Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

~Dökülen Sırlar~

Hafta sonunun ardından ilk iş gününe başlayanlar pazartesi sendromu yaşamaya başlamışlardı.

Gülüm başladığı hastanenin ilk gününde herkese kendisini sevdirmiş anında arkadaşlıklar kurmuştu.Bu durumu uzaktan izleyen Yakup Efe ise Gülüme hafta sonu yaşananlardan sonra hala sinirliydi..

Öğle yemeği için yemekhaneye giden genç doktor kapıdan girer girmez göz hapsine takılan Gülüm ile siniri yerini aşka bırakırken kızın karşısında oturan lavuğu görmesiyle saniyesinde eski sinirli haline tekrar bürünmüştü.Görkem dostunun değişen ruh halini gördüğünde “Takma sana inat yapıyor böyle yaparsan istediğini vermiş olursun” dediğinde Yakup Efe arkadaşının dediklerine hak vererek aklına gelen fikirle gülümsemeye başladı.

İşe başladığından beri yakasına sülük gibi yapışan Nadide hanıma bu planda başrol vererek aldığı yemek tepsisiyle Gülümün yanından es geçip tam karşı masaya oturdu.Doktor Nadide kadın doğum uzmanıydı.Yakup Efeden büyük olmasına rağmen işveli tavırlarıyla devamlı genç doktoru tavlamanın peşinde olan kadın masasına geldiğinde heyecanla yerinde kıpırdandı.

“Ay Efecim hoş geldin.Vallahi masamı şenlendirdin.” attığı şuh kahkahayla dikkatleri üzerine çekmişti.Gülüm karşısındaki manzaraya baktığında vücudunu saran öfkenin hakimiyetinde zorlanıyordu.Daha işin ilk gününden kovulmak istemiyordu. Zaten karşısındaki sağlık görevlisi olan çocukla da sırf Yakup Efeye inat ses çıkartmamıştı.Aslında yemekhaneye tek gelmişti ve adının Ozan olduğunu yeni ögrendiği bu çapkın karşısına izinsiz oturmuştu.Gülümde bu durumu bozmamıştı.Gel gör ki şuan karşısında ki doktorculuk adlı oyunu izlemeyi de Allahı var istemiyordu.

Yakup Efe hiç sevmediği halde kadının gevşeyen ağzını dinlemek zorunda kalmıştı.Yandan da Gülüme attığı bakışlarla durumun nabzını ölçüyordu.Kızın kızarmış suratını ve ona attığı ölümcül bakışları gördüğünde doğru yolda olduğunu gösteriyordu.Göz kırpıp yemeğini yemeğe devam ederken içten içe de bunun intikamı çok feci şekilde kendisine döneceğini adı gibi biliyordu.Ne olursa olsun vazgeçmeyecekti.Madem savaşı o başlatmıştı sonuçlarına da katlanacaktı.Bakalım salladığı kalçalar kadar bu işi de güzel kıvırabilecek miydi..

*********** ************ ********
Öğle arasından sonra çok yoğun geçen saatler herkesi yormuştu. Gülüm aklı fikri Yakup Efe ve Nadide denilen kartlaşmış teyzedeydi!İlk işi kaynaştığı diğer hemşire kızdan kadının soyunu sopunu öğrenmiş ve öğrendikleriyle çıldıracak vaziyete gelmişti.Bu kart karı Yakup Efenin peşinde köpek olmuş uzun zamandır ağına düşürmeye çalışıyormuş ve bundan kendisinin haberi olmamıştı.Şimdi elindeki serum şişesini hastaya takmak yerine Yakup Efenin müsait bir yerine takmak için ölüyordu.

Hastanın serumunu taktıktan sonra soluğu Yakup Efenin odasında aldı.Kapısını tıklatıp içeriye girdiğinde bilgisayarla uğraştığını gördüğünde Yakup Efe hiç bakmadan “Buyurun?” dedi.

“Buyurdum canım!” Gülümün sesini duyduğu an bakışlarını Gülüme çevirdiğinde tepeden tırnağa süzdü.Beyazların içinde ne kadar muhteşem gözüktüğünün farkında mı acaba diye düşünmeden kendini alamamıştı. Yumuşamaya başladığını anladığında toparlanan Yakup Efe “Buyurun hemşire hanım.Sıkıntı nedir?” ilgisizce durmaya özen gösteren genç doktor içten içe ulan kalkıp öpsem o salladığı kalçaları ellesem ne olur diye sormadan duramamıştı!

Gülüm ise adamın ilgisiz çıkan tavrına üzülmüştü.İnsan bir hayırlı olsun der alışabildin mi diye sorar diye düşünüp yüzünün asılmasına engel olamamıştı.Yüzü aniden düşen kızı gördüğünde Yakup Efe az önceki ruh halinden hemen sıyrılıp Gülümün karşısına dikildi.

“Gülüm?” şefkatle çıkan sesi kıza ulaştığında ne için geldiğini bile unutmuştu Gülüm..Ne yaparsa yapsın çok seviyordu bu adamı.Deli gibi aşıktı kahramanına..O olmasa hali ne olurdu düşünmek bile istemiyordu..

“Neden ağlıyorsun güzelim? Biri bir şey mi dedi?” ağladığının bile farkına varmayan genç kız eliyle sildiği göz yaşının ardından zorla gülümseyerek “Özür dilerim rahatsız ettim.Ben öylesine uğramıştım.Ama statü farkımızı unuttum bir an gerçekten öz..” kızın lafını tamamlamasına fırsat vermeden sinirle “Ne saçmalıyorsun Gülüm?” diye çıkışan genç adam ne olduğunu anlayamamıştı..

“Siz doktor arkadaşlarınızla rahatlıkla konuşup gülebilirsiniz Efe bey gerçekten özür dilerim. İzninizle.” Gülüm Yakup Efenin şuan hiç sevmediği şeyi yaptığını biliyordu fakat içinde oluşan kırgınlığa mani olamıyordu.Kapıyı açtığı sırada sert bir şekilde tekrar kapanan kapıya öylece bakarken Yakup Efe kızın arkasından kulağına eğilerek “Gitme!” diye fısıldadı.Gülüm tepkisizce kıpırdamadan dururken “Bana dön Gülüm.Gözlerime bak.”

Yakup Efenin sesi kulağına geldikçe vücudunu saran titreme bayılmasına neden olacaktı. Yavaşça dönüp kaldırdığı başıyla bakışlarını zorla sevdiği adamın mavileriyle buluşturdu.

“Bugün çok yoğundum öğle arasında konuşuruz nasılsa diye içim rahattı.Öğlen yemekhanede seni o Ozan denilen herifle gördüğümde içimde oluşan sinire engel olamadım.Daha geçen akşamki olayın üzerine birde bu gelince dayanamadım.Hem daha ilk iş gününden bu samimiyetin hesabını da vereceksin ama öncelik olarak ağlama sebebini söyle?” sevdiği adam konuştukça ağlama isteği daha da arttığında kıskandığım için ağlıyorum.Artık bana sahip çık diye ağlıyorum diyemiyordu..

“Yok bir şey gerçekten.Bende yoğunum izin verirsen ilk iş gününden kaytaran hemşire olarak anılmak istemiyorum.İzin ver gideyim!” dese de Yakup Efe kızın ellerini tutarak sıkmaya başlamıştı.

“Nadide mi mesele?” diye sorduğunda Gülümün bakışlarındaki kırgınlık daha da belli etmişti kendisini.Kalbinde oluşan sızıyı hissetmemesi imkansızdı.Yaptığı şeyden anında pişman olmuştu.Üzmüştü sevdiğini..

Genç adam açıklama yapacağı sırada “Lütfen.Konuşmak istemiyorum ben.Haddim olmayan meseleleri bilmesem de olur!” kız aceleyle cümlesini bitirdiğinde Yakup Efe kızın kızaran yanaklarını avuçlarıyla sarmaladı..

“Gülüm?” genç adamın şehvetle çıkan sesine son nefesini verecek olan Gülüm hipnoz olmuş gibi adamın dudaklarına baktı.Yakup Efe hızlanan kalp atışlarına inat yaklaştığı dudaklara kendini mühürleyecekti.Yıllarca içinde taşıdığı aşkını kendi dudaklarıyla mühürleyecekti.Kız dudaklarına yaklaşan adamı beklerken kalbi çoktan kanat çırpıp uçmaya başlamıştı.Kapattığı gözleriyle gelecek olan anı beklerken kapının aniden açılmasıyla hızla birbirlerinden uzaklaştılar.

Karşılarında Yakup Efenin hostesi şaşkınca ikileye bakarken genç adam sinirle “Kapı çaldığını neden duymadım Özge?” diye kükredi.Kız kekeleyerek konuşmaya çalıştığında “Çık dışarı!” cevabını veren Yakup Efe kızın zamanlamasına lanet etti! İçinde kalan öpücüğü bir türlü alamamıştı! Gülüm ise kızın kendisini daha ilk günden doktorla kırıtıyor yaftalamasına maruz kalacağı için sinirlenmişti. Kahretsin diyerek Yakup Efeye bakmadan hışımla odadan kaçar gibi uzaklaştı..

Yıllardır bekledikleri yakınlaşma sonunda olmuştu ama bu yakınlaşmanın peşinde gelecek olan felaketten iki aşıkta habersizdi..

********* ******* ********* *****
Melih Seda’nın işe başlaması üzerine çiçek yollamak istese de vazgeçmişti.Deli gibi görmek istiyordu.Çiçeğini alır ziyaretini canlı kanlı yapardı.Hep uzaktan sevdiğim yetti artık diyerek canına tak eden genç adam işlerini erkenden tamamlayarak öğle arasına yakın saatlerde iş yerinden çıkmıştı.Kardeşinin odasının önünden geçerken sıkıntıyla baktı. Son zamanlarda kendisinden uzaklaşan Fıratın halini ayrıca merak ediyordu.Bir sıkıntısı vardı belliydi.Her zaman kendisine gelip derdini anlatmasına alışkındı ve bu sessizliğini pek hayra yormuyordu.

Fırat Yakup Efeyle o günkü konuşmasından sonra bütün cesaretini toplayarak DNA testi için araştırmalara başlamıştı.Sonunda ayarladığı klinikten bütün detayları öğrendiğinde gerekli olan her şeyi kimselere belli etmeden temin etmiş laboratuara teslim etmişti.Bu süre zarfında kimseye anormal bir tavır sergilememeye dikkat eden Fırat içindeki verdiği savaşta günden güne kendini kaybediyordu.Aklında oluşan tahmini sadece annesinin veya babasının evlenmeden önce başka birinden çocukları olması yönündeydi.Hiçbir şekilde ailesine bu yakıştırmayı yapmaması gerektiğini kendisine söylese de içindeki kurt hep aynı yerden didikliyordu.Sonuçlar bugün yarın eline geçecekti ve eğer tahmin ettiği gibi bir sonuç çıkarsa annesinin doğum gününde ona muhteşem bir hediye verecekti..

******* ********* ****** ****
Seda bürosundaki masasına özenle yerleştirdiği eşyalara bakıyordu. Annesi ve babasıyla olan fotoğrafı tam karşısında yerini almıştı.Onun yanında Gülüm ile kendisinin fotoğrafı duruyordu. Çekmecesinden çıkarttığı çerçeveyi eline aldığında masasına koymakla koymamak arasında gidip geliyordu. Kendisinin bile bakmaya doyamadığı sevdiğini kimseler görsün istemiyordu.Zaten ailesinden birileri gelipte fotoğrafı gördüğünde nasıl açıklama yapabilirdi ki?

Geçen zamanda Melihe olan öfkesi hafiften azalırken belki yaşının vermiş olduğu olgunluk belki de sağlam kafayla düşünmenin etkisiyle eskisi gibi canını yanmıyordu.Evlilik lafını o gün açtığında hiç haberi yokmuş gibi davranması aklında şüphe oluşmasına yetmişti.Ama kendi kulaklarıyla duymuştu.Bahçede Barışa yüzük aldım demişti.Salak gibi kendisine sanmıştı.Ertesi gün ona açılma kararı aldığında evine gitmişti ve o kızla karşılaşmıştı. Evlenme teklifinin asıl sahibiyle..

“Merhaba..” anılarının  içinden Melihin sesiyle çıkarken elindeki çerçeveyi hızla açık çekmecesine atarak ayağa kalktı..

Karşısında kocaman bir buket çiçekle sevdiği adamı görmeyi hiç beklemeyen Seda yüzünde oluşan mutluluk ifadesine engel olamamıştı.Melih gelirken ki çekingenliğini Sedanın onu mutlulukla karşılamasıyla ardında bırakmıştı.

“Merhaba.Hoş geldin.” Sesindeki heyecanı gizleyemeyen genç kız yavaş adımlarla Melihin karşısında buluvermişti kendisini..Melih uzattığı çiçeklerin ardından “İlk işin hayırlı olsun.Aslında gönderecektim ama..” devamını söylemekle söylememek arasında kararsız kalan Melih bunca zaman susmuş olmanın kimseye faydası olmadığını bildiğini için bütün cesaretiyle “Ama seni özledim ve seni görmek isteyen yanım baskın geldi” diyerek lafını tamamladı.

Göğsünden büyük bir yük kalkmış gibi hissetmişti kendisini.O yükün ağırlığını Sedaya verdiğinin farkında olmadan aşkla gülümsüyordu karşısındaki sevdasına..

Seda Melihin bu kadar açık sözlü olmasını beklemiyordu.Özledim demişti.Belki de ilk kez gözlerine bakarak bu kelimeyi kullanmıştı. Eli ayağına dolanan Seda “Çok sevindim.Teşekkür ederim çok güzeller.” Bakışlarını çiçeklerden çekerek Melihin parlayan gözlerine baktığında içinden geçen şeyi hiç tereddüt etmeden yaptı.

Melihe yaklaşıp parmak uçlarında yükselerek yanağına ufak bir öpücük bırakıp geri çekildi.
“İyi ki geldin.”

Melih şuan bu dünyada değildi.Belki ölmüştü.Belki rüyadaydı.Kesinlikle gerçeklik payı olmayan bir alemdeydi.Yerinde nefes almadan duran adam elini cayır cayır yanan yanağına götürmemek için zor duruyordu.

“Melih?” Seda adama baktıkça utangaçlığının yerini gülme isteği almıştı.Hala boş boş bakıyordu. Hafif tebessüm eden Seda tekrar seslendiğinde Melih kendine gelerek “Yemeğe çıkabilir miyiz? Ben yemeden geldim birlikte yeriz diye.Tabi senin içinde sorun olmazsa.” Soluksuz kurduğu cümlenin sonunda “Ulan bu gazla hadi evlenelim falan desem ne derdi acaba?” diye düşünürken Sedanın kendisine bir şeyler dediğini fark etti.

“Pardon dalmışım.Tamam mı gidiyor muyuz?” heyecanla beklerken Seda başını sallamakla yetindi.Çiçeklerini masasına bırakarak yemeğe gitmek üzere bürodan ayrıldılar.

********* ********* ********** **
Gittikleri mekanda iki genç yemekten ziyade birbirlerini bakışlarıyla yemekle meşgullerdi.Seda beyninde dönen şüpheleri soruları sormak istiyordu.Fakat konuya nasıl gireceğini bilmiyordu.Melih ise buraya gelmeden önce Yakup Efeye mesaj atmış bu akşam bütün bilgileri öğrenmek istediğini söyleyerek sıkıştırmıştı.Yetmişti artık.Verdiği zaman fazlasıyla dolmuştu.

Seda kendisine aşkla bakan bu adamın başkasını sevdiğini düşünmeyi kesinlikle reddediyordu.Bu bakışları kendinden başkasına bakmasını kaldıramazdı.Zaten yıllardır bu yüzden kaçmamışmıydı..
“Acaba ben öyle olmasını istediğim için mi böyle hissediyorum?” diye düşünürken Melih kızın yemeği tırtıklamasını gördüğünde canının sıkılmasına engel olamamıştı. Onunla vakit geçirmek çok mu zordu? Kendide istemişti sonuçta.İstemese davetini kabul etmezdi.Şimdi ne diye biran önce bitse de gitsem tavrı sergiliyordu ki?

“Beğenmedin mi?” Seda Melihin kendine sorduğu soruyu anlayamadan bakışlarını Melihe çevirdi.“Yemeği diyorum beğenmedin mi?” çatalını tabağın kenarına yavaşça bırakan genç kız hafif tebessüm ederek “Beğendim.” dedi. Melih gülümseyerek yemeğine devam ederken Seda aniden “Melih ben bir şey sormak istiyorum?”dediğinde genç adam merakla bakışlarını kızın dolu dolu olan gözlerine sabitledi.Elindeki çatalı usulca bıraktığında “Tabi sorabilirsin.” derken hızlanan kalbinin sesinden sağır olacaktı..

“Ben.Ben hani sen hastayken.Hani yatarken!” Seda kelimeleri bir türlü toparlayıp konuya giremiyordu.Melih Sedanın saçmalamasına hiçbir anlam veremeden bakarken “Sakin ol Seda.Eğer birlikte uyuduğumuz anı soracak..” Seda lafını tamamlamasına izin vermeden “Hayır hayır o değil yani o da güzeldi tabi..” ne diyorum ben Allah aşkına soruyu sor!diye kendine kızarken “Evlilik olayını” dediği an Melihin gün yüzüne çıkan sinirine anbean şahit oldu.Melih hala evlilik konusunda takılı kalmış olmasına inanamıyordu.

“Seda bak bu konuyu nereden çıkarttın bilmiyorum ama ben kimseye teklif falan etmedim! Bunu nereden öğrendin duydun bilmiyorum ama ben hayatıma kimseyi sokmadım.Sokamadım..”
Seda neye inanacağını şaşırmış vaziyette duyduklarını sindirmeye çalışıyordu.Ortada bir yalan vardı ve bu yalanı kim söylüyor bilmiyordu..

“Sen bu evlilik olayını kimden öğrendin? Ya da hayatımda birinin olduğu kanısına nereden vardın? Seda benden kaçana kadar olan süreçte yanımda bir dişi sinek bile gördün mü sen? Allah aşkına ben seni..”

“Yeter! Devam etme nolur! Ben.Benim gitmem lazım.” Çantasını yan sandalyesinden alarak koşar adımlarla kapıya ulaştığında Melihin ona seslenmesini dahi duymadı.
Melih ise şok olmuş gibi kendinden kaçar gibi uzaklaşan kızın ardından bakıyordu. Kıpırdayamıyordu.Neredeyse onu sevdiğini söyleyecekti ve Seda onu susturmuştu.Yine kendisinden kaçmıştı..

Sandalyesine geri çöktüğünde masada ne var ne yok dağıtmamak için zor duruyordu.Bu bilinmezlikle günden güne eriyip biterken ne yapacağını bilmeden telefonuna sarılarak kuzenini arayıp akşamı bile beklememesini hemen sorması gerektiğini söyleyerek telefonunu kapattı..

Aynı sıra da Seda taksiye atlayarak kesilen soluğunu düzene sokmaya çalışıyordu."Keşke hiç kaçmasaydım neler olup bittiğini sorsaydım yıllarca çektiğim nedensiz acıların boş yere olup olmadığını öğrenseydim!" Aklından geçirdiği keşkelerin ağırlılığıyla ağlamaya başlamıştı.Melih onu seviyordu.Bunu söylememişti ama söylemek üzereydi.Duyamazdı! Neler olup bittiğini öğrenmeden duyamazdı.İnanırdı! Bütün kalbiyle inanırdı fakat sonrasında ona haksızlık ettiğini öğrenirse o vicdan azabıyla nasıl yaşardı bilemiyordu..

Telefonunu çıkartıp her şeyi bilen arkadaşına olanları anlatıp plan yapmak zorundaydı.Gülümün numarasını tuşladığında titreyen elleriyle beklemeye başladı.

“Efendim canım” Gülümün sesinin durgun çıkmasını işindeki ilk gününe veren Seda direk konuya girip olan biten her şeyi anlattı.

“Nasıl ya? Emin misin? Ama duydum demiştin.O günde gördün evde o kızı.” Seda arkadaşının şaşkınlığının üzerine sorduğu sorulara “Evet aynen öyle oldu.Yüzükte parmağındaydı.Ben bilmiyorum Gülüm kafam çok karıştı.İnanmak istiyorum. Neredeyse beni sevdiğini söyleyecekti ama onu durdurdum. Eğer gerçekleri söylüyorsa benim o gün karşılaştığım kimdi?” derince bir nefes veren genç kız kafasını taksinin camına dayayarak dışarıyı izliyordu.

“Seda her zaman söylediğim şeyi söyleyeceğim.Melihin yanında bu zamana kadar hiçbir kız görmedik. Ne o günden önce ne o günden sonra.Sana o zaman da demiştim ama sen gizli saklı yapıyordur diye beni de geçiştirdin kendini de öyle avuttun.Şimdi ne yapmayı planlıyorsun?”

“Ben değil sen yapacaksın.Yakup Efenin ağzını ara Gülüm! Eğer hayatında biri varsa çocuklar kesinlikle bilir.Özellikle de Barış! Bu arada Başak devreye girer.Ona da haber vereceğim şimdi! Bu işi öğreneceğim.Eğer birisi yoluma taş koyduysa ona bunun hesabını soracağım!”

********** *********** *********
Gülüm Sedanın kendisine verdiği görevi yerine getirmek için bugün Yakup Efeyle olan tatsızlığı unutmak zorundaydı.Şuan arkadaşının işi kendi hayatından daha önemliydi.Yakup Efeye sonra da trip atabilirdi.Nasılsa her gün yan yanalardı.Mesai bitiminde hızla üzerini değiştirip hastanenin dışına çıktığında tam tahmin ettiği gibi Yakup Efe arabasına yaslanmış kendisini bekliyordu.Heyecanını belli etmemeye çalışarak yanına yaklaştığında kendisine gülerek bakmasına hafif tebessüm ederek karşılık verdi.Bu adama kızma trip atma gibi şansı yoktu ki.. Bir bakışıyla yüreğini bahar yerine çevirebilen birisine insan kızabilir miydi?

Yakup Efe Gülümün yanaklarının kızarmasına neredeyse kahkaha atacaktı.Daha bir şey dememişti bile.Sadece bir gülüşüne ömrümü veririm sen yeter ki gül Gülüm dese sanki hayatı son bulacakmış gibi hissederken kızın kendisine bir şeyler dediğini fark etti.

“Eve gitmeden önce biraz konuşabilir miyiz?” dediğinde bugün olanları konuşacaklarını sanan Yakup Efe heyecanla “Tabi canım” diyerek kapısını açarak arabaya binmesini sağladı.Kendi tarafına geçerek arabayı çalıştıran genç adam kafasında neler söyleyeceğinin planını yapmaya başlamıştı..

Sahilde bir mekana giren birbirlerine bu kadar yakışan çiftleri gören herkes imrenerek bakıyorlardı.Tabi Gülüm yanındaki yakışıklı herifini kesen kızları gördüğünde kendisine engel olamadan Yakup Efenin koluna girdi.Genç adam “Ne oldu meclis-i şahanelerden mi kıskandın?” diye sorup pis pis sırıttığında Gülüm çemkirmek için ağzını açsa da birazdan soracağı sorulara güzellikle cevap alması için susmak zorunda kalmıştı.

Adamın sorusunu “Evet!” diye geçiştirirken Yakup Efe gülmekle yetindi.Kıskanması bile muhteşem bu kızın! İçinden geçirirken boş buldukları bir masaya yerleşip siparişlerini verdiler.Gülüm konuya nasıl girsem diye düşünürken damdan düşer gibi “Melihin hayatında biri var mı?”  diye sordu.

Yakup Efe sorunun karşısında gözlerinin pörtlemesine engel olamamıştı.Bugün Melih arayıp kendisini sıkıştırdığında nasıl konuşacağım diye düşünüp durmuştu.Şimdi Gülüm kendisine böyle sorularla geldiğinde acaba bizi mi duydu? diye düşünmekten kendini alamamıştı.

“Hayır yok!” dediği anda Gülümün değişen suratına şüpheyle baktı. Sonrasında “Melihin yıllardır Sedaya duyduğu aşkın cümle alem farkında.Şimdi bana bunu sorman biraz tuhaf açıkçası.Dile getirmedikleri içinde yıllardır böyleler öyle değil mi? Yoksa Seda niye kaçsın Melihten? Bence Melih dile getirmediği için Seda kızgın ve o yüzden kaçıyor!” Yakup Efe inşallah çarpılmam diye dua ederken kendisine de koca bir aferin çekiyordu.Ulan planlasam bu kadar güzel cümle kuramazdım herhalde derken Gülüm boş boş masaya bakıyordu.

“Şimdi Melih başkasıyla olmadı yani.Hep Sedayı mı sevdi?” genç adam gelen soruların şaşkınlığını sonra yaşarım derken öğrenebildiği kadar bilgi öğrenmeye çalışıyordu.

“Yeni kıta keşfedilmiş gibi neden şaşırıyorsun Gülüm? Adam Sedayı gördükçe gözlerinden fırlayan kalpçiklerin farkında değil misin?Sinan amcam bile durumu kabullenmişken siz nasıl..” Gülüm yerinde dikleşerek adamın lafını kesip  “Bir dakika amcam biliyor mu?” diye sordu.

Yakup Efe alayla kıza baktığında “Yuh yani Gülüm! Bilmeyen mi var diye soracağım ama siz belli ki bilmiyorsunuz!” diyerek gülmeye başladı.Aklındaki diğer soruya geçtiğinde masumca “Gülüm? Seda Melihi sevmiyor mu?” dediğinde Gülüm hiç düşünmeden “Seviyor!” yanıtını verdi.Kafasında bir sürü soru cevap oluşmuştu.Neleri kaçırdığını düşünen Gülümün beyni patlamak üzereydi.Her şeyi anlatsa şimdi Yakup Efeye belki daha çok şey öğrenirdi..

Genç adam konu hazır açılmışken çaktırmadan yolların hepsini denemeye çalışıyordu. Ne öğrenebilirse kardı.Yoksa ne Melihin elinden kurtulurdu ne Barışın.Boğazını temizleyerek “Peki dile getirmediği için mi kaçıyor?” diye sorduğunda Gülüm bakışlarını gülerek  sevdiği adama çevirip “Saçmalama Yakup Efe herkes ben mi?” dedi.

Tabi kimse sen olamaz! İnatçı keçi! diye düşünürken “Sen beni süründürmeyi prensip haline getirmişsin o yüzden!” genç adam tıslayarak cevap verdiğinde Gülüm elini geçiştirme işareti yaptı. “Bırak şimdi bizi! Seda geberiyor Melih diye! Yıllardır böyle bu kız!” üzüntüyle nefesini dışarıya vererek geriye yaslandı.

“Ee o zaman ne bu tavırlar?Sanki kızın ailesini katletmiş gibi nefret etmeler uzak durmalar?” genç adamın sorusu üzerine cevap vermekle vermemek arasında kalan Gülüm “Şey yüzünden” diye mırıldanırken Yakup Efe heyecanla masaya doğru eğilmiş  “Ney yüzünden?” diye sordu.

Yakup Efeyi meraktan ateş basmıştı.Hayatında hiç bu kadar zorluk çekmemişti.Ağzından cımbızla laf alabilen genç adam buna şükretti.Masada duran suyu içerken Gülüm “Sedayı aldattı!” dediği anda yutmakta olduğu suyu karşıya doğru püskürttü. Gülüm eliyle yüzünü siper ettiğinde çevredekilerin dikkatlerini çekmişlerdi.Yakup Efe genzine kaçan sudan dolayı öksürük krizine girerken Gülüm “Ay Yakup Efe!Ay adam ölüyor!Derin nefes al!” adamın kızarmış suratına ellerini sallayarak hava oluşturmaya çalışıyordu.

Yakup Efe kendine az da olsa geldiğinde “Ne aldatması Gülüm? İnsan beraber olmadığı birini aldatabilir mi?”diye sormuştu.Bu soruya anında sinirlenen genç kız “Ne saçmalıyorsun sen? Aldatmak için illa birlikte mi olmak gerekiyor.İnsan birini severken beklerken saygı duyarken başkasıyla yatması normal mi?Biz bunada aldatmak diyoruz!”

Yakup Efe duyduklarını sindirmekte zorluk çekiyordu. Melih aşkından geberirken Sedayı aldatması mümkün değildi. Çocukluğundan beri neler çektiğine bire bir şahit olmuşlardı.Sadece erkek ihtiyaçlarını karşılamak için bile birisine yan gözle baktığına şahit olmamıştı.Yapmazdı Melih! Bu kadar çok severken yapmazdı!

“Olmaz öyle şey! Melihten bahsediyoruz!” Yakup Efe kuzenini savunurken Gülüm “Erkekten bahsediyoruz canım!” karşısında sanki bir böcek varmış gibi bakmasına engel olamamıştı.

Yakup Efe kızın iğneleyici bakışlarına aldırmadan “Bende erkeğim!” dediğinde Gülüm masanın üzerinden neredeyse adamın üzerine atlama pozisyonuna geçmişti.

“Ya öyle mi? Demek sende yapıyorsun!” ağzını açmasıyla çemkirmeye başlaması bir olmuştu. Daha fazla uzatmayan Yakup Efe etrafına bakarak kimsenin duyamayacağı şekilde “Saçmalama Gülüm! Açtırma ağzımı şimdi sanki senden başkasına kalkacakmış gibi!”diye cevap verdi.

Gülüm duyduğu cevaba kahkaha atmamak için zor durmuştu. Anlamamış gibi “Ne kalkması Yakup Efe?” dediğinde adam sinirle  “Zorlama şansını!” demekle yetindi.Eve gel de göstereyim diyememişti..

“Aman iyi iyi!”Gülüm konuyu geçiştirmeye çalıştığında birden konunun kendileri olmadığı aklına geldi.Hızla toparlanıp “Sen şimdi emin misin Melihin Sedayı aldatmadığından?Yani belki vardır öyle istediği biri falan evlenme teklif edeceği hani sonradan vazgeçtiği ne bileyim?” Gülüm ağzından laf alabilmek için takla atarken Yakup Efe birden geçmişe gitti.Melihin son sınıfta Sedaya aldığı yüzüğü hatırladı.Ne kadarda heyecanlıydı.Sevgilim olmanı değil zamanı geldiğinde karım olmanı istiyorum diyecekti.Heyecanla kuzenlerine anlatırken nasıl güldüklerini hatırladı.İstemeden kafasını sallayıp Gülümün cevap bekleyen yüzüne baktı..

Evet evlenmek istediği biri vardı ve bu kişi Sedadan başkası değildi!”

************ *********** ********
Daha fazla konuşmadan konuyu sonlandırıp iki gençte öğrendikleri bilgileri karşı tarafa ulaştırmanın telaşıyla yanıp tutuşuyorlardı. Gülümü eve girene kadar bekledikten sonra telefonuna yapışan genç adam daha ilk çalışında açılan telefona “İşlem tamamdır! Her zamanki yerde!” diyerek kapattığı telefonu yan koltuğuna attı.Gaza yüklenerek mekana giderken bu karmaşanın içinden nasıl çıkacaklarını düşünüyordu.Birileri arkalarından sağlam planlar yapmıştı.Bariz belliydi.Yerine oturmayan taşlar vardı.Kafasına takılan bir sürü cevap bulmamış sorular vardı..

En büyük soru ise bunu planlayanın kim olduğuydu..

-Bölüm Sonu-

Hu huu ^-^ Nasılsınız canlar? Ben cok yoğundum bu aralar. Bölüm yazmakta sıkıntı çektim ama sonuç olarak sıcacık gelişmelerle karşınızdayız efenimm.. :)
Tatmin edici bir bölüm olur umarım.. Gercekler az da olsa gün yüzüne çıktı.Bakalım bundan snra neler olacak? Sizin kadar bende cok merak ediyorum :)))

O güzel yorumlarınızı eksik etmeyin.Biraz hızlı yazdım.Hatam olduysa affola.. Kendinize iyi bakın bir sürü kalpçik.. (:

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro