yaralı kuş
gözlerimi yavaşca açtım. nerede olduğumu bilmiyordum ama farklı bir yerde olduğum kesindi.kafamı yana çevirdim. küçük bir odada ve bir yatağın üstündeydim. yavaşça kendimi oturur pozisyona getirdim. yatağın kenarındaki çekmecenin üstündeki suyu alıp içtim. sonrada bardağı geri çekmecenin üstüne koydum. en son teyzemleri ararken aniden bayıldığımı hatırlıyordum. gerçektende asukayı öldürmüştüm. her ne kadar onu öldürme isteğiyle yanıp tutuşsamda arada onu öldürmeli miyim yoksa öldürmemeli miyim diye düşünüyordum. öldürsem bir türlüydü oldürmesem bir türlüydü. elimi kafama götürdüm. sahi acaba haruno klanı lanetli miydi?
biranda kapı açılınca ürktüm. içeriye kızıl saçlı, şirin yüzlü bir çocuk girdi. bana öyle bakakaldı.
hachiro: ...s-sen kimsin?
sakura: ben? sakura
hachiro: sakura? seni tanımıyorum. kim olduğun hakkında bir fikrim yok ama arkadaşım ren'in yatağında ne işin var?
sakura: aslına bakılırsa...?
hachiro: hım...! buldum!
sakura: neyi buldun?
hachiro: h-hiç canım. yok bir şey. (ohaaa! ben de ren'i soğuk ve kızlara ilgisi olmayan biri sanıyordum ama pek öyle değilmiş. kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi ren'in bir kız arkadaşı olacağı. neyse, ben sorarım ona bunun hesabını. bana bir kız arkadaşının olduğunu söylememenin acısını çıkaracağım)
(arkadaşlar kusura bakmayın. wattpad hikaye yazılan yeri değiştirmiş. düşünceleri yazdığım yazı tipi'nin tam seçemedim. bilgisayardan yazdığımdan. zaten iğrrenç olmuş. yani parantez içindekilerde karakterlerin düşüncesi olucak)
sakura: şey, burası tam olarak neresi? ve ren de kim?
hachiro: ren benim arkadaşım. burası onun evi. ve bu oda onun odası. son olarakta bu yatak onun yatağı da sen ren2i nasıl olurda tanımazsın ki?
sakura: ne bileyim ren'in kim olduğunu. uyandığımda buradaydım ben. ren'i felan tanımıyorum
hachiro: a-anlıyorum. sanırım karıştırdım biriyle seni. hehe. (e olmaz ama bu kadarıda yani pes! eğer sevgilisi değilse...! çüş ren! eve karı kız mı atıyorsun? yoksa kız kaçırıp tecavüz mü ediyorsun? ahh, ren! senle çok işim var çok!)
adını bile bilmediğim bu çocuk arada bana dkkatlice bakıyordu. hem dikkatlice, hem de acı dolu gözlerle. sanki "ay, yazık. kötü birinin eline düşmüşsün" der gibiydi.
sakura: senin adın ne?
hachiro: hachiro
(burdaki hachiro'nun diğer hikayemdeki hachiro ile bir ilişkisi yok)
sakura: güzel isim
hachiro: teşekkürler. seninkide çok güzel. görüntünede uygun
sakura: ah, evet. teşekkür ederim
hachiro: rica ederim
dışarıdan kapı sesi gelmişti. hachiro ve ben oda'nın kapısına baktık. biri buraya doğru geliyordu.kapı açıldı ve içeriye kumral saçlı, mavi gözlü ve çekici bir suatı olan çocuk girdi.
hachiro: ren!
ren: burada olduğunu bilmiyordum hachiro
Hachiro: ben de yeni geldim sayılır.
hachiro direk ren denen çocuğun kulağına eğilip bir şeyler söylemeye başladı.
hachiro: hey, ren! kim bu kız? yoksa sen...
ren: yoksa ben ne?
hachiro: ...ren de burada olduğuna göre açıkça söyleyebilirim sanırım. bak, adın sakura mı nedir bilmiyorum ama beni direk görüncegerçekleri söylememiş olabilirsin. ama ben bu numarayı yemem. ren! sakura! siz ikiniz...
ren: biz ikimiz ne?!
hachiro: sevgilimisiniz?! eğer böyleyse bana söylemeliydin ren! çocukluk arkadaşınım ben senin yahu! eğer öyle değilse geriye tek bir seçenek kalıyor. oda sen kız kaçırıyorsun ren! tanrım, yapma bunu bana ren! yapma!
sakura: ...arkadaşının sorunları mı var?! akıllı sanmıştım ama daha çok aptala benziyor da! ha birde... NE ALAKASI VAR LAN!! NE SEVGİLİSİ! NE KIZ KAÇIRMASI! SAÇMA SALAK ŞEYLER SÖYLEYİP DELİ ETME BENİ! O_O
ren: off, saçmalama hachiro! onu ormanda buldum. bayılmıştı sanırım. onu buraya getirdim
hachiro: ohh, tanrıya şükür. kusura bakma, ne bileyim biranda yatağında görünce şey sandım...
ren: tamam! bu arada adın sakura yanlış duymadıysam. iyi misin?
sakura: e-evet. yardım ettiğin için sağol
ren: rica ederim. ama sana bir şey sormam lazım
sakura: tabi çekinme
ren: sen bir ejder taşıyısısın demi?
sakura: ...
ren: istemeden ablanla savaşına şahi oldum. güçlerine bakılacak olursak sen bir ejder taşıyısısın
sakura: ...evet
hachiro: NE?! e-ejder taşıyısı mısın? yok canım. ben onların çoğunun öldüğünü sanıyordum
ren: ben de öyle sanıyordum ama pek öyle değil galiba. ya da sen hayatta kalanlardan birisisin. tıpkı ben ve hachiro gibi
sakura: siz ikiniz de mi ejder taşıyıcısısınız?
hachiro: evet. ben ateş ejderi draken sang'ın taşıyıcı hachiro urome
ren: ben de buz ejderi aemond'un taşıyıcısı ren
sakura: öncelikle tanıştığımıza menıun oldum. ikinci olarak, sadece üçümüz hayatta değiliz. tanıdığım iki ejder taşıyıcısı daha var. bir kaç hafta öncesine kadar onlarla birlikte aynı takımdaydım. son olarakta, ben de mikotoko GA'nın taşıyıcısı sakura haruno
hachiro: mikotoko GA demek
ren: karta ejderlerin en güçlüsü. ama onun hangi elementi kullandığını tam olarak bilmiyor musun?
sakura: hayır. yani bütün elementleri en iyi şekilde kullanabildiğini biliyorum ama...
hachiro: bütün ejderler elementlerin hepsini ustaca kullanabilir. sadece kendi elementlerini diğer elementlere göre daha ustalaştırmışlardır o kadar. ayrıca mikotoko GA'nın asıl elementi ve gücü tamamı ile yıldırım
sakura: yıldırım mı? tamam da yıldırım elemnt değil ki?
ren: normalde değil ama 2. ninhja dünyasında ve ejderhalar arasında element olarak sayılır
sakura: ah, pardon. sen söyleyince hatırladım. doğru, yıldırım ve daha bir çok şey burada element olarak sayılıyordu
hachiro: hey ren! eğer iki tane daha ejder taşıyıcısı yaşıyorsa belki diğerleride yaşıyordur
ren: olabilir
sakura: size bir şey sorabilir miyim?
hachiro: seni dinliyoruz
sakura: ejder avcılarının peşinde olan örgütler var mı hiç?
hachiro: büyük ihtimalle vardır. ama biz hiç biriyle karşılaşmadık
sakura: ha birde, zeref! onu biliyor musunuz?
ren: hades'in oğlu zeref mi?
sakura: evet
hachiro: adını duyduk. bazı kişiler onu gördüğünü iddia ediyor. ama biz yaşadığına inanmıyoruz
sakura: yaşıyor olsaydı ne yapardınız?
ren: bilemeyiz. bize veya başkalarına zarar vermediği sürece onunla ilgilenmem
hachiro: ren'e katılıyorum
sakura: teyzem onunla savaşmış bir kaç sene önce. hem de üç kez. ama üçündede başarısız olmuş. yani büyük ihtimalle hala hayatta. onu bulup öldürmemde yardım etmenizi istiyorum
ren: tamam da senin dediğine nasıl inanmamızı bekliyorsun?
sakura: bakın! ablam o herif yüzünden bütün atlantisin yok olmasına sebep oldu. yani sizin ejder taşıyıcısı olmanızın sebebi de ablam. ayrıca zeref kara ejderleri bir araya getirmeyi planlıyor. onu göremesek bile bir gün karşımıza çıkacak ve ejderlerimizi teker teker elimizden alacak. şimdi veya yakın zamanda olmasa bile bir gün olacak bu! eğer onu bulup şimdiden öldürmezsek sadece bizim değil, herkesin başı belaya girecek!
ren: ...haklı olabilirsin
hachiro: tamamı ile haklısın. ama o çok güçlü. onu nasıl. yenmeyi planlıyorsun ki?
sakura: onu yenecek kişi biz değiliz zaten. teyzem ile bir anlaşma yapmıştım. ben ablamla savaşırken o önüme çıkabilecek engelleri aştı. ben de o zeref ile savaşırken onun önüne çıkabilecek engelleri aşacağım. burda bana yardım edeceksiniz. zerefin adamları varsa normal güçlü düşmanlar gibi olduklarına garanti vermem. ayrıca eğer adamlarını halledebilirsek teyzeme yardım edebiliriz belki. tabi zor durumda olacak olursa
hachiro: ben kabul ediyorum
ren: ben de ediyorum
sakura: güzel. o zaman üçümüz diğer ejder taşıyıcılarını arayarak bu işe başlayalım. zerefin diğer ejderhalara ulaşmasın aizin veremeyiz
hachiro: ne zamana başlıyoruz?
sakura: bu gün yorgunum. savaştan çıktım nede olsa. yarın başlayalım
ren: güzel
***
MİKA'DAN:
hızlıca koşuyordum. insanlara çarpmak sinirimi bozuyordu.ah naruto ah! nasıl olurda bana söylemezsin?! naruto'nun bir ejder taşıyıcısı olduğumdan haberi vardı. ramencide yoktu kendisi. evindede yoktu. koşarken onu ve diğerlerini parkta gördüm. aralarında tanımadığım biri vardı ama bunu umursayacak vakit yoktu.
mika: NARUTOO!!
naruto arkasını dönüp ayağa kalktı. diğerleride şaşırmıştı.
naruto: bir sorun mu var mika-chan?
elimi yumruk yapıp yumruğumu naruto'nun suratına geçirdim.
naruto: n-ne oluyor dattebayo?!
mika: buraya bir hafta önce kadar bir sürede bir ejder taşıyıcısı gelmiş. ve sen bana haber vermedin!
naruto: ne ejder taşıyıcısı yaa?! ben ejder taşıyıcısı felan bilmiyorum. görmedim de!
mika: görmedin mi? o zaman ejder taşıyıcısı sakura haruno'nun kolyesi'nin dango dükkanı'nın önğnde ne işi vardı?
kolyeyi çıkarıp naruto'ya gösterdim. korkmuş şekilde bana bakıyordu. gözlerini benden kaçırdı. daha ben ne olduğunu anlamadan ino da bir yumruk geçirdi naruto'ya.
ino: neler oldu bilimoyrum ama eğer sakura buraya geldiyse ve sen bunu bize söylemediysen seni gebertirim naruto!!
hinata: ikiniz de sakin olun! eminim geçerli bir açıklaması vardır bunun demi naruto?!
naruto: evet
ino: şimdi teker teker anlat her şeyi!
naruto: bir hafta öncesine kadar sakura-chan buraya geldi
tanımadığım çocuk şok olmuş halde narutoyu dinliyordu.
naruto: biraz benimle konuştu. bazı amaçları varmış. ama işin sonucundan sağ mı yoksa ölü mü çıkacağını söylemedi. bu yüzden ne olur olmaz diye son kez beni görmek istemiş. yani eğer ölecek ise. bana buraya geldiğinden kimseye söylemememi istedi. ona söz verdim
ino: yinede bize söylemeliydin. yabancı değiliz sonuçta. biz de sakura'nın arkadaşlarıyız. özelliklede ben onunla çocukluktan beri arkadaşım!
mika: ino haklı. ben sana ne olursa olsun bana söylemeni söylemiştim
naruto: üzgünüm
sasuke: bunu bana da anlatmalıydın naruto. sonuçta onunla aynı takımdaydım
naruto: gerçekten hepinizden çok özür dilerim!
neji: yapacak bir şey yok. olan olmuş
sasuke: o kolye bende kalabilir mi?
mika: ...evet. ama kimsin sen?
naruto: o takım yedi'nin eski üyesi. yani hala üyesi de köyden ayrılmıştı
kolyeyi ona fırlattım.
mika: ben gidiyorum. görüşürüz!
tekrar koşarak oradan uzaklaştım.
***
???'den:
ikisininde savaşı bitmişti demek. keşke izleyebilseydim. asuka haruno'nun cesedi'nin yanına geldim. kendi kendime konuşuyordum.
???: senin öleceğini tahmin etmiştim. ama merak etme bedenin ile çok güzel bir iş yapacağım. sayende artık onu hayata geri döndürebilirim. planım tamamıyla eksiksiz devam ediyor. asuka haruno'nun cansız bedenini kucağıma alıp ortadan kayboldum.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro