Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

4. BÖLÜM

-DÜZENLENDİ-


ÖNEMLİ: Düzenlenmemiş halini okuyanlar için:

-Bahar ismi, Asel olmuştur.

-Alaz ismi, Azur Benan olmuştur.

~Keyifli Okumalar~

Bölüm 4-"Beni Görsene.."

"Anne ben parka gidiyorum." diye bağırdı Rengin.

"Tamam kızım dikkat et." Onayı almış olmakla beraber hızlıca evden çıktım. Saat 16.45'ti ve okul çıkışıydı. Bugün hasta olduğum için okula gitmemiş ve dinlenmiştim. Şimdi de bugün onu görmediğim için çok özlemiştim ve belki bir umut onu görürüm diye dışarı çıkmıştım. Parka doğru hızlı adımlarla gittim. O gelmeden önce oturmalıydım. Efdal zeki bir çocuktu onu için gelmiş olduğumu anlardı , ki anladığını da biliyordum. Genellikle onu gözetlediğim banka oturunca telefonumu cebimden çıkardım ve Asel'eeve gitmeden önce, derslerde aldığı notları bana getirmesini söylediğim bir mesaj attım.


Yaklaşan otobüsü görünce ellerim titremeye başladı. Otobüs durakta durdu ve arka kapı açıldı. İçinden ilk olarak Asel çıkmıştı. Ardından başka birileri daha inmişti ama Efdal yoktu. Bakışlarımı Asel'e çevirdim. Kaş göz işaretleri yaparak yanıma geliyordu. Onun bu haline gülümsedim.

Yanıma yaklaştığında ona sarıldım. "Naber?"


"Nasıl olsun ya. Senin gibi koca gün evde yatmadım."


"Sanki keyfimden gelmedim Asel." diyerek elindeki notlara baktım ve devam ettim. "Efdal neden otobüste değildi?"


"Bilmiyorum. Okul çıkışı görmedim."


"Okulda değil miydi?"


"Evet okuldaydı." Kısa bir duraksamadan sonra devam etti. "Okuldaydılar." Asel'in sevdiği çocuk Efdal'ın en yakın arkadaşıydı. Ama kendisini; Efdal'ın beni görmediği gibi, Alaz'da onu görmüyordu. Bu çok üzücü bir durumdu. İkimizde aynı kaderi yaşıyorduk.


"Gel biraz daha oturalım, görmeden eve gitmek istemiyorum."











Yaklaşık 20 dakikadır Aselle birlikte bankta oturuyorduk. Ne gelen vardı ne de giden.


"İnana biliyor musun? Kıza tuvalette sıkıştırdığım halde Azur'un peşini bırakmadı ya." Bahar benim gibi sessiz değildi. Sevdiği için her şeyi yapardı. Her ne kadar Azur, Asel'in onu sevdiğini bilmese de.


"İyi yapmışsın mı demeliyim, bilemiyorum. Sence de gidip Azur'a onu sevdiğini söylemenin vakti gelmedi mi?"


"Gelmedi!" diye atıldı. "Düşünsene, onu sevdiğimi söyledikten sonra yüzüme bakar mı? Tabi ki de bakmaz."


"Neden bakma-" Arkamızdan gelen adım sesleriyle cümlemi tamamlayamamıştım. Efdal'ın olduğunu hissetmiştim. Arkamı dönsem görecektim. Derin bir nefes alarak arkamı döndüm ve onu gördüm. Her zamanki yakışıklılığıyla evine doğru yürüyordu, yere bakarak. Giydiği siyah renkteki pantolonu ve beyaz lacostesiyle çok yakışıklı gözüküyordu. Dağınık saçları ve keskin sakallı çenesi ise birbiriyle bir uyum içersindeydi. Kafasını kaldırdığını beni gördü. Daha doğrusu beni, ona bakarken, yakaladı. İlk önce dudakları sağ tarafa doğru kaydı ve hızla eski halini aldı. Bana düz bir bakış atarak evinin bahçesine girdi.

Beni görmezden gelmesi canımı yakıyordu. Kalbimin sağlam bir yeri kaldığından emin değildim. Acaba daha ne kadar beni görmezden gelecekti.


Ona daha yakın olma düşüncesiyle aynı ortaokula hatta aynı liseye gitmiştim. Ama sonuç sıfırdı. Beni hiçbir zaman görmemişti, görmeyecekti de. Asel'in koluma dokunmasıyla kendime geldim ve arkasından bakmayı bıraktım. Gözümden akan yaşı Asel'e fark ettirmeden sildim. Derin bir nefes alarak gözyaşlarımın kuruması için yukarıya bakarak yelledim.

Hâla ayakta kaldığımı fark ederek, az önce heyecanla kalktığım yere, hayal kırıklığıyla oturdum. Bir selam dahi vermeyi bana çok görmüştü ve bıkkın bir ifadeyle evine girmişti.' Olsun' dedim içiöden. Bir gün oda benim için yanıp tutuşacaktı. Ama bir saniyelik bile olsa bu dediğime kendim de bile inanmadım.

"... Beni dinliyor musun sen ?" diye soran arkadaşıma boş gözlerle baktım. "Ne dedin ?"


"Az önce annem aradı eve gitmem gerekiyor."

'Tamam' anlamında başını sallayıp öpmesine izin verdim. El sallayıp arkasından bir süre baktım. Ve orada ne kadar süre o şekilde ve boş bakışlarla bir noktaya baktım, hiç bilmiyordum. Bir süre sonra birisinin beni kaldırdığını ve bir şeyler söylediğini biraz anımsadım ve kendime gelir gibi oldum. Kendime daha çok geldiğimde ise kollarımı tutan kişinin kim olduğuna bakmak için başımı kaldırdım. En son bekleyeceğim kişi buradaydı ve bana yardım ediyordu.

Ege'ydi. Bana aşık olan çocuk. Bir an bile bana olan ilgisini esirgemeyen, bunu belli etmekten çekinmeyen kişiydi. Belki Efdal'dan önce tanımış olsaydım onu kesinlikle sevebilirdim. Fakat ben Efdal'a aşıktım. Başkası olamazdı, olmazdı benim için. Elinden kurtulmak için hareket ettim. "Ben iyiyim, bırakabilirsin." diyip tutan kollarının arasından çıktım.

"Evine kadar yardım edeyim?"

"Teşekkür ederim, gerek yok." diyip sarsak adımlarla evime doğru ilerlemeye başladım.

Efdal'ın beni ne kadar kötü etkilediğini bir kez daha farkına vararak.

***


Kısa bölümler için üzgünüm arkadaşlar. Bu bölümler eski olayları anlattığı için böyle. Çokta detaya giremiyorum.

Yaklaşık 6 tane geçmişi anlatan bölüm olacak, sabırla okuduğunuzu umuyorum.


Diğer bölümlerde görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın :))


-iamsuhal

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro