Şer mi?Hayır mı? /Part 2
Güneş yeni sabaha doğduğunda hastane köşelerinin farklı yerlerinde bekleyenler yorgunluktan huzursuzluktan yılmışlardı.Yusuf gecenin ilerleyen saatlerinde gelen dostlarını zorla evlerine yollamış durumdan haberdar etme sözünü vermişti. Yanlarında kalan Samet ve Demirhan her işlerine yardımcı olmuşlardı.
Demir artık İmran’ı karakola götürüp işlemleri başlatarak ifadesini almak zorundaydı anca bu kadar idare edebilmişti.Şimdi dayısı ve yengesinin itirazlarını bastırması zor olacaktı.
“Dayı?” Genç adam uyuyan dayısına seslenmesiyle Yusuf yerinde sıçradı.Birden ayaklanan Yusuf “Ne oldu? Uyandı mı?” diye bir umutla yeğenine bakıyordu.Bu sırada yanlarına gelen oğlu uyumaya devam eden annesini ve halasını kaldırdı.
“Anne hadi halamla eve geçin siz!”
“Dayı artık emniyete geçmemiz gerekiyor.İşlemleri başlatmam lazım.” Demirin sözü bittiğinde birden panikleyen aile Demirhana bir umut bakıyorlardı.
“Oğlum araba benim adıma kayıtlı kazayı ben yaptım desem.”Yusuf kızını korumak için her şeyi göze almıştı.
“Olmaz dayı.İllaki bir yerlerde mobeseye takılmıştır ayrıca hastaneye kendisi getirdi tanıklar var hastane polisi güvenliği çalışanlar illaki sen olmadığını anlayacaktır.” Demir gerekli açıklamayı yaptığında Yaren kızına sarılıp ağlamaya başlamıştı.İmran geceden beri çektiği vicdan azabıyla yanıp kavruluyordu.Artık araba kullanmaya tövbe etmişti. Taksiye bile binmeyeceğim artık diye kendi kendine yeminler ediyordu.
“Önce eve geçsek üzerimi değiştirsem bunları gördükçe kötü oluyorum!” İmran kuzenine baktığında Demirhan olumlu anlamda kafasını salladı.
“Dayı siz eve geçin işlerinizi halledin emniyete geçersiniz bende şu adamın kardeşini alır gelirim.Orada buluşuruz!” Yusuf tamam diyerek ailesini toplamış çıkışa doğru çıkarken Samet “Kardeşi ne alaka?” diye oğluna sormuştu.
“Babamların gitmesini bekliyordum amca.Başka mesele var odama geçelim Görkem bekliyor” Samet merak içinde çocukların peşine takılmıştı.
Odaya girdiklerinde Demirin polis arkadaşı Giray ve doktor Görkem hareretli bir konuşma içindelerdi. Gelenleri görünce susan genç adamlar Demirin “Babamın bilmesinde bir sorun yok” diyerek konuşmalarına devam etmesini belirtmişti.Samet merakla “Biride bana anlatacak mı neler olduğunu?” diye sinirle sorup sandalyeye oturdu.
Yakup Efe amcasına bakarak durumu izah etmeye başladı. “Adamı İmran getirdiğinde bilinci yerindeydi.Sayıklayıp duruyordu. Bulmam lazım söylemem lazım silahlılar diyordu.İmran’a da aynı şeyleri söylemiş.Birilerinden kaçtığı kesin!” yeğnini can kulağıyla dinleyen adam konunun nereye varacağını merak ediyordu.
“Sadece sayıkladığı için mi bu kanıya vardınız?” taşları yerine oturtamayan Samet yeğnine sorduğunda cevap doktor Görkemden gelmişti.
“Hayır kaza öncesi aldığı darp izlerinden anladık!”
Adamın kafası iyice allak bullak olmuştu.Görkem adamın anlaması için durumu açıkça anlatmaya başladı.
“Kaza sırasında meydana gelmeyecek yaralar vardı suratında belki iki üç gün önce olan ayrıca gecenin o vakti Beykozda ormandan herkes fırlayıp arabaların önüne atlamıyor! Birinden veya birilerinden kaçtığı kesin.Cüzdan yok kimlik yok sadece kapalı bir telefon!”
Görkem sustuktan sonra sözü devralan Giray “Ayrıca kardeşini aradığımda neredesin kaç gündür diye bağırdı.Bu da bizim şüphelerimizi destekliyor!” diye kendi fikrini ortaya koydu.
“Ne yani adam şimdi şüpheli bir kaçak mı? Bizim bu durumla ne ilgimiz var peki?”
“Uyanırsa ki bu çok yüksek akşama uyanmasını bekliyoruz şikayetçi olma gibi bir durumu olmayacak. Kimlerden kaçtığını söylemezse ki varsa öyle bir dolap kesin söylemeyecektir.İşin üstünü örtmek için olayı büyümeden kapatıp gitmek isteyecektir.”
“Bu durumda İmran ceza almadan kurtulacak” Demir bezgince nefesini dışarı verdiğinde boynunu sağa sola sallayıp kendine gelmeye çalışıyordu.
“Şu kardeşini sorgulayalım diyorum bence çok şey biliyor ağzından laf almak zor olacak ama bu işi kolay yapacak birini tanıyorum!” Giray pis pis sırıtırken Samet “Kimmiş o?” diye safça sordu.Giray Samet amcasına bakıp “Oğlun!” dediğinde Demirhan ya sabır çekmişti.O cadıyı sorgulamayı Allahı var hiç istemiyordu.O çenesini çekecek gücü yoktu.Saatlerdir uyumuyordu.Aşırı sinirliydi ve kızı parçalayıp öldürebilirdi!
“Baba konu şimdilik aramızda kalsın olasılıklar üzerinden gidiyoruz yinede umutlandırmayalım ama şikayetçi olmaması içinde elimden geleni yapacağım.Yeter ki adam gözlerini açsın!”
Adamlar odadan çıktığında Demirhan yoğun bakımın olduğu kata çıkarak cadı kızı aramaya başladı.Kız ortalarda görünmüyordu.Az sonra lavaboların oradan kızın geldiğini gördüğünde işte başlıyoruz diye söylendi.
“Günaydın” Nihan lavabodan çıkıp köşeyi döndüğünde akşam ona öküzlük eden polisi gördüğünde sabah sabah tam ihtiyacım olan şeydi! diye söylenmişti.Şimdide ona Günaydın mı diyordu? Arada insanlığı tutuyormuş demek ki diye içinden geçirip cevap verdi.
“Günaydın memur bey!” Demirin kızın ukala tavrını sineye çekerek “Atıştırman için bir şeyler göndermiştim yedin mi?” diye sordu.Kendisi Girayla kafeteryada ayak üstü bir şeyler yerken aklına gelmişti acımıştı kızın haline geceden beri içli içli ağlamasına şahit olmuştu.Dayanamayıp Girayla poğaça falan yollamıştı. Kendisi götürse biliyordu ki asla yemezdi!
“Hayırdır polisliği bırakıp insan olmaya mı karar verdin?” kızın ağzından çıkan her kelime Demirde sinir krizi etkisi yapıyordu.Ellerini cebinde yumruk yaparak kızın gırtlağına yapışmamak için zor duruyordu.
“Anlaşılan yemişsin dopingini almışsın çenen açılmış! Şimdi düş önüme!” Demir eliyle koridoru gösterdiğinde genç kız sinirle “Pardon da neden senin önüne düşüyormuşum?” diye sordu.
Sakin kalmaya çalışan adam “İfadeni almam lazım!O yüzden emniyete gidiyoruz bayan bücür.Önden buyur!” dedi.Hakket bu kızın boyu kaçtı böyle?Kardeşi bile daha uzundu sanki! Kendine gelir misin? Görev başındasın!diye kendini uyarırken genç kızın sesiyle bakışlarını bacaklarından çekerek kıza baktı.
“Emniyete mi? Hem benim nerem bücür ? Sen sırıksan ben ne yapabilirim bir kıza göre gayet ideal boyum var!” Nihan şuan bu konu hakkında tartıştıklarına inanamıyordu! Hem o bacaklarını mı kesiyordu öyle!Hem hödük hem sapık!
“Boyun normal olabilirde o dilini ne yapacağız? Hadi boş yere vaktimi çalıyorsun sallanmada yürü!” Yetti ama artık hem bücür hem uzun dilli akşamdan beri etmediği hakaret kalmamıştı kendisine.İyice sinirlenen Nihan “Gelmiyorum seninle emniyete falan zorla mı götüreceksin?” diye bağırıp sandalyeye oturarak kollarını göğsünde birleştirdi.
Demir kızın onu kale almamasına iyice sinirlenmişti.Birde kollarını göğsünde bağlayınca v yaka tshirtünden ağzına girecek gibi görünen göğüsleri olmasa daha da sakin olabilirdi.Oha! Boydan kesilmiş başka yerlere eklenmiş diye düşünen adam boğazını temizleyip gözlerini zorla kızın dekoltesinden çekerek “Gerekirse evet!” diye bağırdı.
Nihan“Hah! Kelepçelemeyi dene istersen!” gülerek ellerini birleştirip Demirhana doğru uzatmıştı ki adamın bakışlarının değiştiğini farkettiğinde kızaran suratına ve pörtleyen gözlerine engel olamamıştı.
“Fena fikir sayılmaz çok sevdiğim bir yöntemdir özellikle..” Birden ayağa kalkan genç kız “Tamam kes!” diye Demirin lafını yarıda kesmişti.
“Özellikle işi yokuşa süren kişilerde çok etkili diyecektim! Hem bücürsün hem fesat! Üzgünüm tatlım ama tipim değilsin!” Nihan abisinin durumunu çoktan unutmuş bu adamı öldürme planlarını yapıyordu.Tipi değilmiş! Kendisi neydi ki ona çamur atıyordu!
“Bir üzüldüm ki anlatamam şuan! Allahtan hastanedeyim şimdi bayılırsam üzüntüden falan yardımcı olurlar!” Kız karşısındaki adamın gözlerini kapatıp derin derin solumasından hafifçe korkmaya başlamış bir adım geri atmıştı.Adam kızarmış gözlerini kızın üzerine dikerek sertçe konuşmaya başladı.
“Üçe kadar sayıyorum! Ya kendi rızanı kullanır paşa paşa gelirsin ya da ben seni götürmesini bilirim! Karar senin! Ve üç!” Demirhan sinirle kükrediğinde genç kız öfkeyle sandalyedeki çantasını alıp Demirin önünden sinirle yürümeye başlamıştı.Tabi içinden etmediği küfürler kalmamıştı.Sesli olarak düşünmüyorumdur inşallah diye de bir yandan dualar ediyordu. Sonuçta abisi de yoktu.Onu koruyacak kimse yoktu! Bu pis sırık ona işkenceler edebilirdi! Birde ifadesini alacaktı öyle mi? Allah’ım sen yem etme beni bu azgın boğaya diye dualar ede ede emniyetin yollarına düştüler..
*************** **************
Son bir saatte sakinleşmek için kaçıncı kahvesini içiyordu sayamamıştı Demirhan! Uykusuzluk bir yandan yorgunluğu bir yandan dili uzun cadı öbür yandan!Sözde ifade almak için getirmişti ifade veren kendisiydi!
“Bak şimdi tekrar anlatıyorum!Ben sana sorular soracağım sende bana eksiksiz yalansız yanlışsız cevap vereceksin!”
“Daha seni tanımıyorum bile polis olduğunu bile bilmiyorum nereden bilebilirim?” tamam genç kız abartıyor olabilirdi ama bu hödüğü çıldırtmak hoşuna gidiyordu.Ona karşı tavırlarının cezasını çekecekti!
“Yahu evlenme programındayız? Ne tanışması?! Ya da tamam tanışalım yeter ki uzatma Demirhan Durmaz 25 yaşındayım gördüğün gibi polisim al buda kimliğim!Eğlenceyi severim karı kız olayı en büyük hobimdir! İkizim var Emirhan kız kardeşim var Nergis ! hatta biraz daha beni deli edersen seni onun önüne atmaktan büyük zevk duyarım!Çünkü kendisi lisanslı dövüş eğitimcisidir.Atarım seni önüne kılımı kıpırdatırsam ne olayım! Oh sen sağ ben selamet! Şimdi abinin düşmanları var mı? Kaçırılmış ihtimali olabilir mi?” Demirhan konuştukça şişiyormuş gibiydi.İki elini masaya açmış kızın üzerine doğru eğiliyordu.
Genç kız korkuyla yerine sinerken karı kız en büyük hobisi kısmına takılmıştı! Hemcinslerinden nefret etti birden! Bu asabi boğada kim ne buluyordu ki? Ama paşa başkasına karşı kesin nazik davranıyordur diye aklından geçirirken bir taraftan da ne cevap versem diye düşünüyordu. Düşmanları elbette vardı ama bunu dile getiremezdi. Abisi uyanana kadar zaman kazanmalıydı.
“Hayır yoktu.Kendi işimizde insanlarız.” Gözlerini kaçırmasından zaten yalan söylediğini açıkça anlayan Demir “Pekala anne babanız nerede?Abimden başka kimsem yok dedin?” Nihanın gözleri aniden dolduğunda sadece kafasını iki yana sallamakla yetindi.
“Vefat ettiler.”dediğinde Demirhan içinden sessiz bir küfür savurdu. Ailesine çok düşkündü kendisi biran onların eksiklerini hissettiğinde içinin sızlamasına mani olamamıştı.
“Başın sağolsun.” Sessizce fısıldayan genç adam kızın bir anda o cadı halinin yerini masum bir meleğe bırakmasına hayretler içinde bakıyordu.
“Nihan? Abinin o saatte ormanlık alanda ne işi olabilir civarda arama yaptırdık ne bir ev ne başka bir şey kalabilecek bir baraka dahi yok! En yakın ev 3 km uzaklıkta! Kaza öncesinden aldığı darp izleri mevcut! Ve son olarak seni aradığımızda neredesin kaç gündür diye sordun.Demek ki ortalarda yoktu! Şimdi bana bak ve gerçeği söyle!” işte şimdi şapa oturdum diye söylenen kız ne diyeceğini şaşırmıştı.Lanet olsun ki kaçabileceği bütün kapıları kapatmıştı karşısındaki herif!
“Bilmiyorum Demirhan!” Genç adam ismini ilk kez söyleyen kıza baktığında dudaklarından çıkan adının tınısı çok hoşuna gitmişti! Herkes adını söyleyebilirdi ama bir isim bir ağza bu kadar yakışmazdı! Kafasını sallayıp hemen toparlandığında “Biliyorsun!” dedi.
“İşleri yüzünden birkaç kez huzursuzluk yaşamıştı bana tam anlatmıyor gerçekten bilmiyorum!”
“Ne iş yapıyor?”
“Şuan işsiz çalışmıyor!”
“Bebekte 2 daire Şilede çiftlik evi şuan yaşadığınız villa bodrumda otele ortaklık ve bayadır işsiz çalışmıyor öyle mi? Oradan bakıldığı zaman aptala benzer bir halim mi var? O kadar mala mülke hibeyle mi sahip oldunuz?”
“Ailemizden kaldı!”
“Ne iş yapıyor?”
“Alım satım işleriyle uğraşıyor. Yatırım arsa emlak ne olursa işte!”
“Abinin uyanmasından başka çaremiz yok anlaşıldı! Tamam gidebilirsin!” Demir ellerinin arasına aldığı başını parmaklarıyla ovalıyordu.Saatlerdir iki çift laf almak için savaş vermişti resmen! Gizlediği sakladığı her ne ise öğrenmek istemişti ama bücür cadı tek bir ipucu bile vermemişti!
İçeriye giren Giray arkadaşının bezgin halini gördüğünde “Bir şey öğrenebildin mi?” diye sordu.
“Cihan Soydan alım satım işleriyle uğraşıyor kızın demesine göre arsa emlak falan dedi.Aile yok vefat etmiş.Birde senin getirdiklerin işte nerelerde malı mülkü varsa onları biliyoruz.”
Giray arkadaşına elindeki dosyayı uzatmış bir yandan da araştırdığı bilgileri veriyordu.“GBT’si temiz. Trafik cezası bile yok! Ara ara yurt dışına çıkılmış.En fazla bir hafta kalınmış.Başka bir bilgi yok.Senin benim gibi sıradan vatandaş!Demir kurcalama bence abi! Adam uyanırsa eğer evet kaçırıldım onlardan da şikayetçiyim derse o zaman bakarız çaresine.Şimdi git dinlen biraz!”
Demirhan arkadaşının dediklerine hak veriyordu ama içini kemiren şüpheleri de bir kenara atamıyordu.Tamam anlamında kafasını sallayıp kapıdan çıkarken telefonun çalmasıyla durdu.
“Uyandı mı?” Direk konuya giriş yapan Demir “Evet! Gelsen iyi olur!” kuzenin verdiği haberle Girayı da alarak hastanenin yoluna düştüler..
******** ********* *************
Doktor Görkem uyanan hastanın başında elindeki ışıkla gözlerine bakıyordu.Adam ışığın verdiği rahatsızlıkla gözlerini kısıp suratını büzerken Görkem geri çekilip elindeki dosyasına bir şeyler yazarak dosyayı hemşireye uzattı.
“Sen çıkabilirsin.”hemşire odadan çıktıktan sonra Görkem hastayı test etmek için sorular sormaya başlamıştı.
“Adınızı söyler misiniz?” Cihan başının verdiği ağrıyla doktoru duyduğunda adını söylemek için ağzını açsa da sesi bir türlü çıkmamıştı.Gayret ederek fısıltıyla “Cihan” dediğinde Görkem olumlu anlamda başını salladı.
“Peki Cihan bey ben doktor Görkem.Size ne olduğunu hatırlıyor musunuz?” doktorun sorusu karşısında gözlerini kapayan adam ormanda kaçtığını hatırlıyordu.Sessizce kulak misafiri olduğu durumdan dolayı neredeyse ölecekti.Tam kurtuldum derken araba çarpmıştı! Evet! Melek! Bir melek ölme diye ağlıyordu!
Cihan hatırlıyorum anlamında başını hafifçe salladığı sırada kapı açılarak içeriye 3 adam daha girmişti.Cihan adamlara baktığında birinin giydiği önlükten doktor olduğunu anlamıştı.Diğer ikisi kesinlikle sorgu için gelen polislerdi! Hiç bozuntuya vermeden adamlara bakan Cihan sakince bekliyordu.
“Geçmiş olsun Cihan bey.Ben komiser Demirhan kendinizi iyi hissediyorsanız birkaç sorum olacaktı.” Hasta adam uyandığına pişman olmuştu! Kardeşini merak ediyordu.Ölümlerden döndüğünden haberi bile yoktu! Karşısındaki polise cevap vermek yerine “Kardeşim?” dediğinde “Kardeşiniz burada acele etmeyin. Önce sizin bize söyleyeceklerinizi duymamız gerekiyor!” polis olan adam tekrar konuştuğunda adam el mahkum kabul etmek zorunda kalmıştı.
“Tabi sizi dinliyorum!”
Demirhan “Kaza anını hatırlıyor musunuz?”diye ilk sorusunu sorduğunda adam kafasını sallayarak “Evet hatırlıyorum!” diye cevap verdi. Yağmurdan kaçarken doluya tutulmuştu.Nasıl hatırlamasın!
“Peki? Size çarp..” Demirin lafını aniden kesen adam “Memur bey suç benim arabanın önüne aniden çıkan bendim meleğin bir suçu yok!” diyerek olayı kapatmak istemişti. İstemişti istemesine de karşısındaki iki adam aynı anda “Melek mi?” diye sorduklarında “Şey yani çarpan.Bana çarpan kız” lafı toparlamaya çalışmıştı.
Karşısındaki hiç konuşmayan doktor “İmran!Adı İmran ve benim kız kardeşim olur kendisi!” dediğinde adam şaşkınca “Öyle mi?” diye fısıldadı.
“Evet!Benimde kuzenim olur kendisi!” az önce soruları soran poliste konuştuğunda adam içinden harika diye söylenmişti!
“Sonuç olarak hatalı benim şikayetçi değilim! Aksine hayatımı borçluyum beni orada bırakıp gidebilirdi de! Teşekkürlerimi iletirseniz sevinirim.” Bakışlarını karşısındaki sarışın genç doktora çevirdiğinde Yakup Efe kafasını sallamakla yetinmişti.
“Cihan bey gecenin vakti ormanda ne arıyordunuz? Birden yola fırladığınızı kendiniz söylediniz.Birilerinde mi kaçıyordunuz?” Bakışlarını bu sefer genç polise çevirdiğinde merakla kendisinden duyacak cevabı beklediğini gördü.
Söyleyemezdi! Peşinde olduğu adamların varlığını anlatamazdı. Yıllardır planını işletiyordu ve en ufak yanlışta bütün intikamı yerle bir olurdu.
“Birkaç gün kafamı dinlemek için uzaklaşmaya karar verdim. Yürüyüş yapmaya çıkmıştım. Ormanda ipsiz sapsız iki adamla karşılaştım.Para istediler vermek istemeyince aramızda sürtüşme yaşandı.Silahları vardı cüzdanı atıp kaçtım.Arkamdan birkaç el ateş ettiler korktum haliyle.O telaşla yola atladım.Olay bu!” tek seferde söylediklerine karşısında onları dinleyen adamlar hayretle bakıyordu. Planlı kurulmuş cümleler olduğu bariz belli olsa da Demirhan Giray’ın dediği gibi üzerine düşmeyecekti.
“Peki onlardan şikayetçi misiniz?” adam diğer polisin sorusu karşısında kafasını hayır anlamında sallayarak “Dediğim gibi belalı serseri tiplerdi.Arasanız da bulamazsınız zaten.Uğraşmak istemiyorum.Sahip çıkmam gereken kız kardeşim var başıma bela almak istemiyorum ve şimdi izniniz olursa kardeşimi görmek istiyorum!” yaralı adam yorgun bakışlarını karşısındaki adamlara çevirip biran önce defolup gidin demek istiyordu.Adamlar birbirlerine bakıp bir kağıt uzattıklarında anlamayan gözlerle bakmıştı.
“Şikayetçi olmadığınıza dair belge.İmzalarsanız gözaltında olan kardeşimi kurtarmaya gideceğim!” adam kızın göz altında olduğunu duyduğunda içinde olan sızıyı engelleyememişti.Kendisinin yüzünden kızın suçlu gibi cezalandırılmasını istemezdi! Elini zorla kaldırarak kalemi kavrayarak imzasını atıp geri uzandı.
“Geçmiş olsun tekrardan.” Diyerek odadan çıkan genç adamlar kıza odaya girme izni verdikten sonra kapıyı kapatmışlardı.
“Sence doğru mu anlattıkları?” Yakup Efe kuzenine baktığında Demir yorgunluktan kuzenini çift görmeye başlamıştı.
“Sanmıyorum ama bizi ilgilendirmiyor artık İmran’ı kurtaracak imzayı attı nasılsa.Hadi gidip kurtaralım kızımızı!” başlarındaki beladan kurtulmanın huzuruyla yola çıkmışlardı..
******** ********** *************
Nergis spor salonundaki derslerini vermiş akşamki öğrencilerini de uğurlamıştı.Salonu sadece dövüş dersleriyle sınırlı değildi.Çeşitli aletlerin bulunduğu fitness havuz sauna aerobik salonu olarakta kullanılıyordu.Müşterileri çok fazlaydı.Yanında çalışan bir sürü elemanı vardı.Hafta sonu özellikle sabahtan gece yarısına kadar açık olan spor salonunda dinlenmeye hiç vakti kalmıyordu.Kendide bu sayede formda kalmayı başarıyordu.Hatta annesi teyzeleri kuzenleri bile fırsat buldukça gelip sporlarını yapıyorlardı.21 yaşında olmasına rağmen iş hayatını çok başarılı bir şekilde idare ediyordu.
Herkes dağıldıktan sonra saatin baya geç olduğunu fark etmişti. Kuzeni İmranın başına gelenler yüzünden herkes gergindi ve fazlasıyla yorgundu.Bu saate kaldığında özellikle abileri gelir alırlardı fakat Demirhan abisi günlerdir uykusuzdu.Babası kesin dayısındaydı.Emirhanın bu akşam iş yemeği vardı ve şu saate kadar kimse onu arayıp haber almamıştı. Telefonuna yapışan Nergis bir umut belki uyanmıştır diye düşünüp abisini arayıp beklemeye başladı.Abisinin uykulu sesini duyduğunda biran yüzüne kapatmayı düşünse de yapmamıştı.
“Nergis? Odadan odaya telefonla mı konuşuyoruz artık? Bu da yeni bir adet mi?” Demirhan mırıldanarak konuştuğu telefonda hala uyumaya devam ediyordu.
“Evde değilim!” kardeşinin yanıtını idrak ettiğinde telefonu kulağından çekip suratına tuttuğunda ışıktan rahatsız olup gözlerini kısan Demir saatin gece yarısına yaklaştığını fark ettiğinde “Hass..! Sen hala salonda mısın? Emir malı almadı mı seni?” hızla yatakta oturur vaziyete geldi.
“Sakin ol şampiyon! Önemli bir davetteydi unuttun mu? Uyandığını düşünmüştüm babamlarda aramayınca öyle sandım.Neyse taksiyle gelirim ben herkes gitti.Kapatıp çıkarım.” desede Demir kardeşinin gece yarısı taksiye binmesine asla izin vermezdi.Mesleği gereği ne kadar kötü olaylarla karşılaşmıştı ve kardeşinin de başına öyle şeyler gelmesini asla fırsat vermezdi.
“Bekle sen ben gelirim binme taksiye falan!” yataktan kalkmaya çalışsa da gözleri uykuya direnemiyordu.
"Abi uykusuzluktan gebereceksin zaten bölme uykunu sen!” Demir inatçı kardeşine “Nergis!” diye kükrediğinde hatta başkasının olduğunu farkedip “az hatta kal” diyerek gelen aramayı cevapladı.
“Efendim Giray?”
“Uyanık mıydın birader? Senin ufaklığın salonu hala açık bir sorun mu var?” Girayın dedikleri karşısında istemsizce suratını asan adam “Sen ne arıyorsun lan orda?” diye anında sormuştu.
“Devriyedeyim geri zekalı! Nöbetim vardı bugün hatırlarsan!” kafamda bir sürü olay varken onu mu hatırlayacaktım diye düşünen Demir fırsatı ayağına gelmişti.
“Ha doğru ya! Neyse iyi oldu bak kız kalmış orada unuttuk almayı biliyorsun bu saatte taksiye bindirmem ben gidecektim ama hazır oradasın sana zahmet getir!” emir verip kendisini tekrar yatağına atan adam keyifle gülerken hattaki arkadaşı “Emrin olur komiserim!” diye sinirle cevap vermişti.
“Kes yardımcı!” Demir telefonu kapatıp hatta bekleyen kardeşine dönüp hızla “Bebeğim Giray devriyedeymiş o getirecek seni bekle tamam mı?” dediğinde Nergis hala taksiye binmenin daha az tehlikeli olacağını düşünüyordu. Uyuz oluyordu o ukala polis bozuntusuna! El mahkum kabul ederek telefonu kapatıp özel odasına girip hazırlanmaya başladı.Daha gelmesi uzun sürer diye düşünen genç kız kapısını kapatmamıştı.Odasında duran dolabından tshirtünü alıp üzerindeki sporcu atletini çıkartarak yerine koydu.Sadece sütyeniyle ve altındaki kısa siyah taytıyla kalan kız arkasında hissettiği hareketle dondu.Bütün cesaretini toplayıp anında arkasını dönerek yumruğunu salladı.
Giray girdiği kapıdan Nergise seslense de cevap alamamıştı. Odasının önüne geldiğinde kapısının açık olduğunu gören genç adam kızın kendisine sırtı dönük şekilde üzerindeki çıkartışını gördüğünde yerine çivilenip kalmıştı. Sadece siyah sütyeni ve daracık taytıyla ne kadar çekici durduğunu açıklamasına gerek yoktu herhalde.Kendisinden bağımsız ayakları hareket ettiğinde biranda kızın arkasında bulmuştu kendisini..
Yaptığı yanlıştı adilikti belki ama bu cadı kıza karşı gardını koruyamıyordu.Tıpkı aniden suratına yaklaşan yumruğu fark edememesi gibi..
Son anda suratına gelen yumruğu havada yakalayan genç adam kızın kolunu çevik hareketlerle geriye büküp kızın sırtını vücuduna dayamıştı.
Giray kızın kulağına doğru eğilip “Selamlama şeklini sevdim küçük cadı!” diye fısıldadı.
“Birde buna bak!”Nergis kendisinden uzun ve yapılı olan adamı iki harekette takla attırıp boğazına kolunu sarmış vaziyette yerde serip üzerine doğru çıkmıştı. Uzaktan birileri sergilediklerini görse ne haşin sevişme bu diye tezahürat ederdi kesinlikle!
Giray kızın yaptığı hareketle adeta mest olurken başka bir hareketle bu sefer kızı üzerinden atarak kendisi üzerine çıkmıştı.Odanın orta yerinde yuvarlanıp savaşan mı sevişen mi belli olmayan iki genç inatla birbirlerini alt etmenin yolunu buluyorlardı.En son iki elini de kenetleyen adam kızın hamle yapmasını engellemişti.Zafer gülüşünü yüzüne takan adam aslında tehlikeli sularda yüzüyordu haberi yoktu. Kız altında nefes nefese kalmış halde her nefes alıp verişinde kakıp inen göğüsleri adamın göğsüyle buluşuyordu.
“Kalk artık üzerimden!” kızla geldikleri pozisyon Girayda farklı hisler uyandırmıştı.Nergis adamın fazlalıklarının hareketlenmesini hissettiğinde neredeyse geberecekti! Çırpındıkça adama sürtünen göğüsleri adamı daha da tahrik ediyordu.Hem bacaklarını hem kollarını kenetleyen herifi bir türlü üzerinden atamıyordu.
“Tekniklerini geliştir biraz Nergis! Kurtulabilirsin!” genç adam işi oyuna çevirmiş Nergisi deli etmeye çalışıyordu.Nergis erkeklerin gardını düşürmeyi çok iyi bilirdi. Kimsede denememişti ama Girayda işe yarayacağını adı gibi biliyordu. Çırpınmaktan vazgeçen Nergis gözlerini Giraya çevirdiğinde sexi bir gülüş sergiledi.Adamın dudaklarına baktığında adam da bakışlarını kızın dudaklarına kaydırdı.Genç kız büyük bir çekicikle dudaklarını ağır bir çekimde ıslattığında Giray o an ölebilirdi.Yavaşça kızın dudaklarına yaklaştığı sırada Nergis tepkisizce bekliyordu.Adam o anın büyüsüne kapılıp bedenini gevşettiğinde Nergis istediği fırsatı eline geçirmenin sevinciyle dizini bükerek adamın hassas bölgesine geçirdi!
Giray iki büklüm acı içinde yana devrildiğinde Nergis hızla ayağa kalkıp “Bence en güzel selamım bu oldu!Ne dersin komiser?” diye gülmeye başladığında Giray hain cadının oyununa kandığına lanetler ediyordu.En değerli mirası darbe görmüştü.Umarım bir daha çalışmasında sıkıntı olmaz diye içinden geçiren Giray zorla ayağa kalkıp kızın üzerine doğru yürüdü.Nergis üzerine gelen adama inat geri tek bir adım bile atmamıştı.
“Ah Nergis ah! En değerlime yapılır mıydı bu?” Genç adam hala alt tarafının sızısıyla kıvranıyordu.
“Sende üzerimden kalksaydın! Hem ne öyle sapık gibi yaklaşıyorsun gördün madem giyindiğimi beklesene sapık herif!” Nergis sinirle adama bağırmaya devam ederken Girayda karşısında ona aynı şekilde dikleniyordu.
“Kapın açıktı seslendim duymadın! Kapını kapatmayı dene bir daha ki sefere! Ayrıca sen öyle kapın açık mı soyunuyorsun herkese karşı açık saçık?” bu fikir adamın canını sıkmaya yetmişti.Yani bir sürü lavuk geliyordu spora onların gözlerine bayram ziyafeti sunması adamda küçük çapta sinir krizi hissi uyandırıyordu.
Nergis bu konularda çok dikkatli olmasına rağmen Girayın öyle düşünmesine daha da sinirlenerek “Velev ki öyle yapıyorum! Sana ne? Mal benim meydan benim!” diye bağırdı.
Giray kızın dedikleri karşısında hayretle “Öyle mi?” dediğinde hiç gecikmeden “Öyle!” cevabını almıştı.Öyleymiş! Ulan malı da meydanı da üst üste! Giray ağzına gelenleri tutmak zorunda kalırken bakışları hala karşısındaki büyük göğüslerdeydi!
“Hala karşımda çamaşırınlasın Nergis” Git giyin Nergis! Elimden bir kaza çıkmadan giyin nolur! diye içinden söylenen Giray kızın “Bakma sende” diye çemkirmesiyle bakışlarını zorla göğüslerden çekti.
“Bakılmayacak gibi mi? Sahi o kadar büy…” lafını tamamlamasına izin vermeyen Nergis “Kes saçmalamayı da defol dışarı.Abim taksicilere güvenmez ama en yakın arkadaşı tam bir coşkun! Asıl sana güvenmemesi gerekiyor!” dediğinde Giray kızın dediklerine hak vermişti.Aptallığın alasını yapmıştı.Hemen toparlanıp kapıdan çıkarken “Çabuk giyin yeterince oyalandım!”diye seslenerek kendini spor salonundan dışarıya attı.
Dışarı çıkan adam derince nefes alıp vererek rahatlamaya çalışırken son 15 dakikadır yaşadıklarını düşünüyordu. Durumu planlasa yaşayamazdı!Ufak bir oyunun kime zararı olacak niyetiyle işe başlasa da işleri istediği gibi gitmemişti.Zaten Nergisin karakterine karşı hep bir ilgisi olmuştu ama bu kadar ileri gidecek konuşmaları asla olmamıştı.Hele bu akşam yaptıklarını Demir öğrense onu haritanın en ücra köşesine zabıta niyetine sürdürürdü.
Tabi yaşamasına izin verirse!
-Bölüm Sonu-
Canlarım hikayenin gidişatı hakkında yorum yaparsanız sevinirim.Umarım sıkılmıyorsunuzdur.Melihi Sedayı merak ettiğinizi biliyorum fakat herkesten bahsetmek zorundayım bir kaç bölüm sonra bolca okuyacaksınız :))
Kendinize iyi bakın..
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro