.

Rehbere girip Zayn'i aradıktan sonra açması için dua ediyordum.

Kaçmak istiyordu, ben de nasıl bir cesaretle bilmiyorum ama kabul etmiştim. Ona olan tutkum her zaman ağır basmıştı. Bu böyleydi, bu yüzden karşı koyamamıştım, onunla mutlu olma fikri bir şekilde beni ele geçirmişti.

Ama Luke'u düşünmeden edememiştim. Onu bırakırsam, yıkıldırdı.

Ve beni de yıkardı.

Zayn'i tam üçüncü kere aramıştım ve son aramamı meşgule atmıştı.

Ona kaçalım dedikten sonra Luke ile tatile çıkmıştım. Çok iğrenç bir durum olarak görülüyordu ama farkındaydım. Yapacak bir şeyim yoktu. Luke her şeyi ayarlamıştı, hiçbir bahane de üretememiştim.

Zayn günlerdir telefonumu açmadığı için delirecek gibiydim. İşe yaramayacaktı ama ona anlatmak istiyordum duygularını.

Açmıyordu.

Bana ne kadar kızgın olduğunu düşündükçe yaptığım aptallığa ağlayasım geliyordu.

Şezlonga geri uzanmış düşünürken telefonumdan gelen bildirim sesiyle yerimden sıçradım.

zayn: ne var

zayn: niye arayıp duruyorsun

dakota: konuşmak istiyorum

zayn: telefonu yüzüne kapatıyorum hala geri arayacak kadar yüzsüzsün

zayn: gerçi iki adamı aynı anda idare eden bir kadın olarak yüzsüzlüğünü sorgulamak haddim değil helal olsun

dakota: zayn

dakota: bir dinler misin

dakota: hatta telefonunu aç

zayn: sesini duymak istemiyorum ve dinlemeyeceğim

zayn: neyini dinleyeyim hem? hangimiz seni daha iyi beceriyoruz onu mu anlatacaksın

dakota: zayn lütfen öyle bir şey yok

dakota: lütfen dinle

zayn: siktir git sakın karşıma çıkma

Ve sonra Zayn çevrim dışı oldu. Gözümden akan bir damla yaşla öylece ekrana bakakaldım.

Benden nefret ediyor.

Ve aslına bakarsam, hak ediyordumda.

*

Üstüme geceliğimi giydikten sonra yatağa gireceğim sırada Luke bileğimden tuttu ve kendine çevirdi. Öpmek için bana uzandığında niyetini anlamıştım.

Beni sardığı kollarından kurtulup aramızda biraz boşluk kalacak şekilde önünde durdum.

"Deniz beni çok yordu bugün, nasıl uykum var bir bilsen.." Dedim gülümseyerek.

Bozulsa da belli etmemeye çalışmıştı. Ben çarşafı kaldırıp yatağın içine girdiğimde Luke öylece etrafa bakındı, sonra da hiçbir şey demeden ışıkları kapatıp yatağa girdi.

Bu geceyi atlatmıştım, ama yarın? Ondan sonraki gün? Bu işe bir çözüm bulmalıydım, hemde acilen.

Saat gece ikiyi geçiyordu, Luke bana sarılmış uyuyordu. Aklım Zayn'deydi.

Ben onu istiyordum. Yaptığım yanlış geliyordu, biliyorum. Ama başka çarem yoktu, Luke'dan tabii ki ayrılacaktım ama vakti vardı, bunu Zayn'e defalarca kez anlatmama rağmen anlamıyordu. Yapabileceğim bir şey yoktu, beni ayartan ve tekrar aklıma giren oydu. Beklemeyi de bilecekti.

+

Yüzümü yıkayıp havluyla kuruladıktan sonra odaya döndüm. Luke mutlu bir şekilde telefonla konuşuyordu. Benim geldiğimi gördükten sonra öpücük attı  ve beklemem için işaret etti.

"Tamam anne, görüşürüz."

Telefonu kapatıp yatağa attı ve karşıma geçip bana sarıldı.

"Annemle konuştum,"

Başımı sallarken ben de onun sarılmasına karşılık verdim.

"Amcamla konuşmuşlar da, biliyor musun, Zayn de Mila ile nişanlanıyormuş. Yengem bizimkilere haber vermiş."

Yer ayaklarımın altından çekiliyormuş gibi hissettim o an. Düşüyormuş gibi hissettiğimde Luke'un omuzlarına tutundum.

Sinirden gözüm seyirmeye başlamıştı.

Zayn o bücürle nişanlanıyordu.

Ama onu sevmediğini biliyordum. Bana inat olsun diye yapmıştı.

Kalbim sıkışmıştı ve nefes alamıyor gibi hissettim. Bıraksalar ağlardım ama kendimi sıkıyordum. Bu çok.. üzmüştü.

Bana inat yapıyordu.

Canımı acıtmak için.

Hala Luke ile olmama sinirlenmişti, onunla tatile çıktığım için hazmedememişti. Ama insna kıskandığı için başkasıyla nişanlanır mi ya.

"Sen pek sevinmedin sanırım?"

Belli etmemeye çalışarak gülümsedim.

"Yok, sevindim tabii. Başım ağırdı biraz."

"Bu geceki bahanen de bu mu?"

Bunu beklemiyordum, sinirlenmişti. Evet Zayn ile birlikte olduktan sonra Luke'a hiç yaklaşmamıştım. İhanet etmeyi bir yerde durdurmalıydım.

"Ne bahanesi?"

Arkamı dönecekken bileğimden tutup beni kendine çevirdi.

"Salak mı sanıyorsun sen beni?"

Onu hiçbir zaman sinirli göremezdiniz, ama şimdi gözlerinden ateş çıkacak gibiydi.

"L-Luke, napıyorsun?" bileğim fazlasıyla acıyordu.

"Kaç gecedir bahane uyduruyorsun."

İçime düşen korkuyla kaçmaya çalıştım.

"Luke bırak lütfen."

"Ne bırak ne?"

Ama bu sefer daha sert tuttu beni. Yatağa ittiğinde tamamen çaresizdim artık.

O üstüme çıkıp beni soymaya başladığında gözlerimi sıkıca yumdum  ve hıçkırığımı bastırmak için ağzımı kapattım.

Ben Zayn'in aşkını kirletmek istemiyordum, ama ortada bir aşk bile yoktu.

Onun için sessizce ağlarken o artık beni silmişti bile ama ben çoktan düşmüştüm. Nişanlım üstümde diye ağlamamalıydım.

+++

allah beni kahretsin gerçekten bu kadar boktan bir şey nasıl yazdım bilmiyorum çok beklettim of

neyse diğer bölüm hazır merak etmeyin bombastik oldu

bol yorum istiyorum muaewahh