Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

On üç°

"Ne yapmaya çalışıyorsun sen?"

"Ne yapıyorum?" diyerek Batu'ya dik dik baktım. Öğlen arası olduğu için yine kimse yoktu sınıfta, ben de yeni gelmiştim. Sınıfa girer girmez Batu da peşimden girmişti, bu beni takip mi ediyordu?

"Kızım sen iyi misin? Salak çocuğun birine inat her gün başka biriyle mi olacaksın?"

"Sana yorum yapma hakkını kim veriyor?"

"Yanlış yapıyorsun Ela, adını çıkaracaksın her hafta başka biriyle takılarak. Sonra her şeyi yapabileceğini düşünen aptal erkekler sana laf atmaya başlayacak, daha ileri gidip rahatsız edecekler çünkü herkesle takılan kız benimle neden takılmıyor diye hırs yapacaklar. Sürekli mesaj bile alabilirsin, cidden bunlar mı olsun istiyorsun? Her erkeğin yanında olan senin mi adın çıkar yoksa her gün yanında olan başka bir erkeğin mi?"

"Ne saçmalıyorsun? Böyle şeyler olmayacak."

"Ne istiyorsun, Ozan'ın canının yanmasını mı? Tamam döveyim istersen."

"Oyunu bitirmek isteyen sendin Batu, şimdi gelip beni düşünüyormuş gibi yapmayı kes. Ben sana yardım edeceğim Ela, kendini savunacaksın Ela, kimse üzerinde baskı kurmayacak Ela... Ee, ertesi gün kayboldun. Şimdi bana karışma, dediğin gibi kendi düşen ağlamaz. Yaptığım her şeyin sonucuna katlanabilecek sorumluluktayım."

"Bak o bulduğun çocuk da tekin biri değil, sen cidden başına iş açacaksın."

"Bu da benim sorumluluğumda."

"İyi, ne hâlin varsa gör. İki gün sonra ağlarsan hiç şaşırmayacağım."

Sınıftan çıkarak kapıyı çarptım. Çok biliyorsa yardım etseydi! İhtiyacım olduğu zaman neredeydi? Yardım edeceğim diyerek beni bırakan oydu, kendi başının çaresine bak diyen oydu. İş işten geçtikten sonra insanların olayların içine girmesinden nefret ediyordum.

"Ela!"

Hiç sırası değil. Bulduğum ilk kızlar tuvaletine girerek kapıyı kapattım.

"Ela çık dışarı, duyduğunu biliyorum."

Birkaç dakika içeride durduktan sonra gittiğini düşünerek ellerimi yıkayıp çıktım. Ben merdivenlere ilerlediğimde arkamdan gelip önüme geçmişti.

"Yeter! Sıkıldım artık, atlayacağım şu camdan herkes rahatlayacak."

"Hayırdır, aşkımın acısını çekerken her gün başka biriyle bu acıyı hafifletmeye mi çalışıyorsun?"

"Ne saçmalıyorsun? Hayatıma istediğim kişiyi sokarım, sana mı soracağım?"

"Benden önce sadece bir sevgilin olmuştu, o da ortaokulda çocukça bir şeydi. Beni sevdiğin için kimseyi hayatına almadın lisede, şimdi ne değişti sürekli birileriyle el ele kol kolasın?"

"Belki artık seni sevmiyorumdur?"

"Peki, kendin bilirsin. Yanlış yapıyorsun, birkaç kişi daha girerse hayatına bu hızda konuşulmaya başlayacaksın."

"Eee, yine gelip her gün dalga mı geçeceksin? Rahatsız mı edeceksin?"

"Bilmem, canım nasıl isterse." diyerek yanımdan çekip gitti. Kafayı yiyecektim artık, gerçekten gidip camdan atlamak istiyordum. Sinirle merdivene çökerek dizime vurdum, evde olsaydım yastığı ısırarak çığlık atardım. Gözlerimden yaşlar gelirken kafamı demirlere yasladım.

"Geliyorum oğlum, kapat tamam."

Hayır hayır hayır. Sen neden sınıftan çıktın?

"Bu kadar çabuk olacağını düşünmemiştim."

"Konuşmayın benimle."

"N'oldu, neden ağlıyorsun?"

"Konuşmayın dedim, neden anlamıyorsunuz?"

"Sen böyle ağlarken ben öylece geçip gideyim mi yanından?"

"Evet."

"Hadi söyle, biri canını mı sıktı?"

O yanıma oturduğunda ayağa kalkarak gidiyordum ki kolumdan çekerek geri oturttu. "Neden ağlıyorsun?"

"Bozuk plak gibi tekrarlayıp durma, canım sıkıldı ağladım."

"O yanındaki seni üzecek bir şey mi yaptı?"

"Aynen, o da terk etti."

"Ciddi misin? Tamam, ben rolümü geri istiyorum."

Şaşırarak ona döndüm. "Ciddi misin?"

"Evet, bir daha hiç karşı çıkmayacağım. Elin oğluyla, ki bu tekinsiz biri, olacağına benimle ol daha iyi. En azından güvende olduğundan emin olurum."

"Sen beni düşünür müydün ya?"

"Senden çok düşünüyorum seni sanırım. Kendine çok kötü davranıyorsun."

"Ayrılmadık biz, yani daha doğrusu bitmedi oyun. Dalga geçmiştim."

"Onunla devam yani."

"Değil, bir iki günlüğüne anlaşmıştık biz. Bugün üçüncü gün oldu hatta, ayrıca onun konuştuğu bir kız var ve ciddi düşünüyormuş."

"Biraz yüz versen babasını satar, konuştuğu kızı mı satmayacak?"

"Tanımıyorum o kadar."

"Ben tanıyorum."

Telefonu çaldığında açarak "Gelmiyorum," dedi. "Hadi görüşürüz, işim çıktı."

"Gitseydin," dedim. "Önemli sanırım."

"Önemli olsaydı giderdim."

Senden daha önemli değil demesini beklerdim.

"Keyfin bilir."

"Neden ağladığını söylemedin hâlâ. Bunu öğrenmek için oturmuştum."

"Her şey çok üst üste geldi, hani bazen bir sürü felaket yaşarsın ama annen sevmediğin yemeği yaptı diye ağlarsın ya. Benimki de öyle."

"Herkes birilerini seviyor ve ayrılıyor. Sen bunu biraz büyüterek intikam almaya çevirdin."

"İntikam almak istemedim aslında. Ben onu üzmek istemedim hiçbir zaman, üzemem de. O gün ona aksi bir şeyler ispat etmek istedim, aklıma bu geldi saniyeler içinde. Düşünemedim bile."

"Tamam işte, kim olduğunu bile söylemeden biz ayrıldık deyip yoluna gidecektin. Önce beni, sonra o salağı aldın hayatına oyundan da olsa. Sen böyle yapmaya devam ettikçe her şey daha da büyüyecek."

"Ne yapayım sen söyle? Çok korkuyorum Batu, yarın birini sevgilim diye karşıma çıkarır diye korkuyorum. Aptal diyebilirsin, gurursuz diyebilirsin, ne istersen düşünebilirsin ama olmuyor. Onu seviyorum, aklımdan çıkmıyor."

"Neden o? Sana iyi bile davranmıyor."

"Ama ayrılmadan önce davranıyordu, o çocuğu geri getirmek için uğraşıyorum. İlk kez birini bu kadar sevmiştim. Şimdi boşluktan düşer gibi oldum."

"Eğer bir insan senden ayrılıyorsa bunu siz daha sevgiliyken planlar. Yani seni sevdiği zamanlarda bile ayrılmayı düşünüyordu. Kimse sabah uyandığında bugün sevgilimden ayrılayım demez."

"Yalan mıydı her şey? Bunu mu demek istiyorsun?"

"Erkekler arasında yaygın bir taktiktir bu, hatta yarısı da bu taktiği bilmese bile yapıyor. Önce seni harika hissettirir, bir ay sonra ortada yok. Kız suçu kendinde arar, erkeğin o ilk günkü ilgisini geri kazanmak için uğraşır ama olan kıza olur. Uğraştığıyla kalır."

"Uğraşma diyorsun."

"Eğer seni bir odaya kapatırsam sen zaten benim olursun ama seni özgür bıraktığım hâlde yanımda duruyorsan sen gerçekten benimsindir. Bırak biraz, sevgili yapmasından korkman kadar mantıksız bir şey yok. Daha on sekiz yaşında, hayatına kimse girmeyecek mi sanıyorsun?"

Onunla konuşmak neden bu kadar rahatlatıyordu? Üzerimdeki bütün ağırlık kuş olup uçmuştu sanki.

"Teşekkür ederim Batu, daha iyi hissediyorum."

"Önemi yok."

"Sen de hiç birini sevdin mi?"

"Evet."

"Ne zaman?"

"Bilmem, oldu baya. Uğraşmıyorum artık bu işlerle."

"İsteyerek aşık olmazsın zaten."

"Aklımda hala o var demek ki, her gün sorgulamıyorum senin gibi. Zamanı gelince yoluma bakarım veya bakmam, kendimi üzmeyi bıraktım çoktan."

"Nasıl başardın?"

"Sevdiğin insanı başkasıyla görünce ister istemez alışıyorsun. Tavsiye ederim, Ozan yaparsa anlayacaksın beni."

"Tövbe de," diyerek omzuna vurdum. "İstemiyorum öyle bir şey görmek."

"Yakındır, demedi deme."

"Tekrar ağlatacaksın beni. Susar mısın?"

Sustu. Ben de sustum. İnsanlar yanımızdan geçip sınıflara çıktı. Biz de hoca girmeden on saniye önce sınıfa girdik. Ders olmasaydı akşama kadar onunla oturabilirdim.

On iki ve on üç bugün atıldı, yarına kadar kendinize iyi bakın. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum ♡

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro