~Baskın Var/Part II~
Başak gördüğü manzarayla gülmesini ve şaşkınlığını saklamış gayet ciddi tavrıyla kızların dikkatini çekmişti.Kızlar Başak'a baktıklarında “Sakın çaktırmayın baskın var!” dediğinde iyi ki çaktırmayın demişti kızlar kafalarını sağa sola çevirip baktıklarında “Aptallar! Bakmayın! Beyler izimizi bulmuş bu arada Cihan ve Girayda burada!” dedi.İmran heyecan yaptığında Nergis kahkaha atmaya başladı. Nergisin kahkahası resmen adamların masalarına ulaşmıştı.
“Sesine sıçayım Nergis!” diye mırıldanan Giraya Demir “Bir şey mi dedin birader?” diye sorduğunda dışından konuştuğunu fark eden genç adam “Kardeşin maşallah pek bir neşeli bu gece baksana kahkahalarına." diye açıklarken devamında "Adamın gırtlaklayası geliyor!” diyememişti.
Giray ne saçmalıyordu bilmiyordu ama biraz daha kahkaha atmaya devam ederse işte o zaman son gülen iyi gülermiş adlı sözün gerçekliğini tasdik edecekti.
Demir Girayın dedikleri üzerine gözlerini Nihandan çekip Nergise baktı.Hakket bu kız bu kadar gülecek ne buluyor diye düşünürken ayaklanan Melih “Ya ben gidiyorum ne böyle saklanıyoruz.Gidelim yanlarına!” çocuk gibi mızmızlandı.Yakup Efe “Ya otur oğlum sonra kötü biz oluyoruz işte haber vermiyorlar gittikleri yerlere!”diyerek kolundan çekip tekrar oturttu.
Nergisin gülmesine kızlarında sinirleri iyice gevşemiş gülmeye başlamışlardı.Demek başından beri izleniyorlardı.Seda arkasında kalan Melihe başını çevirip bakmamak için savaş veriyordu. Karşısında oturan Seline bakıp “Melih ne yapıyor?” diye sorduğunda Selin elindeki bardağı dudaklarına götürüp bir yudum alarak çaktırmadan baktığında Melihin ayağa kalktığını Yakup Efenin zorla geri oturttuğunu gördü.
“Oldukça sinirli.Ayaklandı ama Yakup Efe oturttu.”dediğinde Seda sinsice Gülüme baktı.Gülüm arkadaşının ne yapmak istediğini anlamış masanın ortasına eğilerek “Hayatınızın en renkli gecesine hazır mısınız bebeklerim?” diye sordu.Kızlar büyük bir hevesle “Evet!” diye cevap verdiler. Takip edilmenin cezasını keseceklerdi.
Selin kızların bu kadar sinsice plan yapmalarına gülerek bakıyordu. Hele de adamların mekanın en arkasına pusu kurmalarına hayret etmişti.Emirin kıskanç bir adam olmadığını biliyordu.Sonra geçmişi düşündüğünde 100 kiloyken seni kıskanacak hali yoktu adamın!diyen iç sesine O zaman kıskanç mı değil mi şimdi anlarız diye cevap verdi.
“Ee plan nedir?” büyük heyecanla kızlara bakan Selin heyecanlanmasına engel olamıyordu.Zeynep ve Zehra konuya Fransız kalmış olan biteni geriden seyrediyorlardı.Göz ucuyla Barışa bakmak isteyen Zeynep aman nasılsa beni tanımaz o kas yığını ne olacak diye tam kafasını yanına çevirecekken Başak aniden “Sakın! Yolarım vallahi!” dediği an yerinden sıçramıştı.Ne vardı yani gözünün ucuyla baksaydı..
“Bir grup şarkı söyleyecek bir grup göbek atacak! Ortalık yıkılacakkk!” diyen Gülüm ayağa kalkarak üzerindeki eteği düzeltti.Nergis ayağa kalktığında bardağını tek seferde bitirip “Rakkas gelsin o zaman!” diye attığı kahkahasının ardından İmranıda çekiştirerek sahneye çıktılar.
Sahneye çıkan İmran Nergis ve Gülüm istek parçayı söyleyerek yerlerine geçmişlerdi.Bu durumu fark eden beyler “Ne oluyor lan orada?” diyerek birbirine anlamsızca bakarken müziğin başlangıç fingirdek sesini duyduklarında mekanda kopan alkışlar sesler nidalar havada uçuyordu. Adamların hepsi sahneye öyle mal gibi bakıyorlardı.
Masada kalan tayfa ise kızların önüne doğru gelip tekrar göbek atmaya başladıklarında adamların hepsini tepeden tırnağa bir titreme tutmuştu.
Şarkıya ilk Gülüm giriş yaptığında ağzından çıkan sözlerine uygun yaptığı hareketler ise birazdan kopacak kıyametin başlangıç fragmanı olacaktı.
Rakkas geldi meydane
Al bastı ak gerdane ay ay ay ay canlar
Böyle dilber gördün mü
Ey meclis-i şahane ay ay ay ay canlar
Giyindiği kısa eteğinden bir oyana bir buyana attırdığı kalçalarına inat büyük bir zevkle şarkısını söylüyordu.Sıra İmrana geçtiğinde Yakup Efe kime sinirleneceğini şaşırmıştı.Kıskançlık damarlarını patlatacak vaziyete geldiğinde İmranın söylediği şarkının sözleri Cihanı ise mest etmeye yetmişti.
Aşk ile Allah Allah
Vur defe vur zile yallah
Cihanda böyle yanıyor yansın
Yosmam Sallaaaaaaa!!!
İmran sözleri ikinci kez söylerken Cihan eriyip buharlaşıp yok olacaktı.Yandım ki ne yandım be kızım diye bağırmamak için zor duruyordu.Elinde tuttuğu cam bardağı öyle sıkıyordu ki neredeyse tuzla buz olacaktı..
Şarkının söyleme sırası Nergise geldiğinde Girayın artık dayanma gücü hiç kalmamıştı.“Şeytanın çırağı” diye mırıldandığında Nergisin bilerek bu şarkıyı seçtiğini ve özellikle bu kısmını kendisi söylemesini adı gibi biliyordu..
Salla salla gül memeler çağlasın
Salla salla yer yerinden oynasın!!!
Nergis şarkıyı hem söyleyip hem öne arkaya doğru sallanırken sonunda Girayı gördüğünü belli ederek iki parmağını kendi gözlerine tutup sonra karşıya uzattı.. Tabi bunu abileri kendi üzerlerine aldıklarında görüldüklerine emin olunca hışımla kızların yanına gitmeye başladılar.
"Ulan senin memelerini de çağlatanı da sikerim ulaynnnnn!!" İnsanları adeta ezip geçerek sahneye atlayan Giray Nergisin elinden mikrofonu yere fırlattığında ne yaptığının farkında bile değildi! Allahtan Demir akşamdan beri Nihanın salladığı kalçalarına bakan herife fırsat bu fırsat diyerek yumruğu geçirmişti.
Cihan Demirin dövdüğü adamın yanında duran kazmayı almış Selin Emiri oyalarken Barış yeniden doğmuş olan asistanının yanında soluğu almıştı. “Bu kıvraklığınızı iş hayatınızda da bekliyorum Zeynep Hanım!” diyerek Zeynep'in arkasındaki herife yumruğu geçirmişti.
Kavganın sol cephesinde ise işler karışıktı.Yakup Efe Gülümün kolunu sıkmış “Senin meclisini yakarım lan ne meraklısın kızım görücüler bitti şimdi de meclis mi çıktı??” diye hesap sorarken Seda geri geri yürüyüp üzerine gelen Melihin sinirli suratından korkarak “Me-Melih?” kekelemesine engel olamıyordu.
Melih sinirle solurken "Me-Melih ya!”Sedayı taklit ederek içindeki öfkeye az da olsa su serpmeye uğraşıyordu.Seda sinirle “Gelme üzerime eğlenmekte mi yasak?!” burnunu dikerek Melihe baktığında “İki buçuk saattir sallamadığın yerin kalmadı Seda! Eğlenmek istiyorsan tutayım sana boş bir yer sabaha kadar salla o ..” devamını getirememişti Melih.O güzel kalçalarını bacaklarını vücudunu ser karşıma diyememişti.Seda ise Melihin dedikleri karşısında kahkaha atmamak için zor duruyordu.
Herkesten bağımsız olan Fırat ise ona hengamenin içinde köşeye sinmiş Zeynep'in az ötesinde masumca duran kızın yanına gitmişti. “Merhaba Fırat ben.Bu manyaklarla en ufak alakam yok.Kuzenlerim ama tanımıyorum say.Sahi adın ne güzellik?” Zeynep kardeşinin Fıratın radarlarına girmesine sinirlenip Zehra diye seslendiğinde eliyle yanına gel işareti yaptı.Fırat ise kızın adının Zehra olduğunu öğrendiğinde “Ben Ferit olayım sen Zehra çıkarım çatılara yalnızca seni sevdim Zehra diye bağırırım yeter ki bana bir şans ver” dedi. Zehra ne diyor bu manyak diye düşünürken kafasını sallayıp hızla ablasının arkasına geçti. Kızların dört bir yana dağıldığını fark etti.Kavganın büyümesi üzerine korkuyla yerine sindi.
Zorla kalabalık içine çektiği Nergisi boğazlamamak için zor duran Giray “Senin o salladığın memelerini kopartırım Nergis! Katil mi edeceksin lan sen beni?” Nergis tam çemkirmek için ağzını açmıştı ki Giray “Yemin olsun seni boğarım şuracıkta kalabalıkta kim vurduya gitti derim!O ağzını sakın açma!” Nergis Girayın bu kadar sinirleneceğini düşünmemişti. Gerçekten kendisini gırtlaklayacak gibi duruyordu ve abilerindende şuan zerre kadar korkusu yoktu.Şu durumdan sıyrılmak için alttan almaya karar veren Nergis ağzını açtığı sırada eceline susayan biri araya girip “Birader bıraksana kızı ne güzel sallıyordu!” dediğinde ise Nergis gözlerini kapatıp kelime-i şahadet getirmeye başlamıştı.
*********** ************ *******
“Eyvallah kardeşim.Sende olmasan” Demirhan Girayın sırtını sıvazlayıp kardeşini koruduğu için teşekkür ederken geldikleri çorbacıda sakinleşmeye çalışıyorlardı.Kızların hepsini toplayıp ceza olarak çorbacıya getirdiklerinde hepsi kenara dizi dizi sıralanmış gülmemek için dudaklarını ısırıp birbirleriyle göz göze gelmemek için uğraş veriyorlardı.Adamın Giraya sarfettiği sözlerden sonra olay iyice çığırından çıkmıştı.Allahtan ikisininde polis kimlikleri sayesinde olaydan uzatmadan kurtulmuşlardı.
Zeynep ayağa kalktığında “Biz artık kalkalım. Hadi Zehra!” diyerek kardeşine baktı. Barış aniden karşısına dikildiği kızın gözlerine nasıl baktıysa genç kız korkuyla seslice yutkundu.“Sanırım biraz daha oturabiliriz Zehra!” fısıltıyla kalktığı yerine tekrar sinmişti.
“Selin hepsinden büyüksün ve onlara ayak uydurduğuna inanamıyorum!” diyen Emire sinirlenen Selin sesini yüksek tutarak “Pardon da ne yapmışız acaba Emirhan? Şarkı söyleyip oynadığımız için özür mü bekliyorsunuz? Kendinize gelin beyler! Çocuk yok sizin karşınızda. Hepsi yaşını başını almış bireyler ve öğrendiğim kadarıyla özgürlerde!Kısıtlayıcı hiçbir nedenleri yok.O yüzden istedikleri yerlerini istedikleri gibi sallarlar!” Sallarlar lafının üzerine basa basa söyleyen Selin adamların bamteline basmış olmasına rağmen adamlar ağızlarını açıp tek kelime edememişlerdi.
Demirhan ikizinin kulağına doğru eğilip “Geçmiş olsun” diye fısıldadığında Emir kardeşinin söylediğine sadece gülümsemekle yetindi.Demir ikizinin bağırmadan kızmadan ve vurmadan sadece gülmesine inme inmiş gibi baktığında şaşkınlıktan küçük dilini yutacaktı.Vay anasını bunu da kaybettik derken bir yandan da Cihanın köşeye çektiği kardeşiyle konuşmalarını izliyordu.Kavga sırasında çok sinirlenen Cihanı adamın üzerinden almakta baya zorlanmışlardı.Hatta belindeki silahını bile çıkartmış adamın kafasına dayamıştı.O halini gören İmran ağlamasına engel olamamıştı.Kibar diye tabir ettiği adamı ilk defa öyle görmüştü ve göz göze geldiklerinde İmranın o korkulu bakışlarıyla karşılaştığında Cihan anca sakinleşebilmişti.
“Abi üzülme ben konuşurum. Kıskanç biri olduğunu söylerim.o da bunu anlayışla karşılayacaktır.” Nihan abisini yatıştırmak için güzel şeyler söylese de Cihan rahatlamıyordu.Herkes Nihana sinirlendiği için adamı dövdüğünü düşünseler de asıl siniri İmranın arkasında bacaklarını izleyen onun kalçasına dokunmak için elini uzatan adam yüzündendi.. Kahretsin diye mırıldanan Cihan öfkesi yüzünden belki de başlamayan ilişkisini sonlandırmıştı..
İmranın şuan ki kendisine karşı korkulu bakışlarının başka açıklaması olamazdı..
***** ******* ****** ***** *****
Pazar gününün rahatlığıyla gözlerini açan İmran sabaha karşı uyumuş olmasına rağmen dinç bir şekilde uyanmıştı.Yatağından kalkmadan tavana bakarak geceyi hatırlayan genç kız korkuyla irkilmesine engel olamamıştı. Cihanın yumruklarını acımadan adamın suratına indirişini o da yetmemiş gibi silahını çıkartıp alnına dayamasını korkuyla hatırlayan genç kızın yaşadıkları inanılır gibi değildi.
Demirhan ve Giray sayesinde şikayetçi olmamış arkadaşlarının yardımıyla eğlence yerinden çıkartılmıştı.Zaten İmran sayesinde durabilmişti Cihan.Onu durdurmak isteyenler itmiş tekrar yumruklarını tekrar tekrar indirmişti.En son silahı gördüğünde ise yanına gidip adını söylediğinde Cihan kızarmış gözlerini İmranın derin yeşilleriyle buluşturmuş onun gözlerinden akan yaşa sebep olduğunu gördüğünde geri çekilmişti.
Ve şuan İmran Cihandan deli gibi korkuyordu.Onun bu derece sinirli kıskanç olmasını asla düşünmemişti.Belki ona somut bir zarar vermeyebilirdi ama zarar vermek sadece döverek vurarak olmuyordu.Sinirlendiği anda gözü bir şeyi görmeden kırıcı laflar bile etmesi İmran’a soğuması üzülmesi için yeterli neden verirdi.
Zamana bırakmaya karar veren İmran,Cihanın kendisinden özür dileyene kadar veya arayıp sorana kadar hiçbir şekilde tepki vermemeye karar vermişti..
Cihan ise eve geldiğinden bu yana hiç uyumamıştı.Yumruk attığı için parmak boğumlarında oluşan kızarıkları ve sıyrıkları gördükçe kendisine lanet ediyordu.Öfke kontrolünü sağlayamamıştı. Ailesini kaybettiğinden bu yana şiddete eğilimi fazla olan Cihan bu konuda ne kadar destek alsa da damarına basan birileri olduğu zaman gözü kimseyi görmüyordu. Ta ki İmranı görene kadar..
Dün gece kimseyi duymamasına rağmen onun sesiyle kendine gelen sakinleşen adam İmrana öyle derinden bağlandığını o zaman fark etmişti..Kızı kendisinden uzaklaştırmış korkutmuş olmasını nasıl telafi edeceğini bilmiyordu. En iyisi zamana bırakmak diye düşünen Cihan aslında araya giren zamanın özlemek ve soğumak arasında çok ince bir fark olduğundan bihaberdi..
-Bölüm Sonu-
**Bölüm içinde geçen Fıratın bahsettiği Ferit ve Zehra olayı her genc kizin ilk aski olan gecenlerde kaybettigimz Tarık Akan'ın en güzel filminden bir kesitti. Bilmeyenler varsa pek sanmiyorum ama yinede açiklama geregi duydum :) En sevdgim yeşilcam filminin en güzel sahnesiydi ve öyle yeri gelmisken paylasmak istedim.Bence Fırata yakıstı :)) Neyse diğer bölmlere göre kısa oldu biliyorum ama gelecek bölümde telafi edeceğim yazar sözü :))
Sevgiyle kalın..
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro