Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

On iki°

"Sonra çıkarken kantinden Batu'yu gördüm. Ozan'a ayrıldığımızı söylediğimi söyledim. O günden beri konuşmadık."

"Yuh, neler yaşamışsın?!"

"Birine anlatmazsam kafayı yiyecektim. Ne yapacağım ben Hande? Dün Ozan yine mesaj attı."

"Ne yazmış?"

"Hiçbir zaman sevgili olmadığınızı biliyorum, bakalım şimdi ne yapacaksın Batu olmadan gibisinden bir şeyler. Daha önce de onu üzmek için birkaç fotoğraf atmıştım başkalarıyla ama hiç bu kadar sinirlenmemişti."

"Sorun Batu olması yani, öyle mi?"

"Bilmiyorum, sanmıyorum. Batu adını bile bilmiyordu çocuğun."

"İnsanları kıyaslamayı hiç sevmem. Herkes özeldir ve güzeldir ama sanırım Ozan gibi bir canavarı kıyaslayabilirim çünkü onun özel ve güzel olduğunu düşünmüyorum. Batu hem fiziksel hem de karakter olarak çocuktan binlerce kat üst seviyede, kıskanmış olmasın?"

"Kıskançlığı benim kolumu morartacak kadar gözünü kör etmiş olamaz."

"Bence başka birini daha dene. Eğer sevgilim var dediğinde peşini bırakırsa anla ki sorun Batu ama devam ederse ailenle konuşmanı istiyorum. Her gün bir sürü cinayet, taciz haberleri okuyoruz ve ben senin için endişeleniyorum. Ailen seni her zaman destekler bunu da biliyorum o yüzden korkacak hiçbir şeyin yok, yanlış bir şey yapmadın hiçbir zaman."

"Başka birini bulamam, nasıl birine daha sahte sevgilim ol diyebilirim ki?"

"Benim kuzeni ayarlayalım, kırmaz beni."

"Sen ciddi misin? Hangi kuzenini, sayısal sınıfta olanı mı?"

"Evet, eminim yardım etmek ister."

"Ama ben konuşamam, utanırım."

"Ben konuşur sana dönerim akşam, kabul etti bil sen."

"Çok teşekkür ederim Hande," diyerek boynuna atladım. Bu sırada oturduğum sandalye fazlasıyla ses çıkarmıştı. "Gerçekten çok teşekkür ederim, bana nasıl büyük bir yardım ettiğini tahmin bile edemezsin."

"Toparlan artık, seni böyle ruhsuz görmek istemiyorum."

Biraz daha sarıldıktan sonra geri çekilerek tekrar "Teşekkür ederim," dedim. "Çok teşekkür ederim."

"Ama yeter teşekkür kadın, ben bir şey yapmıyorum bile. Alt tarafı konuşacağım, gerisi size kalmış."

Mutlulukla arkama yaslanırken kantinden birkaç kişinin bana baktığını fark ettim. Birden sandalyeden atladığım için gürültü yapıp insanların dikkatini çekmiştim. Her zamanki gibi kantinde Ozan, en yakın arkadaşı Faruk ve başka bir masada Batu'nun tayfası vardı. Muhtemelen onların da dikkatini çekmiştim. Kış aylarında olduğumuz için bahçeye çıkamıyorduk, tüm okul kantinde takılıyorduk genelde.

"Ya da ben dayanamayacağım, gidip getiriyorum onu buraya. Yolda da anlatırım zaten hemen."

"Ya dur, acelesi yok."

"Bekle beni, getiriyorum onu."

Hande koşar adımlarla kantinden çıktığında utancımdan ölmek üzereydim. Muhtemelen kuzeni geldiğinde ağzımı açamayacaktım.

Yaklaşık beş dakika sonra Hande kantine bir çocukla girdiğinde elimle yüzüme hava yaptım. Etraf aniden ısınmıştı ya da ben yanmaya başlamıştım.

"Tanıştırayım önce sizi, bu Melih," diyerek eliyle beni gösterdi. "Bu da Ela."

"Memnun oldum." diyerek uzattığı elini sıktım.

"Ben de memnun oldum."

"Beş dakikaya ne var ne yok her şeyi anlattım, Melih'in beni kırmayacağını biliyordum zaten."

"B-ben teşekkür ederim." diyerek gözlerimi kaçırdım. Şu an çok garip bir hâldeydim, önce eski sevgilime inat olsun diye hiç tanımadığım bir çocuğa sevgilim demiştim ama sevgilisi olduğu için en yakın arkadaşıyla sevgili olmuştum, ardından ondan ayrılıp eski sevgilime ayrıldım demiştim, aklım sahte sevgilimde kalmıştı ve eski sevgilim sahte sevgilimi mi sorun yaptı yoksa hayatıma birini almamı mı diye merak ettiğim için yeni bir sahte sevgili bulmuştum.

Biri film çekiyordu da haberim mi yoktu? Bir yerlerden kamera çıksa ve bunların hepsi oyun dese hiç fena olmazdı.

"Ne demek, zaten birkaç gün süreceğini söyledi Hande. Benim için bir problem yok."

Evet birkaç gün sürecekti. Ozan'ın tepkisine bakıp hemen ayrılacaktım. Eğer sorun özellikle Batu'yu dert etmesiyse bunu çözmem gerekiyordu.

"Tekrar teşekkür ederim."

"O zaman," diyerek araya girdi Hande. "Ozan buradayken sizi şöyle bi yakın çekimden mi alsak? Batu da burada gerçi ama onunla ilgili bir problem yok, oyunu kendi bitirdi."

"Benim için hiç fark etmez, arkadaşın ne derse o."

Yapabilirsin kızım. Sadece küçük bi' samimiyet. Ozan seni izliyor, tam şu an yapman gerekiyor.

Kendi kendime destek olmaya çalışırken "Olur," dedim. "Benim için de fark etmez."

"O zaman," diyerek oturduğu yerden kalkıp Melih'in yerine geçti. Melih ise yanımdaki yerini almıştı. "Evet Melih, at kolunu Ela'nın omzuna. Okulda olduğumuzu da unutmayalım yoksa Ela'yı kaldırıp on beş tur döndürmeni isterdim."

Melih bana bakarak onay almak ister gibi kafasını salladığında "Sorun yok." dedim. Kolunu omzuma attıktan sonra telefonunu açarak instagrama girdi. "Bu arada ben bir kızla konuşuyordum, iyi ki aynı okulda değiliz."

Hande gülerek "Sanki ciddi konuşuyorsun." dedi.

"Bu sefer ciddi," dediğinde güldüm. "Bir aydır konuşuyoruz, daha ne kadar ciddi olabilirim?"

Bütün erkekler mi aynı olurdu yahu?!

"İki ay konuştuğun bir kız için de aynısını söylemiştin."

"Yalnız o beni aldattı, her şeyde de beni suçlamayın."

Hande "Kahve alayım ben." diyerek yanımızdan uzaklaştı. Melih ise sanırım bahsettiği kızla konuşuyordu.

Kafamı kaldırdığım gibi herkesin bana baktığını gördüm, Faruk bile...

"Bittik." diye mırıldandım.

"N'oldu?"

"Çok fazla dikkat çektik sanırım."

"Siz bunu istemiyor muydunuz zaten?"

"Bu çok oldu sanırım, ya bilmiyorum. Tuhaf oldum."

En kötü bakanın Ozan değil de Batu olması ayrıca gerilmeme neden olmuştu.

"Şimdi kimler bakıyor, bana söyle. Çaktırmadan bakmaya çalışacağım."

"Eski sevgilim Ozan ve arkadaşı Faruk."

"Tamam biliyorum onları, başka?"

"Bir de Akın, Batu, Merve var iki yan masamızda. Onlar da bakıyor."

"Bir saniye, sen önüne dön," diyerek Hande'ye "Hadi kızım." diye seslendi ve kafasını çevirirken etrafa baktı.

"Gördün mü?"

"Gördüm de senin benden önceki sevgili olduğun kişi Batu muydu?"

"Evet, tanıyorsun sanırım onu da."

"Biz kavgalıyız. Umarım ikimizi de kesmez."

"Ne kavgası, ciddi misin? Şimdi onun inadına yaptığımı düşünür mü?"

"Onuncu sınıfta ciddi bi' kavgamız olmuştu basketbol oynarken, onun ilk ciddi kavgası olduğu için uyarı almıştı ama benim ikinci olduğu için üç gün uzaklaştırma almıştım. Yani anlayacağın ciddi bir tartışmaydı."

"Yuh, hiç duymadım. Normalde böyle kavgalar hemen duyulurdu."

"Muhtemelen bildiğini düşünüyor çünkü dediğin gibi böyle şeyler okulda yayılmadan durmaz. Yani bilerek yaptığını düşünebilir."

Ben neden her şeyi düzeltmeye çalışırken her şey elimde kalıyordu?

Günaydın ♡

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro