zeo vs.sasuke
ahh! savaş kısımlarını nasıl yazıcam bilmiyorum. iğrenç olabilir ö yüzden bu bölüm
ZEO'DAN:
zeo: n-nasıl yani? planı değiştirdim derken?
???: planı değiştirdim basbayağı. yuuki denen o küçük kız yerine ilk hedefimiz sasuke uchiha olucak. malum sakura ona deliler gibi aşık
zeo: peki leydim
???: onun işini şimdi hallet zeo
zeo: emredersiniz!
***
SASUKE'DEN:
aiki herzamanki gibi yine peşimi bırakmıyordu. nereye gitsem yanımda oluyordu. doğrusunu söylemek gerekirse bu biraz hoşuma gidiyordu. normalde kızların hiçbirine karşı ilgim olmaz ama aiki nedense farklı. yani... sanırım ondan hoşlanıyorum. aiki yanımda olunca kalbimdeki karanlık biranda aydınlanı veriyor. aikinin isteği üzeriyle ormanda kısa bir yürüyüş yapıyorduk. söylediği şeyler pek ilgimi çekmiyordu ama bazıları insanı neşelendiriyordu.
aiki: şey sasuke... ben sana bir şey soracağım
sasuke: seni dinliyorum
aiki: sencede sakuranın takımda olması rahatsız edici değil mi?
sasuke: bilmem
aiki: bence sakura takımda olmamalı
sasuke: buna yapacak bir şey yok. sonuçta o mikura'nın yeğeni
aiki: anlıyorum
aiki: sinir bozucu biri
sasuke: evet
öylece yürürken kuşların biranda uçup gittiğini gördük. ters giden bir şeyler varmış gibi hissediyordum.
sasuke: aiki arkamda dur
aiki: niye?
sasuke: sen de hissetmedin mi?
aiki: neyi?
sasuke: ...
aikik: t-tamam
aiki arkamda bekliyordu. etrafa iyice baktım. göze batan bir şeyde yoktu gerçi.
zeo: korktunuz mu?
sesin geldiği yere döndük. kim olduğunuı bilmediğimiz ve yüzünü gizleyen bir herif vardı karşımızda.
sasuke: kimsin sen?
zeo: kim olduğuumdan size ne ki?
aiki: sorumuza düzgünce cevap versene!
zeo: sakin ol atarlı kız
aiki: atarlı kız mı?!
sasuke: kimsen git buradan
zeo: görevimi yerine getirmeden gitmeye niyetim yok
sasuke: tsk!
zeo: dövüş benimle uchiha sasuke
sasuke: bende bunu söylemeni bekliyordum
aiki: NE?! onunla dövüşmeyeceksin herhalde demi sasuke?
sasuke: yoo, dövüşeceğim
aiki: saçmalama! lütfen gidelim buradan!
sasuke: geriye çekil aiki
aiki: ama...
sasuke: sana geri çekil dedim!
aiki: t-tamam
aiki geriye çekilmişti. kılıcımı çıkardım. en son köprünün altında naruto ile savaşmıştım. ondan sonrada hiç savaşmadım. bu güzel bir fırsattı.
zeo: seni şimdiden uyarayım sasuke uchiha. seni gebertmeden buradan gitmeyeceğim
sasuke: bende seni uyarayım. asıl geberen sen olacaksın
zeo: göreceğiz
kim olduğunu bilmediğim herif bana doğru koşmaya başladı. elini yumruk yapıp normal bir şekilde yumruğunu bana doğru uzattı. kafamı geriye çektim. kılıcımla tam hamle yapacakken ortadan kayboldu.
arkamı döndüğümde herif bana yumruk attı. arka arkaya atmaya çalıştığı yumruklardan kurtulup ona hamle yapmaya çalışıyordum ama sürekli kurtuluyordu. sharinganımı açtım. kunailerini çıkartıp fırlattı. hızla kaçtım.
zeo: hakkımda bir şeyler öğrenmek istiyorsan söyleyeyim. adım zeo
sasuke: zeo demek! neden beni öldürmek istiyorsun?
zeo: görevimde o yüzden
sasuke: eğer seni yenersem bana emir aldığın kişinin kim ve nerede olduğunu söyleyeceksin
zeo: eğer ben seni yenersem benimle paşa paşa geliceksin
sasuke: tamam o zaman
zeo denen herif alet çantasından iki tane iğne çıkarttı. sonrada bana doğru gelmeye başladı. onu kesinlikle yenmeli ve kime çalıştığını öğrenmek zorundaydım.
bana doğru geldiği sırada havaya zıpladı ve ilk önce elindeki iğneleri ardından da bir sürü ninja aleti atmaya başladı. resmen ninja aleti yağmuru varmış gibiydi. kılıcımla ninja aletlerinin bedenime saplanmalarını engelledim.
sasuke: benle ciddi bir şekilde savaş!
zeo: senle ciddi bir şekilde savaşıyorum. emin olabilirsin
sasuke: hayır, savaşmıyorsun!
zeo: öyle mi? ciddi savaşıp savaşmadığımı az sonra göreceğiz
bu kez ben ona doğru koşmaya başladım. kılıcımla onu yaralamaya çalışıyordum. ilk beş hamlemden kaçabildi. ama sonrasında tam üç kez darbe aldı. son olarak ona yumruk attım. yere kapaklandı. üstüne çıkıp ardı ardına yumruk atmaya başladım. ellerim iyice kan olmuştu.
sasuke: kaybetmeye hazır ol
zeo: *gülerek* öyle mi? sen de hazır ol! daha bu hiç bir şey
sasuke: ?
ayağa kalkıp kılıcımı kalbine sapladım. ağzından kanlar akıyordu. kılıcımı her on saniyede bir dahada derine sokuyordum. kılıcın ucu giderek toprağa saplanmıştı.
elimle yakasını tutup onu konuşturmaya çalıştım.
sasuke: kime çalışıyorsun? ve o çalıştığın kişi nerede?
zeo: söyleyeceğimi sanıyorsan yanılıyorsun
sasuke: söyleyeceksin! çünkü zorundasın
zeo: zorunda değilim. ayrıca söylemezsem ne olur?
ardı ardına tekme atmaya başladım. git gide sinirleniyordum ve teekmelerimde sertleşiyordu. zeo öksürmeye başladı.
sasuke: söyleyecek misin artık?
zeo: hayır
tam elimle onu alıp ağaca doğru fırlatacak iken başıma bir ağrı girdi. ağzımdan kan akıyordu. kendimi yerde buldum.
zeo: sonunda! acı çekmeye hazır ol sasuke uchiha
sasuke: ?
başım öyle ağrıyordu ki. ayağa güçlükle kalktım. az önce her şey net iken şimdi etrafımı bulanık görüyordum. delirmek üzereydim. ağrısından bağırmaya başladım.
aiki: sasukee!
sasuke: olduğun yerde kal aiki!!
aiki: ... olmaz!! sana yardım edeceğim
zeo: sen dur olduğun yerde küçük kız
aiki: küçük kız mı? sensin o
zeo: *gülerek* kız olduğumu sanmıyorum
aiki: ...
sasuke: aiki sana olduğun yerde kalmanı söyledim
zeo aiki'ye ne yapmıştı bilmiyorum ama aiki olduğu yerde öylece kalmıştı. hareket edemiyordu.
aiki: heyy! ne yaptın bana?
zeo: olduğun yerde duruyorsun. hareket edemezsin. bu işime burnunu soktuğun için
sasuke: bırak onu lan!!
zeo'nun ayağa kalkmaması lazımdı. gözlerimin önünde kılıcımı kalbinden çıkardı. fazla enerjikti. nasıl oluyordu bu anlam veremedim.
zeo: normal bir insan olsaydım acı çekerdim. ben normal değilim
sasuke: ?
zeo: az önce bana tekme ve yumruklar atmıştın demi? acısını iyice çıkartmam gerek sanırım
zeo yanıma geldi. yakamdan tuttu.
zeo: seni iyice pataklayacağım! amaa... burda değil. rahatça hareket etmek istiyorum. bu yüzden seni yaşadığım yerde tutsak tutacağım. leydimizin çok hoşuna gidecek bu
aiki: çöz beni be adam!! sasukeye zarar verirsen seni gebertirim bilesin!
zeo: ne yapabilirsin ki? siz kızlara ninjalık yakışmıyor. ayrıca erkekler kadar dayanıklı değilsiniz. bu tür şeylerle uğraşmayı kesin
aiki: ne yapacağımı sana soracak değilim!!
zeo: bi ara susmayı denemelisin
aiki: çözsene beni bee!!
zeo: amma kafa ütüledin! sencede öyle değil mi sasuke? gidelim en iyisi
zeo beni yere bıraktı. sonrada daha yakınıma gelip ortadan kaybolduk. gözlerimi açtım. her şey bulanık olduğu için nerede olduğumuzu kestiremiyordum. büyük ihtimalle zeo'nun yaşadığı yerdeydim. zeo ellerimi ve ayaklarımı zincirlerle bağladı. zincirlerden kurtulabilirdim ama ağrıyan başım ve bulanık gören gözüm buna engel oluyordu.
zeo: sen azıcık bekle burada. az sonra dönerim
sasuke: dönmemek üzere git!
zeo: çok üzgünüm ama maalesef geri geleceğim
zeo çıkmıştı. buradan kurtulmak zorundaydım. hem de hemen.
ZEO'DAN:
doğruca leydimizin yanına gittim.
???: geldiğine göre görevini yerine getirmişsin zeo
zeo: evet leydim. görevimi layıkıyla yerine getirdim
???: aferin zeo. seni takdir ediyorum
zeo: sasuke uchihayla ne yapmayı düşünüyorsunuz leydim?
???: şimdilik biraz dinlensin. yorulmuş olmalı. sonra onla kısa bir konuşma yapacağım. ha bu arada, herzaman kurbanlarına zehirli iğneler batırıyorsun. sasuke'ye yaptıysan o iğneyi çıkart
zeo: tamam leydim. iğnenin ucunda zehir yoktu. ama yinede onu zayıf düşürmek için bodrum kattaki malzeme odasından bir şeyler yardımıyla onu zayıf düşürdüm
???: o zaman git ve gerekeni yap. sasuke uchihayı canlı görmek istiyorum
zeo: peki leydim
???: çekilebilirsin zeo
sasuke uchiha'nın yanına indim. bacağına saplanmasını sağladığım iğneyi çıkarttım.
zeo: bir saat sonra düzelirsin. bu arada kaçmaya felan çalışma çünkü bu odada hiçbir jutsu kullanamazsın. ayrıca zincirlerde elektrik var. onlardan kurtulmaya çalıştığın anda elektrik çarpabilir
sasuke: pislik herif!!
zeo: iltifat olarak kabul ediyorum
dedim ve dışarıya gittim.
selam minnaaa! umarım güzel bir bölüm olmuştur. ileriki bölümler hakkında mükemmel planlarım var. yazmak için can atıyorum. yarın yb yazarmıyım bilmiyorum ama gelecek bölümde leydimizin resmini atacağım ve adınıda belirteceğim. umarım yarın yazarım yb'yi. şu an çok heyecanlıyım da :) herneyse hepinize iyi akşamlar.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro